Kategori: Ekonomi

  • YAPI SEKTÖRÜNDEN ORTAK ÇAĞRI: “DOĞRU MALZEME, DOĞRU UYGULAMALARLA BİNALARIMIZI DEPREME KARŞI HAZIRLAYALIM”

    YAPI SEKTÖRÜNDEN ORTAK ÇAĞRI: “DOĞRU MALZEME, DOĞRU UYGULAMALARLA BİNALARIMIZI DEPREME KARŞI HAZIRLAYALIM”

    Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) ile Türkiye İMSAD üyesi dernekler, 17 Ağustos Marmara Depremi’nin 23. yıl dönümünde ortak bir açıklama yaparak, “Ülkemiz bir deprem ülkesi. Mevcut binalarımız açısından depremin yıkıcı gücü karşısında endişeliyiz. Binalarımızı güçlendirelim, 80 -100 yıl ömrü olan güçlü binalar yapalım. Doğru malzeme, doğru uygulamalar binaları güçlü kılar. Bu bilincin ve uygulamaların yerleşmesini sağlayalım” çağrısında bulundu.

    Marmara Depremi’nin 23. yıl dönümü nedeniyle Türkiye İMSAD ve üyesi dernekler, deprem konusunda ilk kez ortak bir açıklama yaptı. Türkiye İMSAD üyesi derneklerin deprem tedbirlerine yönelik mesajları şöyle:

    “Agrega Üreticileri Birliği (AGÜB): Agrega, betonun ham maddelerini oluşturan kum ve çakıl karışımıdır. Betonun yüzde 75’ini oluşturan agregaların kalitesi betonun performansını etkileyen en önemli parametredir. Binaları ayakta tutan malzemeler çelik donatılar ve betondur, betonu ayakta tutan ana malzemelerden birisi ise agregadır.  Betonun dayanımını ve servis ömrünü olumsuz etkileyen materyaller içeren agregalar depremlerin felaketle sonuçlanmasına neden olabilir.

    Armatür, Valf, Musluk, Tesisat Ekipmanları ve Vana Sanayicileri Derneği: Ülkemiz topografik yapısı ve iklim şartları sebebiyle depremler başta olmak üzere doğal afetlere karşı her zaman hazırlıklı olunması gereken bir konumdadır. Depreme dayanaklı binalar inşa etmek ve afet odaklı kentsel dönüşümün yanı sıra bulunduğumuz ortamın ve bulunduğumuz şehrin belli bir şekilde sürdürülebilirlik kavramı içinde var olmasını da sağlamak gerekmektedir. Özellikle İstanbul gibi çok göç alan şehirlerde sürdürülebilirlik kavramı çok önemlidir.

    Asansör ve Yürüyen Merdiven Sanayicileri Derneği (AYSAD): Bina içi ulaşımın vazgeçilmezi olan ve depremin yarattığı yıkımdan doğrudan etkilenen sistemlerden biri de asansörler ve yürüyen merdivenlerdir. Deprem anında asansörlerin davranışlarını düzenleyen ve yapısal özelliklerini tanımlayan standartları sağlamak, belirlenen önlemleri almak ve kullanım kurallarına uymak hayat kurtarır.

    Bitümlü Su Yalıtımı Üreticileri Derneği (BİTÜDER): Yapıların taşıyıcı sistemlerine sızan su, korozyona, dolayısıyla taşıyıcı sistemdeki demirlerin çürümesine, zayıflamasına sebep olur. Yapılarımızı su yalıtımı ile korozyona karşı korumaya almalıyız. Su yalıtımının inşaat aşamasındaki maliyeti, toplam bina maliyetinin sadece yüzde 3’ü kadardır. Sağlıklı güvenli yapılara kavuşmak, doğru malzeme seçimi ve uygulamalarla mümkün.

    BİMS Sanayicileri Derneği (BSD): İlgili bakanlık ve yerel yönetimlerin çalışmalarını destekliyoruz. Bimsblok üreticileri olarak, insan yaşamına değer veren ürünlerimizle inşaat sektöründe yer alıyoruz. Tekrar acılar yaşamamak için ürün güvenliğinin denetlenmesini, standartlara uymayan duvar malzemelerinin tercih edilmemesini diliyoruz. 

    Çatı Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (ÇATIDER): Yapının önemli bölümlerinden çatının dayanıklılığı, depremde hayat kurtaran bir unsur haline gelebilir. Ülkemizde milyonlarca yapıda standartlara uygun olmayan çatı bulunduğunu görüyoruz. Büyük bölümü geleneksel uygulama metotları ve malzemelerle yapılan bu çatılar, depremde oluşabilecek riskleri artırabilir. Bu nedenle deprem güvenliği için yapıların temelden çatıya her bölümünün dikkatli projelendirilmesi ve inşa edilmesi şart. 

    Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK): BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda yapıların doğal afetlere karşı dayanıklı olmasının yanı sıra ekonomik, çevresel ve sosyal anlamda sürdürülebilir olmaları da dünyamız için büyük önem arz etmektedir. Bu amaçlar doğrultusunda, binalarımızın malzeme ve yapım yönetmeliklerine uygun olması, Yeşil Bina gerekliliğiyle inşa edilmesi hem güvenli hem de konforlu bir yaşam sunar.

