Kategori: Ekonomi

  • Şaka değil gerçek! Kadıköy’de 130 bin TL’lik kiralık daire sosyal medyayı karıştırdı!

    Şaka değil gerçek! Kadıköy’de 130 bin TL’lik kiralık daire sosyal medyayı karıştırdı!

    Ev sahipleri tarafından uygulanan fahiş fiyatlar, kiracıların canını sıkmaya devam ediyor. Artık büyükşehir başta olmak üzere birçok ilde uyguna kiraya çıkabilmek, eskisi kadar mümkün değil.

    YÜZDE 25 ARTIŞ SINIRI GETİRİLMİŞTİ

    11 Haziran’da Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren kira artışına yüzde 25’lik sınır ile kiracıların rahatlaması hedeflenmişti. Ama yapılan tüm bu yasal düzenlemeler ve desteklere karşılık bazı ev sahipleri, fahiş fiyatlarla ilanlarını yayınlamaya devam ediyor. Bir emlak sitesindeki 27 Temmuz tarihli bir ilan, bugün sosyal medya platformlarında gündem oldu.

    AYLIK KİRASI 130 BİN TL

    İstanbul Fenerbahçe’de 5+1 dairenin aylık 130 bin liradan kiraya çıkarılması tartışmalara neden oldu. Yorum yapanların büyük çoğunluğu fiyatı ‘uçuk’ bulurken bazıları da günümüz şartlarında bu fiyatın ‘uygun’ olduğunu düşünüyor. 130 bin lira aylık kira bedeliyle ilana çıkan rezidans dairesi 5+1 büyüklüğünde. İlanda İstanbul’un Kadıköy ilçesinde Kalamış bölgesinden bulunan dairenin 250 metrekare net büyüklükte olduğu ve deniz manzaralı olduğu belirtiliyor.

    DAİREYE İLGİ YOĞUN

    Elde edilen bilgilere göre, emlak ofisi yetkilileri, kira tutarının bölge için uç bir örnek olmadığını söylüyor. Daireye ilgi yoğun
    Bu ve benzer fiyatlardan kiralama yapıldığı birkaç gün önce ilana çıkan bu daire için de ‘ilgi’ olduğunu belirtiyorlar. 130 bin lira kira bedeli olan daire için ilaveten 2 kira bedeli de depozito isteniyor.

  • CHP’li isim iddia etti! 10 liralık madeni para, 1000 liralık banknot mu geliyor?

    CHP’li isim iddia etti! 10 liralık madeni para, 1000 liralık banknot mu geliyor?

    İçinde bulunduğumuz ekonomik şartlar ve artan döviz kurları nedeniyle her gün biraz daha eriyen Türk lirası nedeniyle yeni banknot basılacağı öne sürüldü. İddialara göre 10 TL madeni para olacak, 500 ve 1000 TL’lik banknotlar basılacak.

    Cumhuriyet’ten Sefa Uyar’ın yaptığı haberde; Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Uşak Milletvekili Özkan Yalım, yüksek enflasyon, Türk Lirası’nın değer kaybı ve dövizdeki yükseliş nedeniyle artan madeni para maliyetlerinin Merkez Bankası’nı harekete geçirdiğini belirtti. Merkez Bankası ve Darphane’nin hem madeni hem de kâğıt paralara ilişkin yeni hazırlıklar içinde olduğunu ileri sürüldü. CHP’li Yalım, şu ifadeleri kullandı:

    “Tedavülde bulunan bozuk paraların artık hiçbir hükmü kalmadı. Bir ekmeğin 4-5 liraya satıldığı ülkemizde 1.5-10 ve 25 kuruşların tedavülden kalkması gerekiyor. MB bu paraların tedavülden kalkması, yeni 500 ve 1000 liralık kâğıt banknotların basılması, 2.5 lira, 5 lira ve 10 liranın demir para olması için çalışmalar yapıyor” dedi.

    Paraların kalıplarının bile hazır olduğunu öne süren Yalım, “Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni para basımının, enflasyonun arttığına ilişkin verileri güçlendirmesinden, seçim arifesinde aleyhine kullanılmasından korkuyor” dedi.

