Yazar: odakhaber

  • DÜZCE’DE BAŞKAN ÖZLÜ, SEL BASKINI YAŞANAN ÜÇYOL MERASINA “3. GÜN, ZORLA MÜDAHALE ETTİ” İDDİASI

    DÜZCE’DE BAŞKAN ÖZLÜ, SEL BASKINI YAŞANAN ÜÇYOL MERASINA “3. GÜN, ZORLA MÜDAHALE ETTİ” İDDİASI

    MERVE GÜVEN

    Düzce’deki Üçyol köyü merasını, hafta başında etkisini gösteren şiddetli yağış nedeniyle su bastı. Üçyol köyü sakini Fikret Arı, Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü’nün olayın üçüncü günü bölgede çalışma başlattığını ileri sürerek kendi çabası ile yetkililere ulaştığını, çözüm için CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç ile iletişime geçtiğini anlattı. Özkoç’un girişimi ile Özlü’nün çalışma başlattığını savunan Arı, “Bunun partisi yok. Orada kalan canlar var, kurtarılmayı bekleyen ama hiçbir şey yapmadınız. Devletimiz zor günlerimizde bizim yanımızda olmak için değil mi? Böyle gördük, yetiştirildik, ama şu an bakıyoruz zorlama ile yanımızda oluyor” dedi.

    Hafta başından bu yana etkili olan şiddetli yağış ve su taşkınları Düzce’yi de vurdu. Pek çok köy ve mera su altında kaldı, bazı köylerde 2 günü aşan su kesintileri yaşandı. Düzce’nin Üçyol köyü de şiddetli yağıştan etkilendi, bölgedeki mera sular altında kaldı ve yüzlerce hayvan öldü. Üçyol köyünde yaşayan Fikret Arı isimli kadın yurttaş, bölgede 21 bin dönüm arazinin sular altında kaldığını belirterek 3 gün boyunca ne Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü’nün ne de başka bir yetkilinin kendilerini ziyaret ederek bir müdahalede bulunmadıklarını öne sürdü. Fikret Arı, kendi çabası ile CHP Grup Başkanvekili, Sakarya Milletvekili Engin Özkoç’a ulaştığını ve onun girişimleri sonucu Özlü’nün bölgeye gelerek sel felaketinin üçüncü gününde inceleme ve çalışmalara başladığını savundu.

    Fikret Arı, yaşadıklarını ANKA Haber Ajansı’na yazılı olarak şu şekilde aktardı:

    “AFAD’I ARADIM, ‘BİZ ONLARI ALMAYA GİTTİK HAYVANLARI KURTARACAĞIZ DEDİLER GELMEDİLER, İKİNCİYE BİR DAHA GİDEMEYİZ’ DEDİLER”

    “Salı sabahı haber geldi; hayvanlarınızı Üçyol köyü merasından alın, sel gelecek diye. Oğlum ve köyden 20 kişi hayvanları almak için gitti. Sabah 8’de dizlere kadar olan su sabah 10.30’da boylarına kadar gelmiş. Su bir andan yükseldi, bir saat içinde yarım metre olan su 2,5 metreyi bulduğu için hayvanları kurtarmayı bırakıp kendilerini kurtarmaya çalıştılar. AFAD gidiyor ama onlar hayvanları kurtaracağız diye gelmiyor, suyun az olduğu saatte oluyor bu tabii ki. Öğle saatinde oğlum beni aradı ve ‘Anne biz Fevziye köyü merasında mahsur kaldık, bizi buradan aldır’ dedi. AFAD’ı aradım, ‘Biz onları almaya gittik hayvanları kurtaracağız dediler gelmediler, ikinciye bir daha gidemeyiz’ dediler bana. Ben de bir anne olduğum için ve orada 6 kişi mahsur kaldığı için panik yaptım ve jandarmayı aradım. Jandarma sağ olsun benimle çok ilgilendi. AFAD gelmedi ama, Jandarma Komutanlığı bizim ve o 6 kişi için Milli Parklar botunu ayarladı, oraya gönderdi, akşam saat 6’da oğlum geldi. Fakat oradaki su 3 metreyi bulduğu için hayvanlarımız mahsur kaldı. Bildiğim kadarıyla 40 baş sığır, 200 baş manda ve 300 tavuk telef oldu.

