Yazar: odakhaber

  • AKHİSAR BELEDİYESİ, BOSNA HERSEK’TE DÜZENLENEN ‘AYVAZ DEDE ŞENLİKLERİ’NE KONUK OLDU

    AKHİSAR BELEDİYESİ, BOSNA HERSEK’TE DÜZENLENEN ‘AYVAZ DEDE ŞENLİKLERİ’NE KONUK OLDU

    Akhisar Belediyesi, her yıl Bosna Hersek’te düzenlenen ‘Ayvaz Dede Şenlikleri’ne kardeş kent Donji Vakuf Belediyesi’nin konuğu olarak katıldı. 

    Bu yıl Bosna Hersek’te 512’nci kez yapılan etkinliğe; Belediye Meclis Üyeleri Gökhan Köse, Hüseyin Kuk, Ali Rıza Çelik, Mali Hizmetler Müdürü İbrahim Germekaya, Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Celal Özdemir katıldı.

    Heyet, Donji Vakuf kentinde ilk olarak Belediye Başkanı Huso Susic’in konuğu olurken, şenlik kapsamında düzenlenen etkinliklere de katıldı.

    Hüseyin Kuk, “Ayvaz Dede Akhisarlı ve bu nedenle bu ziyaret bizim için çok önemli. Şimdiye kadarki uzun vadeli iş birliğimizi gelecekte de sürdüreceğiz, çünkü birlikte olduğumuzda daha güçlüyüz ve değerliyiz” diye konuştu.

     

     

  • VELİ AĞBABA: ASGARİ ÜCRET, ALIM GÜCÜNÜ YÜKSELTEMEYECEKSE YİNE AÇLIK ÜCRETİ OLACAK

    VELİ AĞBABA: ASGARİ ÜCRET, ALIM GÜCÜNÜ YÜKSELTEMEYECEKSE YİNE AÇLIK ÜCRETİ OLACAK

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Asgari ücretlinin bir yılda yumurtadaki kaybı bin 345 adet, ekmekteki kaybı 93 adet, kuru soğandaki kaybı 984 kilo, makarnadaki kaybı 206 paket. Erdoğan’ın açıklayacağı asgari ücret sofradan kaybolan bu ürünleri yerine geri getirmeyecekse, asgari ücretlinin alım gücünü yine yükseltemeyecekse asgari ücret, yine açlık ücreti olacaktır” dedi.

    CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Tokat Milletvekili Kadim Durmaz, Muğla Milletvekili Mürsel Alban, Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin ile CHP Amasya İl Başkanı Turgay Sevindi, Çorum İl Başkanı Mehmet Tahtasız ve Sivas İl Başkanı Yılmaz Coşkun birlikte bugün Tokat’ı ziyaret etti. Ağbaba, CHP Tokat İl Başkanlığı’ndan düzenlediği basın toplantısında şunları dedi:

    “HEM MADIMAK’I HEM BAŞBAĞLAR’I YAPANLARI AYNI ŞİDDETLE LANETLİYORUZ”

    “Yarın 2 Temmuz, Sivas katliamının yıl dönümü. O katliamı yapanları, o zihniyeti taşıyanları kınadığımızı bir kez daha belirtmek istiyoruz. Türkiye’nin en karanlık olaylarından biridir. Yine 5 Temmuz’da Başbağlar katliamı da ülkenin bir diğer karanlık olaylarından biri. Biz hem Madımak’ı hem Başbağlar’ı yapanları aynı şiddetle lanetlediğimizi ifade ediyoruz. CHP, Türkiye’de ne kadar acı olay varsa, bu olaylarda ne kadar şiddet mağduru varsa onların yanında olmuştur.

    “ASGARİ ÜCRET AÇIKLANIRKEN ERDOĞAN’IN YURT DIŞINDAN DÖNMESİ BEKLENİYOR”

    Türkiye, her anlamda tek adam zihniyetine teslim olmuş durumda. Asgari ücret açıklanırken Erdoğan’ın yurt dışından dönmesi bekleniyor. Erdoğan ne derse asgari ücret o olacak. Erdoğan, bugün asgari ücreti değil, ülkedeki genel ücreti açıklayacak. Çünkü AKP yüzünden asgari ücret toplumu haline geldik.

    Haziran ayı için açlık sınırını Türk-İş 6 bin 391 TL, Birleşik Kamu İş 6 bin 778 TL açıkladı. Haziran ayında ortalama açlık sınırı 6 bin 585 TL. Bunun altında açıklanacak her rakam, asgari ücretlinin ve ailesinin yine açlık sınırı altında yaşaması demek. Asgari ücretlinin bir yılda yumurtadaki kaybı bin 345 adet, ekmekteki kaybı 93 adet, kuru soğandaki kaybı 984 kilo, makarnadaki kaybı 206 paket. Erdoğan’ın açıklayacağı asgari ücret sofradan kaybolan bu ürünleri yerine geri getirmeyecekse, asgari ücretlinin alım gücünü yine yükseltemeyecekse asgari ücret, yine açlık ücreti olacaktır.

