Yazar: odakhaber

  • HAK-İŞ GENEL BAŞKANI ARSLAN: BARIŞÇIL BİR DİLLE ELEŞTİRİLERİMİZİ YAPMAYA, ÇALIŞANLARIN TALEPLERİNİ SIRALAMAYA DEVAM EDECEĞİZ

    HAK-İŞ GENEL BAŞKANI ARSLAN: BARIŞÇIL BİR DİLLE ELEŞTİRİLERİMİZİ YAPMAYA, ÇALIŞANLARIN TALEPLERİNİ SIRALAMAYA DEVAM EDECEĞİZ

    OKTAY YILDIRIM

    HAK-İŞ, Taksim Meydanı’nda 1 Mayıs 1977’de yaşanan olaylarda hayatını kaybedenleri Kazancı Yokuşu’nda andı. HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, 2010’dan itibaren 1 Mayıs’ı Türkiye’nin her yerinde geniş katılımla kutladıklarını belirterek, “Aynı zamanda yüksek sesle ve barışçıl bir dille eleştirilerimizi yaptık. Çalışanların taleplerini sıraladık. Yapılması gerekenleri söyledik ve bunu yapmaya devam edeceğiz” dedi.

    HAK-İŞ heyeti, Gümüşsuyu Caddesi’nden “HAK-İŞ yürüyor mücadele büyüyor”, “Yaşasın 1 Mayıs İşçilerin Bayramı”, “İşte HAK-İŞ, İşte 1 Mayıs” sloganları atarak Kazancı Yokuşu’na yürüdü.

    Taksim Meydanı’nda 1 Mayıs 1977’de yaşanan olaylar sırasında hayatını kaybedenlerin anısına Kazancı Yokuşu’na karanfil bırakan HAK-İŞ heyeti, daha sonra Taksim Cumhuriyet Anıtı’na çelenk sundu. HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, burada şöyle konuştu:

    “ULUSLARARASI BİRLİK, MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜNDE ALANLARDAYIZ: Uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma gününde alanlardayız. 2009 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihinde önemli bir adım atılmış; 1 Mayıs, yasaklardan, korkulardan, kaos günlerinden uzaklaştırılmak adına Emek ve Dayanışma Günü olarak ilan edilmiştir. 2010 yılında 1 Mayıs, ilk defa tarihimizde devletimizin, milletimizin, parlamentomuzun, siyasi partilerin ve sivil toplum örgütlerinin uzlaşmasıyla tatil edilmiştir. O gün, Türkiye emek hareketi için çok önemli bir gündü. 1 Mayıslarda fabrikalarından, çalıştığı iş yerlerinden ayrılamayan emekçiler için tarihi bir fırsat doğmuştur. O günden bugüne birlik, dayanışma, mücadele günümüze, konfederasyonumuzun Türkiye’nin her yerinde yaptığı etkinliklere, yoğun olarak ve sadece emekçiler, emek hareketinin öncüleri, liderleri ve Türkiye emek hareketinin bileşenleri katılmış ve 1 Mayıs’a yeni bir veçhe kazandırmışız.

    HER ZAMAN ZORLUKLAR, ZAMAN ZAMAN KAOSLAR, BASKILAR, MÜDAHALELER OLMUŞTUR: 1 Mayıs Birlik Mücadele Dayanışma Günü’müz tarihi içerisinde her zaman zorluklar, zaman zaman kaoslar, baskılar, müdahaleler olmuştur. Ve bu dönemlerde emekçiler, emek hareketinin mensupları hayatlarını kaybetmiş, pek çok arkadaşımız yaralanmış, pek çok emekçimiz mağdur edilmiştir.

    Biz, 2010’dan itibaren Türkiye’nin her yerinde birlik, mücadele, dayanışma gününü geniş katılımlı, çalışanlarla beraber barış türküleri söyleyerek, Mehter Marşı çalarak, dualar yaparak, aynı zamanda taleplerimizi yüksek sesle ve barışçıl bir dille yerine getirerek eleştirilerimizi yaptık. Çalışanların taleplerini sıraladık. Yapılması gerekenleri söyledik ve bunu yapmaya devam edeceğiz. Bugün de burada konfederasyonumuz yönetim kurulu tarafından hazırlanan 1 Mayıs bildirimizi iş yerlerinden gelen emekçi kardeşlerimizle okuyacağız. Ve taleplerimizi yüksek sesle buradan başta hükümetimiz olmak üzere bütün çalışanlar adına muhataplarımıza iletmeye çalışacağız.”

