Kategori: Ekonomi

  • Motorine zam geliyor

    Motorine zam geliyor

    Motorine önceki gece de 77 kuruş zam gelmişti.

    Benzinde ise fiyat değişimi beklenmiyor.

    Bu geceki zamla birlikte motorinin litre fiyatı İstanbul’da yaklaşık olarak 25,02 TL’ye, Ankara’da 25,13 TL’ye, İzmir’de ise 25,15 TL’ye yükselecek.

    Benzinin litre fiyatı ise İstanbul’da yaklaşık olarak 20,33 TL, Ankara’da 20,46 TL ve İzmir’de 20,45 TL seviyesinde bulunuyor. (İLKHA)

  • Özgür Demirtaş’tan faiz açıklaması! Şimdi dolar ve faiz ne olacak?

    Özgür Demirtaş’tan faiz açıklaması! Şimdi dolar ve faiz ne olacak?

    Merkez Bankası’nın politika faiziyle, piyasa faizinin aynı şey olmadığını ifade eden ve  vatandaşları ilgilendiren faizin ise piyasa faizi olduğunu özellikle vurgulayan Demirtaş, hükümetin yüksek faize karşı “Nass” söylemine değinerek “E Hani nass. Tüm bu piyasa faizleri Eylül 2021’den bu yana artmış. Şimdi daha günahkarız” dedi.

    Demirtaş konuşmasının başında faize karşı olduğunu söyleyen Demirtaş “Birazcık aklı olan faizin kötü bir şey olduğunu anlar. Ben neden gidip bankadan bana oradan sıfır faizle 100 milyon lira ver demek istemeyeyim, kim düşük faiz istemez ki” ifadelerini kullandı. Demirtaş “Diyeceksiniz ki ama efendim zengin insanlar var, mevduat faizi yüksek olsun istiyorlar. Faiz yüzde 3-4 fazla olsun onları mutlu ediyor, ona ne diyorsun Özgür… Arkadaşlar bakın  Siz dünyadaki o dolar milyarderlerinin yüzde 2-3 fazla faize mi tamah ettiğini mi söylüyorsunuz. Böyle düşünüyorsanız vizyonunuz çok dar. Arkadaşlar dünyadaki zengin insanlar yüzde 300-400, paraların üçe dörde katlayacak yatırımlar bulmaya çalışıyorlar.” diye konuştu.

    BİR TANE FAİZ YOK

    Demirtaş, dünyada tek bir faiz oranı olmadığına işaret ederek şöyle devam etti:

    “Arkadaşlar, hangi faiz günah? Ya bir tane faiz yoksa… Sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada, seçimle gelen politikacılar ne diyor, “Faizi indireceğiz, halkımızı rahatlatacağız. Bahsedilen Merkez Bankası faizi…

    Ya Hocam Merkez Bankası faiziyle, bizim bankadan aldığımız faiz aynı şey değil mi?

    Değil arkadaşlar. Zaten konunun özü de bu… Merkez Bankası parayı basıyor ve bunu bankalara veriyor. Verirken bankalardan faiz alıyor. Faizsiz verse bedavaya kağıt parçası olur. Tuvalet kağıdından bile değersiz olur o zaman. İşte biz bu faize politika faizi diyoruz.

    Haaa… İşte ‘Nas ile yönetiyoruz, faizi indireceğiz. Faizi indirip halkımızı rahatlatacağız’ diyorlar ya… Orda bahsedilen faiz politika faizi… Merkez Bankası faizi.”

    SONUÇ PİYASA FAİZİ

    İhtiyaç kredisi, rotatif faiz kredisi, ihracat ve yatırım kredisi gibi kredilerin faizinin “piyasa faizi” olduğunu belirten Demirtaş, bu kredilerin faizlerinin Merkez Bankası faiziyle aynı şey olmadığını dile getiren Demirtaş şunları kaydetti:

    “Arkadaşlar hangisi günah bunların, hangisinden bahsediliyor din kitaplarında… Net ve açık olarak bana söyleyin. Hangisi daha önemli sizce… Allah rızası için.. Hadi ikisi de günah.. Hangisi daha günah. Hangisi daha acı. Hangisi bizim için daha önemli. Hangisi sonuç. Sonuç olan piyasa faizi.. 