    “BU BİR SUÇ”

    CHP’li Yalım, madeni paraların maliyetini de, içerdikleri madenlerin fiyatları üzerinden hesapladı. Buna göre, 5 kuruş için 1 lira 56 kuruş, 10 kuruş için 1 lira 70 kuruş, 25 kuruş için 2 lira 16 kuruş, 50 kuruş için 3 lira 66 kuruş ve 1 lira için 4 lira 42 kuruş ham metal harcaması yapılıyor. Son dönemde basılan demir paraların, darphaneden çıkar çıkmaz hurdacıların eline geçtiğini söyleyen Yalım, “Paralar eritiliyor ve hurdacılara satılıyor. Aslında bu bir suç” diye konuştu.

  • Akbank, emekli maaşını taşıyana 7 bin 500 TL promosyon veriyor! Bugün bankada izdiham yaşandı! Akbank ihtiyaç kredisi kampanyası da kaçmaz!

    Akbank, emekli maaşını taşıyana 7 bin 500 TL promosyon veriyor! Bugün bankada izdiham yaşandı! Akbank ihtiyaç kredisi kampanyası da kaçmaz!

    Bankalar en yüksek emekli promosyonu vermek için adeta yarışa girdi. Akbank emekli maaşını taşıyana 7 bin 500 TL promosyon vererek yeni bir rekora imza attı. Haftanın ilk günü Akbank şubeleri önünde uzun kuyruklar oluştu. SSK ve BAĞ-KUR’lu emekliye ATM’den çekilen hızlı nakit para kampanyası nedir? Akbank promosyon şartları nelerdir? Akbank Mobil uygulama ve ihtiyaç kredisi kampanya şartları nelerdir? İşte, ekonominizi rahatlatacak muhteşem kampanyaların detayları!

    7.500 TL AKBANK EMEKLİ PROMOSYONU NASIL ALINIR?

    Akbank müşterisi olan, emekli maaşını Akbank’a getiren SSK, BAĞ-KUR ve Emekli Sandığı emeklisine dev kampanya! Akbank emekli promosyonu olarak tam 7.500 TL’yi hesaplara anında yatırıyor. Promosyonu ATM’lerden 2 dakikada çekebilirsiniz.

    Emekli promosyon süreci Ağustos ayı sonuna dek sürecek. 3.500 TL ve üzeri emekli maaşı alan vatandaşlar 7.500 TL’ye kadar ek promosyonu cebine koyacak. En yüksek promosyon veren bankalar arasında Akbank bir numaraya yerleşerek bugün şubelerinde izdiham yaşandı. Onu da 6.000 TL’lik promosyon ile Türkiye Ekonomi Bankası ve Denizbank takip ediyor.

    Akbank şubelerine bizzat başvurup emekli belgeleri ve kimliğinizle başvuru yapabilirsiniz.

    AKBANK İHTİYAÇ KREDİSİ KAMPANYASI NEDİR?

    Akbank ihtiyaç kredisi kampanyasında da 7500 TL’ye varan 36 ay vadeli nakit kredi imkanı emeklileri bekliyor. Akbank ihtiyaç kredisi başvurusunda bulunmak istiyorsanız,  cep telefonunun mesaj bölümüne “kredi” yazıp boşluk bırakıp TC kimlik numaranızı yazarak bu mesajı 44 25 numarasına yollayın. Kredi için emekli maaş hesabınız üzerinden başvuru yapabilirsiniz.

    AKBANK MOBİL MÜŞTERİSİ OL, 7500 TL AL

    31 Ağustos’a kadar Akbank müşterisi ya da kredi kartı müşterisi olanlar da yine 7500 TL’ye kadar kefilsiz, faizsiz kredi imkanından yararlanabilecek. Akbank Mobil uygulaması üzerinden başvuru yapılabilecek.