    Elektrik Tesisat Mühendisleri Derneği (ETMD): Yapıların elektrifikasyonu bağımsız ve yetkin kuruluşlarca kontrol edilip raporlanmalıdır. Standartları karşılayan malzeme ve cihazlar kullanılmalı, tüm tesislerde depremde elektriğin güvenli şekilde kesilmesini sağlayan ekipmanların kullanılması mecbur kılınmalıdır. Hastane, okul ve benzeri kamu binalarında, elektriği şebekeden bağımsız olarak kesintisiz sağlayacak sistemler oluşturulmalıdır. Gerektiğinde kullanılmak üzere seyyar enerji kaynakları kullanıma hazır halde bulundurulmalıdır.

    Genel Galvanizciler Dernegi (GALDER): Sıcak daldırma galvaniz kaplama çeliğin ve dolayısıyla yapının ömrünü uzatır. Deprem ya da farklı nedenlerle yıkılan binaların çoğunda özellikle donatı çeliklerinde korozyonun etkisi önemli ölçüde görülmektedir. Standartlara uygun, kaliteli malzemeler kullanarak depreme dayanıklı yapılar inşa edilmelidir. Japonya, Kanada, ABD, Avustralya gibi deprem kuşağındaki gelişmiş ülkelerde depreme dayanıklı galvanizli köprüler binalar yanı sıra galvanizli donatı çeliği kullanılan büyük projeler görmek mümkündür. Güvenilir ve sürdürülebilir yapılar sunmak yapı sektörüne bir şekilde dahil olan herkesin sosyal sorumluluğudur.

    İskele Kalıp Sanayicileri Derneği (İKSD): İnşaatlarda standartlara uygun kaliteli kalıp kullanımı beton kalitesine dolayısıyla binaların depreme dayanımına olumlu yönde katkı sağlayacaktır. Merkezi ve yerel yönetimler tarafından inşaatların planı, projesi ve tüm aşamaları titizlikle kontrol edilmelidir.  Ortak çabayla riskler bertaraf edilmeye çalışılmalıdır. Olası afet ve acil durumlar için davranış modelleri ve senaryolar oluşturularak tüm vatandaşlarımız sürekli olarak bilinçlendirilmeli, internetin ve sosyal medyanın gücünden yararlanılmalıdır.

    Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER): Yapı güvenliğinde su yalıtımı vazgeçilmez bir unsurdur. Ülkemizde inşa edilecek yapıların uzun yıllar boyunca dayanıklılığını koruması için; zemin etüdünün yapılması, yapının tekniğine uygun olarak tasarlanması, iç ve dış etkenlerden yalıtım ile korunması gerekmektedir. Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği’nin doğru uygulanması ve etkin sonuçlara ulaşabilmesi için, ‘doğru malzeme’, ‘doğru detay’ ve ‘belgelendirilmiş çalışan’ üçgenin eksiksiz çalıştırılması ve denetlenmesi sağlanmalıdır.

    Katkı Üreticileri Birliği (KÜB): Yapıların deprem güvenliklerinin sağlanmasında; betonun, yapının taşıyıcı sistemini oluşturan en önemli malzemelerden biri olması, dayanımı ve durabilitesi yüksek betonların kullanılmasını zorunlu kılar. Betonun ana karakterini belirleyen en önemli etkenlerden biri beton içerisinde kullanılan kimyasal katkı malzemeleridir. Ancak yüksek teknolojili katkı kimyasalları ile üretilen kaliteli beton sayesinde uzun ömürlü ve sağlam yapıların yapılması mümkün olacaktır.

    Ahşap Mutfak ve Banyo Mobilyası Sanayici ve İthalatçıları Derneği (MUDER): İnsan sağlığı ve güvenliğine verdiğimiz önem şüphesiz değerlerimiz arasında en ön sıralarda yer almaktadır. Deprem bu bağlamda taşıdığı tehditler ve öngörülemez özellikleri nedeni ile her zaman gündemimizde bulunmaktadır. Depremin engellenemeyeceği bilinci ile etkilerinin azaltılabilmesi için günümüzde elimizdeki yegane imkanımız, yaşama ait ürünlerle hizmet veren tüm sektörler olarak yapacağımız özverili çalışmalardır.

    Yalıtımlı Panel Üreticileri Derneği (PANELDER): Sağlıksız kentleşme ve kaçak yapılaşmaya dur diyebilmek, güvenli yapılar üreterek depremle yaşamayı öğrenebilmek, depreme karşı önlem almamanın cinayet olduğunu hatırlatmak ve yaşanabilir kentleri birlikte yaratabilmek için inşaat sektöründeki tüm STK’lar el ele vermelidir. Deprem bölgesinde yer alan ülkemizde, çatı ve cephelerde Derneğimizin temsil ettiği iki tarafı sac kaplı, hafif sandviç panel malzemelerin kullanımı teknik olarak mümkün olan yerlerde yaygınlaştırılmalıdır.

    Türk Pompa ve Vana Sanayicileri Derneği (POMSAD): Su ve atık su tesisleri, yer üstü ve yer altı boru hatları, pompa istasyonları, tanklar, rezervuarlar, depolama ve arıtma tesislerinden oluşan geniş ağ özellikle depremlerde hassastır. Su sektörü, deprem hasarına ve hizmet kesintilerine karşı “en savunmasız kamu hizmetidir”. Bu sebeple, konu ile ilgili acil halk sağlığı ve yangınla mücadele planı hazırlanarak gerekli tedbirler alınmalıdır. Su ve kanalizasyon hizmetlerini sunan idareler, su ve atık su sistemlerinin ‘omurgası’ olan boru hattı sistemlerini, üzerinde bulunan pompa ve vana tesislerini, depremin etkilerine karşı güçlendirmelidir.

