Kategori: Ekonomi

Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş. (BOTAŞ), Türkiye’ye Gürbulak-Ağrı giriş noktasından sağlanan doğal gazın, İran iletim şebekesinden kaynaklı bir arıza nedeniyle 1 Ocak’tan itibaren yüzde 70 azaldığını bildirdi. BOTAŞ’ın internet sitesinde yer alan duyuruda, arızanın kısa sürede giderilmesi için görüşmelerin devam ettiği belirtildi.

BOTAŞ, İran’dan gaz teslimatının yüzde 70 azalacağını bildiren duyurusunu internet sitesinde paylaştı. Açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Ülkemize Gürbulak-Ağrı giriş noktasından sağlanan doğal gazın, İran iletim şebekesinden kaynaklı bir arıza nedeniyle 1 Ocak 2023’ten itibaren yüzde 70 oranında eksik teslimat yapılacağı bildirilmiştir. Arızanın kısa sürede giderilmesi için İranlı muhataplarımız nezdinde gerekli girişimlerde bulunulmuş ve konu hassasiyetle takip edilmektedir. Kış döneminde bulunduğumuz bu dönemde, ülke genelindeki doğal gaz kullanımının olumsuz etkilenmemesi için gerekli tüm önlemler alınmış olup, ilave gaz ihtiyaçlarımız doğal gaz depolama tesislerimizden karşılanmaktadır.”

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), TT Finansman A.Ş.’ye faaliyet izni verdi.  

BDDK’nın Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayınlanan kurul kararına göre; TT Finansman A.Ş.’ye, Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu ile Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmelik uyarınca faaliyet izni verildi. Şirkete kuruluş izni 21 Nisan 2022’de verilmişti.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, 2022 yılında 24 bin 466 adet vergi suçu raporu düzenleyerek ilgili kişiler hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunduklarını belirterek, bunun Cumhuriyet tarihinin rekoru olduğunu bildirdi.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, vergi müfettişlerince 2022 yılında yürütülen denetimler hakkında açıklama yaparak, 76 milyar lirayı aşkın kaçağın önlendiği bilgisini verdi. Nebati’nin sosyal medya hesabından bugün yaptığı paylaşım şöyle:

“VERGİ KAÇAKÇILIĞI VE TERÖRÜN FİNANSMANINI ÖNLEMEK AMACIYLA VERGİ İNCELEMELERİ DEVAM EDİYOR: Sayın Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle 2011 yılında kurulan Vergi Denetim Kurulu Başkanlığımız, bir asrı aşan kurumsal tecrübesiyle kayıt dışı ekonomiyle mücadele, vergi kaçakçılığı ve terörün finansmanını önlemek amacıyla vergi incelemelerine kararlı bir şekilde devam ediyor.

SUÇ DUYURUSU SAYILARINDA REKOR KIRDIK: 2022 yılında yürütülen vergi incelemelerinde; incelenen mükellef sayısı, düzenlenen rapor sayısı, önerilen vergi ve ceza tutarları ile vergi kaçakçılığı nedeniyle bulunulan suç duyurusu sayılarında Cumhuriyet tarihinin bir yıldaki en yüksek seviyesine ulaşarak rekor kırdık.

76 MİLYAR TL’Yİ AŞAN TUTARDA VERGİ VE CEZA ÖNEREREK, VERGİ KAYIP VE KAÇAĞI İLE KAMU ZARARINI ÖNLEDİK: Bakanlığımız vergi müfettişlerince 2022 yılında yürütülen denetimlerde, 77 bin 610 mükellefin vergi incelemesini tamamlayarak 207 bin 958 adet rapor düzenledik. Söz konusu denetimlerde 76 milyar TL’yi aşan tutarda vergi ve ceza önererek vergi kayıp ve kaçağı ile kamu zararını önledik.

24 BİN 466 ADET VERGİ SUÇU RAPORU DÜZENLENDİ: Tamamlanan incelemeler sonucunda, başta sahte belge düzenleme ve sahte belge kullanma olmak üzere vergi kaçakçılığı suçları nedeniyle 23 bin 780 mükellef hakkında 24 bin 466 adet vergi suçu raporu düzenleyerek ilgili kişiler hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduk.

UYGULADIĞIMIZ POLİTİKALARLA İSTİKRARLI EKONOMİK GELİŞİMİMİZİ SÜRDÜRMEYE DEVAM EDECEĞİZ: Cumhuriyetimizin 100. yılında Türkiye Yüzyılı vizyonumuza; üreterek, istihdam sağlayarak ve ihracat yaparak katkı sağlayan mükelleflerimizi, yaptığımız düzenleme ve teşviklerle destekleyecek, uyguladığımız politikalarla istikrarlı ekonomik gelişimimizi sürdürmeye devam edeceğiz.

