Kategori: Ekonomi

  • LPG’ye zam kapıda

    LPG’ye zam kapıda

    Brent petrol fiyatları ve dövizdeki dalgalanmalar devam eden son günlerde yaşanan artışlarla birlikte vatandaşları zam korkusu sardı.

    Cumartesi gününden itibaren geçerli olmak üzere LPG’ye 30 kuruşluk zam gelmesi bekleniyor.

    BENZİN VE MOTORİNDE DEĞİŞİM OLACAK MI?

    Güncel akaryakıt pompa fiyatlarına göre;

    İstanbul’da motorin litre fiyatı 24,48  liradan satılıyor.

    Benzinin litresi ise ortalama 22,25 liradan satılıyor.

    Benzin ve motorin fiyatlarında herhangi bir değişim öngörülmüyor.

  • Dolar kuru bugün ne kadar?

    Dolar kuru bugün ne kadar?

    Spot piyasada dolar/TL alış fiyatı 17,96 lira, satış fiyatı 17,98 lira seviyesinde yer alıyor.

    Euro/TL ise aynı dakikalarda 18,34 lira alış fiyatı, 18,37 satış fiyatıyla el değiştiriyor. (İLKHA)

  • Çalışma ve Sosyal Bakanı Bilgin: Türkiye’nin üretim gücü arttıkça sorun çözme kabiliyeti artacaktır

    Çalışma ve Sosyal Bakanı Bilgin: Türkiye’nin üretim gücü arttıkça sorun çözme kabiliyeti artacaktır

    İlk toplantısı Gaziantep’te gerçekleştirilen ‘”Üretim Sürecine Katılım” programı kapsamında Bursa’da bir otelde düzenlenen program geniş katılımla gerçekleştirildi.

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Üretim Sürecine Katılımın Desteklenmesi Projesi Toplantısında yaptığı konuşmada, sanayi şehirlerinde uygulamaya koydukların bir programın yeni bir aşamasında olduklarını söyledi.

    Bu programın başarılı olması halinde Türkiye’de sanayiye çeşitli sektörlerde yetişmiş iş gücü sağlanacağına işaret eden Bakan Bilgin, Türkiye’nin işgücü açığını sanayinin üretim gücüne katarak tamamlamak istediklerini belirtti.

    “Geçen ay sanayi sektörü 9,1 büyüdü”

    Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu şartlar açısından fevkalade anlamlı olduğunu belirten Bilgin, “Diğer gelişmekte olan ülkelerden ayrıştığımız çeşitli boyutlar var. Bunlardan biri; geçtiğimiz salgın döneminde pandemi sonrasında bunu açıkça gördük. Dünyanın en hızlı büyüyen, yüzde 11,7 büyüyen bir ülkesi olarak büyüme hızımız oldukça yüksek. Ekonomiye sahibiz, sanayideki büyümemiz devam ediyor. Geçen ay sanayi sektörü 9,1 büyüdü ve sanayi sektörünün içinde de imalat sanayinin bütün sanayideki büyümeyi sürüklediğini gördük. Dolayısıyla Türkiye’ye üretim gücüyle karşılaştığı sorunları aşabileceğini bugüne kadarki performansıyla ortaya koymuştur.” diye belirtti.

    Bilgin, “Eğer ekonomi, genç nüfusu istihdam edecek kapasiteye, performansa sahip değilse, arada bir açık oluşursa o da işsizlik olarak karşımıza çıkar. Dolayısıyla genç nüfusun istihdama katılması, ekonominin yeni iş imkânları üretmesi gerekir. Nitelikli emekle yani sanayinin talep ettiği emekle buluşturulması ile mümkündür. Bu programların amacını genel olarak böyle tanımlayabiliriz. Bugün Türkiye ekonomisinin performansı ortada, fakat hepimizin içinde yaşadığı bir başka gerçek var. Pandemi sonrası dünyada yükselen sorunlar. Öncelikle hepimizin bildiği gibi enerji merkezli bir kriz olduğunu, bilhassa bölgemizde ortaya çıkan Ukrayna Savaşı’ndan sonra ortaya çıkan enerji ve tahıl sorunlarının ön plana çıktığı bir aşamadan geçiyoruz.” dedi.

    “Türkiye’nin üretim gücü arttıkça sorun çözme kabiliyeti artacaktır”

    Rusya, Ukrayna ve Batı ülkeleri arasındaki ilişkilerde yaşanan sorunlar karşısında Türkiye’nin yapıcı bir rol oynadığını belirten Bilgin, “Enflasyon son yıllarda şahit olmadığımız bir orana, yüzde 80’lere ulaşmıştır. Döviz talebinin artması, döviz fiyatlarını arttırır. Bildiğimiz İktisada Giriş derslerinde öğretilen, bizim ders kitaplarımızın başlangıcında yer alan bir şey; talep arttığı zaman onu yeterli üretemiyorsanız onun fiyatı artar, bu önemli bir sorun. Türkiye’nin üretim gücü arttıkça sorun çözme kabiliyeti artacaktır. İş sürecine sokma programları bunları da bugün çok farklı sektörlerden geniş bir ölçekte uygulamaktayız. Dolayısıyla işsizliğe karşı mücadelede Çalışma Bakanlığı emeğin yanında.” şeklinde konuştu.

