Kategori: Ekonomi

Bizim Toptan’ın yılın ilk 9 ayındaki cirosu, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 68 oranında artarak 15,7 milyar TL’ye ulaştı.  

Türkiye’nin en yaygın organize toptan marketi Bizim Toptan, 2023’ün ilk 9 ayında, yaygın mağaza ve depo ağı, gelişmiş teknolojik altyapısı, ev dışı tüketim (EDT) alanındaki satış gücü ve küçük esnafa bayilik modeli sunan iştiraki Seç Market ile güçlü bir finansal performans göstererek istikrarlı büyümesini sürdürdü. 9 aylık dönemde cirosunu bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 68 artırarak 15,7 milyar TL’ye yükselten Bizim Toptan, aynı dönemde mağaza yatırımlarıyla pazardaki güçlü konumunu devam ettirerek faaliyet alanını da genişletti. Bizim Toptan, dönem içinde Denizli ve Ankara Yaşamkent’te açtığı iki yeni mağaza ile Türkiye genelinde toplam 181 mağazaya ulaştı. 

Bizim Toptan’ın artan cirosu içinde, tedarikinin büyük bölümünü karşıladığı Seç Market kanalının büyümesinin önemli katkısı bulunuyor. Esnafa güç veren bayilik modeliyle öne çıkan Seç Market’in Türkiye genelindeki iş ortaklarının sayısı 2 bin 699’a ulaşırken Bizim Toptan’ın satışları içindeki payı da yılın üçüncü çeyreğinde de artmaya devam ederek yüzde 24’e ulaştı. Bizim Toptan’ın profesyonel satış destek ekibi PROSAF’ın tedarik konusunda müşterilere tek elden sunduğu çözümler ve aktif saha operasyonlarıyla EDT müşteri portföyü ve satış gelirlerini artırması da büyümeye önemli katkı sağladı. PROSAF satışları, yüzde 130’lara yaklaşan büyüme oranı ile Bizim Toptan büyümesinin bir diğer lokomotifi oldu. 

“EV DIŞI TÜKETİM VE SEÇ KANALIMIZIN GÜCÜ İLE İSTIKRARLI BÜYÜMEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ” 

Şirketin 9 aylık finansal sonuçlarını değerlendiren Bizim Toptan CEO’su Hüseyin Balcı, şunları söyledi: 

“Başarılı bir performans gösterdiğimiz üçüncü çeyrekte yeni yatırımlarla büyümeyi ve mağaza ağımızı genişletmeyi sürdürürken EDT ve perakende kanalında da aktif müşteri sayımızı artırdık. Yılın ilk 9 ayında müşteri sayımız 2 milyonu aştı. Hem bireysel hem de kurumsal müşterilerimizin ihtiyaçlarına çok hızlı bir şekilde cevap verebilmek ve daima daha iyi bir alışveriş deneyimi sunmak için dijital altyapımızı güçlendiriyoruz. Portföyümüzde bulunan gıdadan temizliğe binlerce temel ihtiyaç ürününü toptan satış fiyatlarıyla mümkün olan en uygun fiyatlarla sunarak müşterilerimizin bütçelerine ve ekonomiye katkı sağlıyoruz. Gururla kutladığımız Cumhuriyet’imizin 100. yılı dolayısıyla da ekim ayı boyunca özel bir kampanyaya imza attık. Enflasyonla mücadeleye destek kapsamında indirim ve kampanyalarımız yıl sonuna kadar sürecek. Her zaman olduğu gibi müşterilerimizin yanında olmaya, güçlü lojistik ağımızla ürün ve hizmetlerimizi ülkemizin dört bir köşesine kesintisiz olarak ulaştırmaya devam edeceğiz.”  

2001 yılında kurulan Bizim Toptan satış mağazaları, 71 ilde 181 mağazasıyla cash & carry (organize toptan ticaret) sektöründe mağaza sayısı bakımından en büyük ve erişilebilirlik açısından en yaygın firma. Bizim Toptan, müşterilerine tüketici nezdinde bilinirliği yüksek çok uluslu ve uluslararası markaların yanı sıra kendi özel markalarının da dahil olduğu yaklaşık 8 bin ürünün satışını yapıyor. Dijital yatırımlarıyla altyapısını sürekli geliştiren ve müşterilerine kişiselleştirilmiş hizmetler sunan Bizim Toptan, PROSAF operasyonuyla da ev dışı tüketim müşterilerine yerinde teslim hizmeti sunuyor. Halka açık bir şirket olan Bizim Toptan’ın hisseleri Borsa İstanbul’da ‘BIZIM’ koduyla işlem görüyor.

ADVERTORİAL YAYIN

Dondurulmuş gıda ve margarin sektörlerinde faaliyet gösteren Kerevitaş, temmuz-eylül arasında satışlarını geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 27 oranında artırarak 4,3 milyar TL net ciro elde ederken aynı dönemde FAVÖK’ü yüzde 72 artışla 723 milyon TL oldu. İlk 9 ayda toplam cirosu 10,7 milyar TL’ye ulaşan Kerevitaş’ın aynı dönemde toplam ihracatı 1,2 milyar TL olarak gerçekleşti. Margarin kategorisinde Türkiye yağ ihracatının yüzde 34’ünü tek başına yapan Kerevitaş; Gürcistan, Romanya, Arnavutluk, Kazakistan, Kosova, Madagaskar ve Irak’ta pazar liderliğini korudu. 