    Peki bu faizlerden herhangi birini indirmek siyasetçilerin elinde midir? Elindedir tabi. Devleti yönetenler Merkez Bankası’na bir telefon eder politika faizi iner.  Ama piyasa faizini, bireylerin, şirketlerin, devletlerin aldıkları kredilerdeki faizi indirmenin tek yolu vardır. Reform yapmak. Reform yapmak. Reform yapmak.”

    BİREYSEL KREDİ VERİLMİYOR

    Demirtaş videonun devamında şöyle dedi:

    “Allah rızası için gidin Eylül 2021’e bakın. Merkez Bankası’nın politika faizi yüzde 19. Bireysel kredi faizleri yüzde 18-20 arası. Şirketlerin aldığı kredi faizi yüzde 20 falan. 3-5 puan oynayabilir. Devlet yüzde 17’yle kredi alıyormuş.

    E ne olmuş… Politika faizini yüzde 19’dan 14’e indirmişiz. Dedim ya ülkeyi yönetenler bir telefonla bunu indirebilir. Peki gerçekten bu dinimizce yasaklanan faize ne olmuş. Gelin bakalım.

    Bireysel krediler, bugün gidin bankaya yüzde 26-28… Yani artmış. Yani daha günahkarız. Şirketlerin aldığı krediye verdiği faiz bugün yüzde 35… Yüzde 35. O da bankalar uzun vadeli vermiyor o krediyi…

    Gidin kamu bankasına sorun bakalım yüzde 35’le 10 yıllık veriyorlar mı? Vermiyorlar arkadaşlar.

    Yani şirketlerin kredileri 20’den 35’e 40’a çıkmış. Hatta bazı kredilerde 45-50 telefuz ediliyor mu ediliyor. Felaket yani. 

    Peki bizim devlet yüzde 17’yle borçlanıyormuş Eylül 2021’de, şimdi kaçla borçlanıyor biliyor musunuz? Yüzde 23’le arkadaşlar. 

    DOLARLA BORÇLANMA FAİZİ DE ARTTI

    Bu arada hükümet sadece TL cinsinden borç para bulmuyor, bizim Euro Bond dediğimiz tahvilleri satarak da para buluyor, dolar cinsinden de borçlanıyor. Dolar cinsinden borçlanma faizimiz Eylül 2021’de yüzde 6 falan… Bugün yüzde 11.

    Allah Allah ya hu Merkez Bankası’nın faizini yüzde 19’dan 14’e indirince bireysel kredi faizleri artmış, şirketlerin yatırım kredi faizleri artmış, devletin TL borçlanma faizleri artmış, devletin dolarla borçlanma faizleri artmış. “

  • Bankalararası piyasada döviz kurlarında son durum

    Bankalararası piyasada döviz kurlarında son durum

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını (politika faizi) yüzde 14’ten yüzde 13’e indirdi.

    Dünkü toplantı öncesinde güne 17,94 lira seviyelerinden başlayan dolar, şu sıralarda 18,08 seviyelerinden işlem görüyor.

    Euro/TL ise aynı dakikalarda 18,24 lira alış fiyatı, 18,26 lira satış fiyatıyla el değiştiriyor. (İLKHA)

  • TÜRKİYE İMSAD İNŞAAT MALZEMELERİ SANAYİ BİLEŞİK ENDEKSİ TEMMUZDA 2,56 PUAN GERİLEDİ

    TÜRKİYE İMSAD İNŞAAT MALZEMELERİ SANAYİ BİLEŞİK ENDEKSİ TEMMUZDA 2,56 PUAN GERİLEDİ

    Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) verilerine göre; İnşaat Malzemeleri Sanayi Bileşik Endeksi, temmuzda bir önceki aya göre 2,56 puanlık kayıpla 72,20 puana geriledi. Böylece Bileşik Endeks, pandemi sonrası gerçekleştirdiği toparlanmayı son üç ayda önemli ölçüde geri verdi. Ekonomiye ilişkin riskler ve finansmana erişimde yaşanan sıkıntıların etkileriyle bileşik endeksteki zayıflığın sürmesi beklendiği de belirtildi.

    Türkiye İMSAD tarafından hazırlanan İnşaat Malzemeleri Sanayi Bileşik Endeksi, temmuz ayı sonuçları açıklandı. Buna göre endeks, temmuz ayında uzun tatil günlerinin etkisi ile son ayların en sert düşüşünü kaydetti. Bileşik Endeks, 2,56 puanlık kayıpla 72,20 puana geriledi.