    “ENGİN ÖZKOÇ’A ULAŞTIM, ONUN SAYESİNDE DE FARUK ÖZLÜ OLAYI DUYDU VE İKİNCİ DEĞİL ÜÇÜNCÜ GÜNÜ ANCAK MÜDAHALE ETTİ”

    Ertesi gün tekrar gittiler, AFAD geldi ama tek bir lastik botla geldi bu yüzden de hiçbir şey yapamadan geri döndü. Yani hayvanlar orada ölüme terk ediliyor. Daha sonraki süreçte ben Sakarya Ticaret Odası Başkanı Adem Sarı ile irtibata geçtim ve bana sayın vekilim Engin Özkoç’un numarasını verdi. Ben de sayın vekilime ulaştım; Engin Özkoç ilgilendi. Onun sayesinde Üçyol köyü merasındaki mahsur kalan hayvanlardan haberi olmayan sayın Faruk Özlü olayı duydu ve ikinci değil üçüncü günü ancak müdahale etti. Burada benden başka kimse çabalamadı, ne köy muhtarı ne köy heyeti ne de köydeki insanlar.

    “SAYIN SOYLU GELDİ DOLAŞTI GİTTİ. ERTESİ GÜN YİNE HİÇBİR ŞEY YAPILMADI”

    Çarşamba akşamı sayın vekilim (Özkoç) Bakan (Süleyman Soylu) ile görüşüyor, kimlerle nasıl bir iletişime geçti bilmiyorum. Ertesi sabah 6’da, bize hiç uğramayan Belediye Başkanı Faruk Özlü, Sakarya’dan büyük kepçe desteği, helikopter, balık adamlar istiyor, hepsi getiriliyor. Bunların hepsi benim çabamla oluyor. CHP İl Teşkilatının da hakkını yiyemem, onlarla bu işi çözdük. En azından 35 hayvanı kurtardık, orada canlı kalan mandalar, suyun içinde çok az bir kuru yer var oraya çekildi ve kepçenin yardımıyla onlara yem götürüldü. Zararın ne kadar olduğunu bilmiyorum fakat yetkililere ulaşmak için illaki başka başka yollar mı denememiz gerekiyor. Sayın Soylu geldi dolaştı gitti. Ertesi gün yine hiçbir şey yapılmadı. Sadece ve sadece yapılan çabalar Fikret Arı diye bir annenin sayesinde oldu, oğlumu kurtarmayı kendi çabamla başardım. Üçyol merasındaki hayvanları kurtarmayı da kendi çabamla ve sayın vekilimin yardımıyla başardım. Bu konu basında çok az yer aldı, istiyorum ki bunu Türkiye duysun. Şu an 21 bin dönüm arazi su altında ve bu yerleri ekenlerin hepsi, tohum borcu var gübre borcu var, bunları yaparak buraları ektiler. Çok mağduruz. Benim hiçbir zararım yok, iki hayvanım vardı geri geldi. Şu an çabaladığım sadece çevremdeki zarar gören insanlar için, zararlarının bir şekilde telafi edilmesi için.

    “DEVLETİMİZ ZOR GÜNLERİMİZDE BİZİM YANIMIZDA OLMAK İÇİN DEĞİL Mİ? BÖYLE GÖRDÜK, YETİŞTİRİLDİK, AMA ŞU AN BAKIYORUZ ZORLAMA İLE YANIMIZDA OLUYOR”