Kerevitaş’ın markası SuperFresh, üçüncü çeyrekte bir önceki çeyreğe göre 1,7 puan artışla yüzde 43 paya ulaşarak sektör liderliğini pekiştirdi. SuperFresh, inovasyon odaklı büyüme stratejisi doğrultusunda, sektöre yön veren yenilikçi ürün lansmanlarını sürdürdü. Türkiye margarin pazarında yüzde 100 marka bilinirliğine sahip Bizim Yağ ve Teremyağ gibi önemli markalarıyla yüzde 65,6 ciro payı alarak pazardaki liderliğini korudu. 

“2023 YILINDA SÜRDÜRÜLEBİLİR BAŞARIMIZ DEVAM EDİYOR” 

Kerevitaş CEO’su Mert Altınkılınç, 2023 yılının ilk 9 ayı itibariyle inovasyon ve sürdürülebilirlik odaklı büyümeye hız kesmeden devam ettiklerini belirterek şunları söyledi: 

“Kerevitaş olarak, faaliyet gösterdiğimiz tüm alanlarda stratejik kanal-kategori bakış açımız doğrultusunda satış gelirlerimizdeki artışı sağlarken farklı ihtiyaçlara cevap veren ürün portföyümüzü her geçen gün geliştiriyor, inovatif bir bakış açısıyla yenilikçi ürünlerimizi müşterilerimiz ile buluşturuyoruz. Bir yandan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tescilli ilk AR-GE merkezlerine sahip olmanın sorumluluğuyla AR-GE ve inovasyon yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Türkiye’de sürdürdüğümüz istikrarlı büyümemizle beraber beş kıtada 45’ten fazla ülkeye ihracat gerçekleştirerek ürünlerimizi tüm dünyayla buluşturuyoruz. Yılın ilk 9 ayındaki sürdürülebilir büyümemizi yılın son çeyreğinde de devam ettirerek 2023 yılını başarılı iş sonuçlarıyla kapatmayı hedefliyoruz.”

ADVERTORİAL YAYIN

Geleneksel sözleşme taşımacılığını dijitalleştiren Dijital Kurye Platformu, bankacılık ve finans sektörlerine de hizmet veriyor. Sanal bankaların ve diğer finans kuruluşlarının sahadaki fiziksel temsilcisi konumunda olan platform, yasal uyum süreçlerinden operasyonel verimliliğe, müşteri memnuniyetinden veri güvenliğine kadar pek çok alanda avantaj sunuyor. 

Dijital kontrat yönetimi ve kimlik doğrulama hizmetlerini müşterilerinin kapısına getiren Dijital Kurye Platformu, bankacılık ve finans sektörlerinde faaliyet gösteren firmaların ihtiyaç duyduğu hizmetleri veriyor. Platformun bugün sanal bankaların ve diğer finans kuruluşlarının sahadaki fiziksel temsilcisi konumuna geldiğini belirten Dijital Kurye CEO’su Oral Başer, bankacılık sektörünün ve bankacılık dışı finansal hizmetlerin ihtiyaçlarını kapsamlı şekilde karşıladıklarını vurguladı. 

Hizmet vermeye 2022’de başlayan platform, sözleşme taşımacılığı hizmeti kapsamında imzalatılmak istenen belgelerin dijital olarak doğrulanan kişilerle kapıda imzalatılmasını, imza süreci tamamlandığında da belgenin hem gönderici hem de imzacı ile paylaşılmasını sağlıyor. 

Bankalara ve finans kuruluşlarına mevzuat değişikliklerine anında ve etkin şekilde uyum sağlama imkanı sunan platform, Türkiye’nin dinamik mevzuat ortamında yeni düzenlemelerin getirdiği imzalama ve kimlik doğrulama gerekliliklerini eksiksiz karşılıyor. 

ŞİRKETLER REKABET AVANTAJI ELDE EDİYOR 

Dijital Kurye’nin sunduğu hizmetlerin finans kuruluşlarına sadece yasal uyum süreçlerinde değil operasyonel verimlilik ve müşteri memnuniyeti gibi alanlarda da rekabet avantajı sağladığını vurgulayan Oral Başer, “Kurumlar, geri dönüş lojistiği süreçlerindeki dijitalleşme ile artık sözleşme ve kontratları daha hızlı ve hatasız şekilde yönetebiliyor. Bu da müşteri ilişkilerini güçlendirmelerine ve operasyonel anlamda mükemmelliği yakalamalarını sağlıyor” diye konuştu. 

GÜVENLİK ALANINDA ÖNEMLİ KATKI SUNUYOR 

Finans sektörünün güvenliğine de önemli katkılarda bulunan Dijital Kurye Platformu, uçtan uca şifreleme ve gelişmiş kimlik doğrulama teknikleriyle müşteri verilerinin korunmasını ve sahtecilik girişimlerinin önlenmesini sağlıyor. Finansal kuruluşlar bu sayede hem yasal yükümlülüklerini hem de müşterilerine karşı sorumluluklarını yerine getirebiliyor. 