    Türkiye İMSAD’ın İnşaat Malzemeleri Sanayi Bileşik Endeksi’ndeki gerilemeye ilişkin açıklaması şöyle:

    “BİLEŞİK ENDEKS SON DÖNEMİN EN SERT DÜŞÜŞÜNÜ GÖSTERDİ: Endeks, temmuz ayında çalışma gün sayısının da etkisiyle son dönemin en sert düşüşünü gösterdi. Sezonda olunmasına karşın iç ve dış talepte yaşanan yavaşlama da bileşik endeksteki sert düşüşte etkili oldu. Bileşik endeks temmuz ayında bir önceki aya göre 2,56 puanlık kayıpla 72,20 puana geriledi. Böylece Bileşik Endeks, pandemi sonrası gerçekleştirdiği toparlanmayı son üç ayda önemli ölçüde geri verdi.

    GÜVEN VE BEKLENTİLERDEKİ ZAYIFLAMA DA SÜRDÜ: Temmuz ayında çalışma gün sayısının azalması ile iç ve dış talepteki yavaşlama faaliyetlerdeki belirgin gerilemenin ana nedenlerini oluşturdu. Bu dönemde güven ve beklentilerdeki zayıflama da sürdü. Yüksek sezonda iç ve dış talepteki yavaşlama, ekonomiye ilişkin riskler ve finansmana erişimde yaşanan sıkıntıların etkileriyle Bileşik Endeks’teki zayıflığın sürmesi bekleniyor.

    İNŞAAT MALZEMELERİ SANAYİ FAALİYETLERİNDE TEMMUZDA SERT DÜŞÜŞ YAŞANDI: İnşaat sezonunun olumlu katkısına karşın uzun tatil günleri ve pazarlardaki yavaşlama etkisi ile inşaat malzemeleri sanayi faaliyetlerinde önemli düşüşler yaşandı. İç ve dış talepte yavaşlamalar etkili olurken, yüksek enflasyon ve maliyetlerin, faaliyetler üzerindeki sınırlayıcı etkisi de sürüyor.

    YURTİÇİ SATIŞLAR BU DÖNEMDE ÖNEMLİ ÖLÇÜDE GERİLEDİ: Haziran ayında sıçrama gösteren faaliyet endeksi, temmuz ayında bir önceki aya göre 5,1 puan düşerken, tüm faaliyet gruplarında da sert kayıplar yaşandı.  İç ve dış talepte yavaşlama belirgin şekilde hissedildi. Yurtiçi satışlar bu dönemde önemli ölçüde gerilerken, ihracatta da düşüş kaydedildi.

    GÜVEN ENDEKSİ YILIN İKİNCİ YARISINA DA GERİLEME İLE BAŞLADI: Yılın ikinci yarısına kırılgan ve zayıf yapısı ile düşüş eğiliminde başlayan güven endeksi, temmuz ayında da yön değiştirmedi. Güven seviyesi temmuz ayında bir önceki aya göre 1,28 puan azaldı. Faaliyetlerde yaşanan sert düşüş, güven kaybını desteklerken, dış pazarlara ilişkin belirsizlikler ile içeride yüksek enflasyon, yüksek maliyet artışları ve Türk lirasındaki değer kaybı gibi ekonomik unsurlar etkili oldu. İhracat pazarlarında hissedilen yavaşlama da güveni sınırladı.

    İHRACAT PAZARLARINA YÖNELİK GÜVENDE DE GERİLEME KAYDEDİLDİ: Türkiye ekonomisine ilişkin güven seviyesi sınırlı ölçüde gerilerken, inşaat sektöründe ve inşaat malzemeleri sanayisinde güven, sınırlı düşüşler gösterdi. Yurtiçi pazarlara yönelik güven seviyesi sınırlı ölçüde azalırken, ihracat pazarlarına yönelik güvende de gerileme kaydedildi.