    “HANGİ ENFLASYONU AÇIKLARLARSA AÇIKLASINLAR MEMURUN VE EMEKLİNİN EN AZ YÜZDE 10 MAAŞ ZAMMINA EL KOYULMUŞ DURUMDA”

    Yoksulun emeğine, ekmeğine TÜİK eliyle el koyuyor. Erdoğan emir veriyor, TÜİK vatandaşın cebini zorla boşaltıyor. TÜİK, ileride ne yazık ki istatistik kurumu değil ‘emekçileri tüketen kurum’ olarak anılacak. Gerçek enflasyonu gizleyen TÜİK, geçen ay 20 yıldır açıkladığı madde sepetini kaldırdı. İktidar yetkilileri, pazartesi günü TÜİK’in 6 aylık enflasyon artışını yüzde 40 olarak açıklayacağı söylüyor.

    “‘DOMATESİ İKİ KİLO YERİNE İKİ TANE ALIRIZ’ DİYEN VEKİL, ‘DANIŞMANLARIMDAN BORÇ ALIYORUM’ DEMİŞ”

    Elazığ Milletvekili Zülfü Demirbağ, ‘Danışmanlarımdan borç alıyorum’ demiş. Bu vekil, daha birkaç ay önce ‘Gerekirse yarım kilo et yeriz. Domatesi iki kilo yerine iki tane alırız’ diye asgari ücretliye ve emekliye akıl veriyordu. AKP öyle bir ülke yarattı ki herkes yoksullaşıyor. Ekonomi o kadar kötü ki iktidar vekili, resmen ‘Geçinemiyorum’ diyor. Geçim sıkıntısına düşmüş ama vatandaş bayat ekmek kuyruklarına girerken, üçüncü el giysi alırken bir milletvekilinin utanmadan bunu söylemesini kamuoyunun takdirine bırakıyorum.

    “DEMİRÖREN MESELESİNE BAKIN, BİR TANE SORUŞTURMA AÇILMADI”

    Adnan Kahveci ne derdi; ‘Bir ülkede siyasetçiler zengin olursa halk fakir olur’. Bir mafya düzeniyle karşı karşıyayız. Demirören meselesine bakın, Sedat Peker açıkladı ama bir tane soruşturma açılmadı.

    “ERDOĞAN ANKARA’DA ESTİ GÜRLEDİ, İSPANYA’DA MİYAVLAYAN KEDİYE DÖNDÜ”

    Erdoğan, NATO görüşmesi öncesi Ankara’da esti gürledi, ama İspanya’da miyavlayan kediye döndü. Türkiye’de efelenip yurt dışına gidince kapalı kapılar ardında susan, herkesin önünde boyun eğen bir siyasetçi ile karşı karşıyayız. Gitmeden önce meydan okudu.

    Peki şimdi Finlandiya Cumhurbaşkanı Niinistö ne diyor; ‘Resmi mutabakat belgesinde YPG’ye terör örgütü demedik. Diğer NATO ülkeleri Türkiye’den farklı düşünüyor. YPG’ye insani yardım yapmaya devam edeceğiz’ diyor. Erdoğan, her zaman olduğu gibi Türkiye’de farklı, yurt dışında farklı konuşuyor. Burada efelenen Erdoğan’ın yerine İspanya’da başka bir Erdoğan ile karşı karşıyayız. Yanında Merve Kavakçı’nın genç ve deneyimsiz kızıyla birlikte hem Biden ile görüşüyor hem de NATO’da ülkenin geleceğine ilişkin kararlar alıyor. Tabii Kavakçılar nasılsa aileden, hanedanlığın üyesi. Kimi milletvekili, kimi büyükelçi, kimi genel müdür, kimi Saray’ın moda danışmanı. Bunların ağzı sıkı. Gizli saklı konuşulanları çıkıp da yarın öbür gün hukuk devleti karşısında açıklamaz, verilen tavizleri anlatmaz.

    “ERDOĞAN’IN PARA İÇİN VERMEYECEĞİ TAVİZ YOK”

    Meclis’te konuştuk, İBB’den 6 buçuk milyon burs alıp Amerika’ya gidiyorlar. Normal ciddi ülkelerde, bir devlet başkanı görüşmeye girerken yanında Dışişleri Bakanlığı’nın dil bilen diplomatları olur. Bizimki ne yaptı? İşte bu aileden, Merve Kavakçı’nın başka bir ülke vatandaşı olan kızını yanına aldı. Biden ile Türkiye’nin, NATO’nun geleceğini konuştu. Erdoğan’ın para için vermeyeceği taviz yok.

    “MÜCELLA YAPICI’NIN, TAYFUN KAHRAMAN’IN ELİNDE SİLAH VAR MIYDI”

    Ülkenin çivisi çıkmış durumda. Erdoğan, basın toplantısında, ‘Benim ülkemde fikrinden dolayı cezaevinde olan yok’ dedi. Bu kadar da yalan olmaz. Erdoğan, NATO’da her şeyden taviz veriyor, bir tek yalandan taviz vermiyor. Yalan söylerken o kadar rahat ki hiç utanma sıkılma yok. Fikrinden dolayı cezaevine giren yok ama zikrinden, fikrini ifade ettiğinden dolayı cezaevine giren çok.