     Program çekilen toplu fotoğrafla sona erdi. (İLKHA)

  • TCMB: YABANCI YATIRIMCI GEÇEN HAFTA NET 76,5 MİLYON DOLARLIK HİSSE SENEDİ SATTI

    TCMB: YABANCI YATIRIMCI GEÇEN HAFTA NET 76,5 MİLYON DOLARLIK HİSSE SENEDİ SATTI

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre; yabancı yatırımcılar, geçen hafta net 76,5 milyon dolarlık hisse senedi, 4,2 milyon dolarlık Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) ve 7,5 milyon dolarlık şirket borçlanma senedi sattı.

    Merkez Bankası Haftalık Menkul Kıymet İstatistikleri yayınlandı. Buna göre, yabancı yatırımcılar 7 haftadır hisse senetlerinden, 3 haftadır da devlet iç borçlanma senetlerinden net satış yapıyor. Yabancı yatırımcılar, geçen hafta net 76,5 milyon dolarlık hisse senedi, 4,2 milyon dolarlık DİBS ve 7,5 milyon dolarlık şirket borçlanma senedi sattı.

    YURT DIŞINDA YERLEŞİK KİŞİLERİN DOLAR OLAN HİSSE SENEDİ STOKU GEÇEN HAFTAYA GÖRE YÜKSELDİ

    Yurt dışında yerleşik kişilerin 14 Temmuz itibarıyla 14 milyar 388,2 milyon dolar olan hisse senedi stoku, 22 Temmuz’da 14 milyar 805,1 milyon dolara yükseldi. Aynı dönemde yurtdışında yerleşik kişilerin DİBS stoku 1 milyar 293,8 milyon dolardan 1 milyar 327,7 milyon dolara çıktı. Şirket borçlanma senet stokları ise 118,6 milyon dolardan 109,6 milyon dolara geriledi.

    YURT İÇİ YERLEŞİKLERİN DÖVİZ MEVDUATI GERİLEDİ

    Yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatı, parite etkisinden arındırılmış olarak 22 Temmuz haftasında 742 milyon dolar geriledi. Hem bireylerin hem de tüzel kişilerin euro mevduatı yükselse de euro mevduatın dolar karşılığı parite etkisinden arındırılmış şekliyle 339 milyon dolar geriledi. 22 Temmuz haftasında bireylerin dolar cinsi döviz mevduatı ise 552 milyon dolar düştü. Dolar kuru TL karşısında geçen hafta da yükselişini sürdürmüştü.

    MERKEZ BANKASI’NIN TOPLAM REZERVİ SON BİR HAFTADA 1 MİLYAR 42 MİLYON DOLAR DAHA AZALDI

    Merkez Bankası’nın IMF tanımlı net uluslararası rezervleri 22 Temmuz 2022 itibarıyla, bir önceki haftaya göre 343,5 milyon dolar artış ile 6 milyar 700 milyon dolara yükseldi. Ancak halen daha 2002 yılından bu yana görünen en düşük seviyelerde.

    Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, yılın üçüncü enflasyon raporunu Merkez Bankası İdare Merkezi’nde düzenlediği bilgilendirme toplantısında rezervler ile ilgili yaptığı açıklamada, “Rezervlerimiz geçen yıl ile aynı seviyede. Zor bir süreçten geçiyoruz. Enerji dahil tüm ödemeleri gününde yaptık. Bu bir rezerv erimesi değil, rezerv yer değiştirmesi olarak görülmeli” değerlendirmesi yaptı. Bu açıklamadan sonra yayınlanan rakamlara göre, Merkez Bankası toplam rezervleri ise 22 Temmuz haftasında bir önceki haftaya göre 1 milyar 42 milyon dolar azalarak 98 milyar 323 milyon dolara indi. Haftalık para ve banka istatistiklerine göre 22 Temmuz itibarıyla Merkez Bankası brüt döviz rezervleri, 245 milyon dolar azalarak 59 milyar 711 milyon dolara geriledi.

    Brüt döviz rezervleri, 14 Temmuz’da 59 milyar 956 milyon dolar seviyesindeydi. Söz konusu dönemde altın rezervleri de 798 milyon dolar azalışla 39 milyar 409 milyon dolardan 38 milyar 611 milyon dolara indi. Böylece Merkez Bankası’nın toplam rezervleri, 22 Temmuz haftasında bir önceki haftaya kıyasla 1 milyar 42 milyon dolar azalarak 99 milyar 365 milyon dolardan 98 milyar 323 milyon dolara geriledi.