    İÇ VE DIŞ SİPARİŞLERDEKİ DÜŞÜŞLER BEKLENTİLERİ ZAYIFLATIYOR: Beklenti endeksi de temmuz ayında gerilemeye devam ederek bir önceki aya göre 2 puan düştü. Bu dönemde ekonomiye ait alt göstergeler gerilerken, sektöre ilişkin göstergelerde de kayıplar sürdü.  İç ve dış siparişlerdeki düşüşlerin sürmesi beklentileri de zayıflattı. Böylece Beklenti Endeksi son üç ay boyunca gerilemiş oldu. Bu dönemde yüksek sezonun beklentileri destekleyemediği görüldü. Türkiye ekonomisine ilişkin beklentilerde sınırlı düşüş kaydedildi. Yüksek maliyetler ve enflasyon ile finansmana erişimdeki zorluklar ekonomik beklentileri zayıflatan konular olarak öne çıktı. Önümüzdeki üç aya ilişkin alınan yurtiçi siparişler de önemli ölçüde azaldı. Yüksek sezona rağmen yüksek maliyetler, iç pazar siparişlerini sınırladı. Önümüzdeki üç aya ilişkin alınan ihracat siparişleri temmuz ayında da geriledi. İhracat pazarlarındaki yavaşlama da beklentileri olumsuz etkiledi. Önümüzdeki üç ayın üretim beklentisi temmuz ayında düşüş gösterirken, üretim beklentileri özellikle iç ve dış talepteki düşüş ile zayıfladı. Yüksek mevsimselliğe karşın iç ve dış talepteki yavaşlama ile faaliyetlerdeki sert düşüşler önümüzdeki aylara ilişkin beklentileri temmuz ayında zayıflattı. İhracat pazarlarına ve iç pazara ilişkin yılın ikinci yarısında yavaşlama beklentisi yükseldi.”

     

  • MERKEZ BANKASI 8 AY SONRA FAİZ İNDİRDİ: SANAYİ ÜRETİMİNDE YAKALANAN İVME VE İSTİHDAMDAKİ ARTIŞ TRENDİ İNDİRİMİN GEREKÇESİ OLDU

    MERKEZ BANKASI 8 AY SONRA FAİZ İNDİRDİ: SANAYİ ÜRETİMİNDE YAKALANAN İVME VE İSTİHDAMDAKİ ARTIŞ TRENDİ İNDİRİMİN GEREKÇESİ OLDU

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizini 8 ayın ardından 100 baz puan indirerek yüzde 13’e çekti. Merkez Bankası, faiz indiriminin gerekçesini ise “Küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivme ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması önem arz etmektedir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin 100 baz puan düşürülmesine karar vermiş, mevcut görünüm altında güncellenen politika faiz düzeyinin yeterli olduğunu değerlendirmiştir” şeklinde açıkladı.

    Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, Taha Çakmak, Mustafa Duman, Elif Haykır Hobikoğlu, Emrah Şener, Yusuf Tuna’dan oluşan Para Politikası Kurulu (PPK) bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 14’ten yüzde 13’e indirilmesine karar verdi.

    PPK’nın karar metninde faiz indiriminin gerekçesi şöyle anlatıldı:

    “POLİTİKA FAİZİNİN YÜZDE 13’E İNDİRİLMESİNE KARAR VERİLDİ: Kurul, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 14’ten yüzde 13’e indirilmesine karar vermiştir. Jeopolitik risklerin dünya genelinde iktisadi faaliyet üzerindeki zayıflatıcı etkisi artarak sürmektedir. Önümüzdeki döneme ilişkin küresel büyüme tahminleri aşağı yönlü güncellenmeye devam etmekte ve resesyonun kaçınılmaz bir risk faktörü olduğu değerlendirmeleri yaygınlaşmaktadır.

    ENFLASYON BEKLENTİLERİ VE ULUSLARARASI FİNANSAL PİYASALARIN ETKİLERİ YAKINDAN İZLENİYOR: Türkiye’nin geliştirdiği stratejik nitelikte çözüm araçları sayesinde temel gıda başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının olumsuz etkileri azaltılmış olsa da uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artış eğilimi sürmektedir. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir.

    GELİŞMİŞ ÜLKE MERKEZ BANKALARININ PARA POLİTİKASI ADIM VE İLETİŞİMLERİNDE AYRIŞMA DEVAM EDİYOR: Bununla birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğu ile işgücü piyasalarındaki katılıklara bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini vurgulamaktadırlar. Ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerinde ayrışma devam etmektedir. Finansal piyasalarda artan belirsizliklere yönelik merkez bankaları tarafından geliştirilen yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm üretme gayretlerinin sürdüğü gözlenmektedir.

