Kategori: Ekonomi

  • MERKEZ BANKASI’NIN ANKETİNE GÖRE YIL SONU ENFLASYON BEKLENTİSİ YÜZDE 59,46’YA YÜKSELDİ

    MERKEZ BANKASI’NIN ANKETİNE GÖRE YIL SONU ENFLASYON BEKLENTİSİ YÜZDE 59,46’YA YÜKSELDİ

    Merkez Bankası Piyasa Katılımcıları Anketi’ne göre, yıl sonu tüketici enflasyonu beklentisi ağustos döneminde yüzde 43,82’den yüzde 59,46’ya çıktı. Katılımcıların yıl sonu dolar-lira beklentisi de 29,82 liraya yükseldi.

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), ağustos ayına ilişkin Piyasa Katılımcıları Anketi’ni bugün yayınladı. Reel ve finansal sektör temsilcileri ile profesyonellerden oluşan 40 katılımcı tarafından yanıtlanarak elde edilen sonuçlara göre, cari yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi ağustos döneminde yüzde 59,46 olarak gerçekleşti. Katılımcıların cari yıl sonu TÜFE beklentisi, bir önceki anket döneminde yüzde 43,82 olarak açıklanmıştı.

    YIL SONU DOLAR/TL BEKLENTİSİ 29,82 TL’YE YÜKSELDİ

    Katılımcıların cari yıl sonu döviz kuru (doları-TL) beklentisi bir önceki anket döneminde 28,46 lira iken bu anket döneminde 29,82 lira oldu. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi de bir önceki anket döneminde 31,42 lira iken bu anket döneminde 34,58 lira olarak gerçekleşti. Katılımcıların gayri safi yurt içi hasıla (GSYH) bu yıl büyüme beklentisi bir önceki anket döneminde ve bu anket döneminde yüzde 3,7 oldu. GSYH 2024 yılı büyüme beklentisi ise bir önceki anket döneminde yüzde 4,3 iken bu anket döneminde yüzde 4 olarak gerçekleşti.

  • TOBB: TEMMUZDA KAPANAN ŞİRKET SAYISI YILLIK YÜZDE 30,3 ARTTI

    TOBB: TEMMUZDA KAPANAN ŞİRKET SAYISI YILLIK YÜZDE 30,3 ARTTI

    Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) verilerine göre; temmuz ayında kapanan şirket sayısı aylık yüzde 10,7, yıllık yüzde 30,3 arttı.

    TOBB, temmuz ayına ilişkin kurulan ve kapanan şirket istatistiklerini bugün yayınladı. Buna göre, temmuzda 2 bin 67 şirketin kapanmasıyla yılın ilk 7 ayında toplam 11 bin 919 şirket kapandı. Yılın ilk 7 ayında kurulan şirket sayısı da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,8 azaldı. Kapanan şirket sayısı yılın ilk 7 ayında, geçen yıla yüzde 0,1 arttı.

    TEMMUZDA KURULAN ŞİRKET SAYISI YILLIK YÜZDE 11,7 ARTTI

    Kurulan şirket sayısı temmuzda, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11,7 arttı. Bu dönemde kurulan kooperatif sayısı da yüzde 133,1 oranında arttı. Kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısı ise yüzde 19,7 azaldı. Bir önceki aya göre kurulan şirket sayısı, yüzde 1,1 oranında azaldı. Kurulan kooperatif sayısı yüzde 24,2, kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 1,6 arttı.

    KAPANAN ŞİRKET SAYISI TEMMUZDA AYLIK YÜZDE 10,7 ARTTI

    Kapanan şirket sayısı temmuzda, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 30,3 arttı. Bu dönemde kapanan kooperatif sayısında yüzde 17,1, kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısında yüzde 86,5 artış oldu. Kapanan şirket sayısı temmuzda aylık yüzde 10,7, kapanan kooperatif sayısı yüzde 25,4, kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısı da yüzde 4,8 arttı.

  • TÜİK: YILIN İKİNCİ ÇEYREĞİNDE YAPI RUHSATI VERİLEN YAPILARIN YÜZ ÖLÇÜMÜ YILLIK YÜZDE 25,6 ARTTI

    TÜİK: YILIN İKİNCİ ÇEYREĞİNDE YAPI RUHSATI VERİLEN YAPILARIN YÜZ ÖLÇÜMÜ YILLIK YÜZDE 25,6 ARTTI

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre; yılın ikinci çeyreğinde yapı ruhsat verilen bina sayısı yüzde 5,7, daire sayısı yüzde 31,3 ve yüz ölçümü yıllık yüzde 25,6 arttı.