  • Bursa’da arefe gününde mezarlık ziyaretleri unutulmadı

    Bursa’da arefe gününde mezarlık ziyaretleri unutulmadı

    Ramazan Bayramı öncesi vefat eden yakınlarının mezarlarını ziyaret eden vatandaşlar, yakınları için dua okudu. Sabahın erken saatlerinden itibaren kabir ziyaretine gelen kimi vatandaşlar, yakınlarının kabri başında dua ve Kur’an-ı Kerim okurken kimisi de kabirlerin etrafında temizlik yaparak mezarları suladı.

    Geçen yıl Ramazan Bayramı’nda Covid-19 salgını gerekçesiyle uygulanan 17 günlük tam kapanma nedeniyle vefat eden yakınlarının kabirlerini ziyaret edemeyen vatandaşlar, bu yıl yasakların kalkmasıyla Ramazan Bayramı arifesinde kabir ziyareti yaptı.

    Bursa’da vatandaşlar özellikle öğlen namazından itibaren Yıldırım ilçesindeki İsabey mezarlığına akın etti.

    Arife günü mezarlık ziyaretinin daha sevaplı olduğunu düşünerek Kur’an-ı Kerim ve dua okumak isteyen vatandaşlar, kent merkezindeki mezarlıkların yanı sıra ilçelerdeki mezarlıkları da ziyaret etti.

    Covid-19 salgını gerekçesiyle geçen sene yapılamayan mezarlık ziyaretlerine bu yıl yoğunluk olduğu görüldü. (İLKHA)

  • Bu bayram hem Çanakkale Köprüsü hem de feribotlar boş kaldı

    Bu bayram hem Çanakkale Köprüsü hem de feribotlar boş kaldı

    Çanakkale’de her sene Ramazan Bayramı öncesi başta İstanbul olmak üzere Marmara ve Trakya bölgesinde yaşayan vatandaşların Ege sahillerine gitmek için oluşturduğu feribot kuyrukları bu sene yaşanmadı.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 18 Mart’ta açılışını yaptığı ve ücretinin “200 liracık” olacağını açıkladığı ve günlük 45 bin araç geçiş garantisi verilen 1915 Çanakkale Köprüsü’nden de geçişlerin az olduğu gözlemlendi.

    KİLOMETRELERCE KUYRUKLAR OLUŞURDU

    Önceki senelerde Eceabat ve Kilitbahir’den Çanakkale kent merkezine feribot ile geçmek isteyen vatandaşların oluşturduğu araç kuyruklarının 5 kilometreye kadar çıktığı görülmüştü.

     

  • Uluslararası Urla Enginar Festivali 2022 programı açıklandı! Urla Festivali ne zaman?

    Uluslararası Urla Enginar Festivali 2022 programı açıklandı! Urla Festivali ne zaman?

    İzmir’in Urla ilçesi önümüzdeki hafta müthiş bir festivalle şenlenecek! Enginar mevsimi tüm Ege’de başladı. Her yıl Urla’da düzenlenen Uluslar arası Enginar Festivali bu sene hangi tarihlerde, nerede olacak? Festival programı açıklandı… İşte detaylar!

    URLA SOKAKLARI ENGİNAR FESTİVALİ’YLE ŞENLENECEK

    İzmir’e ve Urla’ya önümüzdeki hafta yolunuz düşecekse, bu festivali sakın kaçırmayın. Peki, her yıl renkli tezgahlar ve şenlikli etkinliklerle ilçeye hareket getiren Urla enginar festivali ne zaman düzenlenecek? Enginarların tezgahlara çıkacağı ve dopdolu etkinlik programı ile halkı coşturacak Urla Festivali bu yıl 6-7-8 Mayıs 2022 tarihlerinde Urla’da gerçekleşecek.

    Uluslararası Urla Enginar Festivali 2022 öncesinde geçtiğimiz günlerde Belediye Başkan Vekili Kaymakam Murtaza Dayanç basın toplantısı düzenledi.

    Dayanç, bu sene sekizincisi gerçekleşecek festival hakkında bilgi verdi. Urla’nın meşhur Sakız Enginarı’nın yurt dışında da rağbet görmesi ve tanınması İzmir ve Türkiye için büyük bir gurur kaynağı. Urla enginar Festivali, kırsal kalkınmayı ve gastronomi turizmini desteklemeye devam ediyor.