    İki gün boyunca Üçyol merası için hiçbir çaba göstermeyen Faruk Özlü, benim Engin Özkoç ile diyaloğa geçmem üzerine, çarşamba akşamı gece saat 12’de kendisinin haberi oluyor. ‘Benim o bölgeden hiçbir şekilde haberim yok, o şekilde sel geldiğini bilmiyorum’ diyerek işin içinden çıkıyor. ‘Ben yarın sabah hemen oraya gidiyorum, gerekirse komşu illerden yardım alacağım’ diyor. Biz harekete geçmesek Özlü hiçbir şey yapmayacaktı ve kalan hayvanlar da orada ölüme terk edilecekti. Dün akşam bakıyorum Faruk Özlü, bütün işi kendi yapmış, haber almış, çabalamış gibi Facebook’ta bir sürü yayınlar yapıyor. Bir belediye başkanı olarak kendisine soruyorum; neden dürüst olmuyorsunuz? Bunun partisi yok, a’sı, b’si, c’s, yok. Orada kalan canlar var, kurtarılmayı bekleyen ama hiçbir şey yapmadınız. Bizim çabamızla yaptınız, bunu neden dile getirmiyorsunuz? Bunu yapan muhalefet olduğu için mi kaldıramıyorsunuz? Ben bunu muhalefet olarak yapmadım. Sadece orada kalan canların kurtarılması için yaptım. Sayın vekilime, Düzce İlçe Başkanı Özcan Dağıstanlı, yardımcısı Sinan Doğan ve Ulaş beye teşekkür ediyorum, onlar da ilgilendiler geçmiş olsuna geldiler fakat bu işteki pay benim. Kimse kendini yapmadığı bir şey ile anlatmaya kalkmasın, yaptıklarını anlatsın sadece. Devletimiz zor günlerimizde bizim yanımızda olmak için değil mi? Böyle gördük, yetiştirildik, ama şu an bakıyoruz zorlama ile yanımızda oluyor.”

     

  • Vatandaşlar mucur bırakılan yolun asfaltlanmasını istiyor

    Vatandaşlar mucur bırakılan yolun asfaltlanmasını istiyor

    Batman merkez Şirinevler Mahallesi Toptancılar Caddesinde yaklaşık 6 gün önce yapılan kazı çalışmasından sonra yola bırakılan mucurlu taşlar araçların geçmesiyle tehlike oluşturuyor.

    Yapılan kazı çalışmasından sonra mucur dökülen yola bir türlü asfalt yapılmadığını belirten mahalle sakinleri, durumu Batman Belediyesi yetkililerine ilettiklerini fakat muhatap bulamadıklarını söyledi.

    Yola bırakılan mucurlu taşların her an tehlike oluşturduğuna dikkat çeken mahalle sakinleri, yetkililere çağrıda bulunarak yolun asfaltlanması talep etti.

    Kazı çalışması yapılan yere boşaltılan mucurlu taşların her bir araç geçişinde tehlike oluşturduğuna dikkat çeken mahalle sakinlerinden Abdürrahim Tosun, “Burası Batman merkez Şirinevler Mahallesi Toptancılar Caddesidir. Özellikle Turgut Özal Bulvarına 20 metre mesafedeyiz ve Batman trafiğinin en yoğun olduğu güzergâhlardan bir yerdir. Belediye 6 gün önce burada bir çalışma başlattı ve kazdı, ardından üzerini çakıl taşlarıyla doldurdu. Buradaki çakıl taşları vatandaşlara çok ciddi tehlike oluşturuyor. Her gün takriben bir yumurtanın iki katı kadar taşlar toplayıp kenara bırakıyoruz. Allah korusun bir aracın lastiğinden bir taş fırlarsa ölümle neticelenebilecek bir sonuç çıkabilir.” dedi.

    “Batman Belediyesi yolumuzu ihmal ediyor”

    Abdürrahim Tosun

    Batman belediyesine durumu iletmelerine rağmen ihmal edildiklerini ifade eden Tosun, “Belediyeye defalarca çağrıda bulunup şikâyetlerde de bulunmamıza rağmen bize geleceğiz dediler ama halen gelen kimse olmadı. Sayın Valimizin duyarlılığını biliyoruz ve basın yoluyla duyurmak istedik. Bu durumu 5 gün önce belediye birimlerine iletmiştik ve bugün de aramamıza rağmen buraya gelen olmadı. Yani burası ihmal ediliyor. Vatandaş olarak Batman Belediyesinden isteğimiz çakıl taşlarının olduğu kısma ivedilikle asfalt yapmalarıdır.” ifadelerinde bulundu.