     

  • MERKEZ BANKASI YIL SONU ENFLASYON TAHMİNİNİ YÜZDE 42,8’DEN YÜZDE 60,4’E YÜKSELTTİ

    MERKEZ BANKASI YIL SONU ENFLASYON TAHMİNİNİ YÜZDE 42,8’DEN YÜZDE 60,4’E YÜKSELTTİ

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), yıl sonu enflasyon tahminini 17,6 puanlık güncellemeyle yüzde 42,8’den yüzde 60,4’e yükseltti. Merkez Bankası’nın bu şekilde enflasyon tahmini dördüncü kez güncellenmiş ve yaklaşık yüzde 50 yükseltilmiş oldu. Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, “Tüm faizlerin politika faizine yakınsaması için adımlar atmaya devam edeceğiz. Liralaşma stratejisi iyi gidiyor. Süreç içinde gerekirse bazı ek tedbirler alabiliriz” dedi.

    Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, 3. Enflasyon Raporu’nu açıkladı. Merkez Bankası İdare Merkezi’nde düzenlenen bilgilendirme toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Kavcıoğlu, Yurt Dışında Yerleşik Vatandaşlar Mevduat ve Katılım Sistemi (YUVAM) hesaplarının son dönemde daha da çok hareketlendiğini ve şu an iyi bir rakama geldiğini söyledi. Kavcıoğlu, dijital parayla ilgili olarak da “Size güzel haberleri en kısa sürede vereceğiz. Çalışmalarımız çok başarılı, yoğun bir şekilde devam ediyor. Sona doğru geliyoruz öyle söyleyeyim. Bir geri adım söz konusu değil” dedi.

    Son 10 gün çıkarıldığında son 1 ayda en az değer kaybeden para biriminin Türk lirası olduğunu belirten Kavcıoğlu şunları söyledi:

    “ENFLASYONUN KADEMELİ OLARAK AZALACAĞINI VE HEDEFLERE YAKINSAYACAĞINI ÖNGÖRÜYORUZ: Enflasyondaki yükselişin beklenenden uzun sürebileceği düşüncesiyle alınan para politikası kararları, finansal piyasalarda belirsizliğe ve ekonomide yavaşlama olasılığını güçlendirmektedir. Temel varsayımlarımız ve kısa vadeli öngörülerimiz çerçevesinde, para politikası duruşunun sürdürülebilir fiyat istikrarı hedefi doğrultusunda belirleneceği bir görünüm altında, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesi ve negatif arz şoklarının sona ererek enerji dahil emtia fiyatlarının normalleşmesiyle enflasyonun kademeli olarak azalacağını ve hedeflere yakınsayacağını öngörüyoruz. Enerji fiyatlarındaki yüksek seviyeler ve oynaklık fiyatlar üzerinde baskı oluşturmaya devam etmektedir.

    ENFLASYON TAHMİN ARALIĞI GENİŞLEDİ: Önemli bir unsur da tahmin aralıklarımıza ilişkindir. Enflasyon yükseldikçe enflasyon beklentilerindeki dağılım açılmakta, dolayısıyla enflasyonun tahmin edilebileceği aralık genişlemektedir. Bu durum tahmin patikamıza yansıtılmıştır. Bu çerçevede, enflasyon tahmin aralığımızın orta noktaları 2022 yılı sonunda yüzde 60,4, 2023 yıl sonunda yüzde 19,2 ve 2024 yıl sonunda ise yüzde 8,8 seviyelerine tekabül etmektedir.

    YIL SONU ENFLASYON TAHMİNİNİ YÜZDE 60,4’E YÜKSELTTİK: 2022 yıl sonu enflasyon tahminini 17,6 puanlık güncellemeyle yüzde 42,8’den yüzde 60,4’e, 2023 yıl sonu tahminimizi ise 6,3 puanlık bir güncelleme ile yüzde 12,9’dan yüzde 19,2’e yükselttik. Her 2 yıl için başlangıç koşullarındaki güncelleme tahminler üzerinde sırasıyla 4,1 ve 4,4 puan kadar etkili oldu. Türk lirası cinsinden ithalat fiyatları ve gıda fiyatları varsayımlarındaki güncellemeler 2022 yılı enflasyon 15 tahminlerini sırası ile 7,4 ve 3,0 puan kadar yukarı çekerken, 2023 yılı enflasyon tahminlerini 0,1 ve 1 puan yükseltti. Yönetilen yönlendirilen fiyatlardaki ayarlamalar ve reel birim ücretlerdeki artışın 2022 yıl sonu enflasyon tahminini toplamda 2,8 puan artırıcı etkisi oldu. Bu kalemlerdeki güncellemenin 2023 yıl sonu enflasyon tahminine katkısı ise 0,9 puan ile daha düşük kaldı. Öte yandan, 2022 ve 2023 yılları için çıktı açığındaki güncellemenin tahminlere etkisinin oldukça sınırlı kalacağını hesaplıyoruz.

