Yazar: odakhaber

  • Galatasaray’da yaprak dökümü! Mert Çetin de görevden ayrıldı

    Galatasaray’da yaprak dökümü! Mert Çetin de görevden ayrıldı

    Galatasaray‘da kötü gidişatın faturası Teknik Direktör Fatih Terim‘e kesildi. Tecrübeli teknik direktör yönetimle yaptığı görüşme sonrası kulüple yollarını ayırdı. Terim ayrılıkla ilgili yaptığı açıklamalarda yarı yolda bırakıldığını ima etti.

    Terim’in ayrılığı milyonlarca Galatasaray taraftarını üzerken, kulüpten ayrılan tek isim de o olmadı. Terim gidişiyle yardımcıları Necati Ateş ve Selçuk İnan’la beraber idari direktör Şükrü Hanedar, sportif koordinatör Fatih İbradı, medya sorumlusu Eray Sözen, Florya Metin Oktay Tesisleri Müdürü Fahri Yılmaz, Florya Metin Oktay Tesisleri Müdür Yardımcısı Ender Uysal da takımdan ayrıldı.

    Sarı kırmızılı ekipten son ayrılan isim ise taraftarların çok sevdiği tercüman Mert Çetin oldu. Yıllardır kulüpte çalışan Çetin görevinden ayrıldı. Çetin’in gidişine taraftarlar sosyal medyadan tepki gösterdi. Galatasaray’ın yeni tercümanının ise Marc Gonzalo olacağı iddia edildi.

    TERCÜMAN MERT ÇETİN KİMDİR?

    İspanyolca, Portekizce, İngilizce, Fransızca, İtalyanca dillerini bilen Çetin video konferanslarda iletişimi sağlayan isimdi. 

    Bülent Korkmaz, Rijkaard ve Hagi dönemlerinde Galatasaray’da yalnızca tercüman olarak vazife yapan Mert Çetin’in, Fatih Terim’in 3. döneminden itibaren ünvanı değişmişti.

    Terim, Mert Çetin’in antrenmanlarda futbolcularla olan iletişim gücünü görmesinin ardından, genç tercümanı idari menajer yardımcılığı vazifesine de getirmişti.

  • Kamu bankasından kredi alanlar dikkat! Yeni uygulama devreye girdi

    Kamu bankasından kredi alanlar dikkat! Yeni uygulama devreye girdi

    Dolar kurunun 18 lira seviyesine gelmesi sonrasında hükümet yeni enstrumanını açıklamıştı. Buna göre TL mevduat hesaplarına kur koruması getirilerek, vatandaşın vadeli mevduatlarının döviz artışlarından olumsuz etkilenmemesi sağlanmıştı. Bu karar sonrasında dolar da 10 lira seviyelerine kadar gerilemişti.

    Ancak doların yeniden 14 lira seviyelerine kadar çıkması sonrasında ekonomi yönetimi yeni enstrümanları devreye sokmaya başladı. Son olarak gelen bir haber adeta ekonominin ne durumda olduğunu gözler önüne serdi.

    Eski Ziraat Bankası Genel Müdür Yardımcısı Şenol Babuşçu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada kamu bankalarından çekilen kredilere 1 hafta vadesiz hesapta bekleme zorunluluğu getirildiğini açıkladı. 

    Babuşçu’nun paylaşımı şu şekilde:

    “Kamu bankalarında kredi kullanan müşteriler için kullandıkları kredileri vadesiz mevduat hesabında bir hafta tutma zorunluluğu uygulaması başladı.”

  • Türkiye’nin gündemini sarsmıştı: Enes Kara haberlerine sansür

    Türkiye’nin gündemini sarsmıştı: Enes Kara haberlerine sansür

    Enes Kara‘nın bir cemaat yurdunda intihar etmesi Türkiye‘nin gündemine oturdu. Kara’nın hayatına son vermeden çektiği videoda kaldığı cemaat yurdunda baskı altında olduğunu anlatması üzerine “Tarikat ve cemaatler kapatılsın” çağrıları yapıldı.

