Yazar: odakhaber

  • DENİZ YÜCEL: “AKP BAYINDIR’I GÖZDEN ÇIKARMIŞ. BÖLGENİN EN BEREKETLİ TOPRAKLARI AKP’NİN SEBEP OLDUĞU KRİZLER NEDENİYLE EKİLEMİYOR”

    DENİZ YÜCEL: “AKP BAYINDIR’I GÖZDEN ÇIKARMIŞ. BÖLGENİN EN BEREKETLİ TOPRAKLARI AKP’NİN SEBEP OLDUĞU KRİZLER NEDENİYLE EKİLEMİYOR”

    CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, il yönetim kurulu üyeleriyle birlikte Bayındır ilçesinde esnaf, çiftçi ve yurttaşlarla bir araya geldi. AKP’li Uğur Demirezen başkanlığındaki belediye yönetimini ve iktidarı eleştiren Yücel, “AKP Bayındır’ı gözden çıkarmış. Ne merkezi iktidarın bir yatırımı ne de ilçe belediyesinin bir hizmeti var. Hastanede doktor yok. Ayağı kırılana bile 14 gün sonraya randevu veriliyor. Bölgenin en bereketli toprakları AKP’nin sebep olduğu krizler ve zamlar sebebiyle ekilemiyor” dedi.

    CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’in ilçelerdeki saha çalışmalarının son durağı Bayındır oldu. İl yönetim kurulu üyeleriyle birlikte dün Bayındır’da esnaf, çiftçi ve yurttaşlarla bir araya gelip dertlerini dinleyen Yücel, Bayındır Esnaf ve Sanatkarlar Odası, Süt Kooperatifi ve Süt Birliği’ni de ziyaret etti.

    “ÇİFTÇİ, SÜRERKEN, EKERKEN, TOPLARKEN VE SATARKEN ZARARDA”

    Ziyaretleri sonrası yazılı bir açıklama yapan AKP’li Uğur Demirezen yönetimindeki Bayındır Belediyesi yönetimi ve iktidarı eleştirdi. Yücel şunları kaydetti:

    “Esnafından çiftçisine, süt üreticisinden köylüsüne kadar Bayındır halkı AKP iktidarının yol açtığı yoksulluk ve hayat pahalılığından şikayetçi. Bayındır gibi bereketli topraklara sahip bir ilçede içler acısı bir durum yaşanıyor. Bu verimli topraklar mazot, gübre, tohum ve fide maliyetleri ile karşılanamaz şekilde artan işçi maliyetleri sebebiyle ekilemiyor. Çiftçi, elindeki toprağın ancak dörtte birini, en fazla yarısını ekebiliyor. O da çoğu zaman kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmek, yani hayatta kalabilmek için. Tarım alanları ekilemiyor, işlenemiyor. Bu durumun tek sorumlusu AKP iktidarıdır. Türkiye’nin kaynaklarını adrese teslim ve ülkenin ve milletin ihtiyacı olmayan havaalanı, köprü, Kanal İstanbul gibi yandaşı zengin eden israf projelerine harcadılar. Tarımı bitme noktasında getirdiler. Konuştuğumuz çiftçiler ‘Toprağı ekecek tohum, fide alamıyoruz. Alıp eksek gübresini ilacını atamıyoruz, sulayamıyoruz. Hadi onu da yaptık diyelim mazottaki fahiş zamlar yüzünden tarlaya traktör, araç sokamıyoruz. O da bir şekilde hallolsa bile ürünü toplayacak işçinin maliyetini karşılayamıyoruz’ diyor. Sorun bununla da bitmiyor. İnsanların ürünlerini ektikleri günle, topladıkları gün arasında her şeye öylesine acımasızca zamlar geliyor ki üretici ürününü kar edeceği fiyata satmaya kalksa kimse alamayacak durumda. Yani çiftçi sürerken, ekerken, toplarken ve satarken zararda.”

    “SÜT ÜRETİCİSİNİN DERDİ BÜYÜK”

    Bayındır’daki süt üreticilerinin de sıkıntılı dönemden geçtiğini belirten Yücel’in açıklaması şöyle devam etti:

    “Bayındır’da süt üreticisinin de derdi büyük. Çiğ süt fiyatlarına iyileştirme yaptıkları için böbürlenerek her yerde konuşan iktidar temsilcileri, acaba o rakamlar daha üreticinin eline geçmeden, yeme, akaryakıta, nakliye ve ilaca gelen zamlarla, verilen o fiyatın hiçbir anlamı kalmadığını biliyor mu? Bayındır’da hem çiftçi hem süt üretici, AKP iktidarı tarafından mağdur ediliyor. İş bununla da kalmıyor ve bu mağduriyetleri iktidar tarafından görmezden geliniyor. AKP iktidarı adeta Bayındır’ı gözden çıkarmış. Ne merkezi yönetiminin halka dokunan bir yatırımı var, ne de AKP’li ilçe belediyesinin. İzmir Büyükşehir Belediyemiz olmasa ilçede tek bir hizmet yürümeyecek. Öyle ki, büyükşehir belediyemiz hiç görevi olmamasına rağmen, bölgedeki süt üreticisi için Süt İşleme Fabrikası kuruyor. Burada üreticiye alım garantisi verilecek ve alınan süt işlenerek farklı çeşitlerde peynire, süt ürünlerine dönüştürülüp paketlenerek pazara sunulacak. Bu, AKP iktidarının işi ama onlar yapmayınca, CHP’li belediyemiz üreticinin derdini çözmek, ürününü pazarlamak ve süt hayvanlarının kesimini önlemek için bu büyük proje ile çözüm üretti.”