    Pencere ve Kapı Sektörü Derneği (PÜKAD): Kıtaların birleştiren iki boğazla bir iç deniz barındıran, dört mevsimin yaşandığı, verimli tarım topraklarıyla geçmiş tarihlerde birçok imparatorlukların yaşamını sürdürdüğü, kimilerine göre ‘dünyanın başkenti olsa olsa İstanbul olur’ denilen şehri bulunduran, sanayisiyle ekonominin lokomotifi, derin tarihi mirasın büyüklüğü kadar sismik talihsizliğe sahip olan Marmara Bölgesi’nin normalin üzerinde korunması gerekir.

    Türkiye Alüminyum Sanayicileri Derneği (TALSAD): Kritik bir deprem bölgesi olan ülkemizde, elim örneklerini yaşadığımız ve birçok vatandaşımızı kaybettiğimiz her bir depremde doğal afetlerin etkilerini yıkım seviyesine taşıyan insani hatalar ve ihmallerin sonuçları acı bir şekilde tecrübe edilmiştir. Bu üzücü olaylar sonrasında her defasında kentleşme ve yapılaşma kurallarının önemini bir kez daha anlamış bulunmaktayız. Doğal afetlerin engellenemeyeceği gerçeğini kabullenerek imkanlarımız dahilindeki tüm önlemlerin alınması, kuralına uygun yapılaşma ve doğru malzeme seçimi hayati bir önem taşımaktadır.

    Türkiye Gazbeton Üreticileri Birliği (TGÜB): Afet odaklı kentsel dönüşüme hız verilmesini, yıkıp yapmak kadar bina güçlendirme destekleri ile yenileme hızının artırılmasını, toplumsal bilinçlenme için harekete geçilmesini diliyoruz. Türkiye Gazbeton Üreticileri Birliği olarak nitelikli yapı malzeme ve uygulamalarının yaygınlaşması, halkımızın ihtiyaçlarıyla uyumlu kentsel dönüşümün en kısa sürede tamamlanması, toplumsal bilinç düzeyinin artırılması, afet risklerinin azaltılması konusunda ivedilikle harekete geçilmesi için çaba ve desteğimizi sürdüreceğiz.

    Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB): Betonarme yapıların uzun yıllar depreme karşı dayanıklı olabilmesi için taşıyıcı malzeme olan betonun dış çevre etkilerine de dayanıklı olacak şekilde tasarlanması gerekir. Bu dayanıklılığın sağlanması için, kullanılan beton dayanım sınıflarının yükseltilmesi çok önemlidir. Bu nedenle THBB, taşıyıcı olarak en düşük C30 sınıfı betonun kullanılmasını önermektedir. Dayanım sınıfı seçimi kadar önemli olan bir konu da, betonun servis ömrü boyunca performansını belirleyecek olan ‘Çevresel Etki Sınıfı’ seçimidir. Doğru belirlenmiş çevresel etki sınıfında, yüksek dayanımlı ve kalite belgeli betonlarla inşa edilen standartlara uygun tasarlanmış ve denetlenmiş binaların büyük bir depremde alacağı hasarın daha az olacağı öngörülmektedir.

    Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği (TİMDER): Mevcut durumda ülkemizdeki 6,7 milyon yapı riskli statüsünde bulunmaktadır ve bunlardan 1,5 milyonunun acilen dönüştürülmesi gerekmektedir. Gelişmiş ülkelerde ilk tercihlerden biri olan güçlendirme çalışmaları ülkemizde uzun yıllar boyunca kentsel dönüşümün gölgesinde kalmış oldu. Yıkıp yeniden yapmaya kıyasla yüzde 50 daha az maliyetli olan güçlendirme çalışmaları, güçlendirmeye uygun binalarda olası bir depremi en az hasarla atlatabilmemizi sağlayacaktır.

    Türk Yapısal Çelik Derneği (TUCSA): İnsan hayatına ilişkin çalışmalarda tüm siyasi kaygılardan arınmış birlik ve beraberlik içinde dayanışma sağlanmalı, günlük çareler yerine orta ve uzun vadeli çözümlere gidilmelidir. Kamu, üniversite ve sanayi arasındaki kopukluk giderilmeli, AR-GE çalışmaları daha fazla teşvik edilmelidir. Standart – Yönetmelik karmaşası sona erdirilmelidir. Binaların sadece depreme dayanıklı olmaları değil, tüm anlamıyla çağdaş bina özelliklerini içeren, yapısal açıdan güvenli, enerji verimliliği yüksek, çevresel, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirliğinin yeterli olmaları sağlanmalıdır. Binaların tasarım, yapı malzemesi, imalat ve uygulama sürecinin standart ve yönetmeliklere uygun olarak yapılması sağlanmalı, bunun için belgelendirme ve denetim sistem kendi kendini denetleyecek hale getirilmelidir.

    Tuğla ve Kiremit Sanayicileri Derneği (TUKDER): Tuğla ve kiremit sanayicileri olarak depreme dayanıklı tuğla ve kiremit üretiminde Ar-Ge çalışmaları organize ederek, ulusal ve uluslararası projelerde yer alarak, depreme dayanıklı yapılarla ilgili mevzuat ve teknik çalışmalara katkı sağlayarak, deprem bilincinin arttırılması ve etkilerinin azaltılması için yapılan faaliyetleri destekliyoruz.