    TURİZM SEKTÖRÜNÜN İLK 5 AYDAKİ PERFORMANSI MEMNUNİYET VERİCİ: Türkiye ekonomisi üretim, ihracat ve istihdamı artırmayı merkeze alan bir yapısal dönüşüm sürecindedir. Cari dengemizdeki iyileşme eğilimi devam etmektedir. Küresel emtia fiyatları normalleşme eğilimine girdiğinde, ekonomimiz cari fazla verme kapasitesine ulaşmış olacaktır. Bu durum Türkiye ekonomisi için yeni bir dönemin başlangıcına, kısa vadeli finansman ihtiyacının asgariye indiği ihracata dayalı büyümeye işaret etmektedir. Yatırım harcamaları sağlıklı ve sürdürülebilir olarak sağlıklı bir çerçevede devam etmektedir. Turizm sektörünün ilk 5 aydaki performansı memnuniyet vericidir.

    DÖVİZ KURLARI VE ARZ KISITLARI ENFLASYON ARTIŞINDA TEMEL BELİRLEYİCİ OLMUŞTUR: İkinci çeyrekte küresel emtia fiyatlarındaki güçlü artışlar, tedarik zincirindeki aksaklıkların neden olduğu arz kısıtları ve döviz kurları tüketici kurları üzerinde baskı oluşturmaya devam etmiş, enflasyondaki artışın temel belirleyicisi olmuştur.

    ARZ VE TALEP DENGESİZLİKLERİ ENERJİ FİYATLARINA YANSIDI: Enflasyon, nisan raporunda öngördüğümüz patikanın üzerinde kalmıştır. Çekirdek enflasyon göstergeleri ise daha olumlu bir görünüm sergilemektedir. Küresel enerji piyasalarında Rusya ve Ukrayna arasındaki çatışma nedeniyle daha belirgin hale gelen arz ve talep dengesizliklerinin ikinci çeyrekte sürmesi enerji fiyatlarına yansımıştır.

    TÜM FAİZLERİN POLİTİKA FAİZİNE YAKINSAMASI İÇİN GEREKEN ADIMLARI ATMAYA DEVAM EDECEĞİZ: Liralaşma perspektifi ile araçlarımızı etkin olarak kullandık ve kullanmaya devam edeceğiz. Likidite, teminat ve zorunlu karşılık araçlarını etkin olarak kullanıyoruz. Ekonominin potansiyeli ile uyumlu bir parasal büyümeyi gözeterek, tüm faizlerin politika faizine yakınsaması için gereken adımları atmaya devam edeceğiz. Liralaşma stratejisi iyi gidiyor. Süreç içinde gerekirse bazı ek tedbirler alabiliriz.”

    “ENFLASYONLA İLGİLİ ATALETE DÜŞÜLMEMESİ İÇİN ÖNLEMLER ALINIYOR”

    Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu’nun gelen sorulara verdiği yanıtlar özetle şöyle:

    Cari açığın kış aylarında artması bekleniyor. Küresel durgunluk beklentileri de artıyor. Kısa vadedeki bu iki risk ya da soruna ilişkin Merkez Bankası bir tepki verecek mi? Enflasyonda bir atalet sorunu görüyor musunuz?

    Kavcıoğlu: Türkiye ekonomisi üretim ihracat ve istihdamı arttırmaya merkeze alan bir yapısal dönüşüm sürecindedir. Bu sürecin yansıması olarak cari dengemizi arttıracak çalışmalar ve bu süreci destekleyecek kararlar alınmaya devam ediyor. Yani ulusal, uluslararası, küresel fiyat artışları normale döndüğünde Türkiye ekonomisinin cari fazla verdiğini göreceğiz. Türkiye ekonomisindeki bu dönüşümü bu uluslararası küresel düzeydeki fiyat artışlarının gölgelediğini düşünüyoruz. Enflasyonla ilgili atalete düşülmemesi için tüm tedbirler alınıyor. Türkiye bu süreci geçmişte yaşadı. Enflasyonun atalete dönüşmemesi için çok yoğun ve sert tedbirler alıyoruz. Bu süreci kısa sürede tersine çevirmek hızlı bir şekilde sürüyor ve kararlar almaya devam ediyoruz.

    “RESESYONA EN AZ TEPKİ VERECEK ÜLKE TÜRKİYE’DİR”

    – Dünyada resesyon riski tetiklenmeye başladı. Rusya 1 Ağustos itibariyle sadece ruble ile ödeme yapmak istiyor. İhracatçıların desteklenmesi için bir hazırlık yapılması gerekir mi?

    Kavcıoğlu: Dünyada özellikle küresel bazdaki enerji ve gıda fiyatlarındaki artışlara merkez bankalarının ve ülkelerin ekonomi yönetimlerine farklı ya da benzer tepkiler veriyor. Dünyada bütün ülkelere restasyon konuşulurken herhalde restorasyonun konuşulmadığı tek ülke Türkiye. Müthiş bir ihracat var. Tabii ki söylediğiniz gibi biz bu kadar dünyaya entegre olmuş bu kadar serbest piyasa serbest pazar ekonomisi bilen bir ülke olarak dünyadaki gelişmelerden etkilenmememiz söz konusu değil. Özellikle son dönemde Suudi Arabistan’la ilişkilerimizin ilişkileri birlikleriyle İran’la artan ihracat, Rusya tarafı artan yine ticari ilişkiler bu süreçte olumlu olarak yansımaya devam ediyor. Şu an için böyle bir resesyonla Avrupa tarafına da Türkiye en az etkilenecek ülkelerden biri olacaktır. Şunu söyleyeyim sonuç olarak resesyona en az tepkiyi verecek ülke Türkiye’dir. Bundan eminiz. Benim önümde başka bir şey var. Mesela son bir hafta 10 günü çıkarın ondan önceki bir aylık süreçte en az değer kaybeden para birimi Türk lirası.