    “AYAĞI KIRILAN ÇOCUĞA 14 GÜN SONRA RANDEVU VERMİŞLER”

    Bayındırlı yurttaşlardan gelen talep ve sıkıntılara değinen Yücel, şu açıklamayı yaptı:

    “Esnaf ziyaretlerimiz sırasında bir vatandaşımız yanımıza geldi ve derdini anlattı. Bu vatandaşımızın çocuğunun ayağı kırılmış. Bayındır Devlet Hastanesi Acil Servisi’ne gitmişler. Film çekilmiş, kırık tespit edilmiş ama ‘Doktor yok’ demişler. Olay 23 Mayıs’ta gerçekleşiyor. Ayağı kırık olan evladımıza 5 Haziran’a randevu veriliyor. Yani aileye ‘Çocuğunuzun ayağı kırık ama ortopedi doktoru 14 gün sonra gelecek, o zaman bakalım’ deniyor. Olay gerçekten vahim. İşte AKP iktidarının sağlık sistemini getirdiği son durum bu. Bu sorunda ne doktorlarımızın ne de sağlık görevlilerimizin bir suçu günahı yok. Bu olayın suçlusu, doktorlarımıza ‘Giderlerse gitsinler’ diyen, Bayındır’a doktor bulamayan, sağlık sistemini çökme noktasına getiren AKP iktidarından başkası değildir. Bayındırlı vatandaşlarımız, birçok branşta doktor olmadığından, çoğu zaman diğer ilçelere gitmek zorunda kalmalarından çok şikayetçi. Ama tabi bu durum AKP iktidarının umurunda değil. Çünkü vatandaşın derdini çözmek gibi bir istekleri yok. CHP kırsalda yaşayan vatandaşın, çiftçinin, köylünün derdini dinleyip gündeme getirince, çözüm üretince rahatsız oluyorlar. Biz kırsalda çalıştıkça AKP’nin beceriksizlikleri, yetersizlikleri, basiretsizlikleri ortaya çıkıyor. Kendilerine hem kırsalda hem merkezde rahatsızlık vermeye devam edeceğiz.”

     

  • ESENYURT BELEDİYESİ İSTİHDAM MERKEZİ, 80 KİŞİYE DAHA İŞ BULDU

    ESENYURT BELEDİYESİ İSTİHDAM MERKEZİ, 80 KİŞİYE DAHA İŞ BULDU

    Esenyurt’ta işsizlik sorununa çözüm bulmak amacıyla kurulan ve bugüne kadar binlerce vatandaşın iş sahibi olmasını sağlayan Esenyurt Belediyesi İstihdam Merkezi (ESBİM), işveren ve iş arayanları buluşturarak 80 vatandaşa daha istihdam sağladı.

    Esenyurt Belediyesi, ESBİM ile işsizliğe çözüm bulmak amacıyla iş arayan ve işverenleri buluşturmaya devam ediyor. ESBİM, Esenyurt’ta faaliyet gösteren sektörün öncü iki tekstil firmasının talebi üzerine işe alım mülakatı gerçekleştirdi. Esenyurt Belediyesi Kültür Merkezi’nde yapılan mülakatlara katılan adaylar içerisinden belirlenen şartları taşıyan 80 kişi işe yerleştirildi.

    “İŞSİZLİK SORUNUNA ÇÖZÜM ÜRETMEYE DEVAM EDİYORUZ”

    Son bir ayda gerçekleşen 214 mülakatın içinden 1841 vatandaşın iş sahibi olduğunu vurgulayan Yerel Hizmetler Müdürü Orhan Ayyıldız, şöyle konuştu:

    “ESBİM olarak iş arayanlara umut olmaya devam ediyoruz. Son üç yılda bize başvuran vatandaş sayısı 112 bin. Bu başvuranların içinden 40 bin 617 kişiyi istihdam ettik. Bizim amacımız, işveren ve iş arayanı aynı noktada buluşturmak. Vatandaşlarımız karda, kışta ve soğukta, mahalle mahalle, sokak sokak iş aramak yerine bize gelip çok rahat bir şekilde sektörlerin firmaları ile buluşuyor. Son bir ayda 214 mülakat gerçekleştirdik ve bunların içinden 1841 kişinin istihdamını sağladık. Esenyurt Belediyesi olarak işsizlik sorununa çözüm üretmeye devam ediyoruz. Başkanımızın talimatıyla Esenyurt’ta, çalışmak isteyen bir tane vatandaşımızın dahi işsiz kalmayacağı şekilde ekibimizle çalışmalarımıza devam ediyoruz. İş arayan herkesi ESBİM’e davet ediyoruz.”