Sözleşme taşımacılığı ve değerli teslimat hizmetleri de sunan platformun finans sektöründe her ölçekteki kuruluş için mevzuat uyumunu basitleştirirken operasyonel verimliliği artıran ve müşteri güvenliğini sağlayan bir çözüm haline geldiğini belirten Oral Başer, “Finansal hizmetlerin sunum şeklini modernize eden ve sektörün yeni standartlarını belirleyen Dijital Kurye, bu alandaki liderliğini her geçen gün getirdiği yeniliklerle pekiştirmeye devam ediyor” dedi.

ADVERTORİAL YAYIN

KidZania İstanbul, 11-19 Kasım’ı kapsayan ara tatil boyunca ziyaretçilerini tüm gün eğlenceyle buluşturacak. Türkiye’nin dört bir yanından gelen ziyaretçiler, KidZania’da 120’den fazla rolü 67 farklı aktivite alanında deneyimleyecekler, yetişkinlerin dünyasına adım atacaklar. Ziyaretçiler, ara tatil boyunca devam edecek Bilim Şenliği’ne de katılma fırsatı bulacaklar. 

KidZania İstanbul; aileler, öğrenciler ve öğretmenlerin heyecanla beklediği ara tatilde ziyaretçilerini tüm gün sürecek sınırsız eğlenceye bekliyor. Türkiye’nin dört bir yanından İstanbul’a gelen 1-14 yaş arasındaki çocuklar, KidZania İstanbul’da ara tatil etkinlikleriyle tatilde de eğlenirken öğrenecekler. KidZania İstanbul ziyaretçileri, 10 bin m2’lik alanda, 67 farklı aktivite alanında kendi beceri ve ilgi alanlarına göre 120’den fazla rolü ara tatil boyunca birbirinden farklı etkinlik ve atölyeler ile deneyimleyecekler. Çocuklar için özel tasarlanmış kocaman bir şehir olan KidZania İstanbul’da ebeveynler de 5-12 yaş arasındaki çocuklarını deneyimli KidZitter’lara emanet ederek gönül rahatlığıyla kendilerine zaman ayırırken 7 yaş ve üzeri çocuklar da yanlarında yetişkin olmadan KidZania’da tüm gün eğlencenin tadını çıkarabilecekler. 

Bu yıl KidZania İstanbul’da Bilim Şenliği etkinlikleri ara tatil coşkusu ile birleşiyor. Ziyaretçiler, Bilim Şenliği kapsamında düzenlenen etkinliklere katılmanın yanı sıra şehirdeki tüm aktivitelerde dilediklerini seçerek katılabilecek, özgürce eğlenmenin tadını çıkaracaklar.  

Çocuklara uygun boyutlarda tasarlanmış gerçek bir şehir düzenlemesine sahip olan Türkiye’nin tek Çocuklar Ülkesi KidZania’da hastane, itfaiye, tiyatro, arkeoloji müzesi, üretim fabrikaları, havacılık akademisi, diş sağlığı merkezi, banka, stadyum gibi 67 aktivite alanı bulunuyor. KidZania’da çocuklar gerçek dünyanın bir simülasyonu ile geleceğe hazırlanırken bol bol eğlenme ve öğrenme olanağı buluyor. 1-14 yaş aralığındaki çocukları ağırlayan KidZania’da 7 yaşın üstündeki çocuklar, anne ve babaları olmadan diledikleri gibi vakit geçirebiliyor. İsteyen ebeveynler ise 5-14 yaş arasındaki çocuklarını KidZania’daki deneyimli KidZitter’lara emanet ederek gönül rahatlığıyla kendilerine zaman ayırabiliyor ve alışverişin keyfini çıkarabiliyor. Çocuklar gün boyunca KidZania’da farklı meslekleri deneyimlerken veliler ise KidZitter’lar sayesinde gönül rahatlığıyla kendilerine daha fazla zaman ayırabiliyor. Aktivitelerin yanı sıra özel alanlarda kutlamaların yapıldığı KidZania’da çocuklara özel doğum günü partileri de düzenleniyor. Toplam 10 bin metrekarelik bir alanda faaliyet gösteren KidZania İstanbul, 2014 yılından beri çocuklu ailelere eğlenerek öğrenme hizmeti veriyor.

ADVERTORİAL YAYIN

Türk Telekom, bu yılın üçüncü çeyreğinde, yıllık bazda yüzde 78,2 büyüyerek 22,4 milyar TL konsolide gelir elde etti. Türk Telekom’un ilk 9 aylık geliri, geçen yıla oranla yüzde 69,6 artışla 55,6 milyar TL’ye ulaştı. Yılın ilk 9 ayında 4,5 milyar TL net kâr elde eden Türk Telekom, bu yılın ilk 9 ayında 12,6 milyar liralık yatırım yaptı. 

Türk Telekom, 2023’ün ilk 9 ayında, büyüme ivmesini yukarı taşıdı. Türk Telekom, bu yılın üçüncü çeyreğinde, yıllık bazda yüzde 78,2 büyüyerek 22,4 milyar TL konsolide gelir elde etti. Türk Telekom’un ilk 9 aylık geliri, geçen yıla oranla yüzde 69,6 artışla 55,6 milyar TL’ye ulaştı. 52,9 milyona yükselen abonesiyle 2023’ün ilk 9 aylık döneminde toplam 4,5 milyar TL’lik net kâra imza atan Türk Telekom’un FAVÖK’ü ise (faiz, amortisman ve vergi öncesi kâr) ilk 9 ayda 18,8 milyar TL oldu. 

Türk Telekom CEO’su Ümit Önal, “Ortaya koyduğumuz teknoloji ve dijitalleşme vizyonu ile hedeflerimizi gerçekleştirmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Yılın ilk 9 ayındaki olumlu göstergelerimiz ile yılın sonuna yaklaşırken yılın ikinci çeyreğinde yukarı yönlü revize ettiğimiz öngörülerimize emin adımlarla yaklaşıyoruz. Bu kapsamda, konsolide faaliyet gelirlerinde yıllık artışın yaklaşık yüzde yüzde 67-70 aralığında, FAVÖK’ün yaklaşık 25-27 milyar TL aralığında, yatırım harcamalarının da yaklaşık 19-21 milyar TL aralığında gerçekleşmesini planlıyoruz” dedi.  

“DİJİTALLEŞME VİZYONUMUZ İLE GERÇEKLEŞTİRDİĞİMİZ 20 MİLYAR DOLAR YATIRIM, ÜLKEMİZ İÇİN VERDİĞİMİZ HİZMETLERİN EN ÖNEMLİ GÖSTERGESİDİR”  

Fibere yaptığı yatırımlarla Türkiye’nin fiber gücü olmaya devam eden Türk Telekom, 2023 Eylül ayı itibariyle fiber ağ uzunluğunu 427 bin km’ye yükseltti. Türk Telekom’un fiber abone sayısı ise 2023’ün ilk 9 ayında 12,6 milyona ulaştı. Türk Telekom’un fiber hane kapsamasının ise 2023’ün üçüncü çeyrek sonunda 31,9 milyon olduğunu açıklayan Önal, “Türkiye’nin fiber gücü olarak, ülkenin her köşesine taşıdığımız güçlü fiber altyapımız ve yatırımlarımız ile Türkiye Yüzyılı’nın teknoloji taşıyıcısı olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu kapsamda, ‘Türkiye’nin 81 ilindeki altyapımızı sadece bizim abonelerimiz kullansın’ anlayışı ile hareket etmiyoruz. Her zaman ifade ettiğimiz gibi, Türk Telekom’un altyapısı Türkiye’nin altyapısıdır. 2005 yılından bu yana Türkiye’nin dijital varlıklarına yaptığımız yatırımların 20 milyar dolara ulaşması, ülkemiz için verdiğimiz hizmetlerin en önemli göstergesidir” dedi. 

“ÜLKEMİZİ GELECEĞE TAŞIYAN PEK ÇOK PROJE VE ÇALIŞMANIN ÖNCÜSÜ OLDUK” 

Türk Telekom CEO’su Ümit Önal, Türkiye’yi çağın ötesine taşıyacak her türlü projenin mimarı olmaktan gurur duyduklarını söyleyerek şu değerlendirmelerde bulundu: 

“Hayatın her alanında insanı odağına alan teknolojiler sunmayı, bu teknolojileri herkes için erişilebilir kılmayı sürdüreceğiz. Bu sorumluluğumuzun bize verdiği motivasyon ve güçle yılın ilk 9 ayı itibariyle 12,6 milyar TL’lik yatırım yapmış durumdayız.”  

Türk Telekom’un abone sayısının yılın üçüncü çeyreğinde toplamda 498 bin net abone artışı ile 52,9 milyona ulaştığını belirten Önal, abone kazanımları süreçlerine dikkat çekti. Önal, özellikle mobil abone segmentinde Türk Telekom’un en çok tercih edilen operatör olduğunu belirterek, MNT (mobil numara taşıma) pazarında liderliklerini üst üste sekiz çeyrek boyunca sürdürdüklerini açıkladı. 

“İMTİYAZ SÜRECİNDEKİ BAŞVURUMUZ, DEĞER YARATAN VE SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR FAALİYET MODELİ İÇERİYOR” 

Yukarı yönlü performanslarının devam ettiği süreçte, gündem maddeleri arasında imtiyaz konusunun da olduğuna değinen Önal, “2023 yılı başında sabit hat hizmetleri imtiyaz sözleşmesinin yenilenmesi için BTK’ya başvuruda bulunduk. Sonrasında BTK, bizlerden bir sonraki anlaşmaya dair taslak niteliğinde bir çerçeve dokümanı hazırlamamızı istedi. Bu doğrultuda konuya ilişkin görüş, öneri ve taleplerimizi bir araya topladığımız çerçeve dokümanı düzenleyici kuruma sunduk. Başvurumuzun ardından düzenleyici kurum ile görüşmelerimiz sürerken süreç kapsamında Türkiye’nin, sektörün ve Türk Telekom’un birlikte kalkınmasını sağlayacak, değer yaratan ve sürdürülebilir bir faaliyet modeli oluşturmak amacıyla bütünsel ve kapsayıcı bir yaklaşım bakış açısıyla hareket ettik. 2024 yılında bu öncelikli konu üzerinde somut ilerlemeler görmeyi bekliyoruz” dedi. 

“FİBERİN VE YENİ NESİL TEKNOLOJİLERİN ÜLKEMİZ ADINA ÖNEMİNİN BİLİNCİNDEYİZ” 

Yeni nesil ve yarını yakalayan teknolojilere verdikleri önemi de vurgulayan Önal, 5G’ye yerli ve milli unsurlarla geçerek Türkiye’yi bu teknolojiyi sadece kullanan değil etrafına da kullandıran bir güç olması için tüm katkıyı ortaya koyduklarını açıkladı. 5G konusundaki çalışmalarıyla, gerçekleştirdikleri ilklerle dünyada ve Türkiye’de 5G’nin yol haritasının çizilmesinde aktif rol üstlendiklerinin altını çizen Önal, “Fiber ağımızı sürekli olarak artırıyoruz. Müşterilerimizi kaliteli bağlantı ile buluşturma yönünde yüksek motivasyona sahibiz. Üçüncü çeyrek itibariyle sabit genişbant abone sayısı 15,1 milyona yükseldi. Sabit genişbant ARPU (kullanıcı başı ortalama gelir) büyümesi, üçüncü çeyrekte artış eğilimini sürdürerek yıllık bazda yüzde 58,1’e ulaştı. Fiber abone sayısı, çeyreklik bazda 355 bin net kazanımla 12,6 milyon oldu. 427 bin km’ye yükselen fiber ağımız, istikrarlı fiber dönüşüm odağımızı yansıtır şekilde Eylül 2023 itibarıyla 31,9 milyon haneyi kapsıyor. Fiberin ve yeni nesil teknolojilerin ülkemiz adına öneminin bilincindeyiz. 5G ve ötesi teknolojilerde Türkiye’nin dijital dönüşümüne liderlik etme vizyonumuzu kararlılıkla sürdürüyoruz” diye konuştu. 

“ALDIKLARI TOPLAM YATIRIM 20 MİLYON DOLARI AŞAN GİRİŞİMLERİMİZ, DÜNYA SAHNESİNDE GURUR KAYNAĞIMIZ OLDU” 

Yarını yakalayan teknolojileri ve bu teknolojileri besleyen girişimleri her zaman desteklediklerini vurgulayan Önal, “Kurumsal girişim sermayesi şirketimiz Türk Telekom Ventures ve girişim hızlandırma programımız PİLOT ile yerli girişimlerimize rehberlik ediyoruz. Hayata geçirdiğimiz TT Ventures Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’nu ile girişimlere yatırım yaparken TT Ventures’ın San Francisco’daki ofisi ile girişimleri dünyaya bağlayan bir köprü olmayı hedefliyoruz. Türkiye’den yeni ‘unicorn’lar çıkarma noktasında rol model bir kurum olmayı amaçlıyoruz. Halihazırda Türk Telekom Ventures ile yatırım yaptığımız 16 girişimin 11’i PİLOT mezunlarından oluşuyor. Bugüne kadar PİLOT programının mezun sayısı 104’e ulaşırken toplamda 30 milyon TL nakit desteği sağlandı. Asya’dan Avrupa’ya, Amerika’dan Afrika’ya tüm ülkelerde faaliyet gösteren PİLOT girişimlerimizin aldıkları toplam yatırım tutarı 20 milyon doları aştı. Her biri kısa sürede alanında büyük başarılara imza attı. Nitekim, TT Ventures yatırımlarımızdan Virasoft, kanser tedavisinde tanı ve tedavi süreçlerini hızlandıran yapay zeka destekli çözümleriyle dünyanın her yerinden yatırım almaya devam ediyor. Yine Türk Telekom Ventures’tan yatırım alan bir diğer girişimimiz MentalUP, artık dünya çapında bir eğitim platformu olarak öne çıkıyor. MentalUP, 120’den fazla ülkede 15 milyon aktif kullanıcıya hizmet sunuyor. Bunların yanında; Syntonym, Speedy ve ai4sports gibi PİLOT girişimlerimiz yenilikçi çözümleri ve yurt dışından aldıkları yatırımlarla dünya çapında bizi gururlandırmaya devam ediyor. Sadece yatırım anlamında değil, sunduğumuz fiziksel imkânlarla da girişimlerimiz için öncü bir şirketiz. Telekom Ventures olarak, Eminönü’ndeki Santral binasından sonra, girişimciler için kullanıma sunduğumuz ikinci ofisimizi Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) 5 Ekim’de açtık. AKM’deki Girişimcilik Merkezi’mizin, geleceğe yön verenlerin buluşma noktası ve dünya sahnesinde ülkemizi gururla temsil edecek birçok fikre ilham olacağına inanıyoruz. Türk Telekom olarak, girişimlerimiz için öncü bir şirket olmaya devam edeceğiz” dedi. 

“SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ ÇALIŞMALARIMIZIN MERKEZİNE ALDIK” 

Yüksek teknoloji birikimini sürdürülebilirliğin evrensel ilkeleri çerçevesinde kullanarak bu ilkeleri strateji ve iş birliklerine uygulayan Türk Telekom, bu kapsamda proje ve yatırımlarına devam ediyor. “Sürdürülebilirlik üzerinde hassasiyetle durduğumuz, önemli bir konu” diyen Ümit Önal, bu konudaki çalışmalarını şöyle özetledi: 

“Türk Telekom olarak, teknolojiyi insanın, toplumun ve doğanın faydasına dönüştürme vizyonumuzu sürdürülebilirlik çalışmalarımızın merkezine alıyoruz. Cumhuriyetimizin 100 yılı boyunca bu hassasiyet ve sorumlulukla çalıştık. Bu kapsamda, kısa süre önce 2022 Sürdürülebilirlik Raporu’muzu yayımladık. Sürdürülebilirlik politikamızın çerçevesini çizdiğimiz tüm başlıklarda ciddi adımlar attık. Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak adına, sürdürülebilir kalkınma, karbon ayak izini azaltma, iklim değişikliklerinin sebep olduğu riskleri yönetme hedefiyle çalışmalar gerçekleştirdik. Bu yıl GES (güneş enerjisi santrali) yatırımlarımıza hız verdik. Yakın zamanda, GES için şirketimize tahsis edilen kurulu güç kapasitesini 405,8 MWe’ye çıkardık. Tüm proje ve yatırımlarımızı Sürdürülebilirlik Yönetim Sistemi ile daha da güçlendirmek için durmaksızın çalışıyoruz. Nitekim bu konuda da önemli bir adım attık ve E4 Şarj-Elektrikli Araç Şarj Ağı projemiz ile elektrikli araç kullanıcılarına, her anlamda güvenli, çevreci ve jeneratörler ile beslenen kesintisiz bir şarj hizmeti sunmaya başladık. Türk Telekom olarak, yenilenebilir enerjideki öncü vizyonumuzu gerçekleştirdiğimiz yatırımlarla desteklemeyi sürdüreceğiz.”

ADVERTORİAL YAYIN

Akenerji, bu yılın üçüncü çeyreğine ilişkin finansal sonuçlarını açıkladı. Şirketin cirosu ilk 9 ayda yüzde 40 artışla 13,67 milyar TL’ye ulaşırken FAVÖK de 1,646 milyar TL’ye yükseldi. 

Karbon salımı düşük kaynaklardan biri olan doğal gazın yanı sıra hidroelektrik, rüzgar, güneş gibi yenilenebilir kaynaklardan elektrik üreten toplam 9 santralle bin 224 MW’lık kurulu güce sahip olan Akenerji, bu yılın üçüncü çeyrek finansal sonuçlarını açıkladı. Kaynak ve coğrafi lokasyon çeşitliliğinin yanı sıra verimlilik ve inovasyon odaklı büyüme stratejisiyle Akenerji, nakit yaratımına yönelik dikkat çekici performansıyla bilançosunu daha da güçlendirdi. Şirketin toplam satış hasılatı yılın ilk 9 ayında bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 40 artarak 13,67 milyar TL’ye ulaştı. 

Akkök Holding şirketlerinden Akenerji’nin nakit akışını geliştiren en önemli etken, toplam elektrik üretimindeki büyük artış oldu. Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22 artış gösteren elektik üretimi, Türkiye’nin toplam ihtiyacının yaklaşık yüzde 2 buçuğunu tek başına karşılayabilecek üretim kapasitesine sahip Akenerji’nin sektördeki konumunu teyit etti. 

“BAŞARILI FİNANSAL SONUÇLARIMIZ, VERİMLİLİK VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK KONUSUNDAKİ KARARLILIĞIMIZIN TEYİDİ NİTELİĞİNDE” 

Yılın ilk 9 ayında FAVÖK, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde yüzde 16 artış göstererek 1,646 milyar TL’ye ulaştı. FAVÖK’teki yükselişin operasyonel verimliliğin ve finansal sürdürülebilirliğin en önemli göstergesi olduğunu belirten Akenerji CFO’su Özge Özen Aksoy, “Akenerji’nin üçüncü çeyrek sonuçları, finansal yapımızı güçlendirerek faaliyetlerimizi verimli ve sürdürülebilir bir şekilde yürütme konusundaki kararlılığımızın ve inovasyon taahhüdümüzün teyidi niteliğinde. Başarılı finansal sonuçlarımız, Akenerji’nin sektörünün önde gelen oyuncuları arasındaki yerini sağlamlaştırıyor” dedi. 

“YURT DIŞINDA DA BÜYÜMEYE DEVAM EDİYORUZ” 

Akenerji, gelecek dönemde nakit akışını ve gelirlerini artırmayı sürdürecek çalışmalara yurt dışında da devam ediyor. Hollanda’da 150 bin euro sermaye ile Aken Europe B.V.’yi kurarak Avrupa ve çevre ülkelerde elektrik ticaretine yönelik operasyonlarını büyütecek önemli bir adım attıklarını hatırlatan Aksoy, Akenerji’nin böylece dünyanın en büyük elektrik piyasasında daha güçlü bir şekilde boy gösterebileceğini vurguladı. Son olarak Akenerji’nin yap-işlet-devret modeliyle gerçekleşen Akasya Akbatı AVM Esco Modeli projesinin de hız kesmeden devam ettiğini belirten Aksoy, “Akasya ve Akbatı AVM’lerin güneş enerjisinden elektrik üretmesini sağlayacak bu projeler, şirketin sürdürülebilir ve çevre dostu kaynaklara yatırım stratejisini destekliyor” diye konuştu.

ADVERTORİAL YAYIN

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından ekim 2023’te onaylanan kapasite raporu sayısı, ekim 2022’ye göre yüzde 3,8 (181 adet) azalarak 4 bin 896 oldu.

TOBB, ekim ayına ilişkin onaylanan kapasite raporu verilerini açıkladı. Buna göre, ekim 2023’te onaylanan kapasite raporu sayısı bir önceki aya göre yüzde 9,1 arttı.

TOBB tarafından Ekim 2023’te onaylanan kapasite raporu sayısı Ekim 2022’ye göre ise yüzde 3,8 (181 adet) azalarak 4 bin 896 adet oldu.

Ekim 2022’de 94 bin 284 olan TOBB Sanayi Veri Tabanı’ndaki aktif kapasite raporlarının toplam sayısı ekim 2023’te yüzde 3,3 oranında artarak 97 bin 370 oldu.

RAPOR DÜZENLENEN İŞLETMELERDEKİ TOPLAM ÇALIŞAN SAYISI 3 MİLYON 995 BİN 259 

Aktif kapasite raporlarına göre toplam çalıșan sayısı ise ekim 2022’de 3 milyon 835 bin 855 iken yüzde 4,2 (159 bin 404) artarak, ekim 2023’te 3 milyon 995 bin 259 olarak belirlendi.

KAPASİTE RAPORU ONAYLAMA SÜRECİ

Kapasite raporları; tezgâh, cihaz, makine gibi muharrik kuvvet kullanarak ham madde, yarı ve tam mamulleri, özellik, içerik, bileșim veya șeklini kısmen veya tamamen değiştirmek amacıyla ișleyerek, seri halde veya standart olarak yeni bir ürün üreten iș yerleri ile yer altı kaynaklarının çıkarılıp ișlendiği yerleri ișletenler ve bilișim teknolojisi ile yazılım üretenler için odalar tarafından düzenleniyor ve TOBB tarafından onaylanıyor.

Getir’in esnek süreli, serbest dolaşımlı araç paylaşım platformu GetirAraç, 6-10 Kasım arasında Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan ve dünyanın önde gelen markalarının pazarlama, reklam, teknoloji ve iletişim profesyonellerini buluşturan Brand Week’in ulaşım sponsoru oldu. 

GetirAraç, Brand Week’in ulaşım sponsorluğunu üstlendi. GetirAraç kullanıcıları, 8-9-10 Kasım’da Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenecek etkinliğe geliş ve dönüşte geçerli olmak üzere yüzde 40 indirimli olarak ulaşım sağlayabilecek. Kullanıcılar, Haliç Kongre Merkezi etkinlik girişinde bulunan GetirAraç VIP Otopark Alanı’na araçlarını kolayca ve vakit kaybetmeden park edip etkinliğin tadını çıkarabilecek. 

Bu sene 10’uncu kez düzenlenen Brand Week’te, Türkiye ve dünyadan 230’dan fazla ünlü gazeteci, yazar, sanatçı ve akademisyenin yanı sıra marka kurucu ve yöneticileri konuşmacı olarak yer alacak. 

Getir’in, Türkiye’nin ilk esnek süreli araç paylaşım platformu MOOV’un yüzde 75 hissesini 2021 yılında satın aldıktan sonra başlattığı GetirAraç hizmeti, kolay erişilebilir esnek bir ulaşım çözümü olarak öne çıkıyor. GetirAraç, otomobili olmayanların daha kolay hareket etmesini sağlamanın yanı sıra sadece belli durum ve gereksinimler için otomobile sahip olma ihtiyacını ortadan kaldırıyor. 

Serbest dolaşımlı, esnek süreli araç paylaşım platformu GetirAraç, anlık ya da planlı tüm ulaşım ihtiyaçlarına şehiriçi ve şehirlerarası, çevreci bir ulaşım çözümü sunuyor. İstanbul ve İzmir’de hizmet veren GetirAraç’ta farklı segment ve modeldeki araçlar; dakikalık, saatlik ve günlük olarak kullanılabiliyor ve kullanıcılar aracı dilediği yerde ve dilediği kadar kullandıktan sonra hizmet bölgesi içinde istediği uygun bir yere bırakabiliyor.

ADVERTORİAL YAYIN

Deloitte Türkiye’nin düzenlediği Üretken Yapay Zeka (Generative AI) etkinliğinde, teknolojinin toplumu ve iş dünyasını dönüştüren yenilikçi çözümleri tartışıldı. 2 yıl içinde yapay zeka teknolojileri kullanımının yüzde 400 artması, üretken yapay zekanın 10 yılda küresel GSYİH’yi 7 trilyon dolar artırması bekleniyor. 

Deloitte Türkiye, son dönemde hayatın her alanında etkinliği giderek artan yapay zeka teknolojilerini, düzenlediği etkinlikte tartışmaya açtı. Tanımlanan görevlerde insan gibi çok yönlü düşünebilen, öğrenen ve uygulayan yapay zeka sistemini ifade eden ‘Generative AI’ (Üretken Yapay Zeka) konulu etkinlikte farklı kullanımlarıyla sektörlerde etki yaratan teknolojik gelişmeler ele alındı. 

Deloitte Türkiye CEO’su Başak Vardar’ın ev sahipliğinde düzenlenen toplantının açış konuşmasını yapan Deloitte Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Lideri Hakan Göl, şirketler için geçmişte başarılı olan çalışma şekillerine bağlı kalmanın artık geçerliliğini yitirdiğini, yeni yön sağlayıcılardan birinin yapay zeka olduğunu kaydetti. Yapay zeka stratejileri olan şirketlerin hedeflerine ulaşmada kullanmayanlara oranla 1,7 kat daha avantajlı olduklarını belirten Göl, “İşletmelerin yüzde 73’ü, yapay zekanın kendileri için kritik önemde olduğunu söylüyor. Geleneksel sistemlerde yapay zekanın kullanılması yeni bir trendi şekillendiriyor; üretken yapay zeka. Bulut, akıllı telefon ve internetin daha önce insanlarla teknoloji arasında yarattığından daha derin bir ilişki yaratma potansiyeline sahip. Pazarın önümüzdeki 10 yıl boyunca her 2 yılda bir ikiye katlanacağını tahmin ediyoruz” dedi. 

Hakan Göl, “Age of With (Birliktelik Çağı)” diye nitelendirdikleri bu dönemin insanların daha büyük işler başarmak için akıllı makinelerle birlikte çalıştığı bir çağ olacağını vurguladı. Üretken yapay zekanın günlük hayatta giderek daha yaygın kullanılacağını ifade eden Göl, “Gen AI, gerçek potansiyelini daha önce ekonomik olmayan yeni hizmetler veya iş modelleri gibi fırsatlarda gösterecek. Üretken yapay zeka kullanımının 2026’ya gelindiğinde yüzde 400 oranında artması bekleniyor. 2 yıl içinde işletmelerin yüzde 80’inden fazlası üretken yapay zeka API’lerine veya modellerine geçecek ve/veya Gen AI özellikli uygulamaları devreye alacak” diye konuştu. 

2032’DE 200 MİLYAR DOLAR BÜYÜKLÜĞE ULAŞACAK 

Toplantı için Türkiye’ye gelen Deloitte Küresel Yapay Zekâ Lideri Costi Perricos ise üretken yapay zekanın toplumun etkileşim ve iş yapma biçimini değiştirebileceğini, bunun da yapay zeka pazarının katlanarak büyümesine neden olacağına dikkat çekti. Üretken yapay zekanın gelecek 10 yılda küresel GSYİH’yi 7 trilyon dolar artırmasının beklendiğini belirten Perricos, “Gen AI kullanımının giderek genişlediğini görüyoruz. Özel uygulamalara ve ihtiyaç duyulan veri türüne bağlı olarak metin, görsel, bilgisayar kodlama ve müzik alanında çok farklı sonuçlar yaratılmasını sağlıyor. Yakın zamanda üretken yapay zekanın dünyanın en zor kabul sınavlarından biri olan Amerikan Baro Sınavı’nı geçtiğine şahit olduk. Öngörüler yapay zekanın değerlendirme ve sonuç çıkarma yeteneklerinin gelecek 3 yıl içinde bugünkünden çok daha ileri seviyeye geleceğini, bunun sonucunda da yakın gelecekte üretken yapay zeka ile yaratılabilecek şeylerin sınırı olmayacağını bize gösteriyor. Üretken yapay zekanın özellikle öne çıkacağı alanların başında kişiselleştirilmiş içerik, otonom kodlama ile sektörlere ve faaliyet gösterilen alanlara özel içerik üretme geliyor. Yakın gelecekte yeni ilaç ve malzeme keşiflerinin yüzde 30’unu yapay zeka yapacak” dedi. 

Deloitte Türkiye Yapay Zeka ve Veri Lideri Barış Yenidünya da doğru sonuç alabilmek için şirketlere uygun yapay zeka uygulamasının seçilmesi gerektiğini kaydetti. Yenidünya, “Üretken yapay zeka kullanımı şirketleri rekabette farklılaştıracaktır. Yapay zeka modelinin gerçekleştirilecek işe özel verilerle birleştirilerek belirli veri kümelerini kullanacak şekilde kurgulanması önemli. Farklılaşmak için de sıfırdan özel üretken yapay zeka modelleri oluşturma konusuna da zaman ayrılmalı” diye konuştu.

ADVERTORİAL YAYIN

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, ekim ayında enflasyon aylık yüzde 3,43, yıllık yüzde 61,36 oldu.

TÜİK, ekim ayına ilişkin tüketici fiyat endeksi verilerini bugün yayınladı. Buna göre enflasyon, bir önceki aya göre yüzde 3,43, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 55, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 61,36 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 54,26 olarak gerçekleşti.

Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 25,98 ile konut oldu. Buna karşılık bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 94,12 ile lokanta ve oteller oldu.

Ana harcama grupları itibarıyla bir önceki aya göre en az artış gösteren ana grup yüzde yüzde -0,18 ile ulaştırma oldu. Buna karşılık bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 13,73 ile giyim ve ayakkabı oldu.

Özel kapsamlı TÜFE göstergesi (B) aylık yüzde 3,48, yıllık yüzde 67,61 oldu. İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, bir önceki aya göre yüzde 3,48, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 60,05, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 67,61 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 57,65 olarak gerçekleşti.