Kategori: Ekonomi

  • OYAK VE TCC ORTAKLIĞI BÜYÜYOR

    OYAK VE TCC ORTAKLIĞI BÜYÜYOR

    OYAK ve Uzak Doğu’nun en büyük çimento üreticilerinden Taiwan Cement Corporation (TCC), sürdürülebilir büyüme ve karbon emisyonlarını azaltma vizyonu doğrultusunda istikrarlı adımlar atarak ortaklıklarını bir üst noktaya taşıma konusunda ön mutabakata vardı. 

    OYAK, sürdürülebilir büyüme ve dünyaya açılma vizyonu doğrultusunda, 2018’in en büyük yabancı yatırımını Türkiye’ye getirmişti. Bunun sonucu olarak, Uzak Doğu’nun en büyük çimento üreticilerinden TCC ve OYAK, kurdukları ortaklıkla güçlerini birleştirerek çimento pazarında önemli bir küresel rekabet avantajı sağlamıştı. Şimdi ise TCC, Türkiye’ye olan uluslararası güvenin bir göstergesi olarak OYAK Çimento’daki payını artırmayı hedefliyor. 

    Bu kapsamda taraflar,  Cimpor Portugal Holdings hisselerinin yüzde 100 işletme değerinin 800 milyon euro bedelle OYAK’ın yüzde 60 oranındaki hisselerinin satışı ve OYAK Çimento Fabrikaları AŞ’nin hakim ortağı konumundaki OYAK Denizli Çimento hisselerinin yüzde 100 işletme değerinin 1 milyar 300 milyon euro bedel ile OYAK’ın OYAK Denizli Çimento’da sahip olduğu yüzde 60 oranında hissenin yüzde 20’sinin satışı konularında ön mutabakata vardı. Tarafların 8 Aralık’a kadar söz konusu ön mutabakatlarını yansıtan nihai anlaşmaları imzalamaları bekleniyor. 

    Çimento alanında 2018 yılında başlayan ortaklığın hemen ardından TCC ve OYAK, stratejik iş planlarını devreye almaya başladı. TCC’nin iştiraki olan ve dünyanın en büyük altıncı karbon siyahı üreticisi konumundaki Continental Carboun’un hakim şirketi Tayvanlı International CSRC Investment Holdings Co. Ltd. (CSRC) iş birliğiyle İskenderun’da karbon siyahı üretim tesisi kurma konusunda yatırım kararı alındı. Türkiye’de araç lastiği başta olmak üzere birçok alanda kullanılan karbon siyahının 300 milyon ABD doları pazar büyüklüğü ile Orta Doğu ve Afrika bölgesinin en büyüğü konumunda olan Türkiye’nin, OYAK ve TCC’nin karbon siyahı alanındaki ortak yatırımı sayesinde dışa bağımlılıktan kurtulması hedefleniyor. İthalatı sıfırlayabilecek kapasitedeki bu projenin, cari açığı azaltması, ihracat potansiyeliyle de ülke ekonomisine ve dış ticarete katma değer sağlaması ve önemli miktarda dövizin ülkede kalmasını sağlaması bekleniyor. Yatırımına devam edilen tesis, CSRC’nin uluslararası karbon siyahı iş kolundaki bilgi birikimi ve çeşitli sektörlere liderlik eden OYAK’ın gücüyle birleşerek enerji geri kazanımı ve emisyonlar açısından en ileri çevre koruma sistemleriyle donatılacak. 

    Öte yandan, dünyanın önde gelen elektrikli batarya üreticisi Molicell’in de sahibi olan TCC, 2021 yılında enerji depolama iş kolunda dünya markası olan Engie EPS’nin hisselerini satın alarak Molicell’de sahip olduğu batarya konusundaki yetkinliğini enerji depolama alanında da uluslararası ölçekte artırmak için önemli bir adım attı. 

    Ortaklığın iş birliği ile OYAK Çimento, düşük karbon ayak izine sahip kalsine kil teknolojisi ile dünya çimento sektörüne öncülük ediyor. Dünyanın ilk kalsine kil entegrasyonuna sahip çimento fabrikalarını kuran OYAK Çimento, dünyanın en düşük karbonu ile yaptığı üretimle Türkiye’nin ‘net zero’ taahhüdü veren ilk çimento şirketi sıfatını taşıyor. 

