Yazar: odakhaber

  • TOKİ Emekliler Sitesi sakinleri sorunlarının çözülmesini istiyor

    TOKİ Emekliler Sitesi sakinleri sorunlarının çözülmesini istiyor

    Eyyübiye ilçesi Akabe TOKİ Emekliler Sitesi sakinleri, sorunlarının çözülmesi ile ilgili site önünde toplanarak seslerini duyurmaya çalıştı.

    Site yakınında fırın, market ve semt pazarı olmadığından dolayı mağdur olduklarını belirten mahalle sakinleri, ayrıca parasını ödemelerine rağmen evlerinin tapularını alamadıklarını savundu.

    Şehir içi otobüslerinin sitenin yakınından geçmesi için güzergâhın değişmesi gerektiğini belirten mahalle sakinleri, kendilerine verilen sözlerin tutulmasını istiyor.

    HÜDA PAR Şanlıurfa İl Başkanı Emin Özaslan, HÜDA PAR merkez ilçe başkanları ile birlikte site sakinlerini ziyaret ederek sorunların çözülmesi için yetkililere seslendi.

    “TOKİ verdiği sözde durmamıştır”

    Site sakinlerinin yıllarca çalışarak emekli olduğunu belirten Özaslan, “Bugün Akabe TOKİ’deki Emekliler Sitesinin önündeyiz. Emekli abilerimiz, zamanında devlete çok hizmetler ederek emekli olmuşlar. Bu insanlar, devlete bu kadar hizmet ederken, devlet neden üzerine düşen vazifeyi yerine getirmiyor? Devlet, halkı için vardır, belediye hizmet için vardır. Buradaki emekli abilerimiz belediye otobüslerinin sitelerinin önünden geçmesini istiyor. Bir de TOKİ’den ev alırken hemen yanı başlarında fırın ve market olacağı kendilerine söylenmiş; ama maalesef TOKİ verdiği sözde durmamıştır. Eyyübiye Belediyesi de verdiği sözde durmamış Büyükşehir Belediyesi de ulaşım konusunda üzerine düşen görevi halen yerine getirmemiştir.” diye konuştu.

    “Eğer halkın parasını alıyorsanız tapusunu vermek zorundasınız”

    Site sakinlerinin tapu konusunda yaşadıkları sıkıntılara değinen Özaslan, “Site sakinleri aldıkları evin parasını ödemişler; ama aldıkları evin tapusunu alamamışlardır. Tapularını alamamalarının sebebi; TOKİ’nin yer sahipleri ile ilgili sorunlar yaşamasıdır. TOKİ, bunu daha öncede neden söylemedi. O zaman para almasaydılar. Parasını aldıktan sonra TOKİ’nin hak sahiplerine tapularını vermemesi insanları mağdur etmektedir. Eğer halkın parasını alıyorsanız tapusunu vermek zorundasınız. Tazminat vermesi gerekiyorsa TOKİ, bu tazminatı vermelidir. TOKİ’nin kimseyi mağdur etmeye hakkı yoktur.” şeklinde konuştu.

    “Buradaki fırını ve marketi faaliyete koymak çok mu zor?”

    Sorunların çözülmesi için yetkililere seslenen Özaslan, “Sorunların çözülmesi için Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesini, Eyyübiye Belediyesini, TOKİ idaresini ve Valiliği göreve davet ediyoruz. Diyoruz ki lütfen burada bu memlekete bu kadar emek vermiş olan emeklileri yalnız bırakmayalım. Az önce bir emekli abimiz aşağıdaki fırından 10 ekmek aldığını, ekmeği buzluğa koyduğunu ve günlerce buzluktan çıkardığı ekmeği yediğini söyledi. Bu Allah’tan reva mıdır? Buradaki fırını ve marketi faaliyete koymak çok mu zor? Bu konuda tüm yetkilileri göreve davet ediyoruz.

    “Bize söz vermelerine rağmen verdikleri sözleri yerine getirmediler”

    Site sakinleri ise sorunlarını yetkililere iletmelerine ve söz almalarına rağmen bir sonuç elde etmediklerini savundu.