    “Arabalar geçerken sağa sola taşlar fırlıyor”

    Nihat Kaya

    Arabalar geçerken sağa sola çakıl taşları fırladığını belirten bir diğer vatandaş Nihat Kaya, “Yolumuzun bir an evvel yapılmasını istiyoruz çünkü arabalar geçerken sağa sola çakıl taşları fırlıyor. Esnaf arkadaşlar durumu belediyeye iletmesine rağmen yol halen yapılmış değil. Bu durumdan rahatsız oluyoruz. Yetkililerden talebimiz bir an evvel kazılan ve mucur taşı bırakılan yerin asfalt yapmalarıdır.” diye konuştu. (İLKHA)

  • Bitlis’te ekmeğe yüzde 25 zam yapıldı

    Bitlis’te ekmeğe yüzde 25 zam yapıldı

    Un fiyatı ve girdi maliyetlerinin yükselmesi ekmeğe yansımaya devam ediyor.

    Ekmek zammına ilişkin açıklamada bulunan Tatvan Fırıncılar Derneği Başkanı Maşuk Aksoy, un fiyatı ve maliyetinin artması nedeniyle zam yapmak zorunda kaldıklarını belirtti.

    Fırıncı esnafının iş yerlerini kapatma noktasına geldiğini belirten Aksoy, ekmek fiyatına zam yapmak zorunda kaldıklarını, vatandaşın da bunu sağduyu ile karşılaması gerektiğini ifade etti.

    Aksoy, cumartesi gününden itibaren 3 TL olan ekmeğin, 4 TL ile satışa sunulacağını söyledi. (İLKHA)

  • Asgari ücret 5 bin 500 TL’ye çıktı! İşverene bir kişinin maliyeti ne olacak?

    Asgari ücret 5 bin 500 TL’ye çıktı! İşverene bir kişinin maliyeti ne olacak?

    Asgari ücrete yüzde 30 zam yapıldığını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, net ücretin 5 bin 500 TL’ye çıkarıldığını dile getirdi. Brüt asgari ücret ise 6 bin 471 lira olarak açıklandı. Brüt rakamın üstüne 1.003 liralık SGK primi ve 129 liralık işsizlik sigortası primi de eklenince yeni asgari ücretin işverene maliyeti 7 bin 603 TL olacak.

    Milyonların merakla beklediği asgari ücret zammı belli oldu. Dolmabahçe Ofisi’nde kameralar karşısına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, asgari ücretin yüzde 30 zamla net 5 bin 500 TL’ye çıkarıldığını söyledi.

    İŞVERENE DESTEK SÜRECEK

    Asgari ücrete zam yapılırken işveren de unutulmadı. Buna göre, asgari ücretten gelir ve damga vergisi alınmama uygulaması devam edecek. İş verenlere, işçi başına 100 TL destek verilecek.

    İŞÇİDEN YAPILAN KESİNTİ 969 LİRA

    Yeni asgari ücrette işçiden yapılan kesinti 969 lira oldu. Buna göre, işçiden SGK Primi için 905 lira, işsizlik sigortası için 64 lira kesinti yapılacak.

    ASGARİ ÜCRETİN İŞVERENE MALİYETİ

    Asgari ücretin işverene maliyeti de merak edilenler arasında. Asgari ücret net olarak 5 bin 500 TL ancak brüt olarak 6 bin 471 lira. Yani işveren sigorta primi ve işsizlik sigortası primi hariç 6 bin 471 lira ödemek zorunda. İşverenin ödemek zorunda olduğu SGK Primi 1.003 lira, işsizlik sigortası primi ise 129 lira. Tüm bunların toplamıyla asgari ücretin işverene maliyeti 7 bin 603 liraya çıkıyor.