    TÜİK, yılın ikinci çeyreğine ilişkin yapı izin istatistiklerini bugün yayınladı. Buna göre, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen bina ayısı yüzde 5,7, daire sayısı yüzde 31,3 ve yüz ölçümü yüzde 25,6 arttı.

    TOPLAM YÜZ ÖLÇÜMÜN YÜZDE 51,9’U KONUT ALANI OLARAK GERÇEKLEŞTİ

    Belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen yapıların toplam yüz ölçümü 38,6 milyon metrekare iken bunun 20 milyon metrekaresi konut, 10,1 milyon metrekaresi konut dışı ve 8,4 milyon metrekaresi ise ortak kullanım alanı olarak gerçekleşti.

    EN YÜKSEK YÜZ ÖLÇÜM PAYI YÜZDE 66,4 İLE İKİ VE DAHA FAZLA DAİRELİ BİNALARIN OLDU

    Belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen yapıların kullanma amacına göre en yüksek yüz ölçüm payına 25,6 milyon metrekare ile iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar sahip oldu. Bunu 3,9 milyon metrekare ile sanayi binaları ve depolar izledi.

    YAPI KULLANMA İZİN BELGESİ VERİLEN YAPILARIN YÜZ ÖLÇÜMÜ YÜZDE 28,6 AZALDI

    Bir önceki yılın aynı çeyreğine göre, belediyeler tarafından yapı kullanma izin belgesi verilen yapıların bina sayısı yüzde 22,1, daire sayısı yüzde 28,5 ve yüz ölçümü yüzde 28,6 azaldı.

    TOPLAM YÜZ ÖLÇÜMÜN YÜZDE 58,4’Ü KONUT ALANI OLARAK GERÇEKLEŞTİ

    Belediyeler tarafından yapı kullanma izin belgesi verilen yapıların toplam yüz ölçümü 21,1 milyon metrekare iken bunun 12,3 milyon metrekaresi konut, 4,4 milyon metrekaresi konut dışı ve 4,4 milyon metrekaresi de ortak kullanım alanı olarak gerçekleşti.

    EN YÜKSEK YÜZ ÖLÇÜM PAYI YÜZDE 74 İLE İKİ VE DAHA FAZLA DAİRELİ BİNALARIN OLDU

    Belediyeler tarafından yapı kullanma izin belgesi verilen yapıların kullanma amacına göre en yüksek yüz ölçüm payına 15,6 milyon metrekare ile iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar sahip oldu. Bunu 1,4 milyon metrekare ile bir daireli binalar izledi.

  • MAKİNE İHRACATÇILARI BİRLİĞİ: MAKİNE İHRACATI YÜZDE 11,1 ARTARAK 7 AYDA 16,1 MİLYAR DOLAR OLDU

    MAKİNE İHRACATÇILARI BİRLİĞİ: MAKİNE İHRACATI YÜZDE 11,1 ARTARAK 7 AYDA 16,1 MİLYAR DOLAR OLDU

    Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) tarafından paylaşılan makine imalat sanayi konsolide verilerine göre, yılın 7 ayı sonunda Türkiye’nin serbest bölgeler dâhil toplam makine ihracatı yüzde 11,1 artarak 16,1 milyar dolar oldu.

    Makine İhracatçıları Birliği, makine imalat sanayi konsolide verilerini açıkladı. Buna göre yılın 7 ayı sonunda Türkiye’nin serbest bölgeler dahil toplam makine ihracatı 16,1 milyar dolara ulaştı. Miktar bazında ihracatın yüzde 5,8 gerilediği bu dönemde değer bazında artış yüzde 11,1 oldu. Rusya’ya ihracatın yüzde 157 artarak 1,5 milyar dolara yaklaştığı bu dönemde, Almanya’ya ihracat artışı yüzde 11,6, ABD’ye ihracat artışı yüzde 15,2 olarak gerçekleşti. Yüzde 19 artışla 2 milyar dolara ulaşan temmuz ihracatı ardından son 12 aylık makine ihracatı yüzde 15,8 artarak 27,5 milyar dolara yükseldi. Haziran sonu itibarıyla yıllık makine ithalatı da yüzde 20,6 artışla 42,3 milyar dolar oldu.