     

  • Özge Özpirinçci sosyal medyada tbt yaptı ve ekledi: “Zaman nasıl geçti inanamıyorum”

    Özge Özpirinçci sosyal medyada tbt yaptı ve ekledi: “Zaman nasıl geçti inanamıyorum”

    8 yıldır birlikte olduğu meslektaşı Burak Yamantürk ile geçtiğimiz yıl dünya evine giren Özge Özpirinçci, kısa süre önce annelik heyecanını da yaşadı. Son dönemde rol aldığı projelerle adından söz ettiren ünlü oyuncu, geçtiğimiz gün Instagram’dan TBT yaptı ve o dönemki fotoğraflara baktığında ne hissettiğini ifade etti. Kısa sürede birçok şeyi aynı anda yaşayan Özge Özpirinçci, “Zaman nasıl geçti inanamıyorum” dedi.

    “ZAMAN NASIL GEÇTİ İNANAMIYORUM”

    Geçtiğimiz sonbaharda oyuncu Burak Yamantürk ile nikah masasına oturan Özge Özpirinçci, adeta kendini zaman tüneline bıraktı. 8 yıldır birlikte olan çiftin, Aralık ayında ilk çocukları Mercan doğmuştu. Başarılı oyuncu Özge Özpirinçci, kısa bir zaman dilimine çok şeyi sığdırdı.

    Önce evlilik, ardından annelik heyecanını yaşayan Özpirinçci’den yeni bir paylaşım geldi. Hamilelik fotoğraflarını Instagram hesabından ‘tbt’ notuyla yayınlayan güzel oyuncu, zamanın nasıl hızlı geçtiğine inanamadığını belirtti.

    Güzel oyuncunun hamilelik tbt’sine çok sayıda ünlü isim beğeni ve yorum yağdırdı. İşte, o paylaşım…

    “Şimdi bir bu fotoğraflara bakıyorum bir Mercan’a bakıyorum ve zaman nasıl geçti inanamıyorum!” diyen Özge Özpirinçci, hayranları tarafından övgüler aldı. Ünlü oyuncu son açıklamasında çok beğendiği bir proje teklifi aldığında kızı Mercan’ı da yanına alarak setlere dönebileceğini açıklamıştı.

    Özge Özpirinçci son olarak Kıvanç Tatlıtuğ ile Yakamox S-245 adlı Netflix dizisinde başrolde yer almıştı.

  • Acı haber geldi! 1 askerimiz şehit oldu

    Acı haber geldi! 1 askerimiz şehit oldu

    Kuzey Irak’ta yürütülen Pençe-Kilit operasyonundan tüm Türkiye’yi yasa boğan bir haber geldi. Arazide kayarak düşen Piyade Uzman Çavuş Serkan Taşçı, şehit oldu.

    Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehidimize Allah’tan rahmet, kederli ailesine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır dileriz” ifadeleri kullanıldı.

  • ERDOĞAN: PINAR HANIM’IN DURUMUNUN BENZERİ BİRÇOK VAHŞET VAR. BU, BİR ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ DE GEREKTİREN BİR KONU

    ERDOĞAN: PINAR HANIM’IN DURUMUNUN BENZERİ BİRÇOK VAHŞET VAR. BU, BİR ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ DE GEREKTİREN BİR KONU

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Madrid’de düzenlenen NATO Zirvesi dönüşünde, “Biliyorum ki Asgari Ücret Tespit Komisyonu en ideal seviyeyi belirleyecek. Biz de müjdeli haberi işçilerimizle, emekçilerimizle paylaşırız” dedi. Erdoğan, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik sürecine ilişkin, “İsveç, 73 teröristi bize gönderecek. Şu anda 3-4’ünü gönderdiler ama yeterli değil” diye konuştu. Erdoğan, Pınar Gültekin cinayetine ilişkin davada verilen kararı değerlendirirken de “Pınar Hanım’ın durumunun benzeri birçok vahşet var. Bunlar, hakikaten böyle yenilir yutulur şeyler değil. Onun için burada da bu işin müzakeresi, tartışmaları hepsi yapılır. Tabii bu, bir Anayasa değişikliği gerektiren de bir konu” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Zirvesi’ne katılmak üzere gittiği Madrid dönüşünde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Biz, bu noktada en başından beri ortaya koyduğumuz ilkeli ve dirayetli tutumu Madrid’de de sürdürdük. Bu ülkelerin bilhassa terörle mücadele alanında meşru taleplerimize yönelik bağlayıcı taahhütlerde bulunmaları, somut ve net adımlar atmaları gerektiğini kendilerine ifade ettik. Genel Sekreterin kolaylaştırıcılığında gerçekleştirdiğimiz dörtlü zirve akabinde imzalanan muhtırayla tüm bu hususları kayıt altına aldık. Ülkemizin bu muhtırayla elde ettiği kazanımlar yanında Türkiye, özellikle terörle mücadele alanında pek çok ilke imza atmıştır.

    Ayrıca Finlandiya ve İsveç ile imzaladığımız üçlü muhtıradaki terörizm ve dayanışma hususları, tüm müttefikler için yol gösterici olacaktır. Bundan sonra PKK ve FETÖ mensupları için terör propagandası yapmak, ülkemize ve vatandaşlarımıza saldırmak, insanları tehdit etmek, ortalığı yakıp yıkmak çok daha zorlaşacaktır.