    İşte asgari ücret hesabı:

  • LAHMACUNU 10 TL YAPAN İŞLETME SAHİBİ: “10 LİRA YAPTIĞIMIZ HALDE PARASI YETMEYEN VATANDAŞLAR OLUYOR”

    LAHMACUNU 10 TL YAPAN İŞLETME SAHİBİ: “10 LİRA YAPTIĞIMIZ HALDE PARASI YETMEYEN VATANDAŞLAR OLUYOR”

    MUSTAFA USTA

    Sinoplu restoran sahibi Oktay Çilingir, lahmacunun fiyatını 10 TL’ye düşürmelerine rağmen alamayan vatandaşların olduğunu belirtti. Restoranın işletme müdürü Necmi Yeni de “1 lahmacun bir insanı normalde doyurmaz. Restorana gelip 1 lahmacun yiyen bile var. İçecek bile alamayan var” dedi.

    Sinop’ta hizmet veren bir restoran lahmacunun adet fiyatını 10 TL’ye düşürdü. Restoran sahibi Oktay Çilingir, şöyle konuştu:

    “Bizim Sinop’un Erfelek ilçesinde hayvan çiftliğimiz var. Sütümüzü, yoğurdumuzu, tereyağımızı, sebzemizi kendimiz temin ediyoruz ve o yüzden maliyetleri altta tutup halkımıza lahmacunu 10 liraya yedirmeye çalışıyoruz. Şu anda değişim yapmayacağız, bir süre daha fiyat 10 liradan devam edecek. Lahmacun 10 lira olduğu halde parası yetmeyen vatandaşlar oluyor. Alamayan oluyor. Bütçeleri zayıf olan vatandaşlar oluyor. Biz yardımcı olmaya çalışıyoruz tabi ki. Lahmacuna çok talep var. Bazen yetiştiremiyoruz. Fırın dolu oluyor. Sabah 08.00’den akşam 24.00’a kadar çalışıyoruz. Diğer restoranlarda 20-25 liradan satılan lahmacunla bizim sattığımız 10 liralık lahmacunun boyutları aynı. Artan fiyatlara rağmen bizde lahmacun 10 lira.”  

    “İÇECEK BİLE ALAMAYAN VAR”

    Restoranın işletme müdürü Necmi Yeni ise şunları söyledi:

    “Şu anda gerçekten zorlanıyoruz. Her gün maliyetler artıyor. Aldığımız ürünleri alamıyoruz. Her hafta uygun ve kaliteli malları bulmak için pazarları geziyoruz. Tamam kendi kasap dükkanımız ve besi çiftliğimiz var. Et konusunda avantajlıyız ama sadece etle bitmiyor ki bu iş. Bunun sebzesi var, eleman maliyetleri var. İş yeri kirası, elektriği, suyu bunların hepsi artı maliyet. Biz burayı ocak ayında devir aldığımızda maliyetler iyiydi. Ama ocak ayından sonra asgari ücretin artması ve maliyetlerin artmasıyla birlikte yüzde yüzlük bir katlama oldu. 19 tane personelimiz var. Bunların hepsinin SGK’sı ödeniyor. Maaşları ödeniyor. Günde 50-60 kişi kapıya gelip ‘lahmacun ne kadar’ diye soruyor. Onlara açıklamasını yapıyorum. İnsanların alım gücü olmadığını anladığımızda buyurun size lahmacun ikram edelim diyoruz. İnsanlar kendini belli ediyor. Belli etmemek mümkün değil. Onlara en azından fındık lahmacun dediğimiz lahmacunun daha küçüğü olandan ikram ediyoruz. Onlara lahmacunu tattırmış oluyoruz. Lahmacun 10 lira olduğu halde alamayan vatandaşlarımız var. 1 lahmacun bir insanı normalde doyurmaz. Restorana gelip 1 lahmacun yiyen bile var. İçecek bile alamayan var. Biz ona gerçi mezelerimizi ikram ediyoruz.”