    Site sakinlerinden Hüseyin Kadayıfçı, “Başkan ile gittik görüştük. Durumu kendisine arz ettik. Burada fırın ve manav kendisinden istedik. Otobüs güzergâhın değiştirmesini istedik. Bize söz vermelerine rağmen verdikleri sözleri yerine getirmediler. Burada gözüken pislikler, Urfa’ya yakışmıyor. Ben 77 yaşındayım. Fırına gidip gelmek yarım saatimi alıyor. İki ekmek almak için ben nasıl gidip geleyim. Eğer bu dediklerimiz yapılırsa kendilerine teşekkür ederiz.” ifadelerini kullandı.

    Fırın, market ve ulaşım sorunlarını dile getiren site sakinlerinden Cuma Fidan, “4 yıldır bu sitede oturuyorum. Burada fırın ile market olması lazım. Otobüsün buradan geçmesi lazım… Ben eşimle birlikte yaşıyorum. Fırından 10 ekmek alıyorum ve buzluğa koyuyorum. Buz gibi ekmeği yiyorum.” dedi. (İLKHA)

  • SİNOPLU VATANDAŞ, ERFELEK TATLICA ŞELALELERİ’NİN YOLUNU ÖZEL MÜLK OLDUĞU GEREKÇESİYLE KAPATTI: “DEVLET KAMULAŞTIRIRSA YOLU AÇARIZ”

    SİNOPLU VATANDAŞ, ERFELEK TATLICA ŞELALELERİ’NİN YOLUNU ÖZEL MÜLK OLDUĞU GEREKÇESİYLE KAPATTI: “DEVLET KAMULAŞTIRIRSA YOLU AÇARIZ”

    MUSTAFA USTA

    Sinoplu Ferdi Poyraz Aslan, Erfelek Tatlıca Şelaleri’ne giden yolu özel mülk olduğu ve kamulaştırma yapılmadığı gerekçesiyle iş makineleriyle toprak yığarak ulaşıma kapattı. Aslan, “Devlet kamulaştırırsa o zaman yolu açarız. Diğer türlü biz yolu açmayız” dedi. Yolun kapanması nedeniyle vatandaşlar, şelale bölgesine yürüyerek gitmek zorunda kaldı.

    Sinop’un en önemli turistik yerlerinden biri olan ‘Erfelek Tatlıca Şelaleleri’ yolu, Ferdi Poyraz Aslan tarafından özel mülk olduğu gerekçesiyle ve kamulaştırma talebiyle iş makineleri ve toprak dökülerek ulaşıma kapatıldı. Yolu kapatan Aslan şöyle konuştu:

    “DEVLET KAMULAŞTIRIRSA O ZAMAN YOLU AÇARIZ. DİĞER TÜRLÜ BİZ YOLU AÇMAYIZ.”

    “Burası bizim kendi arsamız. Yaklaşık 15-20 yıldır Erfelek Tatlıca Şelalesi olarak biliniyor. Buralarda işletmeler var; bizim yollarımız kamulaşmadı, paralar ödenmedi. Biz de bunu vali beye bildirdik. Ama burası hakkında bir çözüm üretemedi. Şelalenin olduğu geçit bize ait. Burası bizim yerimiz. Geçen sene de kestik biz bu yolu. Erfelek belediye başkanımız, ilçe başkanımız geldi. Onların hatırları için biz burayı açmıştık ama bu sene çözüm bulamadık. Şelale bir şahsa kiraya verilmiş. Bizim yerimizden paralar kazanılıyor ama bize bir ödeme yok. Biz de bu sebepten dolayı yolu kestik. Biz başvuruları yaptık. ‘Buralar kamulaşmıyor’ dendi. Şelale para kazanıyor ama biz bir şey görmüyoruz. Burası dedelerimizin yeri. Biz görmüyorsak kimsenin de görmesine gerek yok. Devlet kamulaştırırsa o zaman yolu açarız. Diğer türlü biz yolu açmayız.”

    Erfelek Takım Şelaleleri’ni ziyaret eden bir vatandaş ise, “Biz arabamızı çektik yürüdük. Biz genciz. Yürürüz. Fakat yaşlı insanlar da görmek istiyor böyle doğal güzelliği. Ama imkanları yok yürüyemiyorlar. Onlar için yolun açılması gerekiyor” diye konuştu.