    “BU GERÇEĞİ AKIL, VİCDAN VE ASGARİ DÜZEYDE DİPLOMASİ BİLGİSİ OLAN HERKES TASDİK EDİYOR”

    Her ne kadar muhalefet gölgelemeye çalışsa da NATO Zirvesi, Türkiye için büyük bir diplomatik zafer olmuştur. Bu gerçeği sadece muhataplarımız değil akıl, vicdan ve asgari düzeyde diplomasi bilgisi olan herkes tasdik ediyor. Terör örgütüne sırtını dayayanların Türkiye’nin kazanımları karşısında yaşadıkları hayal kırıklığını hepimiz görüyoruz. Elbette verilen sözler önemlidir ama bizim için aslolan uygulamalardır. Terörle mücadelesinde defalarca arkasından hançerlenmiş bir ülke olarak ihtiyatlı davranıyoruz.

    “YAPTIĞIMIZ GÖRÜŞMELERLE PKK/PYD/YPG, FETÖ, TÜM BU TERÖR ÖRGÜTLERİ NATO’NUN ARTIK YAZILI KAYITLARINA GİRİYOR”

    Bu atılan imzalar, bu işin bitmesi anlamına gelmiyor. Bazıları, zannediyorum biraz da bunun telaşı içindeler. İş bitmiyor. Bu, daha bir davettir. Bu davetle bir süreç başlıyor. Bunun ne kadar süreceği belli değil. Şu anda bu tabii kayıtlara giriyor. Bu kayıtlarla birlikte nereye varacak, onu da göreceğiz. Ama görünen bir gerçek var ki bunlar, şu anda bizim ne kadar doğru yolda olduğumuzun en güzel ispatıdır. Yaptığımız görüşmelerle PKK/PYD/YPG, FETÖ, tüm bu terör örgütleri, NATO’nun artık yazılı kayıtlarına giriyor. Bu işin yazılı kayda girmesi ilk defa oluyor. Yani PKK Avrupa Birliği’nin metinlerinde vardı ama YPG/PYD ve FETÖ yoktu.

    “ŞU ANDA İSVEÇ VE FİNLANDİYA NATO ÜYESİ OLMUŞ DEĞİLDİR”

    Parlamentomuzun onayı olmadan zaten bu iş yürürlük kazanmıyor. Onun için bu konuda bir telaşa gerek yok. Bundan sonraki şey, onların kucağındadır. Şu anda İsveç ve Finlandiya, NATO üyesi olmuş değildir. Bunun, bir defa bu şekilde bilinmesi lazım. Ama bu işten cehli olanlar zannediyorlar ki bu iki ülke artık NATO üyesi oldu. Hayır, böyle bir şey yok. Onun için telaşa da gerek yok.

    “İSVEÇ 73 TERÖRİSTİ BİZE GÖNDERECEK”

    Şimdi bu konuda verilmiş sözler var. Örneğin İsveç, 73 teröristi bize gönderecek. Şu anda 3-4 tane gönderdiler. Ama bunlar bizim için yeterli değil. Tabii bunları Adalet Bakanlığı’mız, Dışişleri Bakanlığı’mız, Milli İstihbarat Teşkilatı’mız yakın markaja alıp takibini yapacak.

    SURİYE’YE OPERASYON SİNYALİ: “BİR GECE ANSIZIN GELEBİLİRİZ”

    Bu konuyla ilgili olarak benim her zaman bir ifadem var; bir gece ansızın gelebiliriz. Hiç telaşa gerek yok. Aceleye gerek yok. Biz, zaten şu anda o bölgede çalışıyoruz. Malum, bir taraftan Irak’ın kuzeyindeki çalışmalarımız, bir taraftan yine aynı şekilde Suriye’nin kuzeyinde, Afrin’de vesaire çalışmalarımız var. Bu arada tabii üzüntümüz büyük, şehitlerimiz de oluyor ama onlara bire 10 bedelini ödetiyoruz. Şu anda bu harekât yürüyor.

    “HİÇBİR VATANDAŞIMIZI ENFLASYONA EZDİRMEME SÖZÜMÜZ VAR”

    Asgari Ücret Tespit Komisyonu en ideal seviyeyi belirleyecek. Biz de inşallah müjdeli haberi işçilerimizle, emekçilerimizle paylaşırız. Hiçbir vatandaşımızı enflasyona ezdirmeme sözümüz, kararlılığımız var. Şartlara göre ne yapılması gerekiyorsa onu yapmaya devam edeceğiz.

    “NATO ZİRVES’NDE LİDERLERİN ‘YUNANİSTAN’LA BİR ARAYA GETİRELİM’ YAKLAŞIMI OLDU. ‘ŞİMDİLİK AYIRACAK VAKTİMİZ YOK’ DEDİK”

    Yunanistan’ın başındaki zatın tavrı zaten belli oldu. Bu tavır karşısında da bazı aracıları devreye sokuyorlar. Yaptığım görüşmelerde hemen hemen bütün cumhurbaşkanları, başbakanlar, ‘Biz aracı olalım, bir araya getirelim, görüşmeniz olmayacak mı, en azından bu yıl sonuna kadar görüşme yapsanız’ gibi bir yaklaşım ortaya koydular. Biz de kendilerine şunu söyledik; ‘Kusura bakmayın, bizim şimdilik bu görüşmeye ayıracak vaktimiz yok’. Çünkü adaları şu anda nasıl silahlandırdıkları ortada.