    Ulusal Ahşap Birliği (UAB): BM’e bağlı uluslararası araştırma kuruluşlarının verilerine göre iklim değişikliği ve çevre sorunlarında inşaat sektörünün payı büyük. İnşaatlarda hem çevresel etkisi nedeniyle hem de deprem kayıplarının azaltılması için hafif, doğal, yenilenebilir, sürdürülebilir yapısal ahşap malzemelerden daha fazla yararlanılmalıdır.”

    RİSKİ DEPREMLER DEĞİL BİNALAR OLUŞTURUYOR”

    Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, kentsel dönüşümde, yeni binaların standartlara uygun şekilde yapılmasının yanı sıra güçlendirme ve yenileme seçenekleri de iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Tayfun Küçükoğlu, şunları kaydetti:

    “Kentsel dönüşümü aslında bir kentin nüfusu artarken buna paralel olarak yaşam koşullarının geliştirilmesi, ulaşımdan eğitim alanlarının yeniden düzenlenmesine kadar kapsamlı, afetlere karşı dayanıklı ve ‘akıllı’ yaşam alanlarının oluşturulması olarak tanımlamamız gerekiyor. Kentsel dönüşüm, sosyal bir olay ve uzun vadeli olarak tüm yönleriyle planlanmalı. Öncelikle, deprem kuşağında bulunan ülkemizde riski depremin değil, güvensiz yapıların oluşturduğu bilinciyle hareket etmeli, şehirlerimizi bu gerçeklik çerçevesinde kurgulamalıyız.

    HER BİR BİNA İÇİN ÖZEL REÇETE OLUŞTURULMALI: Kandilli Rasathanesi verilerine göre, İstanbul’da yaşanması muhtemel 7,5 civarında bir depremde mega kentte bulunan yaklaşık 1,2 milyon binadan 491 bininin hasar alması bekleniyor. Söz konusu senaryoda 13 bin 492 binanın çok ağır, 39 bin 325 binanın ağır, 136 bin 746 binanın orta, 300 bin 963 binanın ise hafif hasar alacağı öngörülüyor. Bu tablo karşısında İstanbul için en acil ihtiyaç, binaların durumlarının tespit edilmesi ve her bir bina için özel reçetenin oluşturulmasıdır. Türkiye’nin tamamına baktığımızda ise hala 1.5 milyonu acil olmak üzere 6.5 milyon konutun deprem riskine karşı dönüşmesi gerektiğini biliyoruz.

    ÜLKEMİZİN ÖZELLİKLE İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ DÖNEMDE SINIRLI KAYNAKLARI OLDUĞUNUN FARKINDAYIZ: İstanbul Kentsel Dönüşüm Derneği’nin yaptığı açıklamaya göre son 9 yılda 240 bin yapı için riskli raporu alındı. Bu yapılardan 215 bin adedi içinde bulunan 720 bin bağımsız birim yıkıldı. Şubat ayı başında Resmi Gazete’de yayımlanan kararla riskli yapı olarak tespit edilen gerçek ve tüzel kişilere ait konut ya da iş yerlerine verilecek olan faiz destekli kredilerde, kredi tutarı iki katına çıkarıldı. Bunlar çok önemli adımlar. Ülkemizin özellikle içinde bulunduğumuz dönemde sınırlı kaynakları olduğunun farkındayız. Dolayısıyla bizlerin, binalarımızda deprem güvenliği konusunda tüm ümidimizi uzun vadeli kredilere, desteklere bağlamadan, deprem güvenliğini geliştirme bilincimizi artırıp kaynaklarımızın kullanım önceliğinin deprem güvenliğine aktarılmasını sağlarsak, güvenli yapılara geçme motivasyonu da artacaktır. Halkımızın deprem güvenliği bilincini tespit etmek ve geliştirme stratejilerini belirlemek adına uzun vadeli bir seferberlik başlatılması gerektiğine inanıyoruz. Kısa vadeli çözüm arayışları bizi istenen sonuca ulaştırmayacaktır.”

     

  • ÇAĞRI MERKEZLERİ, İSTİHDAM TEŞVİKLERİNİN GERİ GELMESİNİ BEKLİYOR

    ÇAĞRI MERKEZLERİ, İSTİHDAM TEŞVİKLERİNİN GERİ GELMESİNİ BEKLİYOR

    Türkiye’de çoğunluğu gençler ve kadınlardan oluşan ve 160 bin kişiye istihdam sağlayan çağrı merkezleri sektörü, içinde bulunulan ekonomik şartlarda istihdam konusunda lokomotif rolünü devam ettirebilmek için 2021 yılında kaldırılan İŞKUR teşviklerinin yeniden yürürlüğe konulmasını bekliyor.   

    Çağrı Merkezleri Derneği’nden (ÇMD) yapılan açıklamada, sektörün Türkiye’nin dört bir yanındaki yatırımları ve yarattığı 160 bin kişilik istihdamla özellikle bölgesel bazda kalkınma açısından önemli rol üstlendiğine dikkat çekildi. Sektörün aynı zamanda, yurt dışına verdiği çağrı merkezi hizmetleriyle uluslararası arenada Türkiye’nin çağrı merkezi üssü haline gelmesi için tüm paydaşlarıyla birlikte çalıştığına vurgu yapılan açıklamada şöyle denildi:

    “İŞKUR TEŞVİKLERİ KRİTİK ÖNEM TAŞIYOR”

    “Sektörün istikrarlı büyümesini sürdürebilmesi, yatırımların ve istihdamın korunabilmesi, hatta artırılabilmesi için işverenler tarafından yaygın olarak kullanılan, yeni işe alımlarda ve eğitimlerde büyük ölçüde teşvik avantajı sağlayan İŞKUR’un İşbaşı Eğitim Programları (İEP), Mesleki Eğitim ve Beceri Geliştirme İş birliği Programlarının (MEGİP) devam etmesi önemli.” 