    – Merkez Bankası’nın normalleşme öngörüsü nedir? Enflasyonda zirve ayı sunuma göre ekim ayı mıdır? Merkez Bankası yeni bir swap anlaşması öngörüyor mu?

    Kavcıoğlu: Türkiye’nin potansiyelini görüyor olmanız lazım. Sadece kur haraketliliği ile enflasyonla değil, ihracat ve ihracat yaratma potansiyelini görmek gerekir. Enflasyonla ilgili tüm paydaşlar çalışıyoruz. Yeni ekonomik modelimizle bu dalgalanmayı aşağı doğru inecektir diye düşünüyorum. Bu aydan sonra artış eğilimi yukarı olmaz diye düşünüyorum. Turizm, gıda tarım tarafı çok iyi gidiyor. Çok net bir şey söylemek istemiyorum ama kurun enflasyona etkisi geçmiş dönemlere göre daha az.

    “LİRALAŞMANIN ŞU AN İÇİN İYİ GİTTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ, GEREKİRSE EK TEDBİRLER ALABİLİRİZ”

     Merkez Bankası elindeki tüm araçlarla olan talebi yapısal ve kalıcı olarak arttıracağını belirttiniz. Bu ifadeden yeni kararlar mesajı mı almalıyız?

    Kavcıoğlu: Geçen yıl ROM’u kaldırdık, liralaşmayı öncelendirdik, etkin şekilde kullanım aracı hale getireceğiz, Merkez Bankası kendi yönettiği, aldığı kararlarda ağırlıklı liralaşmayı önceleyerek alıyor. Liralaşmanın şu an için iyi gittiğini düşünüyoruz, gerekirse ek tedbirler alabiliriz. Swap anlaşması görüştüğümüz ülkeler var, çalışmalarımızı belirli noktaya getirdiğimiz ülkeler var, bittiğinde hepsini açıklarız, kiminle önce bitirirsek onu açıklarız.

    “TABİİ Kİ SONUÇTA BİR ŞEYLER YANLIŞ GİDİYOR”

    Temmuz ayından bu tarafa her üç ayda bir düzenli olarak siz enflasyon tahminlerini yukarı yönlü revize ediyorsunuz. Nerede hata yapılıyor?

    Kavcıoğlu: Dünyada bütün ülkelerde enflasyon çok hızlı şekilde yükseliyor. Bizim daha farklı, daha başka sorunlarla beraber daha yüksek bir enflasyon olma noktasında sıkıntımız olduğunun farkındayız. Daha yoğun ve sıkı şekilde mücadele veriyoruz. Tabii ki sonuçta bir şeyleri yanlış gidiyor. Tabii ki bu dünyadaki gelişmelerle alakalı. Amerika’da enflasyon son 40 yılın neden en yüksek seviyesinde, dünya enflasyon ortalaması da şu an 25 yılın en yüksek seviyesinde. Dolayısıyla biz de bu ortalamanın içerisindeyiz. Enflasyon bütün dünyanın sorunu bizim de çok büyük sorunumuz. Ama şunu göz ardı ediyorsunuz. Şu an bizim ekonomik modelle ilgili ve bizim faiz politikamızla ilgili faizlerin politika faizi etrafında oluştuğunu görmeniz lazım. Reel sektörün kullandığı faizlerin önemli bir kısmı politika faizi civarında. Faizlerle ilgili banka bazında, ürün bazında farklı rakamlar alabilirsiniz, politikamız tüm faizlerin politika faizi civarında oluşmasıdır.

    “BU BİR REZERV ERİMESİ DEĞİL, REZERVİN YER DEĞİŞTİRMESİ”

    Türkiye’nin enerji, doğal gaz maliyetinin neredeyse hepsini Merkez Bankası rezervleri karşıladı. Önümüzdeki yıl aynı şey olduğunu da merkezin bunun karşılayacak kuvveti var mı?

    Kavcıoğlu: Rezervlerimiz geçen yıl ile aynı seviyede. Zor bir süreçten geçiyoruz. Enerji dahil tüm ödemeleri gününde yaptık. Bu bir rezerv erimesi değil, rezerv yer değiştirmesi olarak görülmeli.

    “DİJİTAL PARADA GERİ ADIM YOK”

    Dijital para konusunda ne aşamadayız?

    Kavcıoğlu: Dijital para ile ilgili güzel haberleri en kısa sürede vereceğiz, geri adım yok, çalışmalarımız başarılı ve yoğun bir şekilde devam ediyor, sona doğru geliyoruz, bu yıl içinde, yıl sonuna doğru, tam tarihi daha sonra vereceğiz.