    Sol’da yer alan habere göre, Sol’un, ‘Cemaat ve tarikat yurtları kapatılmalı, gençlerimizin geleceği çalınmamalı’ başlıklı yazısına, Enes Kara’nın babası Mehmet Kara’nın talebiyle erişim engeli geldi.

    Öte yandan Birgün, Cumhuriyet, Onedio, t24, Halktv, Tele1 ve Sputnik gibi haber sitelerinde yer alan konuya ilişkin çeşitli haberlere de erişim engeli getirildi.

    BABA MEHMET KARA İSTEDİ: ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ…

    Mahkeme kararında konuya ilişkin yapılan başvuru dilekçesine yer verildi.

    Dilekçede özetle “Mehmet Kara’nın oğlu Enes Kara’nın 10/01/2022 tarihinde intihar sonucu vefat ettiğini, Enes Kara’ya ait video görüntüleri ile birlikte ve bu videoya yönelik çeşitli basın yayın organlarında, haber sitelerinde ve sosyal medya platformlarında gerçek dışı ve hukuka aykırı yayınlar yapılarak, müvekkillerinin kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu, söz konusu videoların yayınlanmasının müvekkilinin acısını daha da arttırdığını, müvekkilinin ve ailesinin özel hayatının gizliliğini ihlal ve kişiliğine hakaret teşkil edecek fiillerle suç işlendiğini ve işlenmeye devam edildiğini, müvekkilinin bu yayınlara rızasının bulunmadığını, yayınlar nedeniyle toplumsal baskıya maruz kaldığını, yayınların devam etmesi halinde mağduriyetin de devam edeceğini, bazı haber sitelerinin sırf kendi ideolojik yaklaşımlarını desteklemeye yönelik yapmış oldukları bu yayınların, müvekkilinin ve ailesinin mağduriyetini arttırdığını, bu nedenlerle yapılan yayınların kişilik haklarına ağır saldırı niteliği taşıdığını” iddiası yer aldı.

  • Ankara’da feci olay! İçine cin kaçmış deyip sopayla döverek öldürdüler

    Ankara’da feci olay! İçine cin kaçmış deyip sopayla döverek öldürdüler

    Kurban kesimi esnasında fenalaşan Özge Nur Tekin, sevk edildiği Yenimahalle Onkoloji Hastanesi’nde 8 Mart 2021’de yaşamını yitirdi.

    Tekin’in ölümünün şüpheli görülmesinin ardından polis savcılığa bilgi sundu.

    Ölü muayene tutanağında Özge Nur Tekin’in sırt ve kollarında morluklar ile hacamat kesiklerini hatırlatan yaralar belirlenmesinin ardından savcılık inceleme başlattı.

    Soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan Selçuk Tekin, 8 ay evvel evlendiği Özge Nur Tekin’in ilk eşinden bir çocuğu bulunduğunu, evliliklerinin 6’ncı ayından sonra problem yaşamaya başladıklarını kaydetti.

    SÖZDE HOCAYA ULAŞTILAR

    Selçuk Tekin, kendi ailesi ve eşinin ailesine durumu aktardığını, annesinin bir tanıdığı üzerinden Kayseri’de olan sözde hoca Erdal Kaya’ya ulaşıldığını belirtti.