    KARAVELİOĞLU: ALMANYA’DAKİ HER SORUN SEKTÖRÜMÜZÜ ÇOK YAKINDAN İLGİLENDİRİYOR

    Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu, küresel makine ticaretindeki gelişmeleri analiz ettiklerinde başta parasal sıkılaşma olmak üzere pek çok faktörün etkisiyle önceki yıllardan farklı eğilimlerle karşılaştıklarını belirtti. Karavelioğlu, dünyadaki gelişmeleri şöyle yorumladı:

    “Uzun yıllardır yakın iş birliği içinde çalıştığımız Alman Makine ve Ekipman İmalatçıları Birliği’nin (VDMA) raporları, küresel sektörün teknolojik lideri Almanya’da tehlike çanlarının çaldığını, temmuz ayı siparişlerindeki gerilemenin yüzde 15’e ulaştığını söylüyor. Bunun anlamı şirketlerin ölçek ve cirolarının küçülecek olması, yetişmiş nitelikli personelde istihdam kaybı riskinin ortaya çıkmasıdır. Artmayı sürdüreceği belli olan finansman, enerji ve istihdam maliyetlerinin üretici endeksi üzerindeki etkilerinin sektörün rekabetçiliğini sınırladığı, yüzde 20’lere varan fiyat artışlarının da iç ve dış talebin daralmasında etkili olduğu anlaşılıyor. Benzer gelişmeler rakibimiz diğer AB ülkelerinde de görülmekle birlikte endüstriyel ve ticari alanda en yüksek entegrasyon seviyesine ulaştığımız Almanya’daki her sorun hem bize sirayet edebilecek riskler hem de yaratabileceği fırsatlar bakımından sektörümüzü çok yakından ilgilendiriyor.”

    “ORTA VE DOĞU AVRUPA İÇİN GAYRETLERİMİZİ ARTIRIYORUZ”

    Bugüne kadar küresel sıkıntıları aşmak için yoğunlaştıkları ve önemli dönüşler aldıkları Rusya pazarına yönelik kısıtlamaların ana pazar Almanya’daki gelişmelere ilave riskler oluşturduğunu vurgulayan Karavelioğlu, şöyle devam etti:

    “Mal, teknoloji ve hizmetlerin yanı sıra Rusya’daki askeri endüstriyel kompleksle bağlantılı tüzel ve gerçek kişilere yönelik ihracatı da kapsayan yaptırımlar giderek sıkılaşıyor. Buna karşılık bazı Avrupalı ülkeler ticaretin rotasını saptırarak ihracatlarını eski Sovyet ülkeleri üzerinden yapıyor. Bizim imalatçılarımızın bu yönteme tevessül etmediklerini dış ticaret verilerimizden görebiliyoruz. Giderek zorlaşan Rusya ihracatına alternatif olabileceğini düşündüğümüz Orta ve Doğu Avrupa için de gayretlerimizi artırıyoruz. Romanya, Polonya, Sırbistan, Macaristan’da hızlanan yatırımlardan payımıza düşeni almalıyız. Avrupa’nın üretim ve enerji yatırımları yanında tarımsal faaliyetlerini de yoğunlaştırdığı bu bölgelerin makine imalatçılarımız için sadece ihracat değil, cazip yatırım fırsatları da sunduğuna inanıyoruz.”

    “YERLİ EKİPMAN MECBURİYETİ ENERJİ TEKNOLOJİLERİMİZİ HIZLI GELİŞTİRİYOR”

    Yeşil Mutabakat kapsamının hızla genişleyerek derinleşmesinin, firmaların sera gazı emisyonlarını azaltma çaba ve yatırımlarını yoğunlaştırdığının altını çizen Karavelioğlu, zorluklar ve fırsatlar barındıran bu durumun sektördeki yansımalarını da şöyle değerlendirdi:

    “Kaynak yaratmanın en ucuz ve kolay yolu israfı engellemek olduğundan imalatçılarımızın doğal yaklaşımı müşterilerine daima en verimli makineleri sağlamak, en az enerji harcayarak en fazla üretim yapan makine ve tesisler geliştirmek. Bu durumun pazara hâkim olması ise AB’nin birçok direktifiyle teminat altına alınmış. Türkiye’nin en çok sayıda Ar-Ge merkezine sahip sektörü olarak dünya elektrik enerjisinin en büyük kısmını tüketen elektrik motorları, pompalar, vanalar, havalandırma fanları, kompresörler gibi döner ekipmanlarda ürünlerimizin verim sınıfları ve ihracatlarının hızlı arttığını gözlemliyoruz. Bir diğer gelişme ise enerji üreten ekipmanlarda meydana geliyor. Yeşil enerji yatırımlarının ana unsurları olan solar paneller, rüzgâr türbinleri, jeotermal pompaların üretim ve ihracatları artık ciddi meblağlara ulaşıyor.”