    Diğer taraftan hava sahamızı sürekli ihlal ediyorlar. Şimdi bizimle uyumlu bir hale gelecek olan, kalkıp da hava sahalarımızı ihlal etmek suretiyle bizi tahrik eder mi? Bir de adalara gidiyor; oralarda beton barınaklar yapmak, çukurlar kazmak suretiyle oralardan da sinyal vermeye kalkıyor. İyi niyeti yok. İyi niyeti olsa bu adımları atmaz. Bunları yaptığına göre, kusura bakmasın; biz, bu yıl bir defa Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısı’nı yapamayız, yapmayacağız. O, artık Türkiye’deki gelişmeleri beklesin. Kendisine de çekidüzen versin. Kendisine çekidüzen vermedikten sonra bizim bir araya gelmemiz mümkün değil.

    “BU İŞİN ÜSTÜ ŞİŞHANE, ALTI KAVAL”

    Biz, şu anda sadece kendimize bakıyoruz. Onların ne yaptığı, ne ettiği bizi pek ırgalamıyor. Ama görünen gerçek o ki bu işin üstü şişhane, altı kaval. Onun için biz, ne yapacağız, ne edeceğiz ona bakalım. Bunların altısı, artı birle de yedisi ne gibi adımlar atacaklar, nasıl bir aday belirleyecekler? Biz, şu anda adayımızı belirlemişiz, Cumhur İttifakı olarak yolumuza devam ediyoruz.

    “PINAR (GÜLTEKİN) HANIM’IN DURUMUNUN BENZERİ BİRÇOK VAHŞET VAR”

    Tamamen burada bir vahşet söz konusu. Bu vahşet, bu millete yakışmaz. Böyle bir şeye katlanmamız da mümkün değil. Bunun için de gerekli müzakereleri, tartışmaları Adalet Bakanım ile de yaptık, bunları konuştuk. Gerekirse bu, tekrar gündeme getirilerek tartışma konusu haline gelmeli. Bu tartışmadan ne çıkar, bunu görmeliyiz. Ardından da çıkan neticeye göre bir adım atılabilir. Çünkü Pınar Hanım’ın durumunun benzeri birçok vahşet var. Bunlar, hakikaten böyle yenilir yutulur şeyler değil. Onun için burada da bu işin müzakeresi, tartışmaları, hepsi yapılır. Tabii bu, bir Anayasa değişikliği gerektiren de bir konu. Daha önce de söylemiştim; burada Adalet Bakanlığı’mızın yaptığı çalışmada parlamento böyle bir karar alması halinde ben böyle bir kararı onaylarım.

    “GRUP BAŞKANVEKİLİ ARKAŞIMIZ, ‘DEZENFORMASYONLA MÜCADELEYİ MECLİS’İN AÇILIŞINA BIRAKMAYA NE DERSİNİZ’ DEDİLER, BİZ DE ONU MECLİS’İN AÇILIŞINA BIRAKMIŞ OLDUK”

    Özellikle bu hafta başka önemli olan bazı yasaların çıkması süreci de vardı. Bunun içinde öğrenci affı, 3600 ek gösterge ve başka yasalar var. Burada mutabakat sağlandı, bir konsensüs oldu. Cumhur İttifakı ile muhalefet şöyle bir anlayışa geldiler; ‘Biz, önce bu 5-6 tane yasayı hemen çıkaralım, Meclis açıldığında da bunu hallederiz’ dediler. Grup başkanvekili arkadaşımız beni aradı. ‘Böyle bir durum var. Mutabakatımız tamam, fakat dezenformasyonla mücadeleyi Meclis’in açılışına bırakmaya ne dersiniz’ dediler. Biz de ‘Mademki aranızda böyle bir mutabakat var, hiç olmazsa diğerlerini çıkaralım. Onları hemen yürürlüğe sokmuş oluruz. Böylece bu süreci dayanışma içerisinde bitirmiş oluruz’ dedik ve onu Meclis’in açılışına bırakmış olduk.”

  • Yabancıların ikametine kapatılan mahalle sayısı 1169 oldu

    Yabancıların ikametine kapatılan mahalle sayısı 1169 oldu

    İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığından yapılan açıklamada, Türkiye’de çeşitli bölgelerdeki yabancı yoğunluğu göz önünde bulundurularak daha önce belirli illerdeki 781 mahallenin, yeni doğan ve çekirdek aile birleşimi dışında geçici koruma kaydına, uluslararası koruma kaydına, ikamet iznine, geçici koruma veya uluslararası koruma ile ikamet izni kapsamındaki yabancıların ikamet ili değişikliği yapılması işlemlerine kapatıldığı hatırlatıldı.

    Açıklamada, 1 Temmuz 2022 itibariyle kapalı mahalle sayısının 1169’a çıkarıldığı kaydedildi.

