Kategori: Ekonomi

  • Dolar kuru bugün ne kadar?

    Dolar kuru bugün ne kadar?

    Spot piyasada dolar/TL alış fiyatı 17,97 lira, satış fiyatı 17,98 liradan işlem görüyor.

    Euro/TL ise aynı dakikalarda 18,30 lira alış fiyatı, 18,35 lira satış fiyatıyla el değiştiriyor. (İLKHA)

  • YENİ HAFTAYA DOLAR 17,95, EURO 18,27 TL’DEN BAŞLADI

    YENİ HAFTAYA DOLAR 17,95, EURO 18,27 TL’DEN BAŞLADI

    Dolar yeni haftaya 17,95 TL’den, euro ise 18,27 TL’den başladı.

    Dolar kuru, geçen hafta çarşamba günü 18 TL seviyesini görerek 20 Aralık’tan beri en yüksek düzeye çıkmıştı. Hafta boyu da 17,85-18 TL bandında hareket eden dolar kuru, yeni haftaya 17,95 seviyesinden başladı.

    Geçen hafta 18,30 TL civarında işlem gören euro, yeni haftanın ilk gününde az da olsa geriledi. Euro kuru 18,27 TL oldu.

  • Plastik poşet kullanımından 3,8 milyar TL tasarruf sağlandı

    Plastik poşet kullanımından 3,8 milyar TL tasarruf sağlandı

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından plastik poşetlerin ücretlendirilmesine ilişkin 1 Ocak 2019’da başlayan uygulama ile şu ana kadar yaklaşık 3,8 milyar lira tasarruf sağlanırken kullanımı ise yüzde 65 azaldı.

    Uygulama ile plastik poşet kaynaklı 550 bin ton plastik atığın oluşması ve yaklaşık 22 bin 746 ton sera gazı salımı engellendi.

    Alışveriş noktalarında 1977 yıllarından itibaren girmeye başlayan plastik poşet, Türkiye’de 2019 öncesinde yıllık yaklaşık 35 milyar adet üretiliyordu. Bu sayı kişi yılda ortalama 440 plastik poşet kullanıldığı anlamına geliyordu.  

    1 Ocak 2019’da yürürlüğe giren ücretli plastik poşet uygulamasıyla ülkede poşet kullanımı yaklaşık yüzde 65 azalırken poşet kaynaklı 550 bin ton plastik atığın oluşması da engellendi. (İLKHA) 

  • Dolara ilişkin korkutucu açıklama! Net tarihi verdi, dolar kaç lira olacak?

    Dolara ilişkin korkutucu açıklama! Net tarihi verdi, dolar kaç lira olacak?

    5 Ağustos 2022 Cuma günü dolar kuru 17,9673 TL ile haftayı kapattı. Ünlü ekonomist Selçuk Geçer doların geleceğine dair yeni öngörülerde bulundu.

    Para politikasında bir değişiklik yapılmaması durumunda doların daha da yükseleceğini savundu.

    Dolar için Ağustos sonu beklentisini belirten Geçer, “Ağustos sonu eylül başı itibari ile benim öngörüm 20 liranın üstünde bir dolar kuru tutabilirler” dedi.

    “SERTLEŞMEYE BAŞLAR”

    Kış aylarında gerilimin artacağını ifade eden Geçer, “Kur hareketleri açısından bakıldığında da sertleşmeye başlar. Ben sadece enflasyonun etkisinin kura uygulanmasıyla, dolar kurunun 30 liranın kıyısına gelebileceğini düşünüyorum.” diye konuştu.

    “BİR ANDA DOLAR KURUNU 60-70 LİRA OLARAK GÖREBİLİRİZ”

    Dolarda kırılma yaşanabileceğini söyleyen Geçer, “Bu durum bizi 5 Nisan 1994’e götürür, dört beş katına kadar artışlar görürüz. Bir anda 17 olarak gördüğümüz dolar kurunu 60-70 lira olarak görürüz. Umarım öyle bir şey olmaz ancak bu işin sadece para politikaları ile yönetilmeyeceğini hala anlamış değiller. Sadece algı ve sözle yönetilemezsin.” ifadelerini kullandı.

    “TÜRKİYE’DE EN UCUZ ŞEY DOLAR”

    Geçer, %80’e varan enflasyon için bunun sürpriz olmadığını da ekleyerek sözlerini, “Zaten biz şu anda 30-35 lira aralığında dolar kuruna sahibiz ama Türkiye’de en ucuz şey dolar. Bu böyle kalamaz, devam edemez.” dedi.