    “TALEP VE ÖNERİLERİMİZİ ANKARA’YA SUNDUK, OLUMLU HABER ALACAĞIMIZI ÜMİT EDİYORUZ” 

    Açıklamada görüşlerine yer verilen ÇMD Başkanı Banu Hızlı da tüm sektörü temsilen, Aralık 2021’den itibaren yürürlükten kaldırılan bu desteklerin tekrar uygulamaya alınmasını beklediklerini söyledi. Talep ve önerilerini Ankara’daki yetkililerle paylaştıklarını belirten Hızlı, “Sektörümüzün, beklentisi olan istihdam teşviklerinin yeniden devreye girmesi halinde, 2022 ve sonrasında özellikle gençlerimiz ve kadınlarımızın istihdamına en fazla katkıda bulunan iş kolları arasında yerimizi sağlamlaştıracağımıza inanıyorum. En kısa sürede bu konuyla ilgili olumlu sonuçlar almayı umut ediyoruz” dedi.

    LOKOMOTİF SEKTÖRLERDEN BİRİ  

    Çağrı merkezleri sektörü, özellikle Anadolu’da ekonomik değer ve istihdam yaratırken, İstanbul’a yönelen göç dalgasının azalmasına doğrudan katkıda bulunuyor. Telekomünikasyondan finansa, perakendeden e-ticarete kadar pek çok farklı sektörü Anadolu’ya taşıma ve bölge halkının bundan yararlanmasını sağlama konusunda da kalıcı faydalar sağlıyor.  

     

     

  • İKİNCİ EL OTOMOBİL SATIŞINA ‘6 AY VE 6 BİN KİLOMETRE’ SINIRI GETİRİLDİ

    İKİNCİ EL OTOMOBİL SATIŞINA ‘6 AY VE 6 BİN KİLOMETRE’ SINIRI GETİRİLDİ

    İkinci el otomobil satışına ‘6 ay ve 6 bin kilometre şartı’ getirildi. Buna göre; ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle uğraşanlar, tescil tarihinden itibaren 6 ay ve 6 bin km sınırından önce araç satamayacak.

    İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Resmi Gazete’de bugün yayınlandı. Buna göre; ikinci el kara taşıtı ticaretiyle uğraşanlar, otomobil ve arazi taşıtlarının pazarlanmasını veya satışını, ilk tescil tarihinden itibaren 6 ay ve 6 bin kilometre geçmedikçe 1 Temmuz 2023’ten önce doğrudan veya dolaylı olarak yapamayacak. Ticaret Bakanlığı, bu tarihi altı aya kadar uzatmaya yetkili olacak.

    İkinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle uğraşanlar adına, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tescil edilen otomobil ve arazi taşıtlarının 15 Eylül 2022 tarihine kadar pazarlanması veya satılması halinde kısıtlama uygulanmayacak.

    TİCARET BAKANLIĞI: KAMYON, OTOBÜS, KAMYONET VB. TAŞIT TÜRLERİ BU KISITLAMA KAPSAMINDA YER ALMAMAKTADIR

    Ticaret Bakanlığı da konuya ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, 1 Temmuz 2023’e kadar geçerli 6 ay ve 6 bin kilometre şartına aykırı faaliyetlerin tespitine yönelik denetimlerin artırılacağı duyuruldu.

    Açıklamada, “Yapılan düzenleme ile yalnızca otomobil ve arazi taşıtlarının pazarlanması ve satışı kısıtlanacaktır. Kamyon, otobüs, kamyonet vb. taşıt türleri bu kısıtlama kapsamında yer almamaktadır” denildi.

    Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklama şöyle:

    “GETİRİLEN PAZARLAMA VE SATIŞ KISITLAMASI 1 TEMMUZ 2023 TARİHİNDE SONA ERECEKTİR: İlk tescil tarihinden itibaren 6 ay ve 6 bin kilometreyi geçmeyen otomobil ve arazi taşıtlarının ticari faaliyet kapsamında satışı önlenmektedir. Oto galeriler, yetkili bayiler ve araç kiralama firmaları ile ticari faaliyet kapsamında ikinci el otomobil ve arazi taşıtı satışı yapan kişiler tarafından 1 Temmuz 2023 tarihine kadar ilk tescili yapılan otomobil ve arazi taşıtlarının pazarlaması veya satışı, ilk tescil tarihinden itibaren 6 ay ve 6 bin kilometre geçmedikçe yapılamayacaktır. Getirilen pazarlama ve satış kısıtlaması, 1 Temmuz 2023 tarihinde sona erecektir. Düzenlemenin yürürlük tarihinden önce ikinci el motorlu kara taşıtı ticareti ile iştigal edenler adına tescil edilen otomobil ve arazi taşıtları, 15 Eylül 2022 tarihine kadar herhangi bir kısıtlama olmaksızın pazarlanabilecek ve satılabilecektir.