    Açıklamaya göre İstanbul’da 53, Ankara’da 23, İzmir’de 26, Adana’da 75, Gaziantep’te 161, Hatay’da 108, Şanlıurfa’da 169, Kahramanmaraş’ta 31, Kilis’te 82, Mardin’de 58, Mersin’de 62 mahalle yabancı ikametine kapatıldı. (İLKHA)

    Yabancı ikametine kapalı mahallelerin listesi

  • AFAD alarma geçti! Ankara ve çevresi için önemli uyarı

    AFAD alarma geçti! Ankara ve çevresi için önemli uyarı

    AFET ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD),  sosyal medya platformu Twitter üzerinden yapmış olduğu açıklamada Ankara ve çevre iller için kuvvetli yağış uyarısında bulunarak, vatandaşlara tedbirli olmasını önerdi.

    AFAD’dan yapılan açıklamada, “Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden alınan bilgilere göre; bugün öğle saatlerinden itibaren, Ankara, Çankırı, Kırıkkale, Konya, Aksaray, Niğde, Kırşehir ve Kayseri çevreleri ile Adana’nın ve Mersin’in kuzeyi, Bolu’nun ve Sivas’ın güney kesimlerinde kuvvetli yağış bekleniyor. Sel, su baskını, yıldırım, yerel dolu yağışı ve fırtına gibi olumsuzluklara karşı tedbirli olun” ifadeleri yer aldı. 

  • BAKAN NEBATİ: “POZİTİF AYRIMCILIK UYGULUYORUZ, KADINSANIZ KREDİYE ULAŞMANIZ KESİNLİKLE ÇOK KOLAY”

    BAKAN NEBATİ: “POZİTİF AYRIMCILIK UYGULUYORUZ, KADINSANIZ KREDİYE ULAŞMANIZ KESİNLİKLE ÇOK KOLAY”

    Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, kadınların ekonomik hayatta daha aktif rol almalarını sağlamak amacıyla pozitif ayrımcılık uyguladıklarını belirterek, “Kadınsanız krediye ulaşımınız kesinlikle çok kolay. İlk defa işini kurmak isteyen ya da mevcut işini büyütmek isteyen kadın girişimcilerimiz Halkbank’ın ‘kadın girişimci destek paketinden’ faydalandı. Bu paketten yaklaşık 30 bin kadın girişimci yararlandı” dedi.

    Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Diyarbakır’da Halkbank Üreten Kadınlar Buluşması’na katıldı. Kadınların iş gücü piyasasında daha aktif rol almalarını sağlamak amacıyla pozitif ayrımcılık uygulandığını söyleyen Bakan Nebati’nin konuşması şöyle:

    “KADINLARIN EKONOMİK HAYATA KATILIMININ SINIRLI KALDIĞINI BİLİYORUZ: 20 yıldır ülkemiz Cumhurbaşkanımızın liderliğinde köklü bir dönüşüm geçiriyor. Sanayi, ulaşım ve sağlık altyapımızı geliştirirken eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması istihdam piyasasının iyileştirilmesi, girişimcilik ve Ar-Ge ekosisteminin oluşturulması bakımından çok önemli adımlar attık. Her ne kadar ülkemiz nüfusunun yaklaşık yarısını kadınlar oluştursa da erkeklere kıyasla kadınlarımızın ekonomik hayata katılımının sınırlı kaldığını biliyoruz. Kadınlarımızın sosyal ve ekonomik hayata daha fazla katılmalarına önem veriyoruz. Bu doğrultuda sağladığımız destek ve teşviklerle de yoğun bir çaba gösteriyoruz. Kadınlarımızın ekonomiden siyasete ticaretten sosyal hayata katılımlarının her alanda artması ülkemizi daha ileri seviyelere taşıyacaktır.

    KADINLARIMIZIN ÇOK DEĞERLİ KATKIDA SUNABİLECEKLERİNE İNANCIM TAMDIR: Kadınlarımızın annelik yaparken gösterdiği büyük özveri ve aile hayatı içindeki üretken konumu kesinlikle görmezden gelinemez. Hiçbir surette değersizleştirilemez. Diğer taraftan dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma yolunda ilerleyişimize kadınlarımızın çok değerli katkıda sunabileceklerine inancım tamdır.

    KADINLARIN İŞ GÜCÜNE KATILIM ORANI BUGÜN 34,9 SEVİYESİNE YÜKSELMİŞ DURUMDA: İstediği halde çalışma hayatına çeşitli sebeplerle katılamayan kadınlarımızın karşılaştığı tüm engellerin kaldırılması bizim en önemli hedeflerimizden birisidir. 2002 yılında yüzde 27,9 seviyesinde olan kadınların iş gücüne katılım oranı bugün 34,9 seviyesine yükselmiş durumda. Ancak bu rakamların çok daha iyi seviyelere ulaşabileceğine inanıyor kadınlarımızı her bakımdan desteklemeye devam ediyoruz. Hedefimiz iş gücü piyasamızı daha esnek hale getirerek kadınlarımızı farklı imkanlarla güçlendirmektir. Bu kapsamda bebeği olan kadınların da çalışabilmeleri için çocuk bakım hizmetlerini yaygınlaştırmaya devam ediyor erken çocukluk eğitimi hususi bir özen gösteriyoruz.

    KADINLARA POZİTİF AYRIMCILIK UYGULUYORUZ: Kadınlara daha aktif rol almalarını sağlamak amacıyla pozitif ayrımcılık uyguluyoruz. Bugün bizleri bir araya getiren Halkbank ve diğer kamu bankalarımız kredi paketleriyle kadınlarımızın yanınızdayız. KOSGEB ve TÜBİTAK gibi kurumlarımızın destek programlarıyla da çeşitli fırsatlar sunuyoruz.

    KADIN GİRİŞİMCİ DESTEK PAKETİNDEN BUGÜNE KADAR YAKLAŞIK 30 BİN KADIN FAYDALANDI: Kadınsanız krediye ulaşımınız kesinlikle çok kolay. İlk defa işini kurmak isteyen ya da mevcut işini büyütmek isteyen kadın girişimcilerimiz Halkbank’ın ‘kadın girişimci destek paketinden’ faydalandı. Bu paketten yaklaşık 30 bin kadın girişimci yararlandı.

    BİN MARKA KADIN KOOPERATİFİNE İNŞALLAH ADIM ADIM ULAŞACAĞIZ: Katma değerli ürün üretip satabilen marka kooperatiflere ihtiyacımız var. Geçen ay bu doğrultuda kendimize yeni bir hedef koyduk. Bu yılın sonuna kadar 81 ilimizden en az 81 marka kooperatif çıkarmayı hedefliyoruz. 6 ayımız var. Sonrasında da bu kooperatiflere 973 ilçemizin her birine bunu yayarak 2023 yılında toplam 1 milyar doları aşan ihracat rakamıyla bin marka kadın kooperatifine inşallah adım adım ulaşacağız.”

     

  • ÇAKIRÖZER’DEN ‘ÜÇLÜ MUTABAKAT’ TEPKİSİ: “DİPLOMATİK BİR ZAFER ASLA DEĞİLDİR”

    CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Türkiye, İsviçre ve Finlandiya arasında imzalanan üçlü muhtırayla ilgili “Yapıcı belirsizlik adı altında herkesin kendine göre çekebileceği bir metin ama içinde somut anlamda YPG’nin terör örgütü olduğu, FETÖ’nün terör örgütü olduğu, ‘biz şu iadeleri yapacağız’ gibi bir taahhüt bulunmamaktadır bu metinde. O yüzden bir diplomatik zafer asla değildir” dedi. Çakırözer, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliklerine ilişkin TBMM onayının geciktirilmesinde fayda olduğunu söyledi.

    CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Çakırözer, özetle şunları söyledi:

    “EKİME BIRAKILAN YASANIN KESİNLİKLE GETİRİLMEMESİ, TAMAMEN ÇEKİLMESİ GEREKİR”

    “Gazetecilerin ve milyonlarca yurttaşımızın soyut gerekçelerle en üç yıl hapiste kalmasına yol açacak, sosyal medya ağlarının erişimlerini tamamen engelleme yetkisi verecek ve basın kartları konusunda yine sarayın rolünü arttıracak sansür yasası, haziran ayına damgasını vurdu. Yasa Meclis’te biz muhalefetin, alanda gazeteci meslek örgütlerinin ve sosyal medyada yurttaşların tepkileri üzerine, üzerinde yeniden düzenleme yapılması için ekim ayına bırakıldığı açıklandı. Tabi ki şu anda bu konunun görüşülmemesi, ertelemesi önemlidir, olumludur ancak yeterli değildir. Bu kanunun bence tamamen gündemden düşürülmesi gerekir.

    Eğer Meclis’e bir yasa gelecekse bu yasa gazetecilerin haberleri, yazısı, milyonlarca yurttaşında düşüncesini ifade ettiği için sosyal medya paylaşımları nedeniyle hapse atacak bir düzenleme asla olmamalıdır. Eğer bir yasa yapılacaksa bunun gazetecilerle, basın meslek örgütleriyle ve muhalefet ile iş birliği içinde götürülerek çıkarılması gerekir. Yoksa şu anda ekime bırakılan yasanın kesinlikle getirilmemesi gerekir, tamamen çekilmesi gerekir.”

    “TÜRKİYE VE KKTC’NİN ULUSAL ÇIKARLARINA AYKIRIDIR”

    NATO Zirvesi’ne ilişkin de açıklamalar yapan Çakırözer, şöyle devam etti:

    “Pazartesi günü uyarmıştık. Türkiye’nin Kıbrıs konusunda, haklı davamız olan Kıbrıs konusunda, Kıbrıs Türkünün, KKTC’nin hakkının hukukun yok olmaması, sayılmaması konusunda bir uyarıydı. Ne demiştim ben, bakın demiştim, ‘NATO zirvesi Rum kesimi lideri de davet edilmiş ve bu davet Türkiye’nin onayı ile yapılmış.’ Gazetede çıkan haberi söyledim. Bu haberin Dışişleri Bakanlığı tarafından yalanlanmadığını söyledim. Ve burada demiştim ki ‘NATO’da Türkiye veto hakkına sahip bir ülkedir. Biz evet demeden hiçbir şey olmaz…’ O yüzden ‘Rum kesimi lideri işte buraya geliyor, İspanya rica etti AB ile bir yemek yiyelim’ diye. Madem öyle bir şey yapıyorsunuz ‘o masaya KKTC Cumhurbaşkanı’nın da gitmesini sağlayın. Siz de bir ricada bulunun’ demiştik. Maalesef uyarılarımıza kulak verilmedi.

    Bu fotoğraf NATO zirvesi sırasında çekildi. Bu fotoğrafta Anastasiadis var. Ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ekibindekilerle selamlaşıyor…Ama Rum kesimi liderinin o zirveye gidişinde Ankara’nın onayı var. Bu fotoğrafta KKTC lideri yok. Bu fotoğrafta Kıbrıs Türkünün hakkı, hukuku yok sayılmış.

    Bugüne kadar alt seviyelerde yapılan görüşmeler ancak Türkiye’nin rızası ile yapılabildi. Ama bu sefer AKP iktidarı, saray yönetimi Madrid’deki yemeğin liderler seviyesinde olmasına rıza gösterdi.”

    Bu durumun kabul edilemez bir tutum olduğunu belirten Çakırsözer, “Türkiye ve KKTC’nin ulusal çıkarlarına aykırıdır” dedi.

    “YPG’Yİ FETÖ’YÜ TERÖR ÖRGÜT OLARAK KABUL ETTİKLERİNE İLİŞKİN TEK BİR KELİME YOKTUR BU METİNDE”

    Türkiye, Finlandiya ve İsveç arasında imzalanan üçlü mutabakata da tepki gösteren Çakırözer, şunları söyledi:

    “Türkiye’nin talepleri haklıdır. Tüm ülkeler hele hele NATO’ya girmek isteyen ülkeler, Türkiye’de dahil tüm müttefiklerin güvenlik kaygılarını, terörle ilgili kaygılarını dikkate almak zorundadır. Ama ortaya çıkan belge bu taleplerde bir somut, yani iadeler konusunda, mesela YPG’nin bir terör örgütü olarak tanımlanması konusunda bir somut ifade içermemektedir. Bu belgede zaten kendileri de sonrasında hem İsveç hem Finlandiya liderleri NATO’da düzenledikleri basın toplantısında yeni bir durum getirmediğini bu konunun, İsveç Başbakanı mesela, İsveç vatandaşlarının iadesinin söz konusu olmadığını, iade konusunu hem kendi kanunlarını hem uluslararası sözleşmelere göre uygulayacaklarını söyledi. Zaten bugüne kadar olan durum bu. O nedenle de bugüne kadar hiçbir iade alamıyoruz. YPG’nin terör örgütü olarak tanınmasını sağlayamıyoruz. O yüzden bu belgede bu alanda yeni bir şey hiçbir şekilde yoktur. Terör tanımları arasında Türkiye ile Finlandiya ve İsveç arasında da ortak bir tutum yoktur bu belgede. PKK’yı zaten terör örgüt olarak gören ki AB üyesi oldukları için görmek zorundalar, AB’nin terör listesinde iki ülke bunu tekrar ediyor ama YPG’yi FETÖ’yü terör örgüt olarak kabul ettiklerine ilişkin tek bir kelime yoktur bu metinde.

    “YAPICI BELİRSİZLİK ADI ALTINDA HERKESİN KENDİNE GÖRE ÇEKEBİLECEĞİ BİR METİN”

    Ne yapılmalıdır. Türkiye tabi ki devlet olarak bu mutabakatın uygulanmasının takipçisi olmalıdır. Bunu sağlayabilmek için de İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliklerine ilişkin nihai onay olacak olan TBMM onayının bence geciktirilmesinde fayda vardır.

    Bu üçlü muhtıranın en büyük eksiği bunu denetleyecek olan bir tarafın olmaması. Bir NATO belgesi değildir bu. NATO’nun taraflarının İsveç’e ya da Türkiye’ye ya da Finlandiya’ya yönelik ‘siz bunu söylediniz ama bunu yapmadınız’ diye söyleyebilecek bir denetim yoktur bu tür anlaşmalarda…Yapıcı belirsizlik adı altında herkesin kendine göre çekebileceği bir metin ama içinde somut anlamda YPG’nin terör örgütü olduğu, FETÖ’nün terör örgütü olduğu, ‘biz şu iadeleri yapacağız’ gibi bir taahhüt bulunmamaktadır bu metinde. O yüzden bir diplomatik zafer asla değildir.”

     

     

     

  • AFAD 12 kenti uyardı: Sel, dolu ve fırtınaya dikkat

    AFAD 12 kenti uyardı: Sel, dolu ve fırtınaya dikkat

    AFAD’ın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, şu ifadelere yer verildi:

    Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden alınan bilgilere göre, bugün öğle saatlerinden itibaren, Ankara, Çankırı, Kırıkkale, Konya, Aksaray, Niğde, Kırşehir ve Kayseri çevreleri ile Adana’nın ve Mersin’in kuzeyi, Bolu’nun ve Sivas’ın güney kesimlerinde kuvvetli yağış bekleniyor. Sel, su baskını, yıldırım, yerel dolu yağışı ve fırtına gibi olumsuzluklara karşı tedbirli olun.

    (İLKHA)