  • Bakan Vedat Bilgin’den flaş asgari ücret açıklaması

    Bakan Vedat Bilgin’den flaş asgari ücret açıklaması

    Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) tarafından Ankara’da bir otelde ‘TÜRK-İŞ 70’inci Yıl Belgeseli’ programı etkinliği gerçekleştirildi. Programa, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, TÜRK-İŞ Başkan Atalay yaptığı konuşma sırasında, “Sendikalar benim ülkemde maalesef yarım asırdır meclisin, siyasetin, sermayenin elinde. İnanın bu dün de öyleydi, ondan önceki gün de öyleydi, bugün de öyle. 17 milyon çalışan olarak bu ülkenin dörtte üçüyüz. Sermaye o kadar güçlü ki diyor ki sendikaya ne gerek var. Bir yer örgütlendiği zaman ya kapının önüne koyuyorlar ya mahkemeye veriyorlar. Aklınıza gelen bütün hileleri yapıyorlar. Mahkemeye gidiyorsun 7 sene sürüyor. Ne han ne hancı kalıyor 7 senede. Şeker Sendikası’nın Aksaray’da 7 sene kaldı. Hiçbir şey kalmadı ortada” dedi.

    HERKESİ ÖN YARGILARI VARDI

    Bakan Bilgin ise TÜRK-İŞ’in 1952 yılında kurulduğunu hatırlatarak, “Bu tesadüf mü acaba; Türkiye 1950 yılında ilk defa çok partili demokratik hayatla karşılaştı. Türkiye 1946 yılında çok partili hayata geçti. Ama ilk defa demokratik mekanizmaların uygulandığı seçim 1950 seçimidir ve arkasından Türkiye’de TÜRK-İŞ kuruldu. Yani sendikalar demokrasi ile birlikte vardır. İşçi hareketi demokrasi içinde gelişir. Sendikalar ilk kurulduğunda sendikalara karşı patronların negatif bakış açısı vardı. Sadece patronların mı; herkesin bir takım ön yargıları vardı. Mesela sendikaların sosyalist ya da komünist olduğu iddiası vardı. Böyle bir iddia ile karşı karşıyaydı sendikacılar. Oysa sendikalar demokratik toplumların ürünüdür. Demokrasinin kurumlarıdır. Sosyalist otoriter rejimlerin hangisinde sendika vardı; hiçbirinde” ifadelerini kullandı.

    Bilgin, şu ifadeleri kullandı:

    “Bir taraftan batı ülkelerinde yaşanan ekonomik krizin Türkiye’ye yansımaları vardır. Bir taraftan pandemi denilen bu salgın hastalığın meydana getirdiği dünyadaki sarsıntıların yansımaları vardır. Bir taraftan dövizdeki dalgalanmaların Türkiye’ye karşı operasyonların bir parçası olan çeşitli olaylarla birlikte dövizdeki dalgalanmaların yansımaları vardır. Bir taraftan dünyadaki enerji krizi. Özellikle nükleer enerji üretmekte gecikmiş, başka kaynakları aramakta, kendi milli kaynaklarını aramakta gecikmiş bir ülkenin enerji sorunuyla karşı karşıya kalmasının meydana getirdiği ekonomik sorunlar vardır. Türkiye’nin esas dövize ihtiyacı dışarında elde etmek istediği, ekonomik kalkınmasını sürdürmek için transfer etmek istediği teknolojiye duyduğu ihtiyaç ve bundan dolayı elde etmek mecburiyetinde kaldığı döviz miktarı; bunlar Türkiye’nin önündeki en önemli sorunlardır” diye konuştu.

    ‘YIL SONUNDA YENİ BİR DÜZENLEME YAPACAĞIZ’

    Bakan Bilgin, “Dolayısıyla biz demokrasi içinde büyümenin emekle devlet arasında, emekle sermaye arasındaki ilişkilerin demokrasi içinde sorun çözecek gücüne inanıyoruz. Önümüzdeki yıl sonu itibariyle bu bahsettiğimiz sorunların daha da hafifleyeceğini tahmin ediyoruz, öngörüyoruz. Ama bütün bunlara rağmen ortaya çıkan olumsuzluklara karşı emekçilerimizi korumaya devam edeceğiz. Dün sayın genel başkanla, yönetimle beraber; çalışanlarımızın asgari ücretinde yıl başında yaptığımız yüzde 50’nin üzerinde yüzde 30 zam yapmıştık, kümülatif olarak yüzde 90 üzerinde olan bu zammın enflasyon karşısındaki dayanıksızlığını bilerek konuşuyoruz. Yıl sonunda da bunu dikkate alarak yeni bir düzenleme yapacağız. Emekçilerimizi ne enflasyona ne de sermayenin baskısına karşı ezdireceğiz. Elbette ki Türkiye’nin büyümeye, kalkınmaya, yatırıma ihtiyacı var. Sermayeye ihtiyacı var. Burada sermaye düşmanlığı yapmıyoruz ama sermayenin emek düşmanlığı yapmasının karşısında olacağız. Bu sosyal devletin görevidir” dedi.