    DÜZENLEME İLE YALNIZCA OTOMOBİL VE ARAZİ TAŞITLARININ PAZARLANMASI VE SATIŞI KISITLANACAKTIR: Nihai tüketiciler tarafından yapılan ikinci el motorlu kara taşıtı satışları bu düzenlemenin dışında olacaktır. Ancak nihai tüketiciler tarafından bir takvim yılı içinde yapılan 3’ten fazla otomobil ve arazi taşıtı satışları da ticari faaliyet kapsamında değerlendirilebileceğinden, bu taşıtların satışı ilk tescil tarihinden itibaren 6 ay ve 6 bin kilometre kısıtlaması kapsamında yer alabilecektir. Yapılan düzenleme ile yalnızca otomobil ve arazi taşıtlarının pazarlanması ve satışı kısıtlanacaktır. Kamyon, otobüs, kamyonet vb. taşıt türleri bu kısıtlama kapsamında yer almamaktadır. İkinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal edenler tarafından kendileri üzerine alınan taşıtların yanı sıra herhangi bir üçüncü kişi üzerine tescil ettirilen taşıtların ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal edenler aracılığıyla pazarlanması veya satışı da bu kısıtlama kapsamında değerlendirilecektir. Örneğin, ikinci el motorlu kara taşıtı ticareti ile iştigal edenler tarafından verilen ilanlar da pazarlama faaliyeti kapsamında değerlendirileceğinden denetime tabi olacaktır.

    DENETİMLER ARTIRILACAK: Pazarlama ve satış kısıtlamasına aykırı faaliyetlerin tespitine yönelik Bakanlığımızca satış kayıtları üzerinden yapılan denetimler ile saha denetimleri artırılacaktır. Ayrıca vatandaşlarımızdan gelen şikayetler derhal işleme alınacaktır. Düzenleme ile hâlihazırda sektörde yaşanan aşırı ve adil olmayan fiyat artışlarının önüne geçilmesi hedeflendiğinden, bu yönetmelik hükmü 1 Temmuz 2023 tarihine kadar geçici bir süre yürürlükte kalacaktır. Bakanlığımızca, piyasa koşulları ve kamuoyu beklentileri dikkate alınarak bu düzenlemenin uygulaması altı aya kadar uzatılabilecektir.”

  • BAKAN NEBATİ: MOTORLU ARAÇ SEKTÖRÜNDE HAKSIZ FİYAT ARTIŞINA SEBEP OLAN 100 BİN MÜKELLEF RADARIMIZA TAKILDI

    BAKAN NEBATİ: MOTORLU ARAÇ SEKTÖRÜNDE HAKSIZ FİYAT ARTIŞINA SEBEP OLAN 100 BİN MÜKELLEF RADARIMIZA TAKILDI

    Hazine ve Maliye Bakanlığı Risk Analizi Genel Müdürlüğü, gayrimenkul sektörünün ardından araç sektörünü olumsuz etkileyenler için de harekete geçti. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, araç sektöründe fahiş fiyat artışına sebep olan 100 bin mükellef tespit edildiğini duyurdu.

    Nureddin Nebati, araç sektöründeki fahiş fiyat artışına neden olanlara yönelik başlatılan çalışmalara ilişkin bugün yazılı bir açıklama yaptı. Kayıt dışı ile mücadelede toplumun tüm kesimlerinin desteğinin büyük önem arz ettiğini belirten Nebati’nin açıklaması şöyle:

    “100 BİN MÜKELLEF BAKANLIĞIMIZIN RADARINA TAKILDI: Kayıt dışı ekonomiyle mücadele etmekte son derece kararlıyız. Radar sistemimiz sayesinde mali ve finansal verilerin sistemsel ve detaylı analizlerini gerçekleştiriyor, çalışmalarımızı büyük bir titizlikle yürütüyoruz. Gayrimenkul sektöründe olduğu gibi araç sektöründe de suni fiyat artışı yaparak arz talep dengesini bozanlara fırsat vermeyeceğiz. Bu kapsamda, mükellefiyet kaydı bulunmadan belli bir sayının üzerinde araç alım-satımı yapan, ikinci el araç piyasasında fahiş fiyat artışlarına ve kayıt dışı ekonomi oluşmasına sebebiyet veren 100 bin mükellef, Bakanlığımızın radarına takıldı.

    ARAÇ ALIM-SATIMI KISKAÇ ALTINDA: Buna ek olarak, sıfır ve ikinci el araç alım-satımı yapan bayi, galerici ve kişiler hakkında da detaylı tespitler yaptık. Vergisel yükümlülüklerini yerine getirmeyen, piyasada spekülasyona sebebiyet veren gerçek ve tüzel kişiler hakkında gerekli işlemleri yapmaya başladık. Saha denetimleri de sürüyor.”

  • KONUT SATIŞLARI TEMMUZ AYINDA BİR ÖNCEKİ YILIN AYNI AYINA GÖRE YÜZDE 12,9 AZALDI

    KONUT SATIŞLARI TEMMUZ AYINDA BİR ÖNCEKİ YILIN AYNI AYINA GÖRE YÜZDE 12,9 AZALDI

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre; Türkiye genelinde konut satışları, temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 12,9 azalarak 93 bin 902 oldu. Yabancılara yapılan konut satışları da temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 12,4 azaldı. Rusya Federasyonu vatandaşları, Türkiye’de en çok konut olan yabancılar olarak kayıtlara geçti.

    TÜİK, temmuz ayı konut satış istatistiklerini bugün yayınladı. Buna göre; temmuzda Türkiye genelinde 93 bin 902 konut satıldı. Konut satış istatistikleri şöyle: 

    TEMMUZ AYINDA BİR ÖNCEKİ YILIN AYNI AYINA GÖRE KONUT SATIŞLARI AZALDI: Türkiye genelinde konut satışları, temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 12,9 azalarak 93 bin 902 oldu. Konut satışlarında İstanbul, 14 bin 350 konut satışı ve yüzde15,3 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre, İstanbul’u 7 bin 417 konut satışı ve yüzde 7,9 pay ile Ankara, 4 bin 868 konut satışı ve yüzde 5,2 pay ile İzmir izledi. Konut satış sayısının en az olduğu iller, sırasıyla 31 konut ile Hakkari ve Ardahan, 49 konut ile Şırnak oldu.