    İSTİHDAM ARTIŞINA KATKI VEREN SEKTÖRLERDEKİ BÜYÜME DİNAMİKLERİ YAPISAL KAZANIMLARLA DESTEKLENMEKTE: Yılın başındaki güçlü büyüme dış talebin de olumlu etkisiyle ikinci çeyrekte de sürdü. İstihdam kazanımları benzer ekonomilere göre daha olumlu seyretmekte. Özellikle istihdam artışına katkı veren sektörler dikkate alındığında büyüme dinamiklerinin yapısal kazanımlarla desteklenmekte olduğu görülmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, turizmin cari işlemler dengesine beklentileri aşan güçlü katkısı devam etmektedir.

    MAKROİHTİYATİ POLİTİKA SETİNİN DAHA DA GÜÇLENDİRİLMESİNE KARAR VERİLDİ: Bunun yanında, enerji fiyatlarındaki yüksek seyir ve ana ihracat pazarlarının resesyona girme olasılığı cari denge üzerindeki riskleri canlı tutmaktadır. Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir. Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir. Ayrıca, son dönemde belirgin şekilde açılan politika-kredi faizi makasının parasal aktarımın etkinliğini azalttığı değerlendirilmektedir. Bu çerçevede kurul, makro ihtiyati politika setini, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçlarla daha da güçlendirmeye karar vermiştir.

    KÜRESEL BARIŞIN SAĞLANMASIYLA DEZENFLASYONİST SÜRECİN BAŞLAYACAĞI ÖNGÖRÜSÜ: Enflasyonda gözlenen yükselişte; jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışlarının gecikmeli ve dolaylı etkileri, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şokları etkili olmaya devam etmektedir. Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için atılan ve kararlılıkla uygulanan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesiyle dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörüyor.

    GÜNCELLENEN POLİTİKA FAİZ DÜZEYİNİN YETERLİ OLDUĞU DEĞERLENDİRİLDİ: Bununla birlikte, üçüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergeler iktisadi faaliyette bir miktar ivme kaybına işaret etmektedir. Küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması önem arz etmektedir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin 100 baz puan düşürülmesine karar vermiş, mevcut görünüm altında güncellenen politika faiz düzeyinin yeterli olduğunu değerlendirmiştir. Fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmektedir. Değerlendirme süreçleri tamamlanan kredi, teminat ve likidite politika adımları para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğinin güçlendirilmesi için kullanılmaya devam edilecektir.

    YÜZDE 5 HEDEFİNE ULAŞINCAYA KADAR TÜM ARAÇLAR LİRALAŞMA STRATEJİSİ ÇERÇEVESİNDE KULLANILACAK: TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır. Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir.”

     

  • Merkez Bankası faiz düşürdü, Özgür Demirtaş kendini tutamadı! O video seneler sonra gündem oldu

    Merkez Bankası faiz düşürdü, Özgür Demirtaş kendini tutamadı! O video seneler sonra gündem oldu

    Merkez Bankası’nın sürpriz şekilde politika faizini düşürmesinin ardından ünlü ekonomist Prof. Özgür Demirtaş’ın sosyal medya platformu Twitter üzerinden yaptığı paylaşım gündeme bomba gibi düştü.

    Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), verdiği faiz karaıyla tüm piyasayı şaşırttı. Kurul, politika faizini 100 baz puan indirimle yüzde 13 seviyesine düşürülmesine karar verdi. Karar öncesi yapılan anketlerde ekonomistlerin beklentisi, TCMB’nin faizi sabit tutacağı yönündeydi.

    Sürpriz kararın ardından Demirtaş Twitter hesabından, “Delilik: Aynı şeyi yapıp farklı sonuç beklemektir” değerlendirmesini yaptı ve ardından dolar kurunun son işlem verilerini paylaştı.

    ESKİ VİDEO GÜNDEME GELDİ

    Faize ilişkin gelişmelerin ardından Ahmet Hakan’ın programı yeniden gündeme geldi. 2015 yılında CNN’de yayınlanan programa katılan Necmettin Batırel’in doları düşürme planını anlatırken Prof. Özgür Demirtaş’ın mimikleri ve ardından verdiği cevap gündem olmuştu. İşte o video:

  • İYİ PARTİ EKONOMİ POLİTİKALARI BAŞKANI YILMAZ: MERKEZ BANKALARI ÖNGÖRÜLÜR VE GÜVENİLİR OLMAK ZORUNDA

    İYİ PARTİ EKONOMİ POLİTİKALARI BAŞKANI YILMAZ: MERKEZ BANKALARI ÖNGÖRÜLÜR VE GÜVENİLİR OLMAK ZORUNDA

    ESRA ALUS

    İYİ Parti, “Ekonomide Kurtuluş Planı”nın ilk aşamasını oluşturan “İstikrar ve Kapsayıcı Büyüme Eylem Planı”nı açıkladı. İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Prof. Dr. Bilge Yılmaz, “Merkez Bankaları öngörülür ve güvenilir olmak zorunda. Ona yönelik adımlar atılacak. Merkez Bankası şeffaf öngörülebilir bir şekilde olaya müdahale edecek. Kendi sorumluluk alanında olmayan cari açığı düşürmek filan gibi gereksiz işlerden de çekilecek” dedi.

    İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanlığı’nın düzenlediği, “Ekonomide Kurtuluş Planı”nın ilk aşamasını oluşturan “Acil İstikrar ve Kapsayıcı Büyüme Eylem Planı”nın tanıtım toplantısı İstanbul’da yapıldı. Toplantıya İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de katıldı. Akşener, ekonomi planı hakkında, “Sokağın dertlerinin çaresinin üretildiği, çözümlerinin üretildiği bir programdır. Gerçeği yazan ve gerçekten beslenen bir programdır” bilgisini paylaştı. Akşener’in konuşmasının ardından İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Prof. Dr. Bilge Yılmaz, “İstikrar ve Kapsayıcı Büyüme Eylem Planı” için sunum yaptı.

    SUNUM 8 ANA BAŞLIKTAN OLUŞTU

    Yılmaz, “Para politikası eylem planı”, “Finans sektörü eylem planı”, “Kamu maliyesi eylem planı”, “Vergi sistemi”, “İşgücü piyasaları ve sosyal destekler eylem planı”, “Teşvik uygulama politikaları” ve “Dış ticaret politikası” başlıklarının yer aldığı plana ilişkin sunumunda şunları söyledi:

    “CUMHURİYET TARİHİMİZ VE AKP İKTİDARINDA YAPILAN HATALAR VAR. ONLARI DÜZELTMEK ÇABASINDAYIZ: 2011’den sonra düzenli şekilde bozulan ana politikası 2018’den sonra çok hızlı bir şekilde kötüleşti ve yaşadığımız bu fiyat artışını enflasyonu getirdi.  Şeffaf, bilimle kavga etmeyen, bilimin öğretileri ve mantık çerçevesinde çözümleri geri getiriyoruz Türkiye’ye. 99 yılık Cumhuriyet tarihimizde ve 20 yıllık yaklaşık AKP iktidarında yapılan hatalar var. O hataları düzeltmek çabasındayız.

    DAHA ÖNCEKİ İSTİKRAR PAKETLERİNİN AKSİNE FEDAKARLIĞI BAŞKA İNSANLARDAN BEKLEYECEĞİZ: Türkiye büyük ihtimalle tarihinde yaşamadığı kadar tatsız bir süreç yaşıyor. Genelde bu tür ekonomik problemlerin sonunda bazı istikrar paketleri açıklanır ve bu paketler büyük bir çoğunlukla da dar gelirli ücretli vatandaşlardan fedakârlık etmesi istenir. Şimdi burada bizim yapacağımız önemli bir şey var. Dar gelirli vatandaşlarımızın fedakârlık yapacak bir yeri yok. Türkiye’de derin yoksulluk var. Bu yüzden daha önceki istikrar paketlerinin aksine burada fedakarlığı başka insanlardan bekleyeceğiz ve olayı öyle tasarlayacağız.

    MERKEZ BANKASI CARİ AÇIĞI DÜŞÜRMEK GİBİ GEREKSİZ İŞLERDEN ÇEKİLECEK: Merkez Bankaları öngörülür ve güvenilir olmak zorunda. Ona yönelik adımlar atılacak. Merkez Bankası şeffaf öngörülebilir bir şekilde olaya müdahale edecek. Kendi sorumluluk alanında olmayan cari açığı düşürmek filan gibi gereksiz işlerden de çekilecek. Merkez Bankası yapamayacağı işlere kalkışmayacak, elindeki araçların sınırlı. O araçlarla çözebileceği kendi kanuni görevine dönecek. Başka olaylara da karışmayacak. Şeffaflık, öngörünürlük ve güvenilirlik çok önemli bir merkez bankaları için. Onun için biz para politikası kurulunun toplantılardan önce sunulan araştırmaları bilgi notunu kamuoyuyla paylaşacağız. Bunu uygulayan merkez bankaları var biz de onlardan biri olacağız.”