  • EPDK kararının ardından korkutan uyarı! “Mum stoku yapın”

    EPDK kararının ardından korkutan uyarı! “Mum stoku yapın”

    Geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete’de yayınlanan Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) kararlarına göre, elektrik fiyatındaki azami fiyat limiti 2 bin liradan 4 bin liraya kadar çıkarıldı.

    Bu kararın yayınlanmasıyla birlikte birçok vatandaş “elektrik tüketim fiyatları da artacak mı?” sorusunu sormaya başladı.

    Azami fiyat limitinin enflasyon ve dövizden kaynaklı olarak yükseltmesiyle enerji dağıtım şirketlerinin aldığı enerji otomatikman zamlı olacak. Dağıtım şirketlerinin zamlı olarak aldığı enerjinin ise tüketici tarifesine yansıtması bekleniyor.

    Ekonomist Atilla Yeşilada bu haberin ardından konuya ilişkin değerlendirmede bulundu. Yeşilada, kişisel sosyal medya hesabından, “Bugün iyi eğlendiniz mi?  Şimdi gerçeklere dönelim, mum stoku yapın” ifadelerini kullandı.

  • Hayvan Besicileri: “Bir an önce canlı küçükbaş hayvan ihracatı açılmalı”

    Hayvan Besicileri: “Bir an önce canlı küçükbaş hayvan ihracatı açılmalı”

    Türkiye’de çok sayıda üreticinin süt üretmek yerine dişi hayvanlarını keserek kazanç sağlama yolunu seçtiği ve anaç hayvanları azalan Türkiye’nin kırmızı et stokunun da azaldığı belirtiliyor.

    Küçükbaş ve büyükbaş hayvan yetiştiricileri, ete gelen zammı yem fiyatlarının yükselişine ve diğer girdi maliyetlerinin artmasına bağlıyor.

    Yem fiyatlarında yaşanan zamlardan ötürü besici ve yetiştiricilerin, hayvanlarını ellerinden bir an önce çıkarmak için sattığını ifade eden Gaziantep Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Osman Türkman, yaşanan sıkıntılara dikkat çekerek, yetkililerin bir an önce iyileştirme adımlarını atması gerektiğini söyledi.

    “Artan yem maliyetleri nedeniyle üreticilerimiz damızlık koyunlarını kesiyor”

    Sürekli artan yem maliyetlerinden dolayı besici ve tüketicinin mağdur olduğunu belirten Türkman, “Sürekli artan yem maliyetleri, tüketicinin alım gücünün düşmesi, bayram sonrasında ete olan talebin azalmasıyla hayvan fiyatlarının ve kesim fiyatlarının düşmesinden dolayı üretici zarar etmeye devam ediyor. Hayvan alışverişinin durma noktasına geldiği Gaziantep hayvan pazarında, yem maliyetlerini karşılamakta zorlanan üreticiler, zararına da olsa hayvanlarını elden çıkarmak istemelerine rağmen müşteri bulamıyorlar. Artan yem maliyetleri nedeniyle üreticilerimiz yıllardır gözü gibi baktığı küçükbaş damızlık hayvanını alıcı bulması durumunda fiyata bakmaksızın satmasına veya damızlık vasfı taşıyan koyunlarını kombinalarda kesilmesine neden olmakta. Kombinalara bakıldığında dişi hayvan kesiminin yoğunluğu görülecektir.” dedi.