    “ÖNCEKİ PLAN DÖNEMİNDE STRATEJİK İLAN EDİLMİŞ SEKTÖRLERİN ÜLKEYE KATKISININ BELİRGİNLEŞECEĞİ İNANCINDAYIZ”

    Karavelioğlu, devletin yatırım teşviklerinde yerli ekipman mecburiyeti koyduğu dalların hızla gelişmekte oluşunu, bunu yıllardır talep eden sektör temsilcileri olarak memnuniyetle gözlemlediklerini ve yaygınlaşmasını beklediklerini belirterek “Ticaret Bakanımız Sayın Ömer Bolat’a, yüksek ve orta-yüksek teknolojili malların ihracat içindeki payının ilk 7 ayda yüzde 36,9’dan yüzde 40,8‘e yükseldiğine ve bunda temmuz ayında ihracatları yüzde 25 ile 36 arasında artan taşıt araçları, makineler ve elektrikli teçhizatın önemli rolünün olduğuna yönelik açıklamaları için müteşekkiriz. Önceki plan döneminde stratejik ilan edilmiş sektörlerin ülkeye katkısının belirginleşeceği inancındayız” dedi.

    “MERKEZ BANKASI’NIN YATIRIM REESKONT KREDİLERİNİ YENİDEN HAREKETLENDİRME VAADİ ÜMİT VERDİ”

    Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de ana gündem maddelerinden birinin enflasyonla mücadele olduğuna dikkat çeken Karavelioğlu, fiyat istikrarını sağlamak ve cari işlemler açığını azaltmak için atılan adımların sektöre etkisini şöyle değerlendirdi:

    “Ticari kredi sınırlamalarında ihracat ve yatırım kredilerinin ayrı tutulması, makine sektörü için olumlu bir gelişme olsa da iç talepte kademeli olarak yaşanacak yavaşlamanın firmaların satışlarını ve nakit akışlarını etkileyeceği çok açık. İç ve dış pazardaki daralmanın yanında artmayı sürdüren mali külfetlerle de baş edebilmek zorundayız. Temmuz itibarıyla maliyetlerimize ücret düzenlemeleri, akaryakıt fiyatları ve vergi artışları gibi yeni unsurlar eklendi. Kurdaki nispi artışın ihracata olumlu etkisi kayıplarımızı henüz telafi edememiş olsa da yeni yatırımlara yönelik pozitif ayrımcılığın ve desteklerin süreceğine dair açıklamalar makine imalatçıları için önemli. Enflasyon yüksek seyrederken kurların yine yatay bir seyre girmiş olması bizi endişelendirse de Eximbank kredilerindeki göreli rahatlama ve Merkez Bankası’nın yatırım reeskont kredilerini yeniden hareketlendirme vaadi ümit veren diğer gelişmelerdir. İthalatın dizginlenmesi gereğine yönelik resmi beyan ve çabalar ise, ithalattan en muzdarip sektör olarak yakından izleyeceğimiz ve destek vereceğimiz konular olacaktır.”

  • TCMB: HAZİRAN SONU İTİBARİYLE KISA VADELİ DIŞ BORÇ 162,8 MİLYAR DOLARA ÇIKTI

    TCMB: HAZİRAN SONU İTİBARİYLE KISA VADELİ DIŞ BORÇ 162,8 MİLYAR DOLARA ÇIKTI

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, haziran ayı sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stoku, 2022 yıl sonuna göre yüzde 9,2 oranında artarak 162,8 milyar dolara çıktı.

    Merkez Bankası, haziran ayına ilişkin kısa vadeli dış borç istatistiklerini açıkladı. Buna göre, haziran ayı sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stoku, 2022 yıl sonuna göre yüzde 9,2 oranında artışla 162,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu dönemde, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku yüzde 2,7 oranında artarak 64,0 milyar dolar olurken, diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku yüzde 0,8 oranında artarak 54,5 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

    YURT DIŞI YERLEŞİKLERİN DÖVİZ DEVDİAT HESABI YÜZDE 5,6 AZALDI

    Bankaların yurt dışından kullandıkları kısa vadeli krediler, 2022 yıl sonuna göre yüzde 6,9 oranında artarak 11,5 milyar dolar oldu. Banka hariç yurt dışı yerleşiklerin döviz tevdiat hesabı yüzde 5,6 oranında azalarak 20,4 milyar dolar, yurt dışı yerleşik bankaların mevduatı da yüzde 9,0 oranında artışla 18,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ayrıca, yurt dışı yerleşiklerin TL cinsinden mevduatları geçen yıl sonuna göre yüzde 5,0 oranında artışla 13,8 milyar seviyesine ulaştı.