    Konut satışları, ocak-temmuz döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 24,2 artışla 820 bin 300 olarak gerçekleşti.

    19 BİN 146 İPOTEKLİ KONUT SATIŞI YAPILDI: Türkiye genelinde ipotekli konut satışları, temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 6,8 azalış göstererek 19 bin 146 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 20,4 olarak gerçekleşti. Ocak-temmuz döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 51,9 artışla 189 bin 463 oldu.

    Temmuz ayındaki ipotekli satışların 5 bin 580’i, ocak-temmuz dönemindeki ipotekli satışların ise 48 bin 694’’ü ilk el satış olarak gerçekleşti.

    DİĞER SATIŞ TÜRLERİ SONUCUNDA 74 BİN 756 KONUT EL DEĞİŞTİRDİ: Türkiye genelinde diğer konut satışları, temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 14,3 azalarak 74 bin 756 oldu. Toplam konut satışları içinde diğer satışların payı yüzde 79,6 olarak gerçekleşti. Ocak-temmuz döneminde gerçekleşen diğer konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 17,7 artışla 630 bin 837 oldu.

    İLK EL KONUT SATIŞI TEMMUZDA AZALDI: Türkiye genelinde ilk el konut satış sayısı, temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 12,2 azalarak 28 bin 688 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk el konut satışının payı yüzde 30,6 oldu. İlk el konut satışları, ocak-temmuz döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 18,2 artışla 237 bin 139 oldu.

    İKİNCİ EL KONUT SATIŞLARINDA 65 BİN 214 KONUT EL DEĞİŞTİRDİ: Türkiye genelinde ikinci el konut satışları, temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13,2 azalış göstererek 65 bin 214 oldu. Toplam konut satışları içinde ikinci el konut satışının payı yüzde 69,4 oldu. İkinci el konut satışları, ocak-temmuz döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 26,8 artışla 583 bin 161’e yükseldi.

    YABANCILARA TEMMUZ AYINDA 3 BİN 939 KONUT SATIŞI YAPILDI: Yabancılara yapılan konut satışları, temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 12,4 azalarak 3 bin 939 oldu. Temmuz ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı yüzde 4,2 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı, bin 421 konut satışı ile Antalya aldı. Antalya’yı sırasıyla bin 154 konut satışı ile İstanbul ve 289 konut satışı ile Mersin izledi.

    YABANCILAR ARASINDA EN ÇOK KONUT SATIŞI RUSLARA YAPILDI: Temmuz ayında Rusya Federasyonu vatandaşları, Türkiye’den bin 28 konut satın aldı. Rusya Federasyonu vatandaşlarını sırasıyla 431 konut ile İran, 380 konut ile Irak vatandaşları izledi.”

  • Önce iptal edildi ardından güncellendi! Sürücülerin kabusu olan motorin zammı kesinleşti

    Önce iptal edildi ardından güncellendi! Sürücülerin kabusu olan motorin zammı kesinleşti

    Brent petrol fiyatları ve dövizdeki dalgalanma en çok akaryakıt fiyatlarını etkilemeye devam ediyor. Dün yaşanan gelişmelerin ardından önce motorine zam yapılacağı açıklanmış akabinde söz konusu zam iptal edilmişti. Bugün yapılan yeni açıklamayla birlikte ise motorine zam geleceği kesinleşti.

    ÖNCE ZAM GELMİŞTİ ARDINDAN İPTAL KARARI

    Motorin grubunda bugün yapılması planlanan 1 lira 26 kuruşluk zam, Brent petrol fiyatlarının düşmesiyle birlikte iptal edilmişti. Bu nedenle akaryakıt fiyatlarında 16 Ağustos 2022 yapılması beklenen değişiklik ertelenmiş oldu. Sektör temsilcilerinin verdiği yeni bilgiye göre ise yeni motorinde 17 Ağustos Çarşamba gününden itibaren geçerli olmak üzere 79 kuruş zam yapılması öngörülüyor.

    GÜNCEL AKARYAKIT FİYATLARI

    • LPG fiyatları: İstanbul’da Otogaz fiyatı 11,35 TL, Ankara’da litre fiyatı 11,37 TL, İzmir’de ise 11,04 TL.
    • Benzin fiyatı: İstanbul’da benzinin litresi 21,15 TL, Ankara’da benzinin litresi 21,28 TL, İzmir’de benzinin litresi 21,27 TL
    • Motorin fiyatı: İstanbul’da motorinin litre fiyatı ortalama olarak 23,18 lira, 
    • Ankara’da motorinin fiyatı 23,27 lira, İzmir’de motorinin fiyatı 23,28 TL.
  • Tarım Kredi Kooperatifleri marketleri vatandaşları hayal kırıklığına uğrattı! İndirim bekleniyordu, zam yapıldı

    Tarım Kredi Kooperatifleri marketleri vatandaşları hayal kırıklığına uğrattı! İndirim bekleniyordu, zam yapıldı

    Bir süre önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte çağrıda bulunan Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Tarım Kredi Kooperatifleri marketlerinde satışa sunulan ürünlerde indirim uygulanacağını söylemişti. Bunun ardından gözler yapılacak indirimlere çevrilmişti.