VERGİ KAYIP VE KAÇAĞI NEDENİYLE OLUŞAN HAKSIZ REKABETİ ÖNLEMEYİ KARARLILIKLA SÜRDÜRECEĞİZ: Vergi inceleme ve denetim görevlerini yürütürken her zaman olduğu gibi devletimizin ve mükelleflerimizin haklarını koruyarak vergi kaçakçılığı ve terörün finansmanıyla mücadele edecek, vergi kayıp ve kaçağı nedeniyle oluşan haksız rekabeti önlemeyi kararlılıkla sürdüreceğiz.” 

Öğle yemeği servisinden faydalanacak memurlardan ve sözleşmeli personelden alınacak asgari yemek bedellerine ilişkin esaslar belirlendi. Buna göre; memurlardan bu yıl 3,81-15,55 lira, sözleşmeli personelden 4,64-18,59 lira öğle yemeği bedeli tahsil edilecek.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliği Uygulama Tebliği, Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayınlandı. 15 Ocak’ta yürürlüğe girecek tebliğle, 2023 yılında öğle yemeği servisinden faydalanacak memurlardan ve sözleşmeli personelden alınacak asgari yemek bedellerine ilişkin esaslar belirlendi.

Buna göre; Ankara, İstanbul ve İzmir kamu kurum ve kuruluşlarında yemek maliyetlerinin üçte ikisi, diğer illerde ise yarısını aşmamak üzere kurum bütçelerinden karşılanacak. Bunun için kurum bütçelerine ödenek konulacak. Yemek bedelinin bütçeden karşılanamayan kısmı personelden alınacak.

BELİRLENEN BEDEL 15 OCAK’TAN İTİBAREN GEÇERLİ OLACAK

15 Ocak 2023’ten 14 Ocak 2024’e kadar öğle yemeği servisinden faydalanacak memurlardan günlük 3,81 lira ile 15,55 lira arasında bedel tahsil edilecek. Sözleşmeli personel de aldıkları ücrete göre günlük 4,64 lira ile 18,59 lira arasında öğle yemeği bedeli ödeyecek.

Özel eğitim okulları ile rehabilitasyon merkezlerinde engelli bireylere verilen destek eğitiminin bütçeden karşılanacak kısmı, katma değer vergisi (KDV) hariç bireysel eğitim için aylık 2 bin 421 lira, grup eğitimi için aylık 678 lira olarak belirlendi.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın, 2023 Yılı Özel Eğitime İhtiyaç Duyan Bireylere Verilecek Eğitim Desteği Tutarlarına İlişkin Tebliği, Resmî Gazete’nin bugünkü sayısında yayınlandı. Tebliğ, 1 Ocak 2023’ten itibaren geçerli olmak üzere yürürlüğe girdi.

Tebliğe göre, 2023’te özel eğitim okullarıyla özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde engelli bireylere verilen destek eğitiminin bütçeden karşılanacak kısmı, KDV hariç bireysel eğitim için aylık 2 bin 421 lira, grup eğitimi için aylık 678 lira olarak belirlendi.

Belirlenen tutarlar, Millî Eğitim Bakanlığı bütçesine bu amaçla konulan ödenekten, bu tutarları aşan kısmı ise ilgililer tarafından karşılanacak.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), “liralaşma stratejisi” kapsamında bankaların menkul kıymet tesis oranını yüzde 5’ten yüzde 10’a yükseltti. Söz konusu uygulama 24 Şubat’tan itibaren geçerli olacak. 

TCMB’nin Menkul Kıymet Tesisi Hakkında Tebliğ’de yapılan değişiklikler bugün Resmî Gazete’de yayınlandı. TCMB’den makro ihtiyati tedbirler hakkında yapılan duyuruda, uygulanan “Liralaşma Stratejisi” sonucunda, bankaların genelinin, 2022’de açıklanan mevduatta yüzde 50 liralaşma hedefine ulaştığı bildirildi. 2023 yılı Para Politikası ve Liralaşma Stratejisi’nde yılın ilk yarısı için mevduatta liralaşma hedefinin yüzde 60 olarak belirlendiği hatırlatılan duyuruda, bu kapsamda menkul kıymet tesisi uygulamasında 24 Şubat 2023’ten itibaren geçerli olmak üzere bazı değişiklikler yapıldığı belirtildi.