    “Üreticinin elinde yurtdışına ihracat yapacak kadar yeterli küçükbaş hayvan var”

    Gaziantep Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Osman Türkman

    Küçükbaş hayvan üreticilerinin zor bir dönemden geçtiğini söyleyen Türkman, “Bakanlığın Kurban Bayramı sonrasında küçükbaş hayvan ihracatının açılacağını belirtmesi üreticilerimiz için bir umut olmuştu. Ancak önceki gün Et ve Süt Kurumu (ESK)’nın yapmış olduğu açıklamada, ihracatın canlı hayvan olarak değil karkas et şeklinde yapılacağını belirtmesi üreticilerimizin kafasında soru işaretleri oluşmasına neden olmuştur. Karkas et fiyatlarının Et ve Süt Kurumu tarafından piyasa fiyatlarının çok altında alınma ihtimali üreticilerimizi çıkmazın içine sokmuştur. Küçükbaş hayvan üreticisi olarak çok zor bir dönemden geçiyoruz. Üretiyoruz ancak satacak kimseyi bulamıyoruz. Dana karkas kilogram kesim fiyatı 103 TL civarında iken erkek toklu karkas kilogram kesim fiyatı 95 TL civarındadır. Dana eti fiyatlarının toklu eti fiyatlarını geçtiği anormal bir süreçten geçiyoruz. Üreticinin elinde ülke içi et ihtiyacını karşılayacak ve yurtdışına da ihracat yapacak kadar yeterli miktarda küçükbaş hayvan vardır. 2016-2017 yılında Türkiye’de kişi başı et tüketimi 13-14 kilograma kadar çıkmıştı. Ancak tüketicide oluşan alım gücünün düşmesiyle bugün ülkemizde kişi başına düşen et tüketimi 6-7 kilogram seviyesindedir. Üretimi arttırmaya çalışırken ve arttırırken alım gücünün düşmesi ile oluşan arz fazlalığı küçükbaş hayvan ihracatının da kapanması ile üreticiyi çıkmaza sokmuştur.” ifadelerini kullandı.

    “Karkas et ihracatı fiyatlarda ki sorunu çözmez”

    Et ve Süt Kurumu’nun yapacağı karkas et ihracatının sorunu çözmeyeceğini sözlerine ekleyen Türkman, yaşanan fahiş fiyat artışlarının bitmesi ve halkın alım gücünün yükselmesi için canlı küçükbaş hayvan ihracatının bir an önce açılması gerektiğinin altını çizdi.

    Her geçen gün artan maliyetlerden ötürü üreticinin elindeki küçükbaş hayvan sayısının düştüğünü belirten Türkman, “Başta yem maliyetleri olmak üzere giderler her gün artarken üreticinin elindeki küçükbaş hayvanın sayısı düşmektedir. Yapılması gereken çok acil canlı küçükbaş hayvan ihracatının açılmasıdır. Karkas et ihracatı sorunu çözmez. 2021 yılında Türkiye’den yurtdışına yapılan 235 bin küçükbaş hayvan ihracatının yaklaşık yüzde 70’i Gaziantep’teki firmalarımız tarafından yapıldı. Dolayısıyla Türkiye’de Gaziantep, küçükbaş hayvan sektörüne yön vermektedir. Canlı küçükbaş hayvan ihracatının açılmaması durumunda Gaziantep olarak bu pazarımızı kaybedeceğimiz gibi her gün iflas noktasına gelen üreticilere yenileri eklenmeye devam edecektir. Bir an önce canlı hayvan ihracatı açılmalı, üreticiye TMO aracılığıyla uygun fiyatlı arpa verilmesi sağlanmalıdır. Bu söylenenler yapılmadığı takdirde bir şekilde fırsatını bulup hayvanını satan üretici yeniden hayvan almazken, damızlık koyun üretimi yapan üreticilerde koyunlarını kesip veya satıp üretimi bitirmekteler. Üretimin azalması demek önümüzdeki süreçte zor günlerin bizi, ülkemizi beklemesi demektir.” şeklinde konuştu. (İLKHA)

  • TMSF, HOBİM ARŞİVLEME VE BASIM HİZMETLERİ AŞ’DEKİ PAYLARINI SATIŞA ÇIKARDI

    TMSF, HOBİM ARŞİVLEME VE BASIM HİZMETLERİ AŞ’DEKİ PAYLARINI SATIŞA ÇIKARDI

    Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), Hobim Arşivleme ve Basım Hizmetleri AŞ’deki yüzde 100 oranındaki paylarını 120 milyon TL muhammen bedelle satışa çıkardı. Yatırımcılar, kapalı teklif zarflarını 9 Eylül saat 17.00’ye kadar TMSF İştirakler ve Gayrimenkuller Daire Başkanlığı’na elden teslim edebilecek.