    Şelaleyi ziyaret eden bir başka vatandaş da “Ben Ankara’dan geliyorum. Şelale işletmesini aradım, yolun açık olduğunu söylediler. Ona göre yola çıktık, geldim. Buraya kadar geldik, yolun kapalı olduğunu gördüm. Toplamda 16 kişiyiz yaklaşık yarım saattir yürüyoruz, yolda bir minibüsten rica ettik. Bu mağduriyetimize yetkililere özellikle belirtmek istiyoruz” dedi.

    Görüntü dökümü:
    *Ferdi Poyraz Aslan
    *Vatandaşların tepkisi
    *Detay görüntüler 

     

  • G7 ülkeleri ile Kuzey Kore arasında “balistik füze” konusunda karşılıklı açıklamalar

    G7 ülkeleri ile Kuzey Kore arasında “balistik füze” konusunda karşılıklı açıklamalar

    Konuya ilişkin Kuzey Kore’den yapılan açıklamada, “Silah programımız öz savunma faaliyeti, geri adım atmayacağız” denildi.

    Kuzey Kore Dışişleri Bakanlığı, G7 ülkelerine tepki göstererek, G7’nin “ABD ve Japonya da dâhil olmak üzere az sayıda devletin çıkarlarını temsil eden bir grup” olarak nitelendiği belirtilerek, “G7, hiçbir şekilde uluslararası düzenin savunucusu ve insan haklarının koruyucusu gibi davranmaya uygun değildir” ifadeleri yer aldı.

    Ülkenin eleştirilere konu olan silah programının savunulduğu açıklamada, “Öz savunma kapasitemizi güçlendirme adımımız, devletimizin haklarını ve çıkarlarını dünya barışını enkaza çeviren ve dünyanın en büyük nükleer silah devleti olan ABD tehdidine karşı savunmak için meşru savunma hakkının makul ve meşru şekilde kullanımıdır. Başkalarının ne dediğine bakmaksızın devletimizin onurunu ve haklarını savunma konusunda geri adım atmayacağız” denildi.

    G7 ülke liderleri yayınladıkları ortak bildiride Kuzey Kore’nin “yasadışı” balistik füze testlerine karşılık Pyongyang’a yönelik Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının tam olarak uygulanması çağrısında bulunmuş Kuzey Kore kitle imha silahları ve balistik füze programını durdurmaya çağrılmıştı. (İLKHA)

     

  • CHP’li Ali Öztunç: Sağlık Bakanlığı MHRS sistemi çöküyor

    CHP’li Ali Öztunç: Sağlık Bakanlığı MHRS sistemi çöküyor

    Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) uygulamasında yaşanan aksaklıklar, hastaların muayene randevusu almasını çoğu zaman engelliyor. Bu konuda yeni önlemlerin alınması ve zorlukların giderilmesi için CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç’tan yeni bir teklif geldi. Ali Öztünç, MHRS sorunlarının giderilmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) komisyon kurulmasını istedi.

    VATANDAŞ ÖZEL HASTANELERE MAHKUM BIRAKILMAKTADIR

    CHP milletvekillerinin imzasıyla meclise sunulan önergede şu gerekçelere yer verildi:

    “MHRS ve ALO 182 üzerinden randevu alamayan pek çok vatandaşımız, özel hastanelere başvurmak zorunda kalmaktadır. Kamu hastanelerinde hizmet alamaz duruma gelen vatandaşlar, artık milletvekili makamlarını arayarak doktor randevusu istemeye başladı. MHRS sorunlarından biri de doktor yetersizliğidir. Doktorların ücret, sağlıkta şiddet gibi sorunlar sebebiyle işlerini bırakması ve yurt dışına gitmesi de bu probleme yol açmıştır.”