Duyuruda, menkul kıymet tesis oranının yüzde 5’ten yüzde 10’a yükseldiği aktarılarak, şu ifadelere yer verildi:

“Gerçek ve tüzel kişi için Türk lirası paylarında yüzde 60 hedefini aşan bankalara menkul kıymet tesis oranının indirimli olarak uygulanmasına karar verilmiştir. Buna göre; söz konusu oranlardan düşük olanı yüzde 60 (dahil) ve yüzde 70 arasında olan bankalar için 5 puan, yüzde 70’ten büyük olan bankalar için 7 puan menkul kıymet tesis oranından indirim yapılacaktır. Ayrıca Türk lirası paylarında yüzde 60 hedefinin altında kalan bankalar için daha önce belirlenmiş olan ilave oranlar, menkul kıymet tesis oranına eklenerek uygulanmaya devam edilecektir.”

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, “Enflasyonda düşüşlerim devam edeceğini bundan sonraki aylarda da hep birlikte göreceğiz. Çiftçilerimiz girdi fiyatları bakımından daha öngörülebilir bir sürece kavuşacaktır” dedi.  

Bu yıl ikincisi düzenlenen Ziraat Bankası Tarım Ekosistemi Buluşması İstanbul’da yapıldı. Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Tarım Ekosistemi Buluşması’na katılan Hazine ve Maliye Bakanı Nebati’nin konuşması özetle şöyle:

“ÜLKEMİZ İSTİHDAMININ YÜZDE 17’Sİ GEÇİMİNİ TARIMDAN SAĞLAMAKTADIR: Küresel salgın ve Rusya-Ukrayna savaşı, tarım sektörünün ne derece stratejik öneme sahip olduğunu göstermiştir. Özellikle az gelişmiş ülkeler, gıda arz güvenliği tehditlerini yakinen tecrübe etmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın girişimleri ile diplomasi başarısı olarak vücut bulan Tahıl Koridoru Anlaşması, sorunların derinleşmeden çözüme kavuşmasını sağlamıştır. Ülkemiz istihdamının yüzde 17’si geçimini tarımdan sağlamaktadır.

2022’DE TARIMSAL DESTEK BÜTÇEMİZİ YÜZDE 54 ORANINDA ARTIRDIK: Türkiye en büyük 5-10 küresel üretici ülke arasında yer almaktadır. Ülkemiz, meyve, sebze ve kuruyemişte ana ihracatçı hale gelmiştir. 2023’te çiftçilerimize yapılacak tarımsal desteklemeler için, geçen yılın başlangıç bütçesine göre yüzde 109 artış yaparak 54 milyar lira kaynak tahsis ettik. Geçen yıl çiftçilerimize 3,1 milyar lira mazot desteği, 1,9 milyar lira gübre desteği sağladık. 2023 yılı için ürün bazında mazot desteğinde yüzde 130 ila yüzde 395 arasında değişen oranlarda; gübre desteğindeyse yüzde 130 ve yüzde 163 oranlarında yıllık artış gerçekleştirdik. 

2022’DE TMO’YA YAKLAŞIK 22,7 MİLYAR LİRA KAYNAK AKTARDIK: 2022-2023 üretim döneminde, Tarım ve Orman Bakanlığı ile birlikte Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) özellikle hububat stoklarının yurt içi üretimden takviye edilmesine önem verdik. Böylece, hem üreticilerimize destek sağlayarak önemli bir stok temin ettik hem de vatandaşlarımızın temel gıda maddelerine daha uygun fiyatlarla ulaşmasına katkı sağladık. Bunun için 2022’de TMO’ya yaklaşık 22,7 milyar lira kaynak aktardık. 

ÇİFTÇİLERİMİZ GİRDİ FİYATLARI BAKIMINDAN DAHA ÖNGÖRÜLEBİLİR BİR SÜRECE KAVUŞACAKTIR: Tarım, iyi bir şekilde, güçlü bir şekilde gidiyor. Sizlerin vermiş olduğu desteklerle çok daha sağlam bir şekilde adımlar gidiyor. Buradaki çiftçilerimiz hiç loading moading demeden, başında ‘bismillah’, sonunda ‘eyvallah’ derler. 20. yüzyıl elbette ki Türkiye’nin yüzyılı olacak. Enflasyonda düşüşün devam edeceğini bundan sonraki aylarda da hep birlikte göreceğiz. Çiftçilerimiz girdi fiyatları bakımından daha öngörülebilir bir sürece kavuşacaktır.”

Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “2023 yılı ihracatçılarımız ve ülkemiz açısından ‘kayıp yıl’ olacak bir görüntü sergiliyor. 2023 yılı için bir hedef koyamıyoruz. Hedefimiz, ‘Mevcudumuzu korumak’ olacak. Bugünkü döviz kuru ihracatımızı değil, ithalatı destekler noktada. Ülkemizin bu olumsuz atmosferi yaşamaması için tek çare döviz kurlarının artması olacaktır” dedi.

Ege İhracatçı Birlikleri, 2022 yılına ilişkin ihracat performansı değerlendirme toplantısı düzenledi. Toplantıda verilen bilgilere göre, 2022 yılında yüzde 12 artışla 18 milyar 300 milyon dolarlık ihracata yapan 12 ihracatçı birliğinin 9 tanesi ihracatını artırırken, 3 birlik ise geçen seneki performansının gerisinde kaldı.

Değerlendirme toplantısında konuşan EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, 2023 yılının 2022’den daha kötü olacağını belirterek, şunları söyledi:

“18 MİLYAR LİRANIN ÜZERİNDE İHRACAT YAPTIK: 2022 yılı pandeminin etkilerinin azaldığı, fiziki olanaklarımıza yeniden kavuştuğumuz bir yıl oldu. İhracatçılar olarak fiziki fuarlara, ticaret heyetlerine, alım heyetlerine, müşteri ziyaretlerine hızlı bir geçiş yaptık. Geçen yılbaşında yaptığımız 2021 yılı değerlendirme toplantısında 2022 yılı için 18 milyar dolar ihracat hedefi koymuştuk. 2022 yılında yakın coğrafyamızda Rusya ile Ukrayna arasında çıkan savaşa ve diğer tüm olumsuzluklara rağmen arı gibi çalışarak 18 milyar 300 milyon dolar ihracata imza attık. Ege Bölgesi olarak ihracatımız 31,5 milyar dolara yükseldi.

2023 ‘KAYIP YIL’ OLACAK: Geçen yıl başında sizlerle bir araya geldiğimizde 2022 yılı için ‘Altın Yıl’ ifadesini kullanmıştık. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını kutlayacağımız, bizler için manevi açıdan çok değerli olan 2023 yılı için maalesef olumlu bir tanımlama yapamıyoruz. 2023 yılı ihracatçılarımız ve ülkemiz açısından ‘Kayıp Yıl’ olacak bir görüntü sergiliyor. Global ekonomideki resesyon, dünya ekonomilerindeki büyüme rakamlarının, 2022 büyüme rakamlarının gerisinde kalacağı beklentisi, toplumsal huzuru bozar hale gelen enflasyon rakamları, finansmana erişimde yaşadığımız zorluklar, Türk lirasının döviz kurları karşısındaki seviyesi, işçilik, enerji, hammadde fiyatlarındaki artış bizlerin rekabetçi olmasını engelliyor.

İHRACATÇILAR SİPARİŞ KABUL EDEMEZ NOKTADA: İhracatçı bugün fiyat tutturamaz, sipariş kabul edemez noktada. Bugün pek çok iş insanımız fabrikaları açık kaldığında mı, kapattıklarında mı daha az zarar edeceklerinin hesaplarını yapıyor. 2023 yılının zor geçeceğinin sinyallerini 2022 yılının ikinci yarısında alıyorduk ve sizlerin aracılığıyla dillendiriyorduk. 2022 yılının ilk yarısında ihracatımız yüzde 21 artmışken, 2022 yılının ikinci yarısında ihracatımızı sadece yüzde 4 artırabildik. Pek çok sektörümüzün ihracatın 2022 yılının ikinci yarısında eksileri gördü. 2023 yılının daha zor geçeceğini öngörüyoruz.

2023’TE HEDEFİMİZ MEVCUDUMUZU KORUMAYA ÇALIŞMAK: 2023 yılında hedefimiz, ‘mevcudumuzu korumak’ olacak. Burada mevcudu korumaktan kastımız sadece ihracat rakamı değil, aynı zamanda firmalarımızı, çalışanlarımızı korumayı kastediyorum. Bugün asgari ücretteki artışlar ve döviz kurunun yerinde sayması sonrasında sadece sanayi sektörlerimizde değil emek-yoğun tarım ve madencilik sektörlerimizde de işçilik maliyetleri çok yükselmiş durumda. Hazır giyim sektöründe 800 TL günlük yevmiye ücreti konuşuluyor. Tarım sektörlerinde bu asgari ücret sonrasında yevmiye ücretleri 500-600 TL bandına gelecek. Bu şartlarda ihracatçı fiyat tutturamayacağı için ihracat yara alacak.

DÖVİZ KURU İHRACATI DEĞİL İTHALATI DESTEKLİYOR: İhracatın yara aldığı noktada özellikle tarım ürünlerimizin gerçek değerini bulması olanaksız. İhracatçımızın yaşayacağı kayıplar, Türkiye’nin kayıpları olarak karşımıza çıkacak. Bugünkü döviz kuru ihracatımızı değil, ithalatı destekler noktada. Döviz kurunun sabit kalması enflasyonu kontrol altına alıyor yaklaşımının da gerçekçi olmadığını 2022 yılında yaşayarak gördük. Ülkemizin bu olumsuz atmosferi yaşamaması için tek çare döviz kurlarının artması olacaktır.” 

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) taksitli cep telefonu alımlarına getirdiği yeni düzenleme ile yenilenmiş cep telefonlarında herhangi bir tutar sınırlaması olmaksızın kredi kartına 12 taksit imkânı sunulacak. Konuyla ilgili açıklama yapan EasyCep CEO’su Mehmet Akif Özdemir, döngüsel ekonomiyi destekleyen bu kararın pazarı hızla büyüteceğine inandıklarını söyledi.

Yenilenmiş cep telefonlarının taksitlendirilmesinde 2023’e geçiş ile birlikte güncelleme yapıldı. Bankacılık Denetleme Kurulu (BDDK) tarafından açıklanan karara göre yenilenmiş cep telefonu alımında daha önce 12 taksit imkânı için uygulanan 5 bin TL fiyat sınırı kaldırıldı. Tüketiciler artık herhangi bir fiyat sınırlaması olmaksızın kredi kartına 12 taksit avantajından yararlanarak yenilenmiş cep telefonu alabilecek. Karara göre sıfır cep telefonlarında ise daha önce uygulanan 5 bin TL fiyat sınırı 12 bin TL’ye çıkarıldı. Buna göre sıfır telefon alımlarında ise 12 bin TL altına 12 ay, 12 bin TL üstüne 3 ay vadeli tüketici kredisi fırsatı sunuldu.”

Yeni düzenlemenin tüketiciler açısından son derece olumlu bir gelişme olduğuna değinen EasyCep CEO’su Mehmet Akif Özdemir, “Yenilenmiş ürün niteliğinde olan cep telefonu alımlarında, kredi kartlarında taksitlendirme süresi herhangi bir tutar sınırı olmaksızın 12 ay olarak belirlenmesinin ardından pazarda ciddi hareketlenme bekliyoruz. EasyCep olarak sunduğumuz peşin fiyatına 6 taksit kampanyamıza da devam ediyoruz” dedi.

Ekim 2021’de Türkiye’de yürürlüğe giren düzenleme ile yenileme merkezleri tarafından satışa sunulan yenilenmiş cep telefonlarında KDV oranının yüzde 18’den yüzde 1’e düşürüldüğünü de hatırlatan EasyCep CEO’su Özdemir şunları söyledi, “KDV indiriminin olumlu etkisi ile kayıt dışı olarak el değiştiren cep telefonlarının kayıt altına alınarak ekonomiye kazandırıldı. Şimdi yeni kararla birlikte, yenilenmiş cep telefonlarında fiyat sınırı olmaksızın kredi kartına 12 taksit uygulanmasının uygun fiyata ve güvenli bir şekilde cep telefonu sahibi olmak isteyenleri harekete geçireceğini öngörüyoruz. Alımların çok daha kolaylaşacağı bir ortamda yenilenmiş elektronik cihaz pazarının 2026 yılına kadar 1,5 milyar doları aşacağını öngörüyoruz.” 

KDV İNDİRİMİ VE TAKSİT AVANTAJI İLE PAZAR HAREKETLENECEK

2021 yılında dünya çapında 251 milyon adet yenilenmiş akıllı cep telefonu satılırken yenilenmiş telefon pazarının 2021 yılında yakaladığı yüzde 15 oranındaki büyümeye bakıldığında bu rakamın 2027 yılında 460 milyonu bulması öngörülüyor. Türkiye’de yenilenmiş cep pazarı hızlı büyürken, sektörün gelecek yıl 3 milyon adedi yakalayacağı tahmin ediliyor. Sektör ülkemizde yılda yüzde 25’lik büyüme gösteriyor. Yüksek ithalat rakamları nedeniyle her geçen gün daha da önem kazanan yenilenmiş cep telefonu pazarı henüz 20 milyon dolarlar seviyesinde. KDV indirimi ve son çıkan taksit avantajı gibi teşviklerle tüm dünyada döngüsel ekonomiye geçişin önem kazandığı şu günlerde yenilenmiş cep telefonu pazarının hızla büyüyeceği tahmin ediliyor.   

ADVERTORİAL YAYIN