    Bilge Yılmaz’ın yaptığı sunumdan öne çıkanlar şöyle:

    PARA POLİTİKASI EYLEM PLANI

    – Kapsamlı enflasyon hedeflemesine geçilecek.

    – 3’er aylık dezenflasyon politikası kamuoyuyla paylaşılacak.

    – Politika faizi, enflasyon hedeflemesi rejimine uygun olarak belirlenecek.

    – Kredi kararları piyasa mekanizmalarına bırakılacak.

    – Döviz kuruna keyfi müdahaleler durdurulacak.

    – Kamu bankalarına kur müdahalesi yaptırılmayacak.

    – TCMB’ye bağımsız, liyakat esaslı bir yönetim atanacak.

    – Döviz alım satımları öngörülebilir ve şeffaf bir takvime bağlanacak.

    – TCMB, sorumluluk alanı dışındaki uygulamalardan çekilecek.

    – Para Politikası Kurulu (PPK) bilgi notu, faiz kararı öncesi kamuoyuyla paylaşılacak.

     – PPK üyelerinin oy dağılımı açıklanacak.

    – TCMB’nin sermaye yapısı ve Hazine’ye yapılan kâr transferleri gözden geçirilecek.

    – Şu an 45 milyar dolar civarında olan döviz swap işlem hacmi kademeli olarak azaltılacak.

    – TCMB’nin bağımsızlığı anayasal güvence altına alınacak.

    – TCMB Başkan, Başkan Yrd. ve PPK üyelerinin görev süreleri yeniden 5 yıla çıkartılacak.

    – PPK üye seçiminde liyakat esaslı uluslararası yeterlilik uygulanacak.

    FİNANS SEKTÖRÜ EYLEM PLANI

    – Tüm bankalar için varlık komitesi gözden geçirme programı başlatılacak.

    – Kamu bankalarında gerekirse sermaye artırımı yapılacak.

    – Kamu bankalarına liyakatli yönetimler getirilecek.

    – Kamu bankaları esas faaliyet alanlarına odaklanacak.

    – Halk Bankası KOBİ’lere, Ziraat Bankası tarıma yönelik faaliyetlere dökecek.

    – Kamu bankalarının agresif büyüme stratejileri sonlandırılacak.

    – BDDK, SPK ve TMSF kurullarının bağımsızlıkları ve işleyişlerinin güçlendirilmesi sağlanacak.

    – Finansal mimari çağın ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde gözden geçirilecek.

     KAMU MALİYESİ EYLEM PLANI

    – Kamu harcamalarının etkinliği gözden geçirilecek, verimsiz harcamalardan tasarruf edilecek.

    – Kamunun tüm taahhütleri şeffaflaştırılacak.

    – Kamu borç yönetimi stratejisi yeniden belirlenecek.

    – Türkiye Varlık Fonu lağvedilecek.

    – Dövize çevrilebilir mevduat uygulaması kademeli olarak kaldırılacak.

    – Altın ve benzeri endeksli borçlanma sonlandırılacak.

    – Döviz yerine TL cinsi borçlanma tercih edilecek.

    – Hazine ve Maliye Müsteşarlıkları oluşturulacak.

    – Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın yetkileri Maliye Müsteşarlığı’na devredilecek.

    – Borçlanma ve Kamu Finansmanı Genel Müdürlükleri birleştirilecek.

    – Hazine birimleri yeniden Ankara’da tek çatı altında toplanacak.

    – KÖİ projeleri incelemeye alınacak ve kamuoyu bilgilendirilecek.

    – Kamu hakları kararlı bir yaklaşımla takip edilecek, ulusal ve uluslararası tüm hukuki ve diplomatik yollar kullanılacak.

    – Oluşan zararlar sorumlularından tahsil edilecek.

    VERGİ SİSTEMİ

    – Vergi Konseyi paydaşların katılımıyla reform çalışmalarına başlayacak.

    – Vergi adaletini sağlamak için acil düzenlemeler yapılacak.

    – Öncelikli alanlarda denetim kampanyaları başlatılacak.

    – Siyasi vergi incelemeleri durdurulacak.

    – Muafliyetler ve ek gelirler askıya alınacak.

    – Vergi aflarına son verilecek.

    – Vergi Reform paketi uygulamaya konulacak.

    – Vergisiz iş hayatına son verilecek.

    – Nakitsiz ödemeler teşvik edilecek.