    Gezi olaylarında bir palalı vardı. Hani ‘Gezi’de şiddet var’ diyorlardı ya o şiddeti yapan o palalı hakkında, Türkiye ile Fas arasında fuhuş ticaretini yönetmekten 288 yıl ceza isteniyor. Fuhuş ticareti yapan o palalı, işte bunların kahramanı. Mücella Yapıcı’nın elinde silah var mıydı ya da Tayfun Kahraman’ın elinde silah var mıydı? Bunların elinde kalem vardı. Hangi gazetecinin elinde silah var?

    RTÜK Üyesi İlhan Taşçı, bugün bir rakam açıkladı. Yandaş kanallara verilen ceza üç ise Halk TV, Fox TV, TELE 1 gibi muhalif kanallara bunun tam 10 katı ceza veriliyor. O yandaş kanallarda her gün küfür var, hakaret var. Bu yandaş medya, parayı kimden alıyor? Bizim cebimizden alıyor. Türkiye’de halen, tweet attığı için, Cumhurbaşkanı veya AKP’li yöneticileri eleştirdiği için cezaevine düşen bir sürü insan var.

    “TURKŞEKER DİYE BİR ŞİRKET KURMUŞLAR ONUN ÜZERİNDEN YOLSUZLUK YAPIYORLAR”

    Turhal Şeker Fabrikası özelleştirilirken sizin, 30 milletvekili arkadaşımız ile birlikte Tokat’a gelip eylem yaptık. Peki kim katıldı? CHP’liler katıldı, Turhal Şeker Fabrikası’nda çalışan işçiler katıldı.

    Eğer Turhal halkı istese o şeker fabrikası satılmazdı. Tokat isteseydi o şeker fabrikası satılmazdı. 45 gün boyunca milletvekillerimizle ‘Şeker vatandır, satılamaz” dedik ve sonuç ne oldu? Şimdi şekerin torbası bin 200 lira oldu. Buradan söylüyorum; büyük bir yolsuzluk ile karşı karşıyayız. TÜRKŞEKER’de üretilen şekerler, AKP’liler eliyle stokçuluk yaparak, pazarlama yöntemleriyle üç harfli marketlere verildiği gibi farklı işler de yapılıyor. Büyük bir yolsuzluk var burada. TURKŞEKER diye bir şirket kurmuşlar, onun üzerinden yolsuzluk yapılıyor. Bir yılda şekerin kilosu 6,5 TL’den 24,5 TL’ye çıktı. Bu, bir siyasi tercihtir. Maalesef bu siyasi tercihe destek verenler de bundan sorumludur. Eğer siz şeker fabrikası gibi kurumları satarsınız bunları yaşamaya mahkum hale gelirsiniz. Biz söylemiştik, şeker fabrikalarını satmak vatanı satmaktır, bu fabrikaları satanlar vatana ihanet etmiştir. İktidara geldiğimizde o özelleştirilen şeker fabrikalarının hepsini tekrardan kamulaştıracağız.”

  • DOLAR 16,76 TL EURO DA 17,43 TL SEVİYESİNDEN HAFTAYI KAPATTI

    Dolar, 16,71 TL’den başladığı haftanın son gününü 16,76 TL seviyesinden tamamladı. Euro da 17,47 TL’den başladığı günü 17,43 TL’den kapattı.

    Döviz, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) geçen cuma akşamı ticari kredilere getirdiği yeni koşulların etkisiyle sert bir düşüşle 17,36 TL’den 16,49 TL’ye kadar gerilemişti. Bu hafta başında ise 16,60 TL civarında olan dolar, hafta genelinde hafif bir şekilde yükseldi.

    Dolar haftanın son gününde 16,76 TL, euro 17,43 TL oldu.

     

  • Gaziantep Valisi Gül İhracatçılarla gündemi değerlendirdi

    Gaziantep Valisi Gül İhracatçılarla gündemi değerlendirdi

    2022 yılının ilk altı ayında Gaziantep’in ihracat alanında önemli bir noktaya geldiğini ifade eden Vali Gül, ziyarette gündemi değerlendirerek ihracatçıların sorunlarını dinledi. 

    Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri hizmet binasında bölge ihracatçılarıyla bir araya gelen Gaziantep Valisi Davut Gül gündemi değerlendirdi.

    2022 yılının ilk altı aylık ihracat sürecinin değerlendirildiği toplantıda ihracatın geliştirilmesi ve arttırılması için devlet olarak kendilerine düşenleri her zaman yapmaya hazır olduklarını ifade eden Vali Davut Gül ülke ekonomisine katkılar sağlayan ihracatçıları kutladı.

    Toplantıda birlik başkanları ve yönetim kurulu üyeleri son dönemlerde ihracatçıların gerek yurt içinde gerekse yurt dışında karşılaştıkları sorunları dile getirerek sorunların çözümü için destek istedi.

    Karşılıklı yapılan görüşmelerin ardından bir değerlendirme yapan GAİB Koordinatör Başkanı ve TİM Başkan Vekili Ahmet Fikret Kileci ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek Gaziantep Valisi Davut Gül’e teşekkürlerini sundu. 