  • A101 sosyal medyayı salladı! Lüks tekne satışa çıkacak

    A101 sosyal medyayı salladı! Lüks tekne satışa çıkacak

    Genellikle bütçe dostu ürünleri satışa sunduğu için tercih edilen A101 bu kez haftalık aktüel listesinde satışa sunacağını ilan ettiği lüks bir tekne ile gündeme bomba gibi düştü. Söz konusu aktüelin internette yayınlanmasıyla birlikte sosyal medya kullanıcıları yorum yaparak A101’i en fazla konuşulan konulardan biri yaptı.

    A101’in 11 Ağustos tarihi için yayınladığı son broşürde, lüks teknenin yaklaşık olarak 80 bin liraya satılacağı görüldü. Teknenin taksitli fiyatı ise 83 bin lira.

    Bazı kullanıcılar tekne satışına şu ifadeleri kullandı:

    “Bim den karşı bir hamle bekliyoruz F35 satarsa şaşırmam”

    “Ben uçak bekleyeceğim , kusura bakmayın arkadaşlar”

    “Yahu sizin markete gelen gariban, 25 kuruş vermemek için poşeti cebinde getiriyor, bir ürünü 50 kuruş ucuza almak için 3 tane üç harfli market dolaşıyor, aklıyla alay mı ediyorsunuz milletin?!”

  • Türkiye, 106 ülkeye su ürünleri ihraç ediyor

    Türkiye, 106 ülkeye su ürünleri ihraç ediyor

    Bakan Kirişci, Türkiye’nin su ürünleri sektörüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

    Su ürünleri üretiminin geçen yıl 799 bin 851 ton olarak gerçekleştiğini belirten Kirişci, “Bu üretimin 471 bin 686 tonu yetiştiricilikten geriye kalan 328 bin 165 tonu ise avcılıktan sağlanmıştır. Toplam su ürünleri üretiminde avcılığın payı yüzde 41 iken, yetiştiriciliğin payı ise yüzde 59 olmuştur.” dedi.

    Kirişci, 2001’de ise gerçekleştirilen 594 bin 977 ton toplam su ürünleri üretiminin 527 bin 733 tonunun avcılıktan, 67 bin 244 tonunun yetiştiricilikten sağlandığı bilgisini paylaştı.

    “Ülkemiz su ürünleri dış ticaretinde net ihracatçı bir ülkedir”

    Sektördeki üretim ve işleme teknolojilerindeki gelişmelere paralel olarak, su ürünleri ihracatında da önemli artışlar görüldüğüne dikkati çeken Kirişci, şu değerlendirmelerde bulundu:

    2001’de 54 milyon 487 bin 312 dolar olan su ürünleri ihracatımız, 2021 sonu itibarıyla yaklaşık 25 katına çıkarak 1 milyar 376 milyon 291 bin 922 dolara yükselmiştir. 2023 ihracat hedefimiz olan 1 milyar dolara 4 yıl önce 2019 yılında ulaşılmıştır. Yeni 2023 hedefi, 1,5 milyar dolar olarak güncellenmiştir.

    Ülkemiz su ürünleri dış ticaretinde net ihracatçı bir ülkedir. 2021’de deniz ve iç sularda üretilen su ürünlerimiz sahip olduğu kalite, lezzet ve yüksek standart sebebiyle başta AB ülkeleri olmak üzere aralarında ABD, Rusya, Çin, Japonya ve Kore gibi ülkelerin bulunduğu 106 ülkeye ihraç edilmiştir. Toplam su ürünleri ihracatının yüzde 55’i ise AB ülkelerine yapılmıştır.

    Kirişci, geçen yıl en fazla su ürünleri ihracatının 217,1 milyon dolar ile Rusya’ya yapıldığına işaret etti. Bu ülkeyi, 162,4 milyon dolarla İtalya’nın izlediğini aktaran Kirişci, diğer ülkelerin ise 141,5 milyon dolarla Birleşik Krallık, 124,3 milyon dolarla Hollanda ve 99,5 milyon dolarla Yunanistan şeklinde sıralandığını söyledi.