    Görüntü dökümü:
    *Oktay Çilingir
    *Necmi Yeni
    *Detay görüntüler 

     

  • SİVAS’TA KATLEDİLEN 33 AYDIN, GAZİ CEMEVİ ÖNÜNDE ANILDI: “YAKILAN CANLARIMIZLA BİRLİKTE İNSANLIK ONURU YAKILMAK İSTENMİŞTİR”

    FAHRETTİN ÖZTÜRK

    Sivas’taki Madımak Otel’de 29 yıl önce yakılarak katledilen 33 aydın, yazar ve şair, İstanbul’daki Gazi Cemevi’nin önünde, 12 Mart Platformu tarafından anıldı. Burada yapılan açıklamada, “Hunharca yakılarak katledilen sadece 33 aydın, yazar, şair ve halkın gencecik çocukları değildi. Yakılan canlarımızla birlikte, insanlık ve insanlık onuru yakılmak istenmiştir” denildi.

    Sivas’taki Madımak Otel’de, camiden çıkan bir grup tarafından yakılarak katledilen 33 aydın, yazar ve şair, bugün İstanbul Sultangazi’de bulunan Gazi Cemevi’nin önünde 12 Mart Platformu tarafından anıldı. Anma programında türküler söylendi, şiirler okundu. Anma programına katılanlar, “Sivas’ı unutma, unutturma” ve “Sivas’ta düşene, dövüşene bin selam” sloganları attı.

    12 Mart Platformu adına Onur Narin’in okuduğu basın açıklamasında şunlar kaydedildi:

    “ONLAR ÖZGÜR DÜŞÜNCEDEN KORKMAKTADIRLAR: İktidarları bu katliamlara sevk eden şey, onların korkularından, emek sömürüsü iştahlarından başka bir şey değildir. Onlar, özgür düşünceden, halkların ve farklı inançların kardeşliğinden korkmaktadırlar. 1993’ün 2 Temmuz’u, ırkçı, tekçi Türk-İslam sentezci faşist derin devletin de teşviki ve desteğiyle esas olarak Alevi inancına mensup aydınların konakladığı Madımak Otel’in benzin döküp yakıldığı gündür.

    HALKIMIZIN DİRENİŞİ KARŞISINDA FAŞİST DİKTATÖRLÜĞÜN HEVESİ KURSAĞINDA KALMIŞTIR: Pir Sultan şenlikleri başlamadan günler önce, MİT’in katliam hazırlıklarını başlattığı artık kamuoyunca bilinen bir gerçektir. O gün Madımak’ta 33 aydın ve 2 otel çalışanı yanarak veya dumandan boğularak can verdi. Hunharca yakılarak katledilen sadece 33 aydın, yazar, şair ve halkın gencecik çocukları değildi. Yakılan canlarımızla birlikte, insanlık ve insanlık onuru yakılmak istenmiştir. Faşizmin yoz kültür ve ideolojisine karşı halkın yükselen ilerici, devrimci kültürü, sanatı ve edebiyatı yakılmak istenmiştir. Ama aydınlarımızın ve halkımızın direnişi karşısında faşist diktatörlüğün hevesi kursağında kalmıştır.

    DEVLET, SUÇ ORTAKLARINI ÇEŞİTLİ KADEMELERİNDE GÖREVLENDİREREK ÖDÜLLENDİRDİ: Halkımızın yiğit evlatlarını diri diri yakan yobaz güruh hakkında dava açıldı. Mahkemenin sonucunda 33’ü idam, diğerleri değişik süreli cezalar aldılar. Ancak çok geçmeden, kısa süre içinde büyük bir kısmı salıverildi. Firar edenler oldu ve kalanlar için de zaman aşımı uygulanarak hepsi salıverilmiş oldu. Devlet, suç ortakları olan bu beslemelerini devletin çeşitli kademelerinde görevlendirerek ödüllendirmekten geri durmadı.