    OYAK Genel Müdürü Süleyman Savaş Erdem, yenilenen bu iş birliğine ilişkin şunları söyledi: 

    “Yurt dışı piyasalarınca ülke ekonomimize duyulan güvenin bir göstergesi olarak OYAK ve TCC arasında tesis edilen iş birliğinin, önümüzdeki dönemde ülke menfaatlerimize uygun olarak gerek çimento gerekse diğer iş kollarında yapılacak yatırımlara olumlu katkı sağlayacağını biliyoruz. ‘Doğru alana doğru yatırım’ stratejisi çerçevesinde yatırım portföyünü sürekli olarak gözden geçiren OYAK olarak, ülkemizin geleceği ve ekonomisi için yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. OYAK Çimento’daki uluslararası ortağımız TCC ile ön mutabakata vardığımız anlaşma sonucunda ülkemize yaklaşık 740 milyon ABD doları tutarında nakit kaynak sağlanacaktır. Hem küresel anlamda hem de dünya ekonomisine entegre olmuş ülkemiz için önemli bir yer teşkil eden iklim değişikliği, yeşil ekonomi ve yenilenebilir enerji dünyada her sektörün gündemini belirlemektedir. Biz de gelecek nesillere duyduğumuz sorumlulukla çevreye duyarlı, karbon ayak izi düşük yatırımlarla Türkiye’nin en büyük yenilenebilir enerji oyuncusu olmayı planlıyoruz. Stratejik ortağımız TCC ile beraber dünyanın gündeminde olan elektrikli batarya ve enerji depolama konusunda Türkiye’de yatırım fırsatlarını değerlendiriyoruz. Yine ortaklaşa yürüttüğümüz ve OYAK Grup şirketlerinden İsdemir’in atıkları kullanılarak işlenecek karbon siyahı üretim tesisimizin yıllık 220 bin tonluk karbon siyahı üretimine ilişkin yatırımımız son hız devam ediyor. Ortak hedeflerimiz doğrultusunda attığımız kârlı ve kararlı adımlar, çevreci yatırım ve finansal sürdürülebilirlik stratejilerimize doğrudan katkı sağlayacaktır.” 

    TCC Yönetim Kurulu Başkanı Nelson Chang de yaptığı açıklamada, beş yıl önce OYAK’la yaptıkları ortaklıkla beraber uluslararası alanda yatırımlarının ivme kazandığını belirtti. Chang, şunları kaydetti: 

    “Türkiye gibi yüksek stratejik öneme ve potansiyele sahip bir ülkede, OYAK’ın gücü ve vizyonerliği sayesinde beraberce inovatif ve sağlam adımlar atmaya devam ediyoruz. Türkiye’ye olan güvenimizden dolayı bu ortaklıktaki payımızı artırmaya karar verdik. Bunun yanı sıra karbon emisyonlarının azaltılması konusunda teknoloji ve sürdürülebilirlik yatırımlarımızla TCC ve OYAK ortaklığı, dünya çimento sektöründe karbon emisyonlarının azaltılması konusunda öncüdür.”  

    TCC’nin yenilenebilir enerji alanında çeşitli sektörlerde yaptığı yatırımlarla entegre ve uluslararası yapılanmaya sahip olan ender şirketlerden biri olduğunu söyleyen Chang, OYAK’la beraber Türkiye’de karbon emisyon indirgeme teknolojileri, elektrikli batarya ve enerji depolama alanındaki yatırım fırsatlarını değerlendirdiklerini sözlerine ekledi.

    ADVERTORİAL YAYIN

  • TÜRK-İŞ: KASIMDA AÇLIK SINIRI 14 BİN 25, YOKSULLUK SINIRI 45 BİN 686 LİRAYA YÜKSELDİ

    TÜRK-İŞ: KASIMDA AÇLIK SINIRI 14 BİN 25, YOKSULLUK SINIRI 45 BİN 686 LİRAYA YÜKSELDİ

    Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (Türk-İş) kasım ayı araştırmasına göre dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 14 bin 25 lira oldu. Yoksulluk sınırı 45 bin 686 liraya çıkarken bekar bir çalışanın yaşama maliyeti de aylık 18 bin 239 liraya yükseldi.

    Türk-İş, kasım ayına ilişkin açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasının sonuçlarını bugün açıkladı. Buna göre, Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı yani açlık sınırı 14 bin 25 liraya yükseldi. Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamaları kapsayan yoksulluk sınırı da 45 bin 686 lira 81 kuruşa çıktı. Bekar bir çalışanın yaşama maliyeti de aylık 18 bin 239 lira 8 kuruş oldu.

    SÜTÜN FİYATI GEÇEN AYA GÖRE YÜZDE 8,5 ARTTI

    Araştırmaya göre süt fiyatları, geçen aya göre yüzde 8,5 artarak marketlerde ortalama litresi 34,5 liradan satıldı. Peynir ve yoğurt fiyatları ise geçen ayki seviyesini korudu. Marketlerin birçoğunda dana kıyma ortalama 331 liradan, dana kuşbaşı ise ortalama 356 liradan reyonlardaki yerini aldı. Tavuk fiyatları kasım ayında kilogram fiyatı ortalama 69 lira ile marketlerde yer alırken yumurtanın tanesi ortalama 3,77 liradan satılarak geçen aya göre geriledi.