    Diğer sektörler altında yer alan ithalat borçları, 2022 yıl sonuna göre yüzde 0,1 oranında azalarak 48,7 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

    KAMUNUN KISA VADELİ BORCU GEÇEN YIL SONUNA GÖRE YÜZDE 7,6 ORANINDA ARTTI

    Borçlu bazında incelendiğinde, tamamı kamu bankalarından oluşan kamu sektörünün kısa vadeli borcu 2022 yıl sonuna göre yüzde 7,6 oranında artarak 31,1 milyar dolar olurken, özel sektörün kısa vadeli dış borcu yüzde 0,1 oranında azalarak 87,4 milyar doları oldu.

    Alacaklı bazında incelendiğinde, özel alacaklılar başlığı altındaki parasal kuruluşlara olan kısa vadeli borçlar yıl sonuna göre yüzde 19,9 oranında artarak 89,1 milyar dola, parasal olmayan kuruluşlara olan borçlar yüzde 2,1 oranında azalarak 72,4 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

    Geçen yılın sonunda 676 milyon dolar olan kısa vadeli tahvil ihraçları, 2023 haziran sonu itibarıyla 969 milyon ABD dolara çıktı. Aynı dönemde resmi alacaklılara olan kısa vadeli borçlar 268 milyon dolar oldu.

    Haziran sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stokunun döviz kompozisyonu yüzde 48,2’si ABD doları, yüzde 25,1’i euro, yüzde 9,3’ü TL ve yüzde 17,4’ü diğer döviz cinslerinden oluştu.

    VADESİNE BİR YIL VEYA DAHA AZ KALAN KISA VADELİ BORÇ 206,2 MİLYAR DOLAR

    Merkez Bankası verilerine göre, haziran ayı sonu itibarıyla, orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stoku, 206,2 milyar ABD doları düzeyinde. Söz konusu stokun 16,6 milyar dolarlık kısmı, Türkiye’de yerleşik bankaların ve özel sektörün yurt dışı şubeleri ile iştiraklere olan borçlarından oluştu. Borçlu bazında değerlendirildiğinde, toplam stok içinde kamu sektörünün yüzde 19,8, Merkez Bankası’nın yüzde 21,5, özel sektörün ise yüzde 58,7 oranında paya sahip olduğu gözlendi. 

  • TÜİK: İŞSİZLİK ORANI YILIN İKİNCİ ÇEYREĞIİNDE YÜZDE 9,7 SEVİYESİNDE GERÇEKLEŞTİ

    TÜİK: İŞSİZLİK ORANI YILIN İKİNCİ ÇEYREĞIİNDE YÜZDE 9,7 SEVİYESİNDE GERÇEKLEŞTİ

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, yılın ikinci çeyreğinde işsizlik oranı bir önceki çeyreğe göre 73 bin kişi azalarak yüzde 9,7 seviyesinde gerçekleşti. Ancak, bu dönemde sanayi sektöründe istihdam edilenlerin sayısının 8 bin azalması dikkat çekti.

    TÜİK, nisan, mayıs ve haziran aylarını kapsayan yılın ikinci çeyreğine ilişkin işgücü istatistiklerini yayınladı. TÜİK’ten yapılan açıklamada, mart ve nisan aylarında Kahramanmaraş merkezli depremden etkilenen 11 ilde işgücü istatistiklerine ilişkin sağlıklı veri toplanamadığından daha sonraki aylarda yeniden bölgede çalışma yapılarak istatistiklerde buna ilişkin düzeltme yapıldığına işaret edildi.

    Bu çerçevede yapılan Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı, 2023’ün ikinci çeyreğinde, bir önceki çeyreğe göre 73 bin kişi azalarak 3 milyon 400 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,3 puanlık azalışla yüzde 9,7 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 7,8, kadınlarda yüzde 13,4 olarak tahmin edildi.

    İSTİHDAM ORANI YÜZDE 48,2 OLDU

    İstihdam edilenlerin sayısı 2023 yılı ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 151 bin kişi artarak 31 milyon 513 bin kişi, istihdam oranı ise 0,1 puanlık artış ile yüzde 48,2 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 65,7 iken kadınlarda yüzde 31,1 olarak gerçekleşti.

    İŞGÜCÜNE KATILMA ORANI YÜZDE 53,4 OLARAK GERÇEKLEŞTİ

    İşgücü 2023 yılı ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 80 bin kişi artarak 34 milyon 914 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise değişim göstermeyerek yüzde 53,4 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 71,2, kadınlarda ise yüzde 36,0 oldu.

    GENÇ NÜFUSTA İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 18,3 SEVİYESİNDE

    15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki çeyreğe göre 1,2 puanlık azalış ile yüzde 18,3 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 15,1, kadınlarda ise yüzde 24,1 olarak tahmin edildi.