    FARKLI KESİMLER BİRBİRLERİNE DÜŞMANLAŞTIRILIYOR: Bütün tarihi katliamlar ve tekçilik üzerine kurulu faşist diktatörlüğün dünden bugüne süregelen baskı, sömürü, talan politikaları hız kesmeden devam ediyor. Özellikle Neo-Osmanlıcı diğer adıyla Müslüman Kardeşler patentli AKP ve ırkçı faşist MHP ortaklı iktidar, bir yandan kendilerinden olmayan her kesimi ötekileştirirken öte yandan böl parçala yoluyla halkın farklı kesimleri birbirlerine düşmanlaştırılıyor. En ufak demokratik hak talebi bastırılıyor. Geçmişte can ve kan pahasına kazanılmış olan tüm demokratik, akademik ve sosyal haklar yok sayılmaktadır.

    BU DÜZENE BAŞ KALDIRMAK MEŞRUDUR: Açlığın, yoksulluğun, baskının ve artan zamların hüküm sürdüğü bu faşist düzene başkaldırmak ve isyan etmek meşrudur. Halkımızın isyan bayrağını çekmesi kaçınılmazdır ve o kadar uzakta değildir. Sivas-Madımak katliamının 29’uncu yıl dönümünde ne katledilen aydın, yazar ve kadınlı erkekli halkın yiğit evlatlarını ne de o cehennem ateşini yaktırtan ve yakanları unutmayacağız. Yananları yüreğimizin başköşesine oturturken yakanları tarihin çöplüğüne gömeceğiz.”

  • Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Bilgin’den asgari ücret açıklaması

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Bilgin’den asgari ücret açıklaması

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, “Bugün itibariyle ek yüzde 30’luk artış yaparak asgari ücreti 5 bin 500 TL’ye çıkardık. Böylelikle 2022 yılında asgari ücretteki kümülatif artış oranı yüzde 94.60 oldu” dedi.

    Bakan Bilgin açıklamasında, şu ifadelere yer verildi:

    “Çalışanlarımızı, emekçilerimizi enflasyona ezdirmeme irademizin arkasındayız. Bugün itibariyle ek yüzde 30’luk artış yaparak asgari ücreti 5 bin 500 TL’ye çıkardık. Böylelikle 2022 yılında asgari ücretteki kümülatif artış oranı yüzde 94.60 oldu.” (İLKHA)

  • Mardinli öğrenci LGS’de Türkiye birincisi oldu

    Mardinli öğrenci LGS’de Türkiye birincisi oldu

    5 Haziran 2022 tarihleri arasında yapılan Liselere Geçiş Sistemi sınavın sonuçları açıklanmasıyla Türkiye’de dereceye giren 193 öğrenciden biri olan Robin Çiya Özkan, sınavdan tam puan almanın duygularını paylaştı.

    Sınava iyi çalışarak emeğinin karşılığını alması ve sınav sürecindeki çalışma programını aktaran Özkan, “Emeklerimin boşa çıkmadığı için mutluyum. Çok fazla abartı soru çözümü yaptığımı düşünmüyorum. Konuları dinleyip az ama güzel soruları çözdüm. Geçen senelerin ve bu senelerin örnek sorularını çözdüm. LGS’leri çözüp bol bol denemeye girdim. Ailem ve hocalarım gerçekten hepsi derslerimle ilgileniyordu.” şeklinde konuştu.

    Sınava girmeden önce bu kadar puan alabileceğini beklemeyen Özkan, “Açıkçası 500 tam puan beklemiyordum. Güzel bir şey yapacağımı bekliyordum ama 500 puanı çok beklemiyordum. 2-3 yanlış çıkaracağımı düşünüyordum. Daha çok böyle saatli çalışmak yerine soru sayısı ile çalıştım o kadar. Belirli konularda zorlandığım konuların özellikle üzerine gittim.” dedi.

    Sınava hazırlanırken sadece derse yoğunlaşmayıp sosyal aktivitelerinde yaptığını ifade eden Özkan, “Yeri geldi arkadaşlarımla futbol oynamaya gidiyordum yeri geldi evde oturup kardeşimle oynuyordum ve arkadaşlarımla gezmeye dışarıya çıkıyordum. Sadece derse veya içime kapanmış değildim.” ifadelerini belirtti.