    “TÜRKİYE HAKSIZ BİR CDS İLE KARŞI KARŞIYA”

    Ülke riski esas (CDS) değerleri için değerlendirmeniz nedir?

    Kavcıoğlu: Birçok ülkenin yaşadığı ekonomik ve siyasi, finansal sektöründeki sıkıntılar ile kıyaslanmayacak kadar iyi olan Türkiye, haksız bir CDS ile karşı karşıya. Ekonomik olduğu kadar siyasi olduğunu da düşünüyorum.

    – Merkez Bankası eylül ayında İstanbul’a taşınması tamamlanacak mı?

    Kavcıoğlu: Programımız aynen devam ediyor. Binamız bitmek üzere. Piyasa ağırlıklı birimlerimizin çoğu İstanbul’da. Orada zaten halihazırda yüzde 50’ye yakın bankamız taşınmış durumda. Dolayısıyla kalan arkadaşları da program dahilinde taşımayı taşımaya çalışıyoruz. Zor zor bir süreç.

     

  • REKABET KURULU: COCA COLA DOLAPLARININ YÜZDE 25’İNİ RAKİP ÜRÜNLERE AÇACAK

    REKABET KURULU: COCA COLA DOLAPLARININ YÜZDE 25’İNİ RAKİP ÜRÜNLERE AÇACAK

    Rekabet Kurulu’nun Coca Cola Satış ve Dağıtım AŞ’ye (CCSD) yönelik yürüttüğü rekabet soruşturması tamamlandı. Kurul, Coca Cola’nın çözüm önerisini kabul etti. Buna göre, Coca Cola, 100 metrekarenin altındaki satış noktalarında dolaplarının yüzde 25’ini rakip ürünlere açacak.

    Rekabet Kurulu, Coca Cola Satış ve Dağıtım Anonim Şirketi hakkında nihai satış noktalarında rakip ürünlerin satışını engelleyerek 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’u ihlal ettiği iddiasıyla ilgili soruşturma başlatmıştı. 

    Coca Cola, rekabetçi endişeleri gidermeye yönelik bir taahhütte bulundu. Şirketin, 2 Eylül 2021 tarihinde sunduğu taahhüdü değerlendiren Rekabet Kurulu, paketin rekabet sorunlarını giderebileceği kanaatine vararak, soruşturmayı sonlandırdı.

    DOLAPLARIN YÜZDE 25’İ RAKİPLERE AYRILACAK

    Coca Cola’nın sunduğu ve Kasım 2022’de yürürlüğe girecek taahhüt paketine göre; 100 metrekarenin altında kalan büfe, bakkal gibi alanlarla, kafe ve restoran gibi yerinde tüketim yapılan noktalarda Coca Cola’ya ait buzdolaplarının yüzde 25’i satış noktasında soğutucusu bulunmayan üreticilere ayrılacak. Söz konusu alanda hangi rakip ürünlerin bulunacağıyla ilgili Coca Cola herhangi bir yönlendirme yapmayacak. Gazsız ürünlerde sadece Coca Cola ürünlerinin satılmasına yönelik sözleşmeler yapılmasına son verilecek.

    Sözleşmede taahhütler şöyle sıralandı:

    “Satış noktaları ile kolalı içecekler, diğer gazlı ürünler ve gazsız ürünler için tek sözleşme yerine ayrı ayrı sözleşmeler yapılacağını,  

    Satış noktalarına tanımlanan indirimlerin, promosyonların ve iskontoların sadece aynı tür içeceklerde geçerli olacağını, 

    Gazsız ürünlerde münhasırlık içeren sözleşmelere son verileceğini, 

    Sözleşme sürelerinin iki yıl ile sınırlı tutulacağını, miktarlı sözleşmelerinin yürürlüğünün iki yılı aşması hâlinde satış noktasına cezai şart uygulanmaksızın sözleşmeden çıkış hakkı tanınacağını, 

    Geleneksel kanaldaki 100 m2 altındaki noktalar ile yerinde tüketim kanalındaki noktalar bakımından, CCSD’ye ait içecek dolaplarının yüzde 25’inin rakip ürünlerin erişimine açılacağını, tüketicilerin ve satış noktalarının konu hakkında bilgilendirileceğini, 

    Sözleşmelerde yer alan alım şartlarında ‘düzenli ve sürekli satın almak suretiyle’ ifadesinin yalnızca nakit yatırım içeren sözleşmelerde korunacak ve nakit yatırım haricindeki diğer indirim-iskonto-promosyonları içeren hükümler bakımından sözleşmelerden kaldırılacak şekilde düzenleme yapılacağını taahhüt etmiştir.” 

     

  • Merkez Bankası’ndan kritik güncelleme! Enflasyon tahmini daha da yükseldi

    Merkez Bankası’ndan kritik güncelleme! Enflasyon tahmini daha da yükseldi

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, yılın 3. enflasyon raporunu halka sunuyor. Toplantının ardından enflasyon tahmini yüzde 42,8’den yüzde 60,4’e yükseltildi. Böylece TCMB enflasyon tahmininde 17,6 puanlık revize uygulamış oldu.