    İŞGÜCÜ PİYASALARI VE SOSYAL DESTEKLER EYLEM PLANI

    – Türkiye beceri envanteri oluşturulacak.

    – İşgücü veri tabanı yenilenecek.

    – İşsizlik fonunun amaç dışı faaliyetleri durdurulacak.

    – Sosyal desteklere ulaşım hızlandırılacak.

    – Güvenceli esnek istihdam desteklenecek.

    – Herkesin yaşanabilir gelir düzeyine ulaşması sağlanacak: İyi Yaşam Gelir Modeli

    TEŞVİK UYGULAMA POLİTİKALARI

    – Küçük ve orta ölçekli firmaların çok uluslu şirkerlere dönüşmesi teşvik edilecek.

    – Sanayi politikaları rekabet ortamına asgari düzeyde müdahaleyle hayata geçirilecek.

    – TÜBİTAK yeniden bilimsel öncülük rolünü üstlenecek.

    DIŞ TİCARET POLİTİKASI

    – AB ile Gümrük Birliği modernizasyon sürecine başlanacak.

    – Yurt içinde uluslararası ticaretle uyumlu karbon ticareti sistemi tasarlanacak.

    – Ticaret Bakanlığı 3 müsteşarlık olarak yapılandırılacak.

    – AB ile vize serbestisi sağlanacak.

    – Afrika, G. Amerika ve Asya Pasifik için veri temelli açılımlar yapılacak.

    – Yeşil dönüşüm için AB fonları kullanılacak.

     

  • MERKEZ BANKASI FAİZ DÜŞÜRDÜ: DOLAR VE EURO KURU YÜKSELİŞE GEÇTİ

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu’nun (PPK) politika faizini yüzde 13’e indirmesinin ardından; dolar 18,11 TL’ye, euro 18,42 TL’ye yükseldi. 

    TCMB Para Politikası Kurulu, Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu başkanlığında toplandı. Kurul, politika faizini 100 baz puan indirdi. PPK’nın faiz indirimi yönündeki kararına piyasalar hemen tepki verdi. Dolar ve euro kuru yükselişe geçti.

    Sabah 18,96 seviyesinde olan dolar yükselerek, aralık ayından bu yana ilk kez 18 TL seviyesini aştı ve 18,11 TL’ye yükseldi. Güne 18,25’ten başlayan euro ise hızla 18,42 TL’ye çıktı.

     

     

  • Merkez Bankası düşürdü, dolar fırladı! Piyasalar yangın yeri

    Merkez Bankası düşürdü, dolar fırladı! Piyasalar yangın yeri

    Fed’in son toplantısının ardından, piyasaların gözü kulağı  Merkez Bankası’nın bu ay vereceği karara çevrilmişti. Merkez Bankası’nın faiz kararı verilmeden önce 17.94 TL seviyelerinden işlem gören dolar, saat 14:20 itibarıyla %0,89 artışla 18,12 liraya fırladı.

    2021 Eylül ayında faiz indirimlerine başlayan TCMB, 4 ay boyunca buna devam etmişti. Son indirim ise Aralık ayında 100 baz puan olarak yapmış, böylece Eylül’de yüzde 19 seviyesinde bulunan faiz Aralık ayında yüzde 14’te sabit bırakılmıştı.

    Merkez Bankası 2022 yılının Merkez Bankası 2022 yılının Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarında faizi yüzde 14 seviyesinde sabit tutmuştu.

  • MERKEZ BANKASI POLİTİKA FAİZİNİ YÜZDE 13’E DÜŞÜRDÜ

    MERKEZ BANKASI POLİTİKA FAİZİNİ YÜZDE 13’E DÜŞÜRDÜ

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) politika faizini yüzde 13’e düşürdü. Merkez Bankası politika faizi oranı Aralık 2021’den bu yana yüzde 14 seviyesinde sabit tutuyordu. Sekizinci ayın sonunda Merkez Bankası ilk kez faizi 100 baz puan indirdi.

    TCMB Para Politikası Kurulu, Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu başkanlığında saat 14.00’te toplandı. Yılın yedinci faiz kararını açıklayan kurul politika faizi yüzde 13’e indirdi. 

    Para Politikası Kurulu’nun 21 Temmuz’daki son toplantıya ilişkin özetinde enflasyonda gözlenen yükselişte; jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışları, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şokları etkili olmaya devam ettiği belirtilmişti.

    TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edeceğini de belirtmişti.