    Festivalde ilçeye gelecek konukları ağırlamak için heyecan duyduğunu ifade eden Urla Kaymakamı, “Üreticimizin, esnafımızın, turizmcilerin ve vatandaşımızın yüzü bu yıl da gülecek. Urla meydanı ve sokakları 6-8 Mayıs arasında gün boyunca mutfak atölyeleri, yemek tadımları, sanat atölyeleri ve müzik dinletileriyle renklenecek” dedi.

    Urla’nın tarımsal ve ekolojik zenginlikleri ile geleneksel mutfağını korumak amacıyla görev alan Doğal Sofra Urla Gönüllülerinin katılımı ile düzenlenen toplantıda yöresel sakız enginarı yemeği konuklara sunuldu.

  • DİDİM BELEDİYE BAŞKANI ATABAY’DAN 1 MAYIS’TA EMEKÇİLERE DESTEK

    DİDİM BELEDİYE BAŞKANI ATABAY’DAN 1 MAYIS’TA EMEKÇİLERE DESTEK

    Didim’de 1 Mayıs İşçi Bayramı, bin 500’den fazla kişinin katılımıyla kutlandı. Etkinliklere katılan Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay, emekçilere destek verdi.

    1 Mayıs İşçi Bayramı, Didim’de 1 Mayıs Platformu tarafından düzenlenen program kapsamında kutlandı. Kutlamalara Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay, Belediye Başkan Yardımcıları E. Öznur Gündoğdu ve Yusuf Deveci, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Didim İlçe Başkanı Nurettin Koçak, İlçe Kadın Kolları Başkanı Gülru Pere, İlçe Gençlik Kolları Başkanı Süleyman Çulha, Didim Cemevi Dernek Başkanı Hüseyin İlhan, siyasi parti ilçe başkanları, sivil toplum kuruluşları ile sendikalar katıldı.

    Didim Belediyesi önünden başlayan yürüyüş, Cumhuriyet Caddesi ve Atatürk Bulvarı üzerinden devam etti. Didim Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan gruplar, bin 500’den fazla kişinin katılımıyla 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı kutladı. Pandemi sonrası ilk kez maskesiz olarak düzenlenen kutlamalarda Didim İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri de geniş çaplı önlemler aldı.

    HALAY ÇEKİLDİ

    Cumhuriyet Meydanı’nda konuşmalar yapan sendika ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, 1 Mayıs’ın önemini dile getirerek işçilerin yaşadıkları sorunlara vurgu yaptı. Konuşmaların ardından katılımcılar, müzik eşliğinde halay çekerek 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı kutladı.

    “İŞÇİNİN, EMEKÇİNİN, ALIN TERİ SAHİBİNİN HAKKI HER ŞEYİN ÜZERİNDEDİR”

    İşçiler ile yürüyüşe katılarak Cumhuriyet Meydanı’ndaki etkinlikleri yakından takip eden Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay, tüm emekçilerin 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı kutladı. Atabay, “İşçinin, emekçinin, alın teri sahibinin hakkı her şeyin üzerindedir. 1 Mayıs gerek anlamı gerekse de temsil ettiği değerler bakımından çok önemlidir. Bizler de bugün, Didim Belediyesi olarak, emekçilerimiz ile hem yürüyüşe hem kutlamalara katıldık. Pandeminin ardından 1 Mayıs’ı yine yoğun bir katılım ile kutlamak bizlere mutluluk verdi. Göreve geldiğimiz günden bu yana emekçinin hakkını her şeyin üzerinde tuttuk, bundan sonra da buna önem vermeye devam edeceğiz. Tüm emekçilerimizin 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı kutlarım” dedi.

  • DEFNE BELEDİYE BAŞKANI İBRAHİM GÜZEL, RAMAZAN BAYRAMI MESAJI YAYINLADI

    DEFNE BELEDİYE BAŞKANI İBRAHİM GÜZEL, RAMAZAN BAYRAMI MESAJI YAYINLADI

    Defne Belediye Başkanı İbrahim Güzel, Ramazan Bayramı mesajında “Umutlarımızın yeşerdiği, iyiliklerin filizlendiği nice bayramları birlikte görmemiz dileğiyle Ramazan Bayramı’nı içtenlikle kutlar, saygılar sunarım” dedi.