    TMSF’nin bugünkü Resmi Gazete’de yer alan satış ilanına göre, 10 TL nominal değerli 2 milyon 240 bin adet Hobim Arşivleme ve Basım Hizmetleri AŞ’nin paylarının satışında muhammen bedel 120 milyon TL olarak belirlendi.

    İhalede kapalı zarf ve açık artırma usullerinin birlikte uygulanacak. Yatırımcıların kapalı teklif zarflarını 9 Eylül saat 17.00’ye kadar ‘TMSF, İştirakler ve Gayrimenkuller Daire Başkanlığı’na’ elden teslim etmesi gerekiyor.

    Alınan teklifler, İhale Komisyonu tarafından 12 Eylül’de saat 10.00’da TMSF’nin Esentepe’deki binasında, yatırımcılar ve/veya bunların yasal temsilcileri huzurunda açılacak. Kapalı zarf ile verilen tekliflerin açılmasını takiben açık artırma yapılacak. 

     

     

  • İTO AÇIKLADI İSTANBUL’DA YILLIK ENFLASYON SON 24 YILIN ZİRVESİNDE: YÜZDE 100’E DAYANDI

    İTO AÇIKLADI İSTANBUL’DA YILLIK ENFLASYON SON 24 YILIN ZİRVESİNDE: YÜZDE 100’E DAYANDI

    İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) hesaplamalarına göre İstanbul’da enflasyon temmuz ayında yüzde 4,09 artarak, yıllık enflasyon yüzde 99,11’e çıktı. Böylece yüzde 100’e dayanan enflasyon 24 yılın zirvesine yükseldi. 

    İTO temmuz ayı İstanbul Perakende Fiyatlar Endeksi’ni açıkladı. Buna göre, temmuz ayında İstanbul’da; perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan ‘İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi’ bir önceki aya göre yüzde 4,09, toptan fiyat hareketlerini yansıtan ‘Toptan Eşya Fiyatları İndeksi’ de yüzde 3,10 oranında arttı.

    TEMMUZDA EN YÜKSEK FİYAT ARTIŞI SAĞLIK VE KİŞİSEL BAKIM HARCAMALARINDA OLDU: İTO verilerine göre, temmuz ayında en yüksek fiyat artışı sağlık ve kişisel bakım harcamalarında oldu. Temmuz 2022’de perakende fiyatlarda bir önceki aya göre; sağlık ve kişisel bakım harcamalarında yüzde 17,31, ev eşyası harcamalarında yüzde 7,70, gıda harcamalarında yüzde 4,83, kültür eğitim ve eğlence harcamalarında yüzde 4,44, giyim harcamalarında yüzde 2,63, konut harcamalarında yüzde 2,15, diğer harcamalarında yüzde 0,81 artış oldu. Temmuzda, ulaştırma ve haberleşme harcamaları grubunda ise yüzde 4,55 azalış izlendi.

    TEMMUZDA TOPTAN FİYATLARDA BİR ÖNCEKİ AYA GÖRE EN FAZLA ARTIŞ İŞLENMEMİŞ MADDELER GRUBUNDA OLDU: Temmuz ayında toptan fiyatlarda bir önceki aya göre; işlenmemiş maddeler grubunda yüzde 6,03, gıda maddeleri grubunda yüzde 5,99, inşaat malzemeleri grubunda yüzde 3,97 artış oldu. Madenler grubunda yüzde 7,51, yakacak ve enerji maddeleri grubunda yüzde 0,97, kimyevi maddeler grubunda yüzde 0,72 azalış görüldü. Mensucat grubunda ise fiyat değişimi olmadı.