    NOHUT BİR AYDA YÜZDE 21 ZAMLANDI

    Kuru baklagillerin tamamında artış gözlendi. Bu grupta en yüksek artış nohutta görüldü. Nohut, geçen aya göre ortalama yüzde 21 artış gösterdi. Kasım ayında nohut fiyatları marketlerde ortalama kilogram fiyatı 85 liradan satıldı. Ankara’da 200 gramlık ekmek fiyatı 7 liradan satılmaya devam ederken 4 kişilik ailenin aylık sadece ekmek masrafı 735 lira olarak belirlendi. Sebze fiyatlarında karnabahar ve köy biberinde yüksek fiyat düşüşü gözlendi. Geçen ay köy biberi pazar tezgahlarında ortalama 35 lirayken bu ay ortalama 20 liradan satıldı. Karnabahar, geçen ay kilogram fiyatı ortalama 37,5 liradan satılırken bu ay ortalama 20 liradan satıldı. Tereyağı fiyatları da bu ay yüzde 6 arttı.

  • DİCLE ELEKTRİK, SIFIR KAZAYLA İŞ GÜVENLİĞİNDE SEKTÖR STANDARDINI YÜKSELTMEYİ HEDEFLİYOR

    DİCLE ELEKTRİK, SIFIR KAZAYLA İŞ GÜVENLİĞİNDE SEKTÖR STANDARDINI YÜKSELTMEYİ HEDEFLİYOR

    Dicle Elektrik, en zorlu iş kollarından biri olan elektrik dağıtım sektöründe, “Hepimizin hedefi önce iş güvenliği” sloganıyla ‘sıfır kaza’ hedefine ulaşabilmek için çalışmalarını sürdürüyor. Son 3 yılda alınan tedbirler ve verilen İSG eğitimleri sonucunda sağlanan gelişmeyi kamuoyu ile paylaşan şirket, bu sayede çalışanın iş yapmasını engelleyecek türden iş kazalarından kaynaklanan kayıp gün sayısının önceki dönemlere göre yüzde 50 oranında azaldığını duyurdu. 

    Dağıtım bölgesini oluşturan Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki altı ilde sürdürülebilirlik odaklı elektrik dağıtım hizmeti veren Dicle Elektrik, başta saha çalışanları olmak üzere tüm personelinin çalışma koşulları ve iş güvenliğini iyileştirmeye yönelik faaliyetlerini sürdürüyor. 2013 yılında başlayan özelleşme sürecinden bugüne iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin tüm alanlarda dönüşümlere imza atan şirket, süreç içerisinde gerçekleştirmiş olduğu çalışmaların detaylarını kamuoyuna ile paylaştı. 

    3 YILDA 12 PROJE HAYATA GEÇİRİLDİ 

    İş sağlığı ve güvenliği (İSG) alanında 2020 yılından itibaren 12 projeye imza atan Dicle Elektrik, çalışan sağlığı ve güvenliğine ilişkin sektörde henüz uygulanmayan birtakım tedbirler aldı. Hayata geçirilen projeler arasında ise Diyarbakır’da pilot olarak kullanılan ve 2021 başlarında altı ilde devreye alınan ‘Görüntülü Bas Konuş’ sistemi dikkat çekiyor. Bu sistemle çalışanların enerji kesme-verme işlemlerindeki İSG uyumları merkezden canlı olarak izlenebiliyor. Elektrik akımına kapılma başta olmak üzere çok sayıda iş kazasının önüne geçen bu sistem, 2023’te müşteri operasyon personelleri tarafından da kullanılmaya başlandı. 

    Dicle Elektrik’in 2020 yılı sonrasında hayata geçirdiği projeler arasında, saha yönetimi denetim süreçleri, İSG analiz portalı, arka karşı dayanıklı elbise geliştirilmesi, tehlike puanı uygulaması, İSG sponsorları, eğitim çalışmaları, çalışanların yöneticiler tarafından sahaya gönderilmesi, çalışanların ailelerine gönderilen İSG mektubu, toplu İSG yemini, İSG temalı video ve çocukların gözünden İSG yarışmaları da yer alıyor. Saha Yönetim Sistemi üzerinden denetim, kontrol, raporlama ve analiz işlemleri IT birimi tarafından etkin bir şekilde yürütülüyor. Ayrıca oluşturulan İSG Analiz Portalı aracılığıyla iş kazaları, yapılan denetimler ve çalışanların aldıkları tehlike puanları gibi veriler anlık olarak işlenip raporlanıyor. Bununla birlikte İSG eğitimleri, yalnızca saha çalışanlarına değil, beyaz yakalı çalışanlar için de hazırlanıyor. 