    Selçuk Tekin, telefonla ulaştığı cinci hoca Erdal Kaya’nın, ‘Eşine cinler musallat olmuş; dediklerimi yaparsanız eşini kurtarırım’ dediğini söyleyerek, “Önce telefondan dua okudu, eşim rahatladı. Ancak bir süre sonra rahatsızlanınca tekrar aradım, ‘Önce eşine 1 kurban keseceksin’ dedi. Sonra sırtına hafif şekilde 100 sefer oklava ile vurmamı ve ardından vücudundaki pis kanın temizlenmesi için hacamat yaptırmamız gerektiğini söyledi. Daha sonra da 23 gün kefaret orucu tutmasını istedi. Ben eşimin sırtına, baldır kısmına oklava ile 100 sefer hafif hafif ancak hissedilebilecek bir şekilde dua okuyarak vurdum. Eşimin ailesi ve benim ailem de odada bulunuyordu. Bu esnada ‘Cin çık cin çık’ diye hep birlikte söyledik. Akabinde Sevim Özbaş adlı kişiyi eve getirip hacamat tedavisi yaptırdım. Hacamat sırasında odada kadınlar vardı. Bu tedavinin ardından eşim rahat bir şekilde uyudu. Ancak ertesi sabah tekrar rahatsızlandı” ifadelerini kullandı.

    Bir gün sonra Erdal Kaya’yı yeniden aradığını söyleyen Selçuk Tekin, şöyle dedi:

    “Kurban kesersen eşin rahatlar’ dedi. Biz de kurban kesmek için eşimin annesi Hatun Efe, babası Cemal Efe, annem Zöhre Tekin, kardeşim Nuri Tekin, akrabam Muammer Tekin ile eşimi de alarak Yakacık’ta bulunan kurban kesme alanına gittik.

    “KURBAN KESTİĞİMİZ SIRADA EŞİM BAYILDI”

    Eşim kurban kesmeye giderken oruçluydu. Kurban kestiğimiz sırada eşim rahatsızlandı ve bayıldı.

    Tekrar aradığım hoca, ‘Bir kurban daha keserseniz eşin kendine gelir’ dedi. Dediğini yaptık ve 2’nci kurbanı da kestik; ancak eşim kendine gelmedi.

    Bunun üzerine hastaneye götürdük; ancak hastaneye gittiğimizde öldüğünü söylediler.”

    Selçuk Tekin’in ifadesi çerçevesinde Özge Nur Tekin’in babası Cemal Efe, annesi Hatun Efe, kayınvalidesi Zöhre Tekin, hacamat gerçekleştiren Sevim Özbaş ile sözde hoca Erdal Kaya da gözaltına alındı. Kayseri’de gözaltına alınan sözde hoca Erdal Kaya, sanayide kaynakçı olarak çalıştığını söyleyerek, “Olay günü tanımadığım bir kadın arayarak, gelinini doktora götürdüklerini, herhangi bir rahatsızlığının bulunmadığını, psikolojisi ile ilgili kendisine danışmak istediğini söyledi. Kadına, dua etmelerini, tövbe etmelerini, zekat ve adaklarını yerine getirmelerini, fakir doyurmalarını söyledim. Kesinlikle oklava ile vurmalarını, hacamat yaptırmalarını söylemedim” açıklamasında bulundu.

    Erdal Kaya ayrıca, kendince dini bilgileri olduğu için insanlara tavsiyeler verdiğini, kesinlikle kimseden para almadığını iddia etti.

    SOPAYLA VURARAK CİNİ ÖLDÜRMEYE ÇALIŞMIŞLAR

    Genç kadına hacamat yaptığı tespit edilen Sevim Özbaş ise ev kadını olduğunu söyleyip, “Bir tanıdığımın ısrarı üzerine hacamat yapmak için daha önce hiç görmediğim bu ailenin evine gittim. Yerde yüzü koyun yatan bir kadın vardı. Hacamat için kıyafetini çıkarttığında kadının sırt ve kollarını simsiyah olduğunu gördüm. Ne olduğunu sorduğumda, ‘İçine 3 harfliler kaçmış, Kayseri’de bulduğumuz bir hocanın talimatıyla sopa ile vurduk. Bu şekilde içindeki cini öldürmeye çalıştık’ dediler. Hacamat yaptıktan sonra kadın biraz rahatladı. Beni de tekrar evime bıraktılar. Ölümüyle ilgili bir şey bilmiyorum” açıklamasında bulundu.

    6 kişi, işlemlerin sonrasında adliyeye gönderildi. Savcılık genç kadının eşi Selçuk Tekin ve diğer 5 kişiyi tutuklanmaları istemiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine gönderdi.

    Şüpheliler, adli kontrol şartı uygulanarak serbest bırakıldı. Soruşturmayı bitiren savcılık Selçuk Tekin hakkında ‘Eşe karşı kasten yaralama neticesinde ölüme neden olma’, 5 kişi hakkında da ‘Suça iştirak etme’ suçundan 12 seneden 18 seneye dek hapis talebiyle iddianame hazırladı.

    İddianame, Ankara 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilerek dava açıldı.

  • MSB’den Bülent Ersoy’a şemsiye tutan subaya inceleme

    MSB’den Bülent Ersoy’a şemsiye tutan subaya inceleme

    Milli Savunma Bakanlığı’nın, Anıtkabir ziyareti esnasında sanatçı Bülent Ersoy’a üniformalı bir subayın şemsiye tutup eşlik etmesiyle alakalı inceleme başlattığı belirtildi.

    Sosyal medyada, Ersoy’un Anıtkabir’i ziyaret ettiği esnada üniformalı bir subayın şemsiye tutup kendisine eşlik etmesi ile alakalı görüntüler yer aldı.

    Alınan bilgiye göre, Milli Savunma Bakanlığı, gündeme gelen görüntüler ardından mesele ile alakalı inceleme başlattı.

  • Ceren Damar davasında ‘iğrenç’ savunma yapan sanık avukatına 10 yıllık hapis istemi!

    Ceren Damar davasında ‘iğrenç’ savunma yapan sanık avukatına 10 yıllık hapis istemi!

    Akademisyen Ceren Damar’ı katleden öğrencisi Hasan İsmail Hikmet, ‘kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Ceren Damar davasında karar verilse de Türkiye’nin gündeminde sanık Hikmet’in avukatı Vahit Bıçak’ın ifadeleri vardı.

    Bıçak’ın, “Sanık neler yapabilirdi de yapmadı; bunu açıklayacağım. Sanık elindeki silahla kantine girip birçok kişinin üzerine boşaltmamıştır. Boşaltabilirdi ama yapmadı. Odalarına gidip öğretim görevlilerini de taramamıştır” bu iğrenç sözleri gündeme damga vurdu.

    Akademisyen Ceren Damar Şenel’in katledilmesine ilişkin davada, duruşmada Damar hakkında kullandığı sözleriyle tepki çeken sanık avukatı Vahit Bıçak hakkında ‘hakaret, kişinin hatırasına hakaret’ suçlarından 10 yıla kadar hapis talebiyle dava açıldı.

    Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Araştırma görevlisi olan Ceren Damar Şenel, sınavda kopya çekerken yakaladığı, hukuk fakültesi öğrencisi Hasan İsmail Hikmet tarafından 2 Ocak 2019 tarihinde tabancayla vurulduktan sonra 17 yerinden bıçaklanarak öldürülmüştü. 

    Davada yargılama esnasında sanık avukatı Vahit Bıçak’ın yaptığı savunmalarda, kullandığı tartışmalı ifadeler sebebiyle Damar Ailesi, savcılığa suç duyurusunda bulundu.

    Hürriyet’ten Mesut Hasan Benli’nin haberine göre; şikâyet üzerine Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma başlatarak Avukat Bıçak için Adalet Bakanlığı’ndan kovuşturma izni talep etti. Bakanlık, savcılığın talep ettiği izni verdi. Savcılık da Bıçak hakkında başlattığı soruşturmayı tamamlayarak, ‘hakaret, kişinin hatırasına hakaret’ suçlarından 10 yıla kadar hapis talebiyle Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açtı.

    İddianamede, yapılan yargılamadan sonra Bıçak’ın ceza alması halinde “Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten yoksun bırakılır” hükmü uygulanarak belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılması da istendi.

  • Meclis yine birbirine girdi! AKP ve CHP arasında kavga çıktı

    Meclis yine birbirine girdi! AKP ve CHP arasında kavga çıktı

    CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, AKP’li Kayseri Milletvekili İsmail Tamer’in CHP ve Türk Tabipleri Birliği ile ilgili yaptığı konuşmayı ‘edebe aykırı’ olarak yorumladı. Bu esnada AKP Amasya Milletvekili Hasan Çilez’in, “Kendinizle karıştırmayın” demesiyle birlikte gerginlik yaşandı.

    Halkların Demokratik Partisi’nin ” sağlık çalışanlarının yaşadığı sorunlar”a ilişkin verdiği araştırma önergesinin ele alınması bugün görüşüldü. HDP Iğdır Milletvekili Habip Eksik, sağlık çalışanlarının birçok sıkıntıyla karşı karşıya kaldıklarını belirterek, “Merkezi Hekim Randevu Sistemi’nin 5 dakikada bir muayene için randevu vermesi, sağlık alanlarındaki insanların itibarının değersizleştirilmesi, uzun nöbetler, çalışma koşullarının kötüleştirilmesi maalesef sağlıkta şiddeti gün geçtikçe artırıyor.” diye konuştu.

    İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu, tüm sağlık personelinin maddi durumunun acilen revize edilmesini istedi.

    CHP Ankara Milletvekili Servet Ünsal ise 700 binin üzerinde doktor ve sağlık çalışanının atama beklediğini vurgulayarak, “Verilen sözler ortada ancak hiçbir şey yok. Yıllardır yöneticilerin yaptığı hekim düşmanlığı bitmiyor.” ifadelerini kullandı.

    AKP VE CHP ARASINDA TARTIŞMA

    Kurul’da CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, AKP’li vekil Tamer’i ima ederek, “Siyasi etik ve edebe yakışmayan bir konuşmayı ibretle izledik.” görüşünü savundu.

    Bu esnada AKP Amasya Milletvekili Hasan Çilez’in, “Kendinizle karıştırmayın” demesiyle birlikte tartışma başladı.. Altay, Çilez’e, “Edepsizin dik alası, daniskası sensin, terbiyesiz herif. ‘Kendinle karıştırma’ ne demek?” karşılığını verdi. Karşılıklı sataşmalardan sonra AKP ve CHP milletvekilleri birbirlerinin üzerine yürüdü.

    Meclis Başkanvekili Nimetullah Erdoğmuş, birleşime ara verdi. Tartışma bir süre verilen arada da devam etti.

  • Bir polis intiharı daha: Arabasında kendini vurdu

    Bir polis intiharı daha: Arabasında kendini vurdu

    Geçen yıllardan itibaren neredeyse her gün polis intiharı haberleri Türkiye gündeminde yer alıyor. Polis intiharlarının yanı sıra intihar girişimleri de basına yansıyor.

    Bir polis intiharı haberi de Çanakkale’den geldi. Çanakkale İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube’de görevli polis memuru Engin Özkan, kendine ait araçta yaşamını sonlandırdı.

    Alınan bilgiye göre Esenler Mahallesi’nde polis memuru Engin Özkan, silahını ateşlemesi sonucunda yaşamını yitirdi.

    Çanakkale Yorum’da yer alan habere göre, iki çocuk babası polis memurunun neden intihar ettiği henüz bilinmiyor.

    POLİS İNTİHARLARI

    Geçen seneden itibaren polis intiharlarının artması Meclis gündemine de taşınmıştı. CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, giderek artan polis intiharları ve bir günde yaşanan 4 polis intiharlarını meclis gündemine getirmişti.

    Artan polis intiharlarına vurg yapan CHP’li Başarır, “Geçtiğimiz 27 Kasım günü ne yazık ki bir günde 4 polis memurumuzun intihar etmesi hepimizi üzüntüye boğmuştur. Polislerimiz, diğer kamu personellerinde olduğu gibi kendilerine iktidar tarafından söz verilen 3600 ek göstergeyi alamamışlardır. Yoğun çalışma şartları altında görev yapan siyasi, psikolojik ve ekonomik baskıya maruz kalan polislerimizin daha fazla intihar etmemesi için acilen gerekli önlemler alınmalıdır” demişti.

    Ayrıca İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun polis intiharlarlarına ilişkin konuşmaması dikkat çekmişti.

  • Yeni Akit yine şaşırtmadı: Enes Kara okulu cemaatin imkanlarıyla kazandı

    Yeni Akit yine şaşırtmadı: Enes Kara okulu cemaatin imkanlarıyla kazandı

    ‘Yeni Akit’ gazetesinin yazarı Ali Karahasanoğlu, ailesinin isteği üzerine kaldığı cemaat yurdundaki baskılar ve gelecek kaygısı sebebiyle yaşamını sonlandıran Enes Kara‘yla ilgili “Enes ve Dilara.. İkisini de tartışabiliyor muyuz?” başlıklı bir yazı kaleme aldı. 

    Enes Kara’nın Diş Hekimliği Fakültesi’ni kazanmak için, babası Mehmet Kara’nın da bağlı olduğu ‘Nur cemaatinin’ imkanlarından faydalandığını ima eden Karahasanoğlu, “Anne babasının bağlı olduğu dini grubun imkanları ile çalışıp, Diş Hekimliği Fakültesi’ni kazandı..” ifadelerini kullandı.

    Bununla yetinmeyen Karahasanoğlu Enes’in intiharını okuduğu fakültedeki ‘yozlaşmış’ eğitime bağlayarak, “Fakültedeki yozlaşan eğitim sisteminin oluşturduğu boşluk ile.. Ölümü seçmiş ve hayatına son verdi..” diye yazdı.

    ENES’İN BABASINI SAMİMİ BULDU, CEMAATİ SAVUNDU

    Oğlu Enes Kara’nın hayatına son vermeden önce çektiği videoda kaldığı cemaat evinde baskıları anlatmasına rağmen baba Mehmet Kara, ” 25 yıldır, oğlumun kaldığı evin yöneticisi olan cemaatteyim, kimseye zararlarını görmedim” diye bir açıklama yapmıştı. Bu talihsiz açıklamayı ‘samimi’ olarak değerlendiren Karahasanoğlu, cemaatleri savundu. Enes’in intiharının ardından cemaat yurtlarında yaşanan ‘baskılar’ gündeme alındı, ve cemaat yurtlarının kapatılması konuşulur oldu. 

  • Kütahya’da acı olay: Pres makinesine sıkışan işçi yaşamını yitirdi

    Kütahya’da acı olay: Pres makinesine sıkışan işçi yaşamını yitirdi

    Gediz Organize Sanayi Bölgesi’ndeki (OSB) bir fabrikada çalışan işçi Sabri Sarıboğa (25), bakımını yaptığı pres makinesine sıkışarak ağır şekilde yaralandı. Durumu fark eden mesai arkadaşları, sağlık ekiplerinden yardım istedi.

    TÜM MÜDAHALELERE RAĞMEN KURTARILAMADI

    İhbar üzerine olay yerine gelen kurtarma ve saplık ekipleri, Sabri Sarıboğa’yı kurtarmak için çalışma başlattı.

    Yapılan tüm müdahalelere rağmen Sarıboğa, kurtarılamayarak olay yerinde yaşamını yitirdi. Sabri Sarıboğa’nın cansız bedeni, Cumhuriyet savcısının incelemelerinin ardından Gediz Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.

    Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.