    Kavcıoğlu, enflasyonun 2023 yıl sonunda yüzde 19,2, 2024 yıl sonunda ise yüzde 8,8 olarak gerçekleşeceğini tahmin ettiklerini belirtti. 2022 yılında gıda enflasyonu beklentisi ise yüzde 71,3 seviyesinde kaydedildi.

    Kavcıoğlu konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

    ” Yılın ikinci çeyreğinde gerçekleşen jeopolitik riskler ile pandemiden kaynaklanan aksamalar küresel iktisadi faaliyeti olumsuz etkilemektedir.

    Para politikası kararları küresel ekonomide belirgin yavaşlama olasılığını güçlendirdi. Emtia fiyatları bir miktar geriledi, tedarik süreleri kısalmaya başladı. 

    Türkiye ekonomisi üretim, ihracat ve istihdamı artırmayı merkeze alan bir yapısal dönüşüm sürecindedir Türkiye ekonomisi 2004 yılından bu yana ilk defa ve üst üste cari fazla vermiştir. Küresel emtia fiyatları normalleşme eğilimine girdiğinde, ekonomimiz cari fazla verme kapasitesine ulaşmış olacaktır.

    Özellikle sanayi üretimi öncüsü olan makine teçizat yatırımları istikrarlı büyümeye işaret etmektedir. (Makine-Teçhizat) 2022 yılının ilk çeyreği itibarıyla milli gelir içindeki payı yüzde 18 ile tarihsel olarak en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Toplam istihdam edilen kişi sayısı tarihsel yüksek seviyelere ulaşmıştır. İstihdamdaki artış emsal ülkelere oranla oldukça yüksek seviyededir.

    İhracat artışında salgın sonrası küresel ticaretin yeniden şekillenmesinde Türkiye’nin sahip olduğu avantajlar, ihracatçılarımızın değişen koşullara uyum sağlama kapasitesi, finansal sistemimizin ülke ekonomisi için ihracatçımıza sağladığı uygun koşullar etkili oldu. İhracatımızın ürün ve pazar çeşitliliği son dönemde hızlanmak suretiyle istikrarlı bir şekilde artmaktadır. 2015-2022 arasında ihracatımızdaki artışın yaklaşık yüzde 29’u yeni para girişleri ile gerçekleşmiştir.

    Ticari kredilerin kullanımını yakından seyrediyoruz.6 ay öncesine göre kredi artış miktarı 3,9 katına, 2021 tamamının ise 2,5 katına çıkmıştır.

     İkinci çeyrekte küresel emtia fiyatlarındaki güçlü artışlar, tedarik zincirindeki aksaklıkların neden olduğu arz kısıtları ve döviz kurları tüketici kurları üzerinde baskı oluşturmaya devam etmiş, enflasyondaki artışın temel belirleyici olmuştur. Enflasyon nisanda öngördüğümüz patikanın üzerinde kalmıştır.

    Yılın 2. çeyreğinde ithalat birim değer endeksi özellikle enerji fiyatlarındaki artışa bağlı olarak yükselmiş ve enflasyonu yukarı çeken unsurlardan biri olmuştur. Enflasyonda talep koşullarının etkisi sınırlı.

    Politika bileşenlerini etkin şekilde kullanmaktayız. Liralaşma perspektifi ile araçlarımızı etkin olarak kullandık ve kullanmaya devam edeceğiz. Ekonominin potansiyeli ile uyumlu bir parasal büyümeyi gözeterek, tüm faizlerin politika faizine yakınsaması için gereken adımları atmaya devam edeceğiz.

    Küresel enflasyondaki artışa bağlı olarak önümüzdeki dönemde finansal koşulların bir önceki rapor döneminde öngörülenden daha sıkı olacağını varsaydık. Enflasyonun 2022 yıl sonunda yüzde 60,4 olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Enflasyonun 2023 yıl sonunda yüzde 19,2, 2023 yıl sonunda yüzde 19,2 olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. 2022 yıl sonu gıda enflasyonu tahmini yüzde 71,3 olarak tahmin ediyoruz.

    Dünyada resesyonun konuşulmadığı tek ülke Türkiye. Enflasyonun atalete dönüşmemesi için çok yoğun ve sert tedbirlerle bu süreci kısa sürede terse çevirmek için kararlar almaya devam ediyoruz”

  • Merkez Bankası yıl sonu enflasyon tahmini yükseltti

    Merkez Bankası yıl sonu enflasyon tahmini yükseltti

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Şahap Kavcıoğlu, enflasyon raporu sunumunu yaptı.

    Kavcıoğlu, “Enflasyon tahmin aralığımızın orta noktaları 2022 yılı sonunda yüzde 60,4, 2023 yıl sonunda yüzde 19,2 ve 2024 yıl sonunda ise yüzde 8,8 seviyelerine tekabül etmektedir.” dedi.

    Merkez Bankası’nın bir önceki yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 42.8’di.