    İLAÇ BULUNAMIYOR, HEKİM SAYISI YETERSİZ

    CHP’li Ali Öztunç, konuyla ilgili araştırma komisyonunun kurulmasını neden istediğini de şu cümlelerle ifade etti:

    “Vatandaş Sağlık Bakanlığı Merkezi Randevu Sistemi (MHRS) zaman zaman çöktüğü için randevu alamıyor. İlaç bulunamıyor, ameliyatlar yapılamıyor, hekim sayısı gittikçe azalıyor, hekimler istifa ediyor. Bir an evvel önlem alınmazsa, sağlık sistemimiz iflas edecek. Vatandaşlarımızın daha kaliteli sağlık hizmeti alabilmesi ve MHRS uygulamasında oluşan aksaklıkların giderilmesi amacıyla alınacak tedbirlerin belirlenmesini talep ediyoruz. Bu konuda çözüm yollarının araştırılması için Anayasanın 98’inci, İçtüzüğün 104 ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis araştırması açılmasını arz ederiz.”

  • SAMSUN KESK ŞUBELER PLATFORMU: “KAŞIKLA VERİLEN KEPÇEYLE ALINMAK İSTENİYOR”

    MEHMET REBİİ ÖZDEMİR

    Samsun KESK Şubeler Platformu, asgari ücrete yüzde 30 oranında zam yapılmasını protesto etti. KESK Samsun Şubeler Platformu Sözcüsü Erdem Avcı, “Her yıl olduğu gibi kaşıkla verilen kepçe ile alınmak isteniyor. Yasal hakkımız olan enflasyon farkını iktidarlarının bir lütfu gibi göstermeye çalışıyorlar. Tüm kamu emekçilerinin, emeklilerin kümülatif maaş ücreti 2022 yılı için en az vergi oranı artışı oranı yani yüzde 101 oranında artırılmalıdır” dedi.

    Samsun KESK Şubeler Platformu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 5 bin 500 TL olarak açıkladığı yeni asgari ücreti protesto etti. “Yüzdelik zam değil insanca yaşanabilecek bir ücret istiyoruz” pankartı açan platform üyeleri, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Yaşasın onurlu mücadelemiz”, “Çetelere değil halk için bütçe”, “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek” sloganları attı. Platform adına basın açıklamasını okuyan Erdem Avcı, şunları kaydetti:

    “POLİTİKALARIYLA BİR GRUP AZINLIK SERVETİNE SERVET KATARKEN, KRİZİN FATURASI EMEKÇİ HALKA ÖDETİLMEK İSTENMEKTEDİR”

    “Akaryakıttan elektriğe, giyimden gıdaya pek çok alanda her geçen gün yenisi eklenen zamlar toplumun hemen her kesimi gibi biz kamu emekçilerini ve emeklilerini de sefalete mahkûm ediyor. TÜİK’in ısmarlama enflasyon oranlarına göre yıllık enflasyon yüzde 73,5, gıda enflasyonu yüzde 91, ulaştırma enflasyonu yüzde 108 ‘e ulaşmışken, sokaktaki enflasyon bu oranların çok üzerindedir. Bu haliyle dahi OECD üyesi 36 ülke içinde en yakın rakibimize dört kat fark atarak açık ara lider konuma yerleştik.

    Ülke kaynaklarının, bizlerden alınan vergilerin sermayeye rantiyeye, faizden beslenenlere, savunma ve güvenlik adı altında silahlanmaya ayrıldığı sarayın ekonomi politikalarıyla bir grup azınlık servetine servet katarken, krizin faturası emekçi halka ödetilmek istenmektedir. Sermaye kesiminde hal böyle iken yandaş konfederasyonların, sendikaların ‘toplu sözleşmelerde’ sanal rakamlardan ibaret TÜİK enflasyonuna göre yapılan maaş artışlarına attıkları imzalar kamu emekçilerine kazanım olarak dayatılmaktadır. Kamu emekçileri olarak 20 yıl önce asgari ücretin 3,5 katına denk gelen ortalama maaşımız bugün asgari ücretin 1,5 katına indi. Peki, asgari ücret mi arttı? Hayır. Asgari ücret 20 yıl önce de açlık sınırının altındaydı. Bugün de altında. Dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 6.400 yoksulluk sınırı 20 bin 500 TL’yi aştı.