    YILLIK ENFLASYON YÜZDE 99,11 OLDU: İTO verilerine göre, İstanbul’da yıllık enflasyon son 24 yılın zirvesine çıkarak yüzde 100’e dayandı. Ücretliler Geçinme İndeksi’nde yüzde 99,11, Toptan Eşya Fiyatları İndeksi’nde ise yüzde 87,95 artış oldu. 

  • Vatandaşlar nasıl yaşayacak? İstanbul’un enflasyonu 24 yılın rekorunu kırdı

    Vatandaşlar nasıl yaşayacak? İstanbul’un enflasyonu 24 yılın rekorunu kırdı

    İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) İstanbul’da perakende fiyat hareketlerinin verilerini sunan İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi, temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 4,09, toptan fiyat hareketlerini yansıtan Toptan Eşya Fiyatları indeksi ise yüzde 3,10 artış kaydetti.

    2021 Temmuz ayına göre 2022 Temmuz ayında yaşanan fiyat değişimlerini gösteren bir önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı İTO’nun 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksinde yüzde 99,11, Toptan Eşya Fiyatları İndeksinde ise yüzde 87,95 olarak gerçekleşmiştir.

    Temmuz 2022’de perakende fiyatlarda bir önceki aya göre; sağlık ve kişisel bakım harcamalarında yüzde 17,31, ev eşyası harcamalarında yüzde 7,70, gıda harcamalarında yüzde 4,83, kültür eğitim ve eğlence harcamalarında yüzde 4,44, giyim harcamalarında yüzde 2,63, konut harcamalarında yüzde 2,15 ve diğer harcamalarında yüzde 0,81 artış, ulaştırma ve haberleşme harcamalar grubunda ise yüzde 4,55 azalış görüldü.

    Temmuz 2022’de toptan fiyatlarda bir önceki aya göre; işlenmemiş maddeler grubunda yüzde 6,03, gıda maddeleri grubunda yüzde 5,99, inşaat malzemeleri grubunda yüzde 3,97 artış, madenler grubunda yüzde 7,51, yakacak ve enerji maddeleri grubunda yüzde 0,97, kimyevi maddeler grubunda yüzde 0,72 azalış izlendi. Söz konusu dönemde mensucat grubunda ise fiyat değişimi izlenmedi.

  • TMO’dan kabuklu fındık alım fiyatlarına ilişkin bilgilendirme

    TMO’dan kabuklu fındık alım fiyatlarına ilişkin bilgilendirme

    TMO’dan yapılan açıklamada, fındık üreticilerinin depolama ve finansman ihtiyaçlarının karşılanması ile pazarlama kaynaklı yaşanabilecek sıkıntıların giderilmesi amacıyla TMO kabuklu fındık alım fiyatlarının Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından hasat dönemi öncesinde açıklandığı hatırlatıldı.

    Açıklamada şu bilgilendirmede bulunuldu:

    “2022/2023 sezonu kabuklu fındık alım fiyatları yüzde 50 sağlam iç fındık esasına göre kilogram başına olmak üzere Giresun kalite için 53, Levant kalite için 52, Sivri kalite için ise 51’ TL’dir.

    Bakanlığımızın üreticilere vereceği destek ödemeleri (alan bazlı, mazot ve gübre) ile birlikte düşünüldüğünde ortalama fiyat 54 TL olacaktır. Ayrıca yüksek randımanlı fındığa geçmiş yıllarda olduğu gibi randıman farkı ilave edilecektir.

    TMO; fındık alımları konusunda her türlü teknik altyapı, depolama, personel ve finansman hazırlıklarını tamamlamıştır.

    Kabuklu fındık alımlarına 22 Ağustos’ta başlanacak olup alımlar önceki yıllarda olduğu gibi randevulu yapılacaktır.

    Üreticilerimiz 15 Ağustos’tan itibaren TMO iş yerleri ile www.tmo.gov.tr adresi üzerinden randevularını alabilecektir.

    Üreticilerimizin TMO’ya ürün teslim ederken rutubetten dolayı sıkıntı yaşamamaları için ürünlerini kurutmaya azami özen göstermeleri gerekmektedir.” (İLKHA)