    İŞ KAZALARINA BAĞLI KAYIP İŞ GÜNÜ YÜZDE 50 AZALDI 

    Son 3 yıl içerisinde alınan tedbirler sayesinde çalışmayı engelleyecek iş kazalarının ciddi biçimde azaldığını belirten Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, buna bağlı olarak iş kazalarından kaynaklı çalışan kayıp gün sayısında da önceki dönemlere göre yüzde 50 oranında azalma görüldüğünü bildirdi. İSG hedeflerinin ‘sıfır kaza’ olduğunu bildiren Arvas, alt yüklenici olarak şirkete hizmet veren tesis yüklenicilerine bağlı işçilerin karıştığı iş kazalarında son dönemde artış gözlenince bu konuda da ciddi tedbirler aldıklarını belirtti. Arvas, “Öncelikle tesis yüklenicileriyle iş sağlığı ve güvenliği yüklenici şartnamesini imzaladık. Bununla birlikte tüm tesis yüklenicilerimize tam zamanlı iş güvenliği uzmanı bulundurma zorunluluğu getirdik. Şirket bünyemizdeki iş güvenliği uzmanları vasıtası ile tesis yüklenicilerimizi düzenli olarak denetlenmeye başladık. Tespit edilen eksikliklerle ilgili bu firmalar uyarılarak iş kazalarının yaşanmaması adına gerekenlerin yapılması sağlanıyor” dedi. 

    2021 yılının ‘İSG Yılı’ ilan edilmesi ile birlikte ‘İSG Sponsorları Projesi’ de başlatıldı. Proje uyarınca şirkette görev yapan her birim müdürü, belirli süreyle bölgedeki minimum iki ilçenin İSG sponsoru oldu. Sponsorlar, bu kapsamda sorumlu oldukları ilçeleri her hafta düzenli olarak ziyaret ederek saha görevlileriyle bir araya geliyor. Bu buluşmalar sırasında, alınması gereken önlemler ve yapılması gereken eğitimler belirleniyor. Söz konusu görevin müdürler arasında dönüşümlü olarak yürütüldüğünü ve böylelikle belirlenen tedbirlerin uygulanmasının sağlandığını bildiren dağıtım şirketi, projenin kısa sürede olumlu sonuçlar vermeye başladığını açıkladı.  

    FARKINDALIK İÇİN AİLELERDEN DESTEK ALINIYOR 

    İSG farkındalığına katkıda bulunmak için çeşitli etkinlikler düzenleyen dağıtım şirketi, İSG projeleri kapsamında çalışanların ailelerine mektuplar da gönderiyor. Söz konusu mektuplarda aile fertlerinden İSG konusunda destek istenirken zaman zaman uyarıcı konularda iş birliği yapılıyor. Söz konusu etkinlikler kapsamında çalışanların tamamının katılımıyla İSG Yemin Töreni düzenlenirken yemine katılan tüm çalışanlar, oluşturulan panolara boyanan elleriyle iz bırakıyor. Bununla birlikte gerek İSG sponsorları gerek şirket çalışanları gerekse çalışanların ailelerinin katılımıyla İSG temalı video yarışmaları da düzenleniyor.

    ADVERTORİAL YAYIN

  • “TÜRKİYE’DE HER 10 KİŞİDEN 6’SI GÜNLÜK YETERLİ DEMİR MİKTARINI ALAMIYOR”

    “TÜRKİYE’DE HER 10 KİŞİDEN 6’SI GÜNLÜK YETERLİ DEMİR MİKTARINI ALAMIYOR”

    Orzaks İlaç, 26 Kasım Demir Eksikliği Günü dolayısıyla anemiye (kansızlık) neden olan demir eksikliğine dikkat çekti. Orzaks İlaç’tan yapılan açıklamada, Türkiye’de her 10 kişiden 6’sının günlük yeterli demir miktarını alamadığı belirtildi. 

    Orzaks İlaç, 26 Kasım Demir Eksikliği Günü’ne dolayısıyla bugün yaptığı yazılı açıklamada, demir eksikliğinin, psikolojik ve fiziksel gelişim, davranış ve iş performansı üzerindeki etkisi göz önüne alındığında halk sağlığı açısından ciddi öneme sahip bir sorun olduğunu vurguladı. Açıklamada şunlar kaydedildi: 

    “İnsan ve toplum sağlığı için bu eksikliğin erken teşhisi oldukça önemlidir. Demir seviyelerinin takip edilmesi ve sağlık profesyonellerinin önerisiyle demir takviyesi alınması gerektiği belirtilmektedir. Orzaks İlaç bünyesinde yer alan Ocean Microfer ailesi, mikroenkapsülasyon teknolojisi ile üretilmiş demir kaynağı içeren günlük demir ihtiyacını karşılamak amacıyla geliştirilmiş bir takviye edici gıdadır. 

    HAMİLE KADINLARIN YÜZDE 40’INI VE ÇOCUKLARIN YÜZDE 42’SİNİ ETKİLİYOR 

    Dünya çapında beslenme yetersizliği kaynaklı en sık görülen belirtilerden demir eksikliğine yakından bakalım: 

    Demir eksikliği, aynı zamanda dünyada en sık görülen anemi (kansızlık) nedenidir. Hamile kadınların yüzde 40’ını ve çocukların yüzde 42’sini etkilemektedir. 

    Dünya Sağlık Örgütü (WHO), dünya çapındaki yaklaşık 810 milyon kişide demir eksikliği anemisi olduğunu belirtmektedir. 

    Türkiye’de her 10 kişiden 6’sı günlük yeterli demir miktarını alamamaktadır. 

    Demir seviyelerinizi ölçtürmeyi ve sağlık profesyonellerinin önerdiği şekilde demir takviyenizi almayı unutmayın.”

    ADVERTORİAL YAYIN

     

  • TCMB, DEZENFLASYON VİDEOSU YAYINLADI: “DEZENFLASYON NEDİR? NEDEN İSTİYORUZ?”

    Merkez Bankası, “Dezenflasyon nedir? Dezenflasyonu neden istiyoruz” başlıklı bir video yayınladı. Videoda, “Yüksek enflasyondan düşük enflasyona geçiş sırasında düşen enflasyon sürecine dezenflasyon denir. Dezenflasyon sürecinde enflasyon oranı azalır” denildi.

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), sıkılaşma poletikasını sürdürürken, kamuoyuyla iletişim faaliyetlerini de artırıyor. TCMB, sosyal medya hesabından “Dezenflasyon nedir? Dezenflasyonu neden istiyoruz” başlıklı bir video yayınladı. 

    TCMB’nin dezenflasyonun tanımı ve sürecine ilişkin hazırladığı videoda yer alan ifadeler şöyle:

    “Dezenflasyon nedir? Dezenflasyonu neden istiyoruz?

    Dezenflasyonu anlamak için ilk önce enflasyonun ne olduğundan söz etmek gerekiyor.

    Enflasyon, fiyatların genelindeki sürekli artıştır. Enflasyon aynı hayat standardını korumak için zaman içerisinde daha fazla para ödenmesine neden olur.

    Dezenflasyon ise fiyat artış hızının azalması anlamına gelmektedir.

    Yüksek enflasyondan düşük enflasyona geçiş sırasında düşen enflasyon sürecine dezenflasyon denir. Dezenflasyon sürecinde enflasyon oranı azalır.

    Dezenflasyonla birlikte paranın satın alma gücü kademeli olarak toparlanır. Ulusal paranın tasarruf işlevi öne çıkar.” 

     

  • BAKAN ŞİMŞEK: “CARİ AÇIĞI KALICI OLARAK AZALTMAYI HEDEFLİYORUZ”

    BAKAN ŞİMŞEK: “CARİ AÇIĞI KALICI OLARAK AZALTMAYI HEDEFLİYORUZ”

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Dış ticarette önemli payı olan yüksek teknoloji ürünlerin üretimine güçlü destek sağlayacağız. Cari açığı kalıcı olarak azaltmayı hedefliyoruz” dedi.

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Merkez Bankası’nın teknolojik ve stratejik yatırımlara yıllık 100 milyar TL olmak üzere üç yılda 300 milyar TL limit tahsis edilmesi planlanan yeni Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi Programı’nın önemli bir proje olduğunu ifade etti.

    Bakan Şimşek’in X hesabından yaptığı paylaşım şöyle:

    “Önemli bir program. Dış ticarette önemli payı olan yüksek teknoloji ürünlerin üretimine güçlü destek sağlayacağız. Cari açığı kalıcı olarak azaltmayı hedefliyoruz. Süreçte teknik yeterliliği Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, finansal fizibiliteyi bankalar inceleyecek, nihai kararı ise Merkez Bankası verecek. Ülkemiz için hayırlı olsun.”

  • TURKCELL GENEL MÜDÜRÜ ALİ TAHA KOÇ: “TEKNOLOJİDE TÜRKİYE’NİN EN PARLAK YILLARINI YAZACAĞIZ”

    TURKCELL GENEL MÜDÜRÜ ALİ TAHA KOÇ: “TEKNOLOJİDE TÜRKİYE’NİN EN PARLAK YILLARINI YAZACAĞIZ”

    Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, Turkcell’in geride bıraktığı 30 yılda Türkiye’nin dijitalleşme tarihini yazdığını, Türkiye Yüzyılı’nda yenilikçi stratejilerle teknoloji üreterek geleceği tasarlamaya devam edeceklerini söyledi. 

    Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, 2024’te 30’uncu kuruluş yıldönümünü kutlamaya hazırlanan Turkcell’in gelecek vizyonunu anlattı. Mobil teknolojilerde Türkiye’nin son 25 yılına damga vuran Turkcell’in geleceği bugünden tasarladığını söyleyen Koç, “Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında ülkemizin dijitalleşmesindeki liderliğimizi sağlamlaştıracağız. Turkcell, Türkiye Yüzyılı’nda teknolojide Türkiye’nin en parlak yıllarını yazacak” dedi. 

    Ali Taha Koç, Türkiye’de telekomünikasyon sektörünün öncü oyuncusu olarak hizmet vermeye başlayan Turkcell’in Cumhuriyet’in 100’üncü yılını dijital dönüşümün güçlü oyuncusu olarak kutladığını belirtti. Türkiye’nin halen devam eden dijital yolculuğunda Turkcell’in teknoloji üreterek ve teknolojiye yön vererek geleceği tasarladığını vurgulayan Koç, şunları kaydetti: 

    “Turkcell’in kuruluşundan itibaren geçen 30 yılı, Türkiye’nin dijitalleşme tarihidir. Turkcell, mobil iletişim şirketi olarak başlayıp, entegre haberleşme operatörü ve dijital operatör olarak sürdürdüğü faaliyetlerinde, Türkiye’de sektörün gelişmesinde önemli rol üstlendi. Misyonu doğrultusunda sürekli geliştirdiği yetkinlikleriyle Türkiye’nin dijitalleşme yolculuğuna destek olan Turkcell, sağladığı teknolojiyle de kullanıcılarının hayatlarını kolaylaştırıyor, dijital ihtiyaçlarını yüksek performansla karşılıyor. Bugün Paycell’den fizy’e, lifebox’tan GAME+’a, BiP’ten TV+’a pek çok dev marka Turkcell’in güçlü altyapısı ve teknolojisiyle Türkiye’nin çağı yakalamasına önemli katkılar sunuyor. Bu markalar, çoğu zaman dünyayı takip eden değil, dünyanın takip ettiği yeni gelişmelere imza atıyor.” 

    “ÜLKENİN DİJİTAL EGEMENLİĞİNİ KORUMALIYIZ” 

    Turkcell ve teknolojinin iki ‘T’sinin hep yan yana olacağı projeler üzerinde çalıştıklarını belirten Koç, “Teknoloji çağında rekabet, dijital dünyada yaşanıyor. Bu yüzden Türkiye’nin dijital egemenliğini de korumamız gerekiyor. Yenilikçi teknolojilere yapay zeka, siber güvenlik gibi yeni dikeyler açıp Türkiye’nin verisini korumak ve Türkiye’yi dijitalleştirmek için çalışacağız. Yapay zeka alanında kendi algoritmalarımızı oluşturacak bir altyapıya sahip olmamız lazım. Turkcell’in 38 milyon kullanıcısı var. Bu çok büyük bir veri. Bu veriyi analiz edip algoritmaları yapay zeka bazlı güvenli sistemlere evireceğiz” açıklamasını yaptı.  

    “TOGG’DAKİ ENTEGRASYON ÖRNEK OLDU” 

    Kullanıcılara hizmet veren teknolojilerin insan ve nesne odaklı olması gerektiğine dikkat çeken Koç, Turkcell’in de içinde yer aldığı TOGG’daki teknoloji kullanımının bunun en iyi örneklerinden biri olduğunu söyledi. Koç, “Teknolojiyle birlikte insanların yaşam alanları değişiyor. Otomobiller de artık yaşam alanı haline geldi. TOGG, bir nesne, ama insanları destekleyen bir nesne. Başlı başına yerlilik göstergesi olan TOGG’un e-Devlet entegrasyonunu yaklaşık iki haftada yaptık. Bir devletin elektronik altyapısını bir arabaya bu kadar kısa sürede entegre etmek büyük bir başarıdır. İlerleyen dönemde BiP’ten video konferansa katılmak da fizy üzerinden müzik dinlemek de mümkün olabilecek. Akıllı cihazlar üzerinden bağlantı kurulan her platformda olmak istiyoruz. Vatandaşlarımızın bağlantılı olduğu her yerde Turkcell olacak” dedi. 

    “TÜRKİYE YÜZYILI, DİJİTALİN YÜZYILI” 

    Dr. Ali Taha Koç, ilk 100 yılın son çeyreğinde temas ettiği sektörlerin dönüştürücüsü ve ilham kaynağı olan Turkcell’in artık Türkiye Yüzyılı’ndaki hedeflerini gerçekleştirmek için çalışacağını vurguladı. Koç, şunları kaydetti: 

    “Turkcell, dünyanın konuştuğu teknolojileri çalışan, test eden ve uygulayan bir şirket. Üretken yapay zeka, 5G, 6G, nesnelerin interneti (IoT), davranışların interneti (IoB), büyük veri, bulut bilişim Turkcell için geleceğin değil bugünün kavramları. Cumhuriyet’in ilanının 100’üncü yıl dönümüne tanıklık eden bir şirket olarak Turkcell, bu mirası gelecek 100 yıla taşıma sorumluluğunun bilincinde. Hedefimiz, Türkiye Yüzyılı’nı ‘dijitalin yüzyılı’, ‘yenilikçi teknolojilerin yüzyılı’ haline getirmek. 100’üncü yıldönümü kutlamalarında bir söz verdik; Turkcell, teknolojide ülkemizin en parlak yıllarını Türkiye Yüzyılı’nda yazacak.” 

    SPOR DEYİNCE TURKCELL 

    Turkcell, hayatın her alanında, kurulduğu günden bu yana her zaman sporla iç içe bir marka oldu. Turkcell, Türkiye’de sporu geliştirecek her fırsatı değerlendirerek spora ve sporcuya her alanda yatırım yapıyor, sporun birleştirici ve iyileştirici gücüne inanıyor. 20 yılı aşkın süredir sporun farklı branşlarına destek veren Turkcell, her geçen gün bu alandaki faaliyetlerini artırarak 1 milyar TL’nin üzerinde destek sundu. 

    Atletizmden yüzmeye, tenisten golfe, paralimpik sporlardan bireysel branşlara kadar pek çok alanda federasyonların, kulüplerin ve sporcuların yanında olan Turkcell, futbola desteğe ise ilk olarak 2002 Dünya Kupası öncesi A Milli Takım’a sponsor olarak başladı. 

    2005-2010 yılları arasında Süper Lig’in ilk isim sponsoru olan Turkcell, 2021’de kadın futbolunun gelişimine katkı sağlamak için harekete geçti. 

    Kadın milli takımlarının sponsorluğunu üstlenen ve Kadın Ligi’ne ismini veren Turkcell, 2010’dan bu yana Türkiye Futbol Federasyonu’nun ana sponsoru olarak Türk futboluna değer katmaya devam ediyor. 

    SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK YATIRIMLARINA DEVAM 

    Turkcell, sürdürülebilirlik alanındaki adımlarına da devam ediyor. Enerji verimliliği alanında çalışmalar, alternatif enerji yatırımları, ekipman modernizasyonu ve parametre optimizasyonu gibi farklı kategorilerde toplamda 100’e yakın alt başlıkta sürdürülüyor. Geçen yıl yapılan rüzgar ve güneş enerjisine dayalı çevreci kaynak odaklı enerji verimliliği projeleri sayesinde 2022 yılı sonunda yaklaşık 65 GWh ve 200 milyon TL’lik enerji tasarrufu sağlandı. 

    2010’dan bu yana yeşil enerji yatırımlarında öncü olan ve bu alanda derinleşen Turkcell, sektörde yenilenebilir enerjiye en fazla yatırım yapan şirket. Turkcell, sadece yenilenebilir enerji tüketmiyor, Turkcell Enerji şirketi ile yenilenebilir enerji de üretiyor. 

    2025 sonuna kadar 240 milyon dolar yatırımla 300 MW kurulu güce sahip GES’lerin (güneş enerjisi santrali) devreye alınması planlanıyor. 

    İzmir Karadağ Rüzgar Enerjisi Santrali’nin kapasitesini artırarak tüm yeşil enerji kaynaklarıyla yıllık tüketiminin yüzde 65’inin karşılanması planlanıyor. 

    Turkcell grubunun hedefi, enerji tüketimini 2030’a kadar kendi kaynaklarından yüzde 100 yeşil enerjiyle karşılamak ve 2050’de net sıfır şirket olmak.

    ADVERTORİAL YAYIN

  • TOBB: EKİMDE KURULAN ŞİRKET SAYISI GEÇEN YILIN AYNI AYINA GÖRE YÜZDE 10,6  AZALDI, KAPANAN ŞİRKET SAYISI İSE YÜZDE 31,7 ARTTI

    TOBB: EKİMDE KURULAN ŞİRKET SAYISI GEÇEN YILIN AYNI AYINA GÖRE YÜZDE 10,6 AZALDI, KAPANAN ŞİRKET SAYISI İSE YÜZDE 31,7 ARTTI

    Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) verilerine göre, ekim ayında geçen yılın aynı ayına göre kurulan şirket sayısı yüzde 10,6 azaldı, kapanan şirket sayısı ise yüzde 31,7 oranında arttı.

    TOBB, ekim ayına ilişkin kurulan-kapanan şirket istatistiklerini açıkladı. Buna göre, Türkiye’de kurulan şirket sayısı, ekimde bir önceki aya göre yüzde 1,3 artarak 11 bin 124’e yükselirken kapanan şirket sayısı yüzde 12,3 artışla 2 bin 246 oldu.

    Ekimde kurulan şirket sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 10,6 azalırken kapanan şirket sayısı yüzde 31,7 artış gösterdi.