    “YASAL HAKKIMIZ OLAN ENFLASYON FARKINI İKTİDARLARININ BİR LÜTFU GİBİ GÖSTERMEYE ÇALIŞIYORLAR”

    Buna karşın kamuda çalışan toplam 5 milyon memura, işçiye, sözleşmeliye ‘personel gideri’ olarak ayrılan tutar yaklaşık 189 milyar TL ile ek ödeneğin sadece yüzde 17’sine, SGK devlet prim gideri olarak eklenen 28 milyar TL ise ek bütçenin sadece yüzde 2,6’sına denk geliyor. Tablo bütçe gelirlerinde yapılmak istenen artışa bakıldığında çok daha netleşiyor. Çünkü ek ödeneğin tamamı vergilerden yani yüzde 99 olarak bizlerin sırtına yüklenen vergilerin katmerli hale getirilmesinden oluşuyor. Toplam vergi gelirleri 1 trilyon 80 milyar artışla 2 trilyon 338 milyara çıkarılıyor. Yani başlangıç bütçesindeki vergiler yüzde 86 artırılıyor. Bu bir önceki yılın vergi gelirine göre yüzde 101’lik bir artış demek. Uzun lafın kısası her yıl olduğu gibi kaşıkla verilen kepçe ile alınmak isteniyor. Yasal hakkımız olan enflasyon farkını iktidarlarının bir lütfu gibi göstermeye çalışıyorlar.

    Tüm kamu emekçilerinin, emeklilerin kümülatif maaş ücreti 2022 yılı için en az vergi oranı artışı oranı yani yüzde 101 oranında artırılmalıdır. Bunun 7,5 puanlık kısmı Ocak- Haziran maaşlarımıza zaten yansımıştır. Buna önce yüzde 75 oranında gerçek enflasyon farkı eklenmelidir. Ardından yüzde 7 olan ‘toplu sözleşme’ artışı eklenmelidir. Mevcut durumdaki gelir vergisi tarifesinde, dilim tavan-tabanlarında veya vergi oranlarında ek bütçeye paralel artış yapılmalıdır. Aksi durumda maaş artışları cebimize girmeden gelir vergisine gidecektir. 

    Emekçilerin, sendikaların, halkın bütçeye katılma hakkı önündeki engeller kaldırılmalıdır. 2023 bütçesi hazırlıklarına başlanacak olan önümüzdeki ekim ayında toplu sözleşme masası kurulmalıdır. En düşük kamu emekçisinin geliri maaşında ve eş yardımı, çocuk yardımı, kira yardımı, ulaşım yardımı gibi sosyal ödemelerde yapılacak artışlarla yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmalıdır. KESK olarak buradan bir kez daha başta kamu emekçileri olmak üzere tüm emekçileri, işçileri, asgari ücretlileri ‘insanca bir yaşam, insanca yaşamaya yetecek bir ücret’ için bir araya gelmeye, bizlere 19. yüzyıl kölelik koşullarını, yoksulluğu sefaleti dayatanlara karşı emeğin birleşik mücadelesini yükseltmeye çağırıyoruz.”

     

     

     

     

  • Afganistan’daki ulemadan ortak karar: Ahundzade’ye biat ediyoruz

    Afganistan’daki ulemadan ortak karar: Ahundzade’ye biat ediyoruz

    Afganistan’ın başkenti Kabil’de, ülke genelinde 3 bin 500 alim ve ileri gelenin katılımıyla düzenlenen 3 günlük Ulema Konferansı sonuç bildirgesiyle sona erdi.

    Tüm katılımcıların kabul ettiği ortak karara göre sonuç bildirgesi şöyle:

    “İslami sistem 40 yılı aşkın süredir fedakarlıkların bir sonucudur”

    1-İslam düzeni Cenab-ı Hakk’ın büyük bir lütfu ve inanan insanlarımızın daimi bir arzusuydu. İslam düzeninin adalet, güvenlik, şeref ve bereket getirdiğini tecrübeler göstermiştir. İslami sistem bizim cihadımızın ve 40 yılı aşkın süredir fedakarlıkların, göçlerin ve zorlukların bir sonucudur. Allah’ın lütfuyla İslami sistem Afganistan’da hüküm sürmeye başladı.  Biz sadece onu güçlü bir şekilde desteklemekle kalmıyor, aynı zamanda yardım ediyor ve savunuyoruz. Ona tam desteği, tüm milletin milli ve dini görevi sayıyoruz.