    Geçen yıl ihraç edilen su ürünlerinin parasal değer olarak yüzde 95’inin taze, soğutulmuş, dondurulmuş, konserve edilmiş balık ve türevlerinden oluşurken yüzde 5’inin karides, ıstakoz, kalamar, midye gibi kabuklu, yumuşakça, çift kabuklu yumuşakçalardan oluştuğu bilgisini veren Kirişci, şunları kaydetti:

    2021’de gümrük tarife ve istatistik kodları temelinde 151 kalem balık ve balık türevleri, 60 kalem balıklar dışında kalan su ürünleri olmak üzere toplam 211 kalem su ürünü ihracatı yapılmıştır. 2001 yılında ise gümrük tarife ve istatistik kodları temelinde 168 su ürünü ihraç edilmişti. Bu ürünlerin 125’i balık ve balık türevlerinden, 43’ü balıklar dışında kalan su ürünlerinden oluşmuştu.

    En çok kum midyesi avlanıyor

    Türkiye denizlerinde en çok avlanan balık hariç su ürünü kum midyesi olarak öne çıktı. 20 yıl içerisinde değişen oranlarda avlanan kum midyesi, 61,2 bin ton ile 2012’de rekor sayıya ulaştı. Geçen yıl ise 16 bin 824 ton kum midyesi avlandı.

    Deniz salyangozu ise 2001’de 2 bin 650 ton avlanırken, bu sayı 2021’de 7 bin tona çıktı. Karides de aynı dönemde 3 bin tondan yaklaşık 5 bin 500 tona yükseldi. Bunların yanı sıra kara midyesi ve mürekkep balığının da avcılığı yapılıyor. (İLKHA) 

  • ESK’nin kuzu etinde yaptığı indirim memnuniyetle karşılandı

    ESK’nin kuzu etinde yaptığı indirim memnuniyetle karşılandı

    Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, Et ve Süt Kurumu (ESK) tarafından kuzu etinde yapılan yüzde 25 indirim hakkında yazılı değerlendirmede bulundu.

    ESK’nin kendi satış mağazalarında kuzu eti fiyatlarındaki yüzde 25’lik indirimini önemsediklerini belirten Çelik, bu kararın tüketiciler açısından çok önemli olduğuna vurgu yaptı.

    Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi’nin ESK mağazalarında kuzu eti fiyatlarında yüzde 25 oranında indirim uygulanacağını belirtmesini memnuniyetle karşıladıklarını ifade eden Çelik, “İndirim sonrası gövde kuzu etinin 129,75 liradan 98 liraya, kuzu pirzolanın 181,50 liradan 137 liraya, kuzu gerdanın ise 114,50 liradan 86 liraya düşmesi vatandaşlarımızın kuzu eti tüketimi açısından son derece isabetli bir karar olmuştur. Yetiştiricilerimizden koyun-kuzu alımlarını artırmak suretiyle fiyatlarda istikrarı korumayı hedefleyen ESK’nın başarıya ulaşması temel arzumuzdur. Biz istiyoruz ki hem yetiştiricimiz hem de tüketicilerimiz kazansın. En azından ortak bir paydada buluşsun. Dolayısıyla kuzu eti fiyatlarındaki indirimi önemsiyoruz. Bu kararı isabetli bulup sonuna kadar destekliyoruz.” dedi.

    “Yüzde 25’lik indirimle vatandaşımızın rahat nefes alacağını düşünüyoruz”

    Vatandaşların kırmızı et tüketimlerinin alım gücüne bağlı olarak düştüğüne işaret eden Çelik, “2019 yılında kişi başı yıllık 12-14 kilogram olan kırmızı et tüketimi, 2020 yılında pandemi şartlarının da etkisiyle 7-8 kilograma kadar gerilemiştir. Başta restoranlar, lokantalar olmak üzere otel ve işyerleri yemekhaneleri kapalı kaldığından et tüketimi düşmüştür. İçinde bulunduğumuz yıla baktığımızda ise enflasyondaki yüksekliğin vatandaşlarımızı hayat pahalılığı karşısında oldukça zorladığını görüyor ve bu manada kişi başı yıllık kırmızı et tüketiminin oldukça düştüğünü düşünüyoruz. Dolayısıyla da bu durumu sadece kırmızı ette değil tüm gıda ürünlerinde tüketicilerin alım gücünün zayıfladığına bağlıyoruz. Olaya bu pencereden baktığımızda kuzu etindeki yüzde 25’lik indirimin vatandaşlarımıza rahat bir nefes aldıracağını düşünüyoruz.” ifadelerine yer verdi.

    “Karkas alım fiyatlarında bir değişiklik yok”

    Tüketiciler lehine yapılan yüzde 25 indirimin yanı sıra karkas alım fiyatlarında bir değişiklik olmadığına işaret eden Çelik, “Bakanlığımız aldığı bu kararla önemli bir fedakârlıkta bulunmakla birlikte küçükbaş hayvan alımlarındaki karkas et fiyatlarında herhangi bir değişikliğe gitmemiştir. Yetiştiricilerimiz açısından bu durum son derece önemlidir. Kuzu eti satış fiyatlarında yapılan indirimin maliyetini ESK üstlenmiştir. Ancak maliyet unsurları da göz önüne alınarak yetiştiricilerimiz adına karkas et alım fiyatlarında da gerekli artışların yapılmasını Bakanlığımızdan talep ediyor ve bekliyoruz.” diye belirtti. (İLKHA)

  • Zarar ettiklerini belirten küçükbaş hayvan yetiştiricileri yol kapattı

    Zarar ettiklerini belirten küçükbaş hayvan yetiştiricileri yol kapattı

    Sabah saatlerinden itibaren Gaziantep Besi Organize Sanayi Bölgesi’nde toplanmaya başlayan küçükbaş hayvan yetiştiricileri, yürüyerek pazarın yakınından geçen Gaziantep-Şanlıurfa karayoluna geldi.

    Artan yem fiyatları ve maliyetler yüzünden zarar ettiklerini ve hayvancılık sektörünün zor durumda olduğunu belirten küçükbaş hayvan yetiştiricileri, yetkililerin acil tedbirler alması ve canlı küçükbaş hayvan ihracatını açmasını isteyerek yolu çift yönlü olarak yaklaşık 30 dakika trafiğe kapattı.

    Bu süre içinde yolu kullanmak isteyen araç sürücüleri eylemin bitmesini beklemek zorunda kalırken küçükbaş hayvan yetiştiricilerinin eylemi jandarma ve polis ekiplerinin gelmesiyle son buldu.

    Küçükbaş hayvancılıkta büyük bir kriz yaşandığını belirten yetiştiriciler, sürekli artan yem maliyetleri, tüketicinin alım gücünün düşmesi, bayram sonrasında ete olan talebin azalmasıyla hayvan ve kesim fiyatlarının düşmesiyle zarar ettiklerini dile getirdiler.

    Başta yem maliyetleri olmak üzere diğer giderlerin her gün arttığını ve üreticinin elindeki küçükbaş hayvan fiyatının düştüğünü belirten küçükbaş hayvan yetiştiricileri, canlı küçükbaş hayvan ihracatının açılmasını istedi.

    Olay yerine gelerek yolu açmak için üreticilerle görüşen Gaziantep Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Osman Türkman yaptığı açıklamada, üreticilerin ciddi anlamda sıkıntı çektiğini söyledi.

    Gaziantep Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Osman Türkman

    Türkman, “Başta üreticiler ve besiciler olmak üzere bu yem ve gübre fiyatlarıyla şu anda gerçekten zarar ettiğinizi, para kazanmadığınızı ve borcunuzu ödeyemediğinizi biliyorum. Canlı hayvan ihracatının bir an önce açılması gerekiyor. Biz bunu her ortamda yetkililere anlatıyoruz. Siz de aynı şekilde ulaşabildiğiniz tüm siyasilere ve yetkililere bunu anlatın biz de anlatmaya devam edeceğiz. 7 bin TL’ye arpa, 4 liraya mercimek samanı alıp 82 liraya karkası alarak bu meslek ayakta kalmaz. Üreticilerimiz yeter ki gelsin birisi hayvanımı alsın da zararına vereyim diyor.” dedi. 

    “Yanlış politikayla alınan kararlar üreticileri zor durumda bırakıyor”

    Talibey Göktaş

    Başta yem maliyetleri olmak üzere diğer giderlerin her gün arttığını ve üreticinin elindeki küçükbaş hayvanın fiyatının düştüğünü ifade eden Tellibey Göktaş, “Bin 700 TL’lik arpayı 7 bin TL’ye hayvanlara veriyoruz. Bu ekonomik şartlarda koyunun Türkiye’de 50-52 milyon koyun var. Türkiye bunu kaldıramıyor. Hem üretici hem besici ihracata dayalı bu işi yapıyor. İhracatın açılmasını derhal talep ediyorum canlı hayvan ihracatı açılmazsa, geri 2009 yılına döner küçükbaş hayvan komple Türkiye’de biter. Yetkililer sesimize kulak versinler. Geçen sene 30 bin liraya sattığımız hayvanı bu sene 40 bin liraya veriyoruz. Türkiye’de her şey yüzde 300 yükselmiştir. Bizim fiyatlar ise yüzde 100 bile artmamış arpa yüzde 500 artmıştır. Yem şu an 300 lira olmuş bir durumdadır. Alınan yanlış kararlar üreticileri zor durumda bırakıyor. Biz şu anda 73 TL’ye zincir marketlere et veriyoruz. Onlar da 170 TL’ye eti satıyorlar. Üretici bir sene çamur yağmur demeden üretiyor ama emeğinin karşılığını almıyor.” ifadelerini kullandı.

    “Devletimizin üreticilere gerekli desteği vererek sahip çıkması gerekiyor”

    Tarık Soğancı

    Girdi maliyetlerinin yüksek olması ve fiyatların günden güne değişmesinden ötürü mağdur olduğunu söyleyen Tarık Soğancı ise şunları söyledi:

    Yağmur çamur demeden üretim yaptık. Milletimiz et yesin diye şehirlere göçmedik ve meraları terk etmedik ama devletimiz bize sahip çıkmıyor. Bugün Tarım Bakanlığı açıklama yapmış kuzu eti fiyatlarında yüzde 25 indirim yapacak. Peki size soruyorum kimin cebinden alıp kimin cebine veriyorsun? Bizler canlı hayvan ihracatının açılmasını istiyoruz. 3 yıl önce koyunun fiyatı bin 500 TL’ydi Arpanın tonu bin TL’ydi ama bugün arpanın tonu 7 bin TL olmuş. Her şeye yüzde 100 zam gelmişken bizim fiyatlarımız neden yerinde sayıyor. Bu halde bizler nasıl evimizi geçindireceğiz.

    “Derhal iyileştirme adımlarının atılması ve canlı hayvan ihracatının açılması gerekiyor”

    Hakan Doğru

    Alınan yanlış kararların üreticileri ciddi anlamda olumsuz etkilediğini ifade eden Hakan Doğru ise, “Şu an ülkede besiciye bir değer verilmiyor. Yetkililer bizzat üreticilerin durumunu pazarda gözlemleyerek bir indirim yapılması gerekiyor. Et fiyatlarına indirim yapılıyorsa yem ve arpa fiyatlarına da indirim yapılması gerekiyor. Bir taraf kalkındırılırken bir taraf batıyor. Milletin ucuza et yemesini hepimiz istiyoruz. Bu üreticilere bir destekleme çıkılarak yapılabilir. Üretici ise emeğinin karşılığını alamadığı zaman sesini bu şekilde yolu kapatarak yetkililere ulaştırmaya çalışıyor. Yanlış politikalarla alınan kararlar herkesi zor duruma sokuyor. Bu durumda bir sene sonra bir üretici kalmaz. Yem, arpa ve girdi maliyetlerinin yüksek olduğu bu zamanda kim üreticilik veya besicilik yapacak? Buna derhal bir iyileştirme yapılması ve canlı hayvan ihracatının açılması gerekiyor.” dedi.

    “Üreticilere bir an önce arpa ve yem desteğinin verilmesi gerekiyor”

    Yıldırım Doğan

    Besicilerin zor bir durumda olduğunu ifade eden Yıldırım Doğan, “Yem ve arpa pahalı fakat koyun ucuzdur. Bizim isteğimiz bir an evvel bu canlı hayvanın ihracatının açılmasını istiyoruz yoksa bu durumu devam ederse bu millet perişan olur ve üretim için ne bir tane besici ne de bir tane hayvan kalır. Üreticiler olarak biz iflasın eşiğindeyiz. Tarım bakanımıza sesleniyorum geçen sene ithal edilen arpanın nasıl yarı yarıya zararı olduğunu araştırın ve gerekli adımları lütfen atın! Üreticilere bir an önce arpa ve yem desteğinin verilmesi gerekiyor.” şeklinde konuştu.

    Sabahattin Acat ve İdris Altay ise, üreticilere yem ve arpa desteklerinin yapılması gerektiğini ifade ederek, yetkililerin gerekli iyileştirme adımlarını atmasının ve canlı küçükbaş hayvan ihracatının açılmasını talep etti. (İLKHA)

  • Benzin 20 TL’nin altına düştü! Peş peşe indirim sonrası benzin ve motorin fiyatları bugün ne kadar?

    Brent petrol fiyatlarındaki dalgalanma akaryakıt fiyat listesini yakından ilgilendiriyor. Benzin ve motorin için gelen zam haberleri araç sahiplerini bunaltmışken, akaryakıta dünden bugüne üst üste 2 kez indirim geldi! Benzin fiyatı uzun zaman sonra 20 liranın altına düştü. İşte, 6 Ağustos güncel akaryakıt fiyatları!

    BENZİN 20 LİRANIN ALTINA DÜŞTÜ!

    Brent petrol son 6 ayın en düşük seviyesine geldi. Akaryakıt fiyatlarında da art arda indirim yapıldı. Vatandaşlar benzin indirimi ve motorin fiyatındaki düşüş ile rahat bir nefes aldı.

    Dün gece yarısı pompa fiyatlarına yansıyan akaryakıt indirimi sonrası, 6 Ağustos Cumartesi günü benzin litre fiyatı 2,23 TL, motorin litre fiyatı ise 1,15 TL indirimli oldu.

    Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu, 95 oktan ve 98 oktan benzin fiyatlarında dün gece yarısından itibaren geçerli olan indirimi duyurdu. Benzin fiyatı 20 TL’nin altına düşünce, bu konu sosyal medyada da gündem oldu.

    6 AĞUSTOS GÜNCEL AKARYAKIT FİYATLARI

    Gelen son indirimle birlikte 6 Ağustos Cumartesi günü İstanbul’da benzinin litresi 20,03 liradan satılıyor. İstanbul’da motorinin (mazot) litre fiyatı ise ortalama 23,39 lira.

    İzmir’de benzinin litresi 20,15 TL ve motorinin (mazotun) litresi 23,52 TL oldu.
    Ankara’da benzinin litresi 20,17 TL’den ve motorinin (mazotun) litresi 23,51 TL’den satılıyor.

  • Arılar bu yıl istenen rekolteyi vermedi

    Arılar bu yıl istenen rekolteyi vermedi

    Adıyaman’ın Sincik ilçesinde, ilin idarecileriyle birlikte bal sağımını başlatan birlik başkanı Yiğit, bu sene rekoltenin çok düşük olduğunu kovan başına 2 buçuk kilogram çıktığını, bu drumunun kendi masrafı bile kurtarmayacağını belirtti.

    Yüzlerce üye ile Adıyaman’da bal üretimi gerçekleştirdiklerini dile getiren Yiğit, akaryakıt fiyatlarının yüksek olmasının, arıcılıkta kullanılan malzemelerin fiyatında artışın olması ve bu sene bal rekoltesinin çok düşük olmasının arıcıları olumsuz yönde etkilediğini belirtti.

    Yiğit bu yıl rekoltenin çok düşük olduğuna değinerek, “Bu sene rekolte çok düşük, kovan başına 2 buçuk kilogram çıktı, masrafı bile kurtarmaz, Adıyaman genelinde durum böyledir.” ifadelerini kullandı.

    Adıyaman’daki arı kovanları ve arıcılık yapanlarla ilgili de konuşan Yiğit, “Adıyaman Arıcılar Birliği olarak 1460 üyemiz, 74 bin 154 kovanla arı ürünleri faaliyetini gerçekleştirmekteyiz. Adıyaman yaylalarındaki çiçek florasını değerlendirip çiçeklerdeki nektar, arılarımız tarafından toplanarak ülkemizin ve Adıyaman’ımızın ekonomisine katkıda bulunmaktayız. Adıyaman’da birçok aile arıcılık faaliyetini yaparak geçimlerini sağlamaktadır. Arıcılar olarak temel amacımız şifa kaynağı olan balı doğal yaylalarda üretip tüketicilerimize sunmaktır.” şeklinde konuştu.

    Adıyaman Arı Yetiştiricileri Birliği’nin 2022 yılı için belirlediği bal fiyatları hakkında değerlendirme yapan Yiğit, “Süzme çiçek balı kilogram fiyatı 200 TL, petek çiçek balı kilogram fiyatı 225 TL, karakovan çiçek balı kilogram fiyatı 300 TL, sertifikalı organik bal fiyatları, süzme çiçek balı kilogram fiyatı 250, petek çiçek balı kilogram fiyatı 280 TL, karakovan çiçek balı kilogram fiyatını 350 TL olarak belirledik. Belirlediğimiz fiyat hem üreticilerimize, hem de tüketicilere hayırlı olsun.” dedi. (İLKHA)