    YILIN İLK 10 AYINDA KURULAN GERÇEK KİŞİ TİCARİ İŞLETME SAYISI YÜZDE 24,2 GERİLEDİ

    TOBB verilerine göre, 2023’ün ilk 10 ayında kurulan şirket sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,7 azaldı. Aynı dönemde kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 24,2 oranında geriledi. 

    10 AYDA KAPANAN ŞİRKET SAYISI İSE YÜZDE 13 ARTTI

    Yılın ilk 10 ayında, 2022’in ilk 10 ayına göre kapanan şirket sayısı yüzde 3,3, kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 13 artış kaydetti.

    EKİM AYINDA ARDAHAN’DA TEK BİR ŞİRKET BİLE KURULMADI

    TOBB verilerine göre, ekim kurulan toplam 11 bin 444 şirket ve kooperatifin yüzde 84’ü limited şirket, yüzde 13,2’si anonim şirket, yüzde 2,8’i ise kooperatif oldu. Şirket ve kooperatiflerin yüzde 37,5’i İstanbul, yüzde 10,8’i Ankara, yüzde 6,7’si İzmir’de kuruldu. Bu ay Ardahan’da şirket kuruluşu gerçekleşmedi.

    EKİMDE KURULAN ŞİRKET SERMAYELERİNİN TOPLAMI BİR ÖNCEKİ AYA GÖRE YÜZDE 4,9 AZALDI

    Bu yıl toplam 108 bin 286 şirket ve kooperatif kuruldu. Bu dönemde kurulan toplam 92 bin 745 limited şirket, toplam sermayenin yüzde 73,6’sını, 12 bin 847 anonim şirket ise yüzde 26,4’ünü oluşturdu. Ekim ayında kurulan şirketlerin sermayelerinin toplamı, eylül ayına göre yüzde 4,9 oranında azaldı.

    EKİM AYINDA 919 YABANCI ORTAK SERMAYELİ ŞİRKET KURULDU

    TOBB verilerine göre ekim ayında 919 yabancı ortak sermayeli şirket kuruldu. Bunların 558’i Türkiye, 62’si İran, 37’si Almanya ortaklı olarak kuruldu. Yabancı ortak sermayeli şirketlerin 126’sı anonim, 793’ü limited şirket. 2023 yılında kurulan şirketlerin bin 410’u belirli bir mala tahsis edilmemiş mağazalardaki toptan ticaret, 485’i ikamet amaçlı olan veya ikamet amaçlı olmayan binaların inşaatı ve 475’i işletme ve diğer idari danışmanlık faaliyetleri sektöründe kuruldu.

  • TÜİK: GÜVEN ENDEKSİ HİZMET SEKTÖRÜNDE AYLIK YÜZDE 2,4 AZALDI

    TÜİK: GÜVEN ENDEKSİ HİZMET SEKTÖRÜNDE AYLIK YÜZDE 2,4 AZALDI

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, kasım ayında güven endeksi, bir önceki aya göre hizmet sektöründe yüzde 2,4, perakende ticaret sektöründe yüzde 1,9 azaldı; inşaat sektöründe ise yüzde 2,2 arttı.

    TÜİK, kasım ayı hizmet, perakende ticaret ve inşaat güven endekslerini bugün yayınladı. Buna göre, mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi, bir önceki aya göre hizmet sektöründe yüzde 2,4 oranında azalarak 110,9, perakende ticaret sektöründe yüzde 1,9 oranında azalışla 111,7 ve inşaat sektöründe yüzde 2,2 oranında artarak 91 değerini aldı.

  • TCMB: İMALAT SANAYİ KAPASİTE KULLANIM ORANI KASIMDA AYLIK 0,7 PUAN ARTTI

    TCMB: İMALAT SANAYİ KAPASİTE KULLANIM ORANI KASIMDA AYLIK 0,7 PUAN ARTTI

    Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, imalat sanayi genelinde mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı, kasım ayında, bir önceki aya göre 0,7 puan artarak yüzde 77,5 seviyesinde gerçekleşti.

    Merkez Bankası, kasım ayı reel kesim güven endeksi ve kapasite kullanım oranını bugün açıkladı. Buna göre, imalat sanayi genelinde mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı, bir önceki aya göre 0,7 puan artarak yüzde 77,5 seviyesinde gerçekleşti. Mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksi de bir önceki aya göre 1,4 puan azalarak 103,9 seviyesine geriledi.

    Mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksini oluşturan anket sorularına ait yayılma endeksleri incelendiğinde gelecek üç aydaki toplam istihdam ve gelecek üç aydaki üretim hacmine ilişkin değerlendirmeler endeksi artış yönünde etkilerken son üç aydaki toplam sipariş miktarı, mevcut toplam sipariş miktarı, sabit sermaye yatırım harcaması, gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarı, genel gidişat ve mevcut mamul mal stokuna ilişkin değerlendirmeler endeksi azalış yönünde etkiledi.