    SANAYİ SEKTÖRÜNDE İSTİHDAM EDİLENLERİN SAYISI 8 BİN AZALDI ALDI

    Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam edilenlerin sayısı yılın ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre sanayi sektöründe 8 bin kişi azalırken, tarım sektöründe 10 bin kişi, inşaat sektöründe 28 bin kişi, hizmet sektöründe 121 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin yüzde 14,7’si tarım, yüzde 21,7’si sanayi, yüzde 6,3’ü inşaat, yüzde 57,4’ü ise hizmet sektöründe yer aldı.

    HAFTALIK ORTALAMA FİİLİ ÇALIŞMA SÜRESİ 44,3 SAAT OLDU

    İstihdam edilenlerden referans döneminde işbaşında olanların, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 2023 yılı II. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 0,4 saat azalarak 44,3 saat olarak gerçekleşti.

    İŞGÜCÜNÜN YÜZDE 23,5’İ ÂTIL DURUMDA

    Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan âtıl işgücü oranı 2023 yılı II. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 1 puanlık artış ile yüzde 23,5 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 16,5 iken potansiyel işgücü ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 17,3 olarak tahmin edildi.

  • SALKONDER BAŞKANI HAKAN TURAN: “SALÇADA KISITLAMA ÇİFTÇİYE VE İHRACATÇIYA ZARAR VEREBİLİR”

    SALKONDER BAŞKANI HAKAN TURAN: “SALÇADA KISITLAMA ÇİFTÇİYE VE İHRACATÇIYA ZARAR VEREBİLİR”

    Salça, Dondurulmuş ve Konserve Gıda Sanayicileri Derneği (SALKONDER) Başkanı Hakan Turan, salça ihracatına getirilen kısıtlamanın ihracatçı firmaları yurt dışındaki pazarları kaybetme riskiyle karşı karşıya getirdiğini belirterek, bu dönemde Türkiye’nin artan ihracat potansiyelinin değerlendirilemediğine işaret etti. Turan, “Şirketler uzun yıllar büyük bir çabayla elde ettiği dış pazarları kaybetme lüksüne sahip değil, dolayısıyla uygulamanın tekrar değerlendirilmesini bekliyoruz” dedi.

    SALKONDER Başkanı Hakan Turan, yaptığı yazılı açıklamada, 2023 sezonunda domates ekim alanlarının geçen yıla kıyasla yüzde 45 artmasına rağmen kota limitinin yaklaşık aynı kalmasının piyasada önemli sorunlara yol açacağına dikkat çekti.

    “ÜRÜNLER YA TARLADA KALACAK YA ÇİTÇİLER BÜYÜK ZARAR EDECEK”

    Bu durumun, salçalık domates alım fiyatlarında önemli düşüşlere yol açacağını belirten Turan, “Türkiye 2022 sezonunda salçalık domates ekim alanları 33 bin hektar iken 2023 sezonu 48 bin hektara ulaştı. 2023 yılı rekoltesi hem iç piyasa hem de ihracat için yeterlidir. Kısıtlama nedeniyle firmalar üretime düşük kapasite ile devam ediyor. Bu durum hem istihdam üzerinde olumsuz bir etki yaratıyor, hem de serbest piyasa domates satış fiyatları sözleşme fiyatlarının çok altında seyrediyor. Ürünler ya tarlada kalacak ya da çiftçiler büyük zarar edecek. Bu dönemde Türkiye’nin artan ihracat potansiyeli de değerlendirilememektedir” dedi.

    “İHRACAT LİMİTİ AÇIKLAMASINI ÜZÜNTÜYLE KARŞILADIK”

    Turan, devam eden salça ihracat kısıtlamasını da eleştirerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

    “Salça ihracatı için Ağustos 2022-31 Temmuz 2023 için geçerli olan kısıtlama kararının kaldırılmasını beklerken, Türkiye toplamında maksimum 200 bin ton ihracat limiti açıklanmasını üzüntü ile karşıladık. Bir önceki yıl getirilen kısıtlamaya yıllık kümülatif değer olarak bakılırken, bu kez aylık bazda kota belirlendi ve aylar arasında geçiş yapılmasına da imkân verilmedi. Firmalarımız ilgili ayda tanınan kota miktarı kadar ihracat yapamazsa o miktar haklarından siliniyor. Kota dağıtımında uygulanan yöntemin daha adil olması ve sektörü zarara uğratan bu uygulamanın gözden geçirilmesi için haklı başvurularımızı Bakanlıklarımıza iletmeye devam ediyoruz.”

    “İÇ PAZARDA TALEP YÜZDE 4 DARALDI”

    İç pazarda 2022 Eylül ayından itibaren raf satış fiyatlarının artmayıp aksine düştüğünü, stok fazlalığı nedeniyle iç pazar talebinin bir önceki yıla göre yüzde 4 daraldığını belirten Turan, yeni getirilen aylık bazda kısıtlama uygulamasının ihracatçı firmalara büyük zorluklar getireceğini ve tanınan haklarını da kullanılamaz hale geleceğini söyledi. İhracatçı firmaların, yıllarca büyük emeklerle kazandıkları pazarları ve müşterileri kaybetme riskiyle karşı karşıya bulunduğunu belirten Turan, müşterilerin ürün taleplerinin karşılanamaması dolayısıyla pazar kaybı yaşanmasından endişe ettiklerini belirtti.

     

  • TÜİK: TARIM ÜRÜNLERİ ÜRETİCİ FİYATLARI TEMMUZ AYINDA YÜZDE 8, 03 ORANINDA ARTTI

    TÜİK: TARIM ÜRÜNLERİ ÜRETİCİ FİYATLARI TEMMUZ AYINDA YÜZDE 8, 03 ORANINDA ARTTI

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, tarım ürünleri üretici fiyatları temmuz ayında yüzde 8,03 oranında arttı.

    TÜİK, temmuz ayına ilişkin tarım ürünleri üretici fiyat endeksini (Tarım-ÜFE) bugün açıkladı. Buna göre, Tarım-ÜFE’de temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 8,03, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 35,14, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 62,48 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 102,10 artış gerçekleşti. 
     
    Sektörlerde bir önceki aya göre, ormancılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde yüzde 6,84, tarım ve avcılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde yüzde 8,01, ve balık ve diğer balıkçılık ürünlerinde yüzde 10,16 artış gerçekleşti. Ana gruplarda bir önceki aya göre canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerde yüzde 3,00, tek yıllık bitkisel ürünlerde yüzde 8,04 ve çok yıllık bitkisel ürünlerde yüzde 16,63 meydana geldi. 

    AYLIK ARTIŞIN EN YÜKSEK OLDUĞU GRUP YÜZDE 12,62 İLE YUMUŞAK ÇEKİRDEKLİ MEYVELER OLDU 
     
    Aylık artışın yüksek olduğu alt gruplar yüzde 12,62 ile yumuşak çekirdekli meyveler ve sert çekirdekli meyveler ve yüzde 12,51 ile sebze ve kavun-karpuz, kök ve yumrular oldu. Bir önceki aya göre azalış gösteren tek alt grup ise yüzde 0,45 ile çeltik oldu. Temmuz 2023’te, endekste kapsanan 87 maddeden, 21 maddenin ortalama fiyatında azalış, 59 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti. 

    SEBZE VE KAVUN-KARPUZ, KÖK VE YUMRULARDA YILLIK FİYAT ARTIŞI YÜZDE 108,92 OLDU

    TÜİK verilerine göre, yıllık artışın düşük olduğu alt gruplar sırasıyla, yüzde 11,33 ile lifli bitkiler ve yüzde 17,99 ile tahıllar (pirinç hariç), baklagiller ve yağlı tohumlar oldu. Buna karşılık, yıllık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, yüzde 108,92 ile sebze ve kavun-karpuz, kök ve yumrular ve yüzde 90,79 ile canlı kümes hayvanları ve yumurtalar oldu.   

  • TÜİK: ÜCRETLİ ÇALIŞAN SAYISI HAZİRAN AYINDA GERİLEDİ

    TÜİK: ÜCRETLİ ÇALIŞAN SAYISI HAZİRAN AYINDA GERİLEDİ

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), verilerine göre; sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında çalışan ücretli çalışan sayısı haziranda bir önceki aya göre yüzde 0,3 gerileyerek 14 milyon 925 bin 783 kişi oldu. 

    TÜİK, haziran ayına ilişkin ücretli çalışan istatistiklerini bugün açıkladı. Buna göre, ücretli çalışan sayısı sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında bir önceki aya göre yüzde 0,3 azaldı. Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2023 yılı haziran ayında ücretli çalışanlar aylık olarak sanayi sektöründe yüzde 0,8 ve inşaat sektöründe yüzde 1,1 azaldı, ticaret-hizmet sektöründe ise yüzde 0,1 artış gösterdi.

    Ücretli çalışan sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre ise yüzde 2,2 arttı. Ücretli çalışan sayısı bir önceki yılın aynı ayında 14 milyon 611 bin 38 kişi iken, 2023 yılı haziran ayında 14 milyon 925 bin 783 kişi oldu. 

    ÜCRETLİ ÇALIŞAN SAYISI YILLIK BAZDA SANAYİ SEKTÖRÜNDE 0,4 AZALDI 
     
    Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; haziran ayında ücretli çalışan sayısı yıllık olarak sanayi sektöründe yüzde 0,4 azaldı, inşaat sektöründe yüzde 6,9 ve ticaret-hizmet sektöründe yüzde 2,8 artış kaydetti.  

     

  • TÜİK: KONUT SATIŞLARI OCAK-TEMMUZ DÖNEMİNDE YÜZDE 17,7 AZALDI

    TÜİK: KONUT SATIŞLARI OCAK-TEMMUZ DÖNEMİNDE YÜZDE 17,7 AZALDI

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, konut satışları ocak-temmuz döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 17,7 oranında azaldı.

    TÜİK temmuz ayına ilişkin konut satış istatistiklerini bugün açıkladı. Buna göre, temmuz ayında Türkiye genelinde toplam 109 bin 548 konut satışı gerçekleşti. Bu satış rakamı, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 16,7’lik artışı ifade etti. Konut satışlarında İstanbul 15 bin 724 konut satışı ve yüzde 14,4 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u 9 bin 688 konut satışı ve yüzde 8,8 pay ile Ankara, 5 bin 203 konut satışı ve yüzde 4,7 pay ile İzmir izledi. Konut satış sayısının en az olduğu iller sırasıyla 27 konut ile Ardahan, 40 konut ile Hakkâri, 91 konut ile Tunceli oldu.

    KONUT SATIŞLARI OCAK-TEMMUZ DÖNEMİNDE YÜZDE 17,7 AZALDI

    Konut satışları ocak-temmuz döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 17,7 azalışla 675 bin 327 olarak gerçekleşti.

    İPOTEKLİ KONUT SATIŞI BİR ÖNCEKİ YILIN AYNI AYINA GÖRE YÜZDE 24,1 AZALDI

    Türkiye genelinde ipotekli konut satışları temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 24,1 azalış göstererek 14 bin 533 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 13,3 olarak gerçekleşti. Ocak-temmuz döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 28,2 azalışla 136 bin 63 oldu.

    Temmuz ayındaki ipotekli satışların 3 bin 633’ü; ocak-temmuz dönemindeki ipotekli satışların ise 43 bin 132’si ilk el satış olarak gerçekleşti.

    DİĞER SATIŞ TÜRLERİ SONUCUNDA 95 BİN 15 KONUT EL DEĞİŞTİRDİ

    Türkiye genelinde diğer konut satışları temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 27,1 artarak 95 bin 15 oldu. Toplam konut satışları içinde diğer satışların payı yüzde 86,7 olarak gerçekleşti. Ocak-temmuz döneminde gerçekleşen diğer konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14,5 azalışla 539 bin 264 oldu.

    İLK EL KONUT SATIŞ SAYISI 31 BİN 641 OLARAK GERÇEKLEŞTİ

    Türkiye genelinde ilk el konut satış sayısı, temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 10,3 artarak 31 bin 641 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk el konut satışının payı yüzde 28,9 oldu. İlk el konut satışları Ocak-temmuz döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14,5 azalışla 202 bin 799 olarak gerçekleşti.

    İKİNCİ EL KONUT SATIŞLARINDA 77 BİN 907 KONUT EL DEĞİŞTİRDİ

    Türkiye genelinde ikinci el konut satışları temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 19,5 artış göstererek 77 bin 907 oldu. Toplam konut satışları içinde ikinci el konut satışının payı yüzde 71,1 oldu. İkinci el konut satışları ocak-temmuz döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 19,0 azalışla 472 bin 528 olarak gerçekleşti.

    YABANCILARA TEMMUZ AYINDA 2 BİN 801 KONUT SATIŞI GERÇEKLEŞTİ

    Yabancılara yapılan konut satışları temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 28,9 azalarak 2 bin 801 oldu. Temmuz ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı yüzde 2,6 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı 996 konut satışı ile Antalya aldı. Antalya’yı sırasıyla 832 konut satışı ile İstanbul ve 263 konut satışı ile Mersin izledi.

    Yabancılara yapılan konut satışları ocak-temmuz döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 43,9 azalarak 22 bin 76 oldu.

    ÜLKE UYRUKLARINA GÖRE EN ÇOK KONUT SATIŞI RUSYA FEDERASYONU VATANDAŞLARINA YAPILDI

    Temmuz ayında Rusya Federasyonu vatandaşları Türkiye’den 772 konut satın aldı. Rusya Federasyonu vatandaşlarını sırasıyla 272 konut ile İran, 204 konut ile Irak ve 146 konut ile Ukrayna vatandaşları izledi.