    Lise hedefini tam olarak belirlemeyen Özkan, “Şu an tam aklımda belirli bir lise yok ama İnşallah İstanbul’a gitmeyi, tıp okumayı düşünüyorum.” dedi.  

    Son olarak LGS sınavına girecek öğrencilere şu tavsiyelere değindi:”Kendilerini çok sıkmasınlar. Sene başından beri kendini sıkarak çalışmasınlar sonradan yavaş yavaş dozu arttırmaları bence daha iyi yoksa insan sıkılıp ve bırakabiliyor.”

    Artuklu ilçe kaymakamı Mesut Tabakçıoğlu da LGS’de birinci olan Özkan ve beraberinde Artuklu İlçe Milli Eğitim Müdürü Emin Duyan’ı kabul ederek öğrenciye ödül verdi. (İLKHA)

  • Adıyaman’da Hint keneviri ele geçirildi

    Adıyaman’da Hint keneviri ele geçirildi

    Konu hakkında valilikten yapılan açıklamada, “Kâhta Narkotik Suçlarla Mücadele Grup Amirliği ve Adıyaman Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerimizce yapılan çalışmalarda Kâhta-Siverek yolunda bulunan bir yerleşim yerinde M.Y isimli şahsın Hint keneviri bitkisi yetiştirdiği tespit edilmiştir. Yapılan operasyonda 167 adet Hint keneviri bitkisi ele geçirilmiş ve şüpheli şahıs hakkında yasal işlem başlatılmıştır.” ifadeleri kullanıldı. (İLKHA)

  • Böyle evlat olmaz olmasın! Para için annesini ve babasını öldüresiye dövdü!

    Böyle evlat olmaz olmasın! Para için annesini ve babasını öldüresiye dövdü!

    Sinop’ta Yaşar Bozel, otomobilini tamir ettirmek için annesi Fatma ile babası Kemal Bozel’den para istedi. Bozel çifti, paraları olmadığını söyledi. Bunun üzerine Yaşar Bozel, anne ve babasına saldırdı, 2 saat boyunca baston, koltuk değneği ve balta sapıyla dövdü. Gelen sesleri duyan komşuların ihbarı üzerine adrese jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri, Bozel çiftini Atatürk Devlet Hastanesi’ne kaldırdı. Vücutlarının birçok yerinde kırık ve morluklar oluşan Fatma ve Kemal Bozel çifti, oğullarından şikayetçi oldu. Yaşar Bozel, jandarma ekiplerince gözaltına alındı.

    “ÇOK DARBE YEDİK”

    Oğlunun sarhoş olduğunu belirten Fatma Bozel, “Akşam namazını kıldım, evin yanına geldi. Arabasına tamirat yapacaktı. ‘Araban iyi oldu mu?’ dedim. ‘Parçalarını aldım, para yetmedi’ dedi. Fakat sarhoştu. Hiçbir şey demeye gerek kalmadı. Tabağı yere vurdu. Sonra da kalktığı gibi bizi bu hale getirdi. Hiç bizi dinlemedi. Vücudumda kırıklarım var, bizi kapıya attı. Bir eşime vurdu, bir bana vurdu. Evin önünde çok darbe yedik” dedi.

    “BUNU YAPAN DOĞURDUĞUM EVLAT”

    Oğlunun uzun süre kendilerine vurduğunu ifade eden Fatma Bozel, “Zaten beyin felci geçirdim. Koltuk değnekleri ile yürüyorum. Koltuk değneklerini üstümüzde parçaladı. Koltuk değneğinin parçası bir ara düştü. O ara aldım, savurdum. Başına geldi sanırım. Acır mıyım? Acımam. Koltuk değnekleri ile vurunca sonra gitti, odun motorunu çalıştırmaya çalıştı. Fakat çalışmadı. Bunu yapan doğurduğum evlat. O sarhoş. İşi, gücü para. Madde bağımlılığı vardı ama bırakıyordu. ‘Arabanın parçaları için para lazım’ dedi. Biz de ‘Yok’ deyince üstümüze barut gibi parladı” diye konuştu.