    Defne Belediye Başkanı Güzel, Ramazan Bayramı mesajında şu ifadelere yer verdi:
    “Farklı renklerin iç içe, kardeşçe yaşadığı şehrimizde bir bayramı daha hep birlikte karşılamanın mutluluğu içerisindeyim. Her bayram olduğu gibi Ramazan Bayramı’nda da iyilik, yardımlaşma, dayanışma ve sevgi kültürümüz öne çıksın. Birlik ve beraberliğimiz tüm dünyaya bir kez daha örnek olsun. Bayramın bereketi hanelerimize, ilçemize, şehrimize ve ülkemize mutluluk ve bereket katsın.
    Umutlarımızın yeşerdiği, iyiliklerin filizlendiği nice bayramları birlikte görmemiz dileğiyle Ramazan Bayramı’nı içtenlikle kutlar, saygılar sunarım.”

  • TRABZON’DA ŞAMPİYONLUK KUTLAMALARI GECE BOYU SÜRDÜ

    ESRA NUR PERVAN

    Trabzonspor’un, Alanyaspor’la karşılaştığı maçta 2-2 beraber kalmasıyla birlikte, lig bitmeden şampiyonluğu garantilemesi üzerine kentte kutlamalar gece boyu sürdü.

    Trabzonspor’un 38 yıllık şampiyonluk hasretinin dün gece sona ermesi şehirde büyük bir coşku ile kutlandı. Maçın bitmesinin ardından taraftarlar Meydan Parkı Atatürk Alanı’nda düzenlenen kutlamalara yoğun ilgi gösterdi.

    Kutlamalar renkli görüntülere ev sahipliği yaparken, bazı taraftarlar alanda bulunan sokak lambalarının ve çatıların üzerine çıktı. Kutlamalar gecenin ilerleyen saatlerine kadar devam ederken, hayatını kaybeden taraftarlar da organizasyon kapsamında anıldı.

     

  • İZMİT BELEDİYE BAŞKANI HÜRRİYET’TEN RAMAZAN BAYRAMI MESAJI

    İZMİT BELEDİYE BAŞKANI HÜRRİYET’TEN RAMAZAN BAYRAMI MESAJI

    Ramazan Bayramı mesajı yayınlayan İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, “Tüm vatandaşlarımızın sağlık, huzur ve mutluluk içinde bir bayram geçirmesini diliyorum. Tüm hemşehrilerimin ve İslam aleminin Ramazan Bayramı’nı kutluyorum” dedi.

    İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, Ramazan Bayramı nedeniyle mesaj yayınladı. Başkan Hürriyet mesajında, “İnsanlarımız arasında hoşgörünün, sevgi ve saygının en güzel örneklerinin yaşandığı, özellikle çocukların mutlu edildiği Ramazan Bayramı’na bir kez daha ulaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Küslüklerin bittiği, akrabalık bağlarının kuvvetlendiği, konuk ağırlama heyecanlarının yaşandığı ve aile büyüklerinin ziyaret edildiği bayramlarımız hepimiz için çok kıymetli.

    SABIRSIZLIKLA BEKLEDİK

    Ebediyete intikal eden sevdiklerimizin kabri başında ziyaret edildiği, büyüklerimizin ellerinin öpüldüğü, çocuklarımızın çeşitli hediyelerle sevindirildiği, gönüllerin hoş edildiği bayramlarımız pandemi nedeniyle arzu edildiği gibi yaşanamamıştı. Geride bıraktığımız salgın sürecinde sevdiklerimizden ayrı kaldığımız bayramlarda kıymetlerini daha çok anladık, bir araya gelebilmenin önemini daha iyi idrak ettik. Bu nedenle bu bayramı tüm vatandaşlarımız gibi sabırsızlıkla bekledik. 