    GAİB Koordinatör Başkanı Ahmet Fikret Kileci, Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu, Halı İhracatçıları Birliği Başkanı Abidin Kaplan, Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Çıkmaz ile yönetim kurulu üyeleri hazır bulundu. (İLKHA)

  • TÜRKİYE TOHUMCULAR BİRLİĞİ BAŞKANI AKCAN: “SÜS BİTKİLERİNDEN ALINAN KDV ORANI YÜZDE 8’E DÜŞÜRÜLMELİ”

    TÜRKİYE TOHUMCULAR BİRLİĞİ BAŞKANI AKCAN: “SÜS BİTKİLERİNDEN ALINAN KDV ORANI YÜZDE 8’E DÜŞÜRÜLMELİ”

    Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) ve Süs Bitkileri Üreticileri Alt Birliği (SÜSBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Savaş Akcan, aynı üretim alanında faaliyet gösteren sektörler arasında KDV oranının yüzde 18 olduğu tek sektörün süs bitkileri olduğunu belirterek, “Nefes almamız için süs bitkilerinden KDV’nin, yüzde 1 olmasa bile yüzde 8’e düşürülmesini talep ediyoruz” dedi.

    TÜRKTOB ve SÜSBİR Yönetim Kurulu Başkanı Savaş Akcan, süt bitkilerinde uygulanan KDV oranlarıyla ilgili açıklama yaptı. Türkiye’nin ‘Yeşil Mutabakat Eylem Planı’ kapsamında yeşil yatırımları teşvik eden politikalarının kısa sürede ve etkili sonuç vermesi için süs bitkileri sektörünün ürün ve hizmetlerinden en üst düzeyde yararlanması gerektiğini vurgulayan Savaş Akcan, şunları kaydetti:

    “SÜS BİTKİLERİNDE KDV DÜŞERSE, GELECEKTE DAHA AZ KARBON VERGİSİ ÖDERİZ”

    “Yeşil ekonomiye uyum sağlanması, karbon yutaklarının artması, önümüzdeki süreçte ülkece ödeyeceğimiz karbon vergilerinin azalması, kırsalda çiftçi istihdamının, üretimin ve ihracatımızın artması, kısaca millî ekonomimiz ve yerli üretim süs bitkilerimizle nefes almamız için süs bitkilerinden de KDV’nin yüzde 1 olmasa bile yüzde 8’e düşürülmesini talep ediyoruz.

    Dünyada iklim değişikliği, küresel ısınma ve kuraklıkla mücadele politikaları hız kazanırken, diğer yandan iklim değişikliğinin ticaret politikalarıyla bağlantısı da giderek güçlendi. Salgın sonrası dönemde ekonomik büyümenin sürdürülebilir bir biçimde sağlanması hedefi dünya ekonomisinin neredeyse tüm aktörleri tarafından benimsendi. Avrupa Birliği Yeşil Mutabakat ile tüm politikalarını yeşil dönüşüm temelinde şekillendiriyor.

    ‘Yeşil Mutabakat Eylem Planı’nda yer alan çevre kirliliği ile savaş ve karbon emisyonlarının azaltılması için süs bitkileri sektörüne her zamankinden daha çok ihtiyaç var. Ayrıca süs bitkileri sektörünün gıda kadar önemli olduğunu küresel Covid salgını sürecinde bir kez daha anlaşıldı.

    “SÜS BİTKİLERİ SEKTÖRÜ, YENİ EKONOMİNİN AKTÖRÜ KONUMUNA GELDİ”

    Biz tarımsal üretimin en önemli alanlarından biriyiz. Yan sektörlerimizde birlikte yarattığımız katma değerin artması için daha çok desteklenmemiz gerektiğini defalarca dile getirdik. Şimdi yeni, yeşil, döngüsel ekonominin ana aktörü konumuna geldik.

    Yaşadığımız ekonomik süreçte biz de üzerimize düşeni yapmaya gayret gösteriyoruz. Kolay uygulanabilir, hızlı sonuç alınacak ve devletimize yük olmayacak taleplerimizden şu an için sadece birini tekrar gündeme getirmek istiyoruz. Cumhurbaşkanlığı Kararı ile tohumculuk içinde tohum, fide ve fidanda KDV yüzde1 olarak belirlendi. Aynı üretim alanı içinde olmamıza rağmen KDV oranı yüzde 18 olan tek sektör süs bitkileri kaldı. Rekabet ettiğimiz Avrupa ülkelerinde süs bitkilerinin KDV oranı ortalaması yüzde 8’dir.’’ 

     

     

     

     

  • İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ VE ESİAD ARASINDA İSTİHDAM PROTOKOLÜ İMZALANDI

    İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ VE ESİAD ARASINDA İSTİHDAM PROTOKOLÜ İMZALANDI

    İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ESİAD arasında “Sosyal Girişimcilik ve İstihdam İş birliği” protokolü imzalandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Meslek Fabrikası’ndaki törende konuşan Başkan Tunç Soyer, “Protokolle daha çok gence istihdam yaratacağız. Küçük gibi görünebilir ama attığımız adım büyük ve anlamlı. Bu protokol bundan sonra yapacağımız iş birliklerine ışık tutacak. Türkiye’ye örnek olacak” dedi.

    İzmir’de işgücü potansiyelini attırmak ve kalifiye eleman yetiştirmek üzere hizmet veren İzmir Büyükşehir Belediyesi Meslek Fabrikası, yeni bir protokole imza attı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ESİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Karabağlı arasında imzalanan protokolle Meslek Fabrikası’ndan mezun olan kursiyerlere iş fırsatı yaratılacak. Protokol imza törenine İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ertuğrul Tugay, İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Ali Emrah Karamustafaoğlu ile yetkililer katıldı.

    ÇITAYI ARTTIRIYORUZ

    Protokol imza töreninde konuşan Başkan Tunç Soyer, “Bizi çok heyecanlandıran, çok gururlandıran bir fabrika burası. Meslek Fabrikası’nda 75 branşta eğitimler verip iş imkanı sağlıyoruz ama şimdi çıtayı biraz daha yükseltiyoruz. ESİAD ile imzaladığımız protokolle nitelikli elemanların yetiştirilmesi için rehberlik uygulanacak. Meslek Fabrikası’nın uzman kadrosuyla daha çok gence istihdam yaratacağız” dedi.

    DEVLET BABAYSA, BİZ ANAYIZ

    Genç işsizliğine de değinen Başkan Soyer, “Bir yerde bir yanlış var. Üniversitelerde üretimi destekleyecek bölümler açılmalı. Biz Meslek Fabrikası’yla bu boşluğu doldurmaya çalışıyoruz. Seçim vaatlerimde de dediğim gibi ‘devlet babaysa, biz ana olmalıyız.’ Eğitim ve istihdamdan mağdur olan dezavantajlı gençlere karşı biz sorumluluk duyuyoruz. Küçük gibi görünebilir ama attığımız adım büyük ve anlamlı. Bu protokol bundan sonra yapacağımız iş birliklerine ışık tutacak. Türkiye’ye örnek olacak” şeklinde konuştu.

    MESLEK FABRİKASI TÜM TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLMASI GEREKEN MODEL

    ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Karabağlı ise üretimi ve sanayiyi geliştirmek için nitelikli elemanlara ihtiyaç olduğunu belirterek “Bu protokolle tam da bunu hayata geçirmiş olacağız. Meslek Fabrikası, tüm Türkiye’ye örnek olması gereken bir model. Dünya teknolojik dönüşümden geçiyor. Çeşitli kavramlar hayatımıza giriyor. Gelişmeleri takip ederken bir yandan da buna uygun elemanlar yetiştirmemiz gerek” diye konuştu.

    MEZUN KURSİYERLER İŞ BİRLİĞİYLE İSTİHDAMA KAZANDIRILACAK

    İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ESİAD arasında imzalanan protokolle anahtar ve yükselen sektörler tespit edilerek aranan niteliklerde işgücünün geliştirilmesi için mesleki kurslar düzenlenecek. Meslek Fabrikası’nın kursiyerlerinin istihdama kazandırılması ve İzmir’in sosyal girişimcilik kapasitesinin geliştirilmesi ile sosyal girişimcilerin desteklenmesi amacıyla ortak çalışmalar yürütülecek. Teknolojiden inovasyona cinsiyet eşitliğinden akıllı şehirlere, iklim değişikliğinden yaratıcı endüstrilere kadar birçok başlık altında söyleşiler, seminerler, konferanslar yapılacak. Ayrıca girişimcilik yarışma programları, yatırımcı buluşmaları düzenlenecek, mentörlük desteği verilecek.

  • PETROL İSTASYON SAHİPLERİNDEN CEZALARA TEPKİ: “BÜTÜN PETROLCÜLERİ BİTİRDİNİZ”

    Petrol istasyonu sahipleri, Ankara Ulus’ta dağıtım şirketlerinin sahte faturaları nedeniyle kendilerine ceza kesildiği ve istasyonlarının mühürlendiğini ileri sürerek tepki gösterdi. Ali Öztürk, 4 bin istasyonun kapanma ve 50 bin kişinin işsiz kalma riskiyle karşı karşıya olduğunu belirterek, “Dağıtım şirketlerinin borçlarını ya da onların yaptığı usulsüzlüğün faturası benzin istasyon sahiplerine kesiliyor” dedi. Nuray Kormazoğlu da “Bizi tamamen bitirdiniz, Türkiye içerisindeki bütün petrolcüleri bitirdiniz” dedi.

    Petrol istasyonu sahipleri, Ankara Ulus’ta bir araya gelerek açıklama yaptı. İstasyon sahipleri adına konuşan Ali Öztürk, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) ve Gelir İdaresi Başkanlığı’nın kendilerine kestiği ceza nedeniyle mağdur olduğunu belirtti.

    “KENDİLERİNİN LİSANS VERDİĞİ VE DENETLEDİĞİ ŞİRKETLERİN USULSÜZLÜĞÜNÜN FATURASINI İSTASYON SAHİPLERİNE KESMEYE ÇALIŞIYOR”

    EPDK’nın lisans verdiği dağıtıcıların kestiği faturaların sahte olması nedeniyle EPDK ve Gelir İdaresi Başkanlığı’nın kendilerine para cezası kestiğini ve istasyonları mühürlediğini kaydeden Öztürk, 4 bin istasyonun kapanma ve burada çalışan 50 bin kişinin de işsiz kalma riskiyle karşı karşıya geldiğini söyledi. Öztürk, “Kendilerinin lisans verdiği ve denetlediği akaryakıt dağıtım şirketlerinin borçlarını ya da onların yaptığı usulsüzlüğün faturasını burada bulunan benzin istasyon sahiplerine kesmeye çalışıyor” dedi.

    Öztürk, kendilerine kesilen faturanın gerçek olup olmadığını anlayamayacaklarını aktararak, “Biz birer denetlemeci değiliz ki. Bizler paramızı gönderip, yakıtlarını alıp, sonra da onu halka satan insanlarız. Bu dağıtım firmalarını lisans veren EPDK’nın kendisi. Faturayı kestiren Gelir İdaresi’nin kendisi. Her ay dağıtım firmaları EPDK’ya bildirim yaparken incelemeyen yine kendisi. Aradan bunca yıl geçtikten sonra gelip ‘Pardon petrolcüler dağıtım firmaları yolsuzluk yaptı. Bunun acı faturasını siz ödeyeceksiniz” diye konuştu.

    “İSTASYONLARIMIZI SATSAK CEZALARI ÖDEYEMEYİZ”

    Öztürk, kendilerine 3-4 milyon lira civarında para cezası kesildiğini ve üstüne de işyerlerini mühürlendiğini kaydederek, şunları söyledi:

    “Bizler bırakın bu cezaları ödemeyi, istasyonlarımızı satsak bu cezaları ödeyemeyiz. Mühürlü istasyonlar varken biz nereden bu parayı ödeyebiliriz, zaten ödeyemeyiz. Madem böyle bırakın mahkemenin sonucunu bekleyelim. Mahkemenin sonucunda haklı olduğumuzu kanıtlanırsa zaten bu cezalara gerek kalmayacak. Mahkeme bizleri haksız bulursa biz zaten hakkımızı aramaya devam edeceğiz.”

    EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz’ın “Halk, yakıt nerede ucuzsa or dan alsın, çünkü biz her türlü kurumu inceliyoruz” dediğini anımsatan Öztürk, kendilerinin de halkın ucuz yakıt alabilmesi için ucuz akaryakıt veren dağıtım firmalarından akaryakıt aldıklarını dile getirdi. Öztürk, “Bize bunu yönlendiren EPDK Başkanımızken şimdi aynı EPDK ve Gelir İdaresi gelmiş bizleri inceliyor. Emin olun bizleri inceleyen hiçbir müfettiş aslında neyi incelediğini bilmiyor” diye konuştu.

    Bitlis Akaryakıt ve Petrol Üreticileri Derneği Başkanı Vedat Mürseloğlu, “Birileri bizi kurban etmeye çalışıyor” diyerek, kendilerini kaçak fatura ile itham edildiğini kaydetti. Mürseloğlu, EPDK’nın yetkili kıldığı firmalardan ürün aldıklarını bildirerek, “Bu firmaların sahiplerine hiçbir şey yapılmadı. Şimdi yurtdışında önüne purosunu koymuş içiyor. Bir kuruş devlete vergi de ödemediler. Devlet herhangi bir yaptırım da uygulamadı onlara. Onlar gitti yurt dışına biz burada cezasını çekiyoruz” dedi.

    Mürseloğlu, duruma ilişkin açtıkları davanın sonuçlanmadığını da vurgulayarak, “Mahkeme sonucunu beklemeden istasyonlarımızı mühürlemek bizi idam etmektir. Yani diyor ki ‘Seni önce idam edeceğim, sonra bakalım mahkeme ne karar verecek’. Beni idam ettikten sonra mahkeme ne karar verirse çok umurumda değil” diye konuştu.

    “SORUMLUSU DAĞITICILARDIR”

    İstasyon sahibi Fatih Çeken, akaryakıta gelen zamlar nedeniyle kendilerinin de zarar ettiğini kaydederek, “Sattığımızı kesinlikle yerine koyamıyoruz. Stoklarımız eriyor. Karlılıklarımız zaten diplerde. Eskiden yüzde 8-10 olan karlılıklar şu anda nette yüzde 1-2’lere kadar düştü” diye bilgi verdi. Çeken, başlarına gelen mağduriyetin nasıl yaşandığını da anlatarak, “Bunun tamamen sorumlusu dağıtıcılardır. Dağıtıcı haricinde de EPDK ve Gelir İdaresi’nin bizi değil o tarafı araştırması lazım” dedi.

    “NEDEN MÜHÜRLENDİĞİNİ BİLEN YOK”

    İstasyon sahibi Nuray Korkmazoğlu, devleti mağdur etme çabasında olmadıklarını tam tersine mağduriyetlerinin giderilmesini istediklerini kaydetti. Kormazoğlu, kendilerini her ay beyanname verdiğini ve kendilerini hiçbir zaman sahte fatura konusunda uyarılmadığını aktararak, “Sorgu sual hiçbir şey yok, direk petroller mühürleniyor. Burada kaç kişiyiz, sorun hepimize, neden mühürlendik? Niye mühürlendiğini bilen yok” diye konuştu.

    “BÜTÜN PETROLCÜLERİ BİTİRDİNİZ”

    Kormazoğlu, petrolcülerin zengin olmadığını ifade ederek, “Bakın şurada hepimize hangimiz zenginiz. Şu anda en aç olan petrolcü. Malı getiriyoruz, iki gün sonra indirim diyorsunuz. 100 bin litren varsa, 2 lira indirim gelse 100 bin lira kafadan yakıyorsunuz. Burada bizi düşünen hiç kimse yok. Zam geldiği zaman depomuzda mal olmasın, bu sefer bütün tüketiciler ‘İşte petrolcüler fırsatçı’. Bizi tamamen bitirdiniz, Türkiye içerisindeki bütün petrolcüleri bitirdiniz” diye vurguladı.  

     

     

  • CHP’Lİ ÖZEL’DEN TBMM TEŞKİLAT KANUNUNDA YAPILACAK DEĞİŞİKLİĞİ DEĞERLENDİRDİ: MECLİS BÜROKRATLARI İKTİDAR DEĞİŞİKLİĞİNE İNANMIŞ VE MUSTAFA ŞENTOP’U DA İKNA ETMİŞ GÖRÜLÜYOR

    CHP’Lİ ÖZEL’DEN TBMM TEŞKİLAT KANUNUNDA YAPILACAK DEĞİŞİKLİĞİ DEĞERLENDİRDİ: MECLİS BÜROKRATLARI İKTİDAR DEĞİŞİKLİĞİNE İNANMIŞ VE MUSTAFA ŞENTOP’U DA İKNA ETMİŞ GÖRÜLÜYOR

    CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM’de görüşülen torba teklifle TBMM Başkanlığı İdari Teşkilatı Kanunu’nda değişiklik öngörüldüğüne dikkati çekerek, “Bu düzenlemeyle Meclis’te Genel Sekreter, Genel Sekreter Yardımcısı, Başkan ve Başkan Yardımcısı olarak görev yapanların müşavirlik kadrosuna atanması öngörülüyor. Anlaşılmaktadır ki, Meclis bürokratları bir iktidarın değişeceğine inanmıştır. Meclis Başkanı da kendi atadığı üst düzey bürokratların bankamatik memuru olabilmenin önünü açacak bu düzenlemeye olur vermiştir” açıklamasını yaptı.

    CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, yaptığı yazılı açıklamada; TBMM’de görüşülen torba teklifle, TBMM Başkanlığı İdari Teşkilatı Kanunu’nda değişiklik yapılmak istendiğine dikkati çekti. Genel Sekreter ve Genel Sekreter Yardımcısı olarak görev yapanların görevden alındıklarında TBMM Başkan Başmüşaviri kadrolarına, Daire Başkan olarak görev yapanların görevden alındıklarında TBMM Başkan Müşaviri kadrolarına, en az iki yıl kesintisiz Daire Başkan Yardımcısı olarak görev yapanların da görevden alındıklarında Genel Sekreterlik Müşaviri kadrolarına atanmasının öngörüldüğüne işaret eden Özel, şu değerlendirmeyi yaptı:

    “Bu düzenlemeyle Meclis’te Genel Sekreter, Genel Sekreter Yardımcısı, Daire Başkanı ve Daire Başkan Yardımcısı olarak görev yapanların müşavirlik kadrosuna atanması öngörülüyor. Bu düzenleme bugüne kadar olduğu gibi TBMM Başkanı’nın görevden aldığı yöneticileri uygun görmesi halinde var olan müşavirlik kadrolarından boş olanlara ataması biçiminde değil, görevden alınacak yönetici sayısı kadar ilgili kadrodan otomatik ihdas edilmesi şeklinde olacağından sakıncalıdır. Bu durum, ciddi idari ve mali yük oluşturacak ve ilgili personelin bankamatik memuruna dönüşmesi anlamına gelecektir. Meclisin alışılagelmişin işleyişinde bu tür görevlendirmeler için boş kadrolar yeterli olurken, böyle bir düzenleme topyekûn bir değişikliğe topyekun inanıldığını göstermektedir. Bu değişikliğin hazırlanması sırasında, bürokratların ‘Meclis Başkanım, iktidar değişiyor. Siz gidiyorsunuz, biz ne olacağız’ dediği, cevaben de ‘Merak etmeyin bir düzenlemeyle kadronuzu ve geleceğinizi garanti altına alacağım’ denildiği anlaşılmaktadır. Bu değişikliğe gitme motivasyonunun buradan kaynaklandığı anlaşılmaktadır.

    Anlaşılmaktadır ki, Meclis bürokratları bir iktidarın değişeceğine inanmış, bu konuyu Meclis Başkanı Mustafa Şentop’a da açmış ve Meclis Başkanı da kendi atadığı üst düzey bürokratların bankamatik memuru olabilmelerinin önünü açacak bu düzenlemeye olur vermiştir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu düzenlemeyi doğru bulmadığımızı beyan ediyoruz. Ancak bir süredir ifade ettiğimiz psikolojik iktidarın el değiştiği, siyasi iktidarın ilk sandıkta el değiştireceğine yönelik ifadelerin iktidar partisi ve iktidar partisine yakın bürokratlar tarafından da kabul gördüğü anlaşılmaktadır. Meclis bürokratlarının, Millet İttifakının iktidarında bugüne kadar olmayan bir yöntemle bankamatik memur kadrolarına kendilerini atayacak bu düzenlemeye Meclis Başkanlığı’nı da ikna ederek, TBMM’yi alet ediyor olmalarını doğru bulmadığımızın altını bir kez daha çiziyoruz. Milyonlar iş bulamazken TBMM bürokratları için kıyak kadro teklifi vicdanları yaralıyor. Yoksulluğun tavan yaptığı, enflasyonun resmi olarak yüzde 70’i geçtiği bir dönemde TBMM’nin böyle bir düzenlemeye mesai harcanıyor olması abestir.”

     

  • İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NDEN ÖĞRENCİLERE 350 TL YOL YARDIMI VE ASKIDA BİLET KAMPANYASI

    İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NDEN ÖĞRENCİLERE 350 TL YOL YARDIMI VE ASKIDA BİLET KAMPANYASI

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, yol masrafları nedeniyle ailelerinin yaşadığı şehre gitmekte zorlanan 3 bin 403 öğrenciye Kurban Bayramı öncesinde 350 liralık ulaşım yardımı yapılacağını duyurdu. Başkan Soyer, daha fazla öğrenciye ulaşabilmek için ‘Askıda Bilet’ kampanyası başlattıklarını belirterek, “Bize katılın, dayanışmayı büyütelim” dedi.

    Eğitim yardımından yemeğe, ücretsiz nakliyeden çamaşırhane hizmetine kadar gençler için birçok proje yürüten İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu kez de şehirlerarası otobüs bileti almakta zorlanan öğrenciler için harekete geçti. Başkan Tunç Soyer, Kurban Bayramı öncesinde sosyal yardım alan ailelerin üniversitede okuyan çocuklarının eve dönüş biletlerini karşılayacaklarını belirterek, 3 bin 403 öğrenciye 350 liralık ulaşım yardımı yapılacağını duyurdu.

    Başkan Soyer, daha fazla öğrenciye ulaşabilmek için ‘Askıda Bilet’ kampanyası başlattıklarını da söyleyerek, “Sevgili İzmirliler, Askıda Bilet uygulamamızla imkanları sınırlı öğrencilerimizin biletini ödeyebilir ve onlara ulaşım desteği sağlayabilirsiniz. Gençlik kenti İzmir’imizin gençlerine hareket özgürlüğü sağlamak için harekete geçin. Daha fazla gencimize ulaşabilmemiz için tüm hemşerilerimizi bu dayanışmanın bir parçası olmaya davet ediyorum” dedi.

    ASKIDA BİLET KAMPANYASINA NASIL KATILIM SAĞLANIR

    ‘Askıda Bilet’ uygulamasına katılmak isteyen İzmirliler, bizizmir.com sitesi üzerinden “Askıda Bilet Al” sekmesine tıklayarak bilet bekleyen öğrencilerle buluşuyor ve kampanyaya destek olabiliyor. Öğrenciler ise “Askıya Bilet Bırak” sekmesiyle nereden nereye gideceğini, gideceği tarihi ve öğrenci belgesini sisteme yükleyerek bilet başvurusunu oluşturabiliyor.

  • ATAŞEHİR BELEDİYESİ’NİN SINAVA HAZIRLADIĞI 30 ÖĞRENCİ, İSTANBUL GENELİNDE İLK YÜZDE 5’LİK DİLİMDE

    ATAŞEHİR BELEDİYESİ’NİN SINAVA HAZIRLADIĞI 30 ÖĞRENCİ, İSTANBUL GENELİNDE İLK YÜZDE 5’LİK DİLİMDE

    Liselere Geçiş Sınavı’na (LGS), Ataşehir Belediyesi Ataevleri’nde hazırlanan 320 öğrenciden 30’u, İstanbul genelinde ilk yüzde 5’lik dilime girdi. Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi, “Başarılı olan öğrencilerimizin her birini tebrik ediyor, başarılarının daim olmasını diliyorum. Onlar ile gurur duyuyoruz” diye konuştu.

    Ataşehir Belediyesi’nin Ataevleri’nde, liselere giriş ders destek programına katılan öğrencilerden 30 tanesi, 5 Haziran 2022 tarihinde yapılan LGS’de, İstanbul genelinde üstün başarı gösterdi.

    İstanbul’da ilk yüzde 5’lik dilime giren öğrenciler arasında yer alan Müge Oral, “Pandemi sürecinde sınavlara hazırlanmak benim için oldukça zorlu ve stresliydi. Ama hedeflerim olduğu için asla pes etmedim. Ataşehir Belediyesi’ne ve yıl boyunca bizi sınava hazırlayarak, desteklerini eksik etmeyen öğretmenlerimize bir kez daha teşekkürlerimi iletiyorum” dedi.

    Eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması ve eğitimin sürdürülebilir olması hedefiyle yola çıktıklarını vurgulayan İlgezdi, “Başarı; inançlı, kararlı ve disiplinli çalışmanın meyvesidir. LGS’de başarı göstererek hayallerine ulaşan gençleri görüyor olmak bütün bu çabalarımızın ne kadar kıymetli olduğunu bizlere bir kez daha hatırlatıyor. LGS’de başarılı olan öğrencilerimizin her birini tebrik ediyor, başarılarının daim olmasını diliyorum. Bir teşekkür de tüm öğretmenlerimize ve her koşulda çocuklarını yalnız bırakmayan ve destekleyen ailelerimize elbette ki. Öğrencilerimizin yolları açık olsun. Onlarla gurur duyuyoruz” diye konuştu.