    Kavcıoğlu, “Böylece, 2022 yıl sonu enflasyon tahminini 17,6 puanlık güncellemeyle yüzde 42,8’den yüzde 60,4’e; 2023 yıl sonu tahminimizi ise 6,3 puanlık bir güncelleme ile yüzde 12,9’dan yüzde 19,2’e yükselttik. Her iki yıl için başlangıç koşullarındaki güncelleme tahminler üzerinde sırasıyla 4,1 ve 4,4 puan kadar etkili oldu. Türk lirası cinsinden ithalat fiyatları ve gıda fiyatları varsayımlarındaki güncellemeler 2022 yılı enflasyon tahminlerini sırası ile 7,4 ve 3,0 puan kadar yukarı çekerken; 2023 yılı enflasyon tahminlerini 0,1 ve 1 puan yükseltti. Yönetilen yönlendirilen fiyatlardaki ayarlamalar ve reel birim ücretlerdeki artışın 2022 yıl sonu enflasyon tahminini toplamda 2,8 puan artırıcı etkisi oldu. Bu kalemlerdeki güncellemenin 2023 yıl sonu enflasyon tahminine katkısı ise 0,9 puan ile daha düşük kaldı. Öte yandan, 2022 ve 2023 yılları için çıktı açığındaki güncellemenin tahminlere etkisinin oldukça sınırlı kalacağını hesaplıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu. (İLKHA)

     

  • TÜİK: EKONOMİK GÜVEN ENDEKSİ TEMMUZ AYINDA YÜZDE 0,2 ORANINDA AZALARAK 93,4 OLDU

    TÜİK: EKONOMİK GÜVEN ENDEKSİ TEMMUZ AYINDA YÜZDE 0,2 ORANINDA AZALARAK 93,4 OLDU

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, şubat ayından bu yana gerilemesini sürdüren ekonomik güven endeksi; temmuz ayında da yüzde 0,2 oranında azalarak 93,4 oldu.

    Ekonomik güven endeksi şubat ayından bu yana her ay geriledi. Endeks, haziranda da bir önceki aya göre yüzde 3,3 düşüşle 93,6 puana inmişti.

    TÜİK temmuz ayına dair ekonomik güven endeksi rakamlarını açıkladı. Buna göre, ekonomik güven endeksi gerilemesini temmuz ayında da sürdürdü. Endeks, temmuzda yüzde 0,2 puan daha gerileyerek 93,4 puan değerine indi.  

    TÜİK verilerine göre, temmuzda bir önceki aya göre reel kesim (imalat sanayi) güven endeksi yüzde 2,0 oranında azalarak 102,5 değerini, hizmet sektörü güven endeksi yüzde 1,5 oranında azalarak 117,8 değerini, perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 4,5 oranında azalarak 113,4 değerini aldı. Tüketici güven endeksi yüzde 7,4 oranında artarak 68,0 değerini, inşaat sektörü güven endeksi yüzde 2,4 oranında artarak 85,0 değerini aldı.

     

     

  • ÜÇ ÜNİVERSİTENİN TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİ GENİŞLETİLECEK

    ÜÇ ÜNİVERSİTENİN TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİ GENİŞLETİLECEK

    Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesi Köseilyas Mahallesi’ndeki alan Namık Kemal Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi ek alanı, İstanbul Sarıyer Ayazağa’daki alan da Yıldız Teknik Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi ek alanı olarak belirlendi. İstanbul’un Sarıyer ve Bakırköy ilçelerindeki alanlar ise İstanbul teknik Üniversitesi (İTÜ) TEKNOPARK Teknoloji Geliştirme Bölgesi olarak tespit edildi.

    Üniversitelerin teknoloji geliştirme bölgelerinin genişletilmesine ilişkin Cumhurbaşkanı kararları, Resmi Gazete’de yayınlandı. Buna göre, Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesi Köseilyas Mahallesi’ndeki alan Namık Kemal Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi ek alanı, İstanbul Sarıyer Ayazağa’daki alan da Yıldız Teknik Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi ek alanı olarak belirlendi.

    İstanbul’un Sarıyer ve Bakırköy ilçelerindeki alanlar ise İTÜ TEKNOPARK Teknoloji Geliştirme Bölgesi olarak tespit edildi.

    TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGESİ NEDİR?

    Teknoloji Geliştirme Bölgesi, yüksek/ileri teknoloji kullanan ya da yeni teknolojilere yönelik firmaların, belirli bir üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü ya da Ar-Ge merkez veya enstitüsünün olanaklarından yararlanarak teknoloji veya yazılım ürettikleri/geliştirdikleri, teknolojik bir buluşu ticari bir ürün, yöntem veya hizmet haline dönüştürmek için faaliyet gösterdikleri ve bu yolla bölgenin kalkınmasına katkıda bulundukları, aynı üniversite, yüksek teknoloji enstitüsü ya da Ar-Ge merkez veya enstitüsü alanı içinde veya yakınında; akademik, ekonomik ve sosyal yapının bütünleştiği siteyi veya bu özelliklere sahip teknoparkı temsil ediyor.