    ENGELSİZ BAYRAM NEŞESİ

    Sevdiklerimizle aramızdaki engellerin kalktığı bu Ramazan Bayramı’nda hep birlikte mutlu, huzurlu, hoşgörülü, paylaşımcı ve heyecan dolu anlar yaşayacak, anılar biriktireceğiz. Nice bayram sevinçlerini hep birlikte yaşamayı arzu ediyor, tüm vatandaşlarımızın sağlık, huzur ve mutluluk içinde bir bayram geçirmesini diliyorum. Tüm hemşehrilerimin ve İslam aleminin Ramazan Bayramı’nı kutluyorum” dedi

  • DAVUTOĞLU’DAN 1 MAYIS MESAJI: “HAKLARINI EMEKLERİYLE ARAYAN KADIN-ERKEK TÜM İŞÇİLERİMİZİN BAYRAMINI KUTLUYORUM”

    DAVUTOĞLU’DAN 1 MAYIS MESAJI: “HAKLARINI EMEKLERİYLE ARAYAN KADIN-ERKEK TÜM İŞÇİLERİMİZİN BAYRAMINI KUTLUYORUM”

    Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, “Çalışan, üreten, alın teri, akıl teri döken, haklarını emekleriyle arayan kadın-erkek tüm işçilerimizin bayramını kutluyorum” dedi.

    Davutoğlu, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü sosyal medya hesabından kutladı. Davutoğlu şu paylaşımı yaptı:

    “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlu olsun. Çalışan, üreten, alın teri, akıl teri döken, haklarını emekleriyle arayan kadın-erkek tüm işçilerimizin bayramını kutluyorum.”

     

  • BİRLEŞİK KAMU-İŞ BAŞKANI BALIK: MİLYONLARCA İŞÇİ ÖLÜMÜN KUCAĞINDA ÇALIŞMA KOŞULLARINA TERK EDİLMEKTEDİR

    BİRLEŞİK KAMU-İŞ BAŞKANI BALIK: MİLYONLARCA İŞÇİ ÖLÜMÜN KUCAĞINDA ÇALIŞMA KOŞULLARINA TERK EDİLMEKTEDİR

    OKTAY YILDIRIM

    Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü” dolayısıyla taksim’deki Cumhuriyet Anıtı’na çelenk bıraktı. Konfederasyon Genel Başkanı Mehmet Balık, “Siyasi iktidarın dayatmalarıyla örgütsüz, güvencesiz, korumasız ve güvenliksiz bırakılan işyerlerinde yaşanan iş cinayetlerinde büyük artış yaşanmakta, milyonlarca işçi ölümün kucağında çalışma koşullarına terk edilmektedir” dedi.

    1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, Taksim Meydanı’na gelen Sendika temsilcileri, Cumhuriyet Anıtı’na çelenk bırakarak, açıklama yaptı. Cumhuriyet Anıtı’na çelenk bırakan Kamu-İş Genel Başkan Mehmet Balık, burada yaptığı konuşmada iş cinayetlerine dikkat çekti. İş güvencesinin kaldırılması girişimlerine, taşeron, esnek ve kuralsız çalıştırmaya, iş cinayetlerine, ırkçı, gerici ve bölücü eğitim sistemine, özelleştirme ve yerelleştirmeye, karşı çıkmaya devam edeceklerini belirten Balık, şunları söyledi:

    “EMPERYALİST-KAPİTALİST SİSTEM VE AKP İKTİDARI KOL KOLA: Emperyalist-kapitalist sistem ve AKP iktidarı kol kola girerek işçi sınıfının uluslararası dayanışmasını önlemek için kendi ülkelerindeki işçi sınıfına sömürülerinden pay vermekte ve sarı sendikacılığı örgütlemektedir. Sömürgelerindeki sınıf dayanışmasını etnik, dinsel ve hatta mezhepsel temelde bölerek, örgütlü sınıf bilincini yok etmektedirler. Bir yanda kıdem tazminatının kademeli olarak kaldırılması, güvencesiz ve kuralsız esnek çalışmanın yaygınlaştırılması, diğer yandan grev yasaklarında ısrar eden, emekçi sınıfın önüne konulan barajları koruyan, yasakçı bir sendikalar yasası, emekçiler için yıkıcı sonuçlar doğurmuştur. Siyasi iktidarın dayatmalarıyla örgütsüz, güvencesiz, korumasız ve güvenliksiz bırakılan işyerlerinde yaşanan iş cinayetlerinde büyük artış yaşanmakta, milyonlarca işçi ölümün kucağında çalışma koşullarına terk edilmektedir. Eğitim sisteminde yapılan gerici düzenlemeler, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda yapılması planlanan değişiklikle iş güvencesinden yoksun bir kamu istihdamı oluşturulmak istenmesi siyasal iktidarın uyguladığı baskıcı politikaların en büyük göstergesidir.

    KAMU EMEKÇİLERİNİN 4688 SAYILI SAHTE SENDİKA YASASIYLA ELİ KOLU BAĞLANMIŞTIR: Her türlü hak alma çabasının ve mücadelesinin baskı ve şiddet ile durdurulmak istendiği, işsizlik ve yoksulluğun kalıcılaştığı, sağlık ve eğitim alanının ticarileştiği, gazetecilerin, aydınların tutuklandığı, sendikal hak ihlallerinin sürdüğü, baskının hâkim olduğu bir dönemden geçmekteyiz. Öte yandan; özelleştirme ve taşeronlaştırma ile esnek ve iş güvencesiz çalıştırma olağan hale getirilmekte, iktidara bağlı yandaş sendikacılığın egemen hale getirilmekte, emekçiler açlık ve sefalet ücretine mahkûm edilmektedir. Kamu emekçilerinin ise 4688 Sayılı sahte sendika yasasıyla eli kolu bağlanmıştır. Ne yazık ki kamu emekçilerinin örgütleri, hiçbir söz ve karar sahibi olmadıkları bu yasaya karşı da birlik ve beraberliklerini sağlayamamış adeta masada bir fazla koltuk kapma yarışına girmişlerdir.

    ENGZİSYON MAHKEMELERİNİ ARATMAYAN YARGILAMALAR: Siyasal iktidar, emperyalizmin küresel politikalarının ekonomik ve siyasal gereklerini yerine getirmek için her türlü baskı ve sindirme çalışmalarını yürütmektedir. Oluşturduğu yandaş medya aracılığı ile topluma yanlış bilgiler vermekte, ideolojik olarak beyinleri yıkamakta, Engizisyon mahkemelerini aratmayan yargılamalar gerçekleştirmektedir. Bütün bunlar, ülkemizin açıkça bölünmeye ve uçuruma doğru götürüldüğünün göstergeleridir. ABD emperyalizmi; yerli uşakları aracılığıyla vatanımızın bütünlüğünü, milletimizin birliğini tehdit etmektedir.

    ULUS DEVLETE AİT NE KADAR MİLLİ DEĞER VARSA AYAKLAR ALTINA ALINMAKTADIR: Cumhuriyetin bütün ekonomik kazanımları yandaş şirketlere ve onların iş birlikçilerine peşkeş çekilerek tasfiye edilmiş, ardından siyasal ve hukuksal anlamda son darbeyi vurulmuştur.  Özgürlükler adı altında etnik ve dinsel kimlikler kaşınarak sınıf kimliği unutturulmaya, emperyalizme karşı duruş sergilemesi gerekenler emperyalizmin arkasına yedeklenmeye çalışılmaktadır. Ulus devlete ait ne kadar milli değer varsa ayaklar altına alınmaktadır ve bu ayrıştırma süreci 7 Haziran seçimleri ile cebren ve hile ile kazanılarak; başkanlık sistemi ve bölünme anayasası hedefleriyle taçlandırılmak istenmektedir. Böylesine bir süreçte yüzü bağımsızlıktan, demokrasiden, özgürlükten yana olan tüm antiemperyalist kesimlerin kol kola girmeleri kaçınılmazdır. Gün, etnik ve dinsel kimliklerin öne çıkarıldığı gün değildir. Sınıf dayanışmasının öne çıkarılacağı; sömürgeciliğe karşı bağımsızlık bayrağının dalgalandırılacağı, emperyalizme karşı mazlum ulusların dayanışma içinde olacağı gündür. Artık, bugünkü temel çelişme ve ayrışma sol ile sağ arasında değil; milli olanla gayri milli olan arasındadır. Elbette ki bugün; bağımsızlık, vatan, emek, gerçek demokrasi ve sınıf mücadelesini işçi-emekçi sınıfının milli güçleri verecektir.

    1 MAYIS MİTİNGİ TAKSİM MEYDANI’NDA YAPILMALIDIR: Bu anlamda, ülkemizde sömürünün ortadan kaldırılması, emeğin en yüce değer olması, emekçilerin yaşam koşullarının en temel insani seviyeye çıkartılması için verilen kavganın simgelerinden birisi de 1 Mayıs mitinginin İstanbul Taksim Meydanı’nda yapılmasıdır. Taksim’in emekçilere kapatılması, sembolik sayılarla katılıma izin verilmesi emek mücadelesinin kaybedilmesi, sermayenin güdümündeki hükümetlerin emek düşmanı uygulamalarını pervasızlaştırarak sürdürmeleri anlamına gelmektedir.

    AKP İKTİDARININ UCUZ İŞ GÜCÜ SEVDASI, EMEKÇİLERİN BUGÜN EN CAN YAKICI SORUNLARI OLARAK GÖRÜNÜYOR: Kıdem tazminatının kaldırılması çalışmaları, taşeronluğun, güvencesiz, kuralsız ve esnek çalışmanın yaygınlaştırılması, grevlerin yasaklanması, Ekonomik koşulların yaşanılamayacak noktaya getirilerek, AKP iktidarının ucuz iş gücü sevdası, emekçilerin bugün en can yakıcı sorunları olarak görünüyor. Bizler kamu emekçileri olarak işçi sınıfının bir parçası olduğumuzun, geleceğimizin tüm emekçilerle birlikte şekilleneceğinin farkındayız. AKP iktidarının ve Cumhurbaşkanının ‘İşçi ve memur ayrımını ortadan kaldıracağız’ söyleminin, iş güvencemizin ortadan kaldırılmasına yönelik bir girişim olduğu açıktır. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, kamu emekçilerinin ekonomik, özlük ve sınıfsal haklar mücadelesinde topyekûn bir hezimet sayılacak olan iş güvencesinin ortadan kaldırılması girişimine her yerde olduğu gibi 1 Mayıs alanlarında da karşı çıkacaktır.

    İŞ CİNAYETLERİNE, TAŞERON SİSTEMİNE, GERİCİ VE BÖLÜCÜ EĞİTİM SİSTEMİNE, ÖZELLEŞTİRMEYE KARŞIYIZ: Tüm emekçilerle birlikte, yurdun her yerinden sesleniyoruz. İktidarın emek ve Cumhuriyet düşmanı politikalarına, iş güvencesinin kaldırılması girişimlerine, taşeron, esnek ve kuralsız çalıştırmaya, iş cinayetlerine, ırkçı, gerici ve bölücü eğitim sistemine, özelleştirme ve yerelleştirmeye, karşı çıkmaya devam edeceğiz… Başkanlık sistemine, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun değiştirilmesiyle, esnek, performansa dayalı ve güvencesiz çalışma tarzına, gerici eğitim sistemine, sanata ve sanatçıya yapılan baskılara, sözleşmeli personel statüsü ve kölelik düzeni olan taşeron işçiliğe, iş cinayetlerine, özelleştirmeye dayalı talan ekonomisine karşı vermekte olduğumuz bu mücadele; inanıyoruz ki birlik ve dayanışma içinde kazanılacaktır ve inanıyoruz ki bu mücadele kazanıldığında; emekçi alın terinin karşılığını alacaktır. Yoksulluk ve işsizlik yok edilecektir. Hakça bir paylaşım düzeni kurulacaktır. Cumhuriyetin laik, demokratik eğitim politikaları yaşama geçirilecektir. Herkes için güvenceli bir iş, herkes için insanca yaşam hakkı sağlanacaktır. Bütün emekçiler temel hakları ve ekonomik talepleri için birleştiğinde, daha adil ve özgür bir dünyanın kurulacağını, emeğimizi sömürenlerin ise bir daha geri dönmemek üzere yıkılıp gideceklerini ve bu güzelim memlekette hürriyetin en şanlı elbisesiyle elini kolunu sallaya sallaya dolaşacağını biliyoruz.

    MÜCADELEMİZİ ZAFERE ULAŞINCAYA KADAR SÜRDÜRECEĞİZ: İnsan onuruna yaraşır bir hayat sürebilmemiz için; içinden çıkılmaz hale gelen hayat pahalılığına karşı enflasyon farklarının aylık olarak maaşlara yansıtılmasına, 4688 sayılı kanunla yürütülen toplu sözleşme aldatmacasına karşı grevli toplu sözleşme hakkımız için, hırsızlığa, yolsuzluğa, yoksulluğa ve yasaklara geçit vermemek, hesap sormak için, yargının iktidar güdümünden kurtarılıp bağımsız olması için, emperyalizm ve işbirlikçilerinin ucuz iş gücü üretmek adı altında emekçilere zulüm ettikleri için ülkemizin komşu bölge ülkelerine karşı savaşa sürülmesine dur demek için, mücadelemizi zafere ulaşıncaya kadar sürdüreceğimizi dost düşman herkese ilan ediyoruz!”