    Türkiye gazetesi, indirim uygulanması beklenen Tarım Kredi Kooperatifleri marketlerine ilişkin olarak, “Vatandaşlar gıda ürünlerinde indirim uygulamasıyla Tarım Kredi marketlerine akın etti. Ancak indirimin sınırlı kaldığı görüldü. Pirinçte yüzde 28, ayçiçeği yağında yüzde 10 indirime gidilirken, 10 üründe herhangi bir fiyat değişikliği olmadı.” ifadelerini kullandı.

    Söz konusu haberde, “Pirinçte yüzde 28, ayçiçeği yağında yüzde 10 indirime gidilirken, karşılaştırılan 10 üründe herhangi bir fiyat değişikliği olmadığı, sıvı sabunda ise yüzde 30 zam yapıldığı görüldü. İndirim gelen ürünlerden TK Osmancık Pirinç (1 Kg) 22,90 TL’den 17,90’a,  TK Ayçiçek Yağı pet (2 L) 71,40 TL’den 64,50 TL’ye, TK Ayçiçeği Yağı dar ağızlı pet (5 L) 162,90 TL’den 146,90 TL’ye indi. TKK küp şeker (1 Kg) 24,90 TL’den 22,50 TL’ye, TK Anadolu Burgu Makarna (500 G) ise 4,70 TL’den 4,50 TL’ye düştü. 10 ÜRÜNDE DEĞİŞİM YOK Ayrıca, fi yatı 25,65 TL olan TK Baldo Pirincin (1 Kg), 14,90 TL olan TK Pilavlık Bulgurun (1 Kg), 10 TL’lik TK Anadolu Buğday Ununun (1 Kg), 58,90 TL’lik TKK Doğal Ev Tarhanasının, 13,90 TL’lik Torku yarım yağlı sütün (1 kg), 37,90 TL’lik TK Gemlik XS-ekoboy siyah zeytinin (900 g), 39,90 TL’lik TK Gemlik çeşit S zeytinin (900 g), 56,90 TL’lik TKK tam yağlı beyaz peynirin (525g), 42,90 TL’lik Elit Bulaşık makinesi tabletinin, 38,90 TL’lik Elit bulaşık sıvı deterjanının (4 kg) fiyatında indirime gidilmediği görüldü.” denildi. 

  • Güncel altın kuru fiyatları

    Güncel altın kuru fiyatları

    Spot piyasada güncel altın satış fiyatları;

    Gram altın 1028 lira,

    Çeyrek altın 1703 lira,

    Yarım altın 3406 lira,

    Cumhuriyet altını 6790 liradan işlem görüyor. (İLKHA)

  • Bankalararası piyasada döviz kurlarında son durum

    Bankalararası piyasada döviz kurlarında son durum

    Spot piyasada dolar/TL alış fiyatı 17,95 lira, satış fiyatı 17,96 liradan işlem görüyor.

    Euro/TL ise aynı dakikalarda 18,24 lira, satış fiyatı 18,27 lira seviyesinde yer alıyor. (İLKHA)

  • Çin’deki gelişmeler petrol fiyatını düşürdü! Gece yapılacak olan motorin zammı geri alındı

    Çin’deki gelişmeler petrol fiyatını düşürdü! Gece yapılacak olan motorin zammı geri alındı

    Rusya- Ukrayna savaşıyla petrol piyasasında dalgalanma devam ediyor. Fiyatların bir aşağı bir yukarı hareketlenmesiyle akaryakıt fiyatları da sürekli değişkenlik gösteriyor.

    PETROLDE SERT DÜŞÜŞ

    Petrol fiyatları, dünyanın en büyük petrol ithalatçısı Çin’in ekonomik görünümüne ilişkin olumsuz fiyatlamaların etkisiyle sert düşüşler yaşadı. Brent petrolde yüzde 5’e varan gerileme gerçekleşirken, ABD ham petrolü 88, brent petrol de 94 doların altını test etti.

    ZAM GERİ ALINDI

    Bu gece yarısından itibaren motorine 1 lira 26 kuruş zam gelmesi bekleniyordu. Ancak petrol fiyatlarında yaşanan Çin bazlı düşüş sonrası zam geri alındı.

    AKARYAKIT FİYATLARI NE KADAR?

    Motorine 10 Ağustos’ta 1 lira indirim, 11 Ağustos’ta 82 kuruş zam geldi.13 Ağustos tarihinde ise benzinin fiyatı 1 lira 10 kuruş arttı. Motorinin litresi şu an İstanbul’da 23.23, Ankara’da 23.34, İzmir’de 23.35 liradan satılıyor. Benzinin litresi ise İstanbul’da 21.16, Ankara’da 21.29, İzmir’de ise 21.27 lira seviyesinde bulunuyor.

    ÇİN’DE NE OLDU?

    Çin’de ekonomik toparlanma, Kovid-19 salgınlarının tüketici ve şirket harcamalarını etkilemesiyle temmuz ayında beklenmedik bir şekilde zayıfladı. Sanayi üretimi bir yıl öncesine göre yüzde 3,8 arttı, Haziran’daki yüzde 3,9’dan ve ekonomistlerin yüzde 4,3’lük artış tahmininden daha düşük gerçekleşti. Ülkede ekonomik aktivite gerilerken, Çin Merkez Bankası’ndan da sürpriz bir hamle geldi. Banka, ekonomiye desteği arttırmak için faiz oranlarını beklenmedik bir şekilde 10 baz puan düşürdü.