    “Hibetullah Ahundzade biat ediyoruz ve onu güçlü bir şekilde destekliyoruz”

    2- Afganistan İslam Emirliği’nin Emirü’l-Müminini, Şeyh el-Hadis Hibetullah Ahundzade Hafızullah’a biat ediyoruz ve onu güçlü bir şekilde destekliyoruz. Biz buna inanıyor ve Cenab-ı Hakk’tan dini ve dünyevi tüm işlerde kendisine başarı bahşetmesini diliyoruz.

    “İslam Emirliğini meşru bir sistem olarak kabul edin”

    3- İslam Emirliği Afgan halkının içerisinden neşet etmiştir ve kuruluşunda hiçbir dış müdahale yoktur. Bu durum, İslam Emirliğinin meşru olduğunun bir delilidir. İslam Emirliği, ülkede güvenliği sağladı, Afganistan’a ve bölgedeki diğer ülkelere yönelik tehditleri engelledi, yönetimdeki yolsuzluk, öfke ve zimmete para geçirme kültürünü ortadan kaldırdı ve Afganistan’da merkezi bir hükümet sistemi kurdu. Bu sistemin güçlendirilmesi sadece Afganistan’ın ve bölgenin değil, bölge ve dünya bazında tüm dünyanın çıkarınadır. Başta İslam ülkeleri ve kuruluşları olmak üzere Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlar da dahil olmak üzere ülkelere çağrıda bulunuyoruz. İslam Emirliğini meşru bir sistem olarak kabul edin, onunla olumlu etkileşim kurun. Afganistan üzerindeki tüm yaptırımları kaldırın, Afgan halkının dondurulmuş varlıklarını geri verin ve ülkenin ekonomik kalkınmasını teşvik edin.

    “Uyuşturucu yasağını kuvvetle destekliyoruz”

    4- İslam Emirliği tarafından çıkarılan ve uyuşturucunun yetiştirilmesini, üretilmesini, ticaretini ve kullanımını yasaklayan kararnameyi kuvvetle destekliyoruz.

    “Yabancı ülkeler iç işlerimize müdahale etmesin”

    5- İslam Emirliği’nin komşu ülkelere, bölgeye ve dünyanın iç işlerine müdahale etmeme politikası ve karşılıklı saygı ve etkileşim ilkesine dayalı olarak Afgan topraklarının onlara karşı kullanılmaması konusundaki tutumunu destekliyoruz. Ayrıca karşılıklı etkileşime dayanarak komşu ülkeleri, bölgeyi ve dünyayı Afganistan’ın iç işlerine karışmamaya ve hiç kimsenin topraklarını Afganistan’a karşı hareket etmek için kullanmasına izin vermemeye çağırıyoruz.

    “İslami sistemi yönelik silahlı muhalefeti ortadan kaldırmak Emirliğin ve milletin görevidir”

    6- Bütün ülkeye hakim olan bir İslami sistem var. Bu sistem ülkede güvenliği ve adaleti sağlamıştır. Bu sisteme karşı herhangi bir silahlı muhalefet, isyan ve yolsuzluğu ortadan kaldırmak Emirlik ve milletin görevidir. Ayrıca, İslam hukuku ve ulusal çıkarlarla çelişen, iktidardaki İslami sisteme karşı herhangi bir muhalefet de yolsuzluk ve yasadışıdır.

    “DAİŞ bu çağın Harici bir grubudur, onlarla her türlü temas haramdır”

    7- Millete sesleniyoruz, sözde DAİŞ’in bu çağın Harici ve boş bir grubu olduğunu, İslam memleketimizde fitne yaydığını, onlarla her türlü yardım ve temasın haram olduğunu bildiriyoruz.

    “Alimler sosyal medyada tartışmalı konulardan uzak dursun”

    8- Tartışmalı konuları sosyal medya üzerinden gündeme getiren alimlerimizi kesinlikle bu zararlı tartışmalardan kaçınmaya çağırıyoruz. Çünkü bu tartışmalar, insanlar arasında ayrışmalara, endişelere ve çekişmelere neden olmaktadır.^

    “İslam Emirliğini, kadınların ve tüm ulusun haklarına özel önem vermeye çağırıyoruz”

    9- İslam Emirliğini adalete, dini ve modern eğitime, sağlığa, tarıma, sanayiye, İslam hukuku ışığında azınlıkların, çocukların, kadınların ve tüm ulusun haklarına; kapsayıcı kalkınma ve ekonomik büyümeye özel önem vermeye çağırıyoruz.

    “Halkın refahına yönelik olumlu adımlar atılsın”

    10- İslam Emirliği liderliğini mevcut birliği ve ulusal birliği güçlendirmeye, toprak bütünlüğünü korumaya çağırıyoruz. Ayrıca ulusal çıkarların gerçekleşmesine, yoksulluğun ve işsizliğin önlenmesine ve halkın refahına yönelik olumlu adımlar atılması çağrısına bulunuyoruz.

    “Afganistan, tüm Afganların ortak vatanıdır”

    11- İslam Emirliği’nin, yurtdışına giden Afganları ülkelerine geri dönmeleri yönünde yaptığı çağrıları destekliyoruz. Afganistan, tüm Afganların ortak vatanıdır. Burada kimse kendini yabancı hissetmemeli. Ayrıca yabancı devlet adamlarını da durumu bir fırsat olarak değerlendirmeye, ülkede kalmalarına, yabancılara karşı ön yargılı davranışlardan da kaçınmaya çağırıyoruz. (İLKHA)

  • BURSA’NIN SUALTI ARKEOLOGLARI İZNİK GÖLÜ KAZILARINA MUDANYA’DA HAZIRLANIYOR

    BURSA’NIN SUALTI ARKEOLOGLARI İZNİK GÖLÜ KAZILARINA MUDANYA’DA HAZIRLANIYOR

    Bursa’nın sualtı arkeologları, Mudanya Belediyesi’nin 30 yıl sonra eğitim işlevini sürdürmesi adına hizmete açtığı Taş Mektep’te yetişecek. Mudanya Belediyesi Sualtı Araştırmaları Merkezi, İznik Gölü Bazilikal Kilise’nin sualtı kazılarına hazırlanan öğrencilere ev sahipliği yapacak.

    Mudanya Belediyesi, Taş Mektep Akademi’de ÇEKÜL Vakfı iş birliğiyle Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesinde açılan kurslarla çocuklara beceri ve yeteneklerini keşfetme imkanı sağlarken, bu kez de Sualtı Araştırmaları Merkezi açıyor.

    Arkeoloji bölümü lisans ve lisansüstü öğrencileri, Uludağ Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ve İznik Sualtı Kazısı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin koordinatörlüğünde Mudanya Belediyesi Marmara Sualtı Araştırmaları Merkezi’nde İznik Gölü Bazilikal Kilise sualtı kazılarına hazırlanacak. Sualtı arkeolojisi öğrencileri, uluslararası geçerliliğe sahip Scuba eğitimini Mudanya’da alacak. Öğrencilerin teorik eğitimleri, 3 Temmuz’da Taş Mektep’te, pratik eğitimleri ise Mudanya Belediyesi’nin Yüzme Havuzu’nun ardından 4 Temmuz’da Arnavütköy limanda gerçekleştirilecek.  

     

     

  • Bob adındaki yarış güvercini yolunu şaşırıp İngiltere’den ABD’ye uçtu!

    Bob adındaki yarış güvercini yolunu şaşırıp İngiltere’den ABD’ye uçtu!

    İngiltere’de akıl almaz bir olay yaşandı. Bob adındaki yarış güvercini yolunu şaşırınca dünya haritasında kıta değiştirdi! İngiltere’den ABD’nin Alabama eyaletine kadar 6.500 kilometrelik yolu uçarak günün ilgi çeken gelişmelerinden birine imza attı.

    YARIŞ GÜVERCİNİ ‘BOB’ 6.500 KM YOL YAPTI

    Bundan 3 hafta önce Manş Adaları’ndan evine dönmesi için salıverilen Bob adındaki yarış güvercini, İngiltere’de yolunu şaşırınca, 6.500 kilometrelik bir yolculuk yaptı. Güvercinin son durağı ABD’nin Alabama eyaleti oldu.

    Normalde 644 kilometrelik eve dönüş yolculuğunun 10 saat sürmesi bekleniyordu. Ancak Bob’ın sahibi Alan Todd, güvercinin İngiltere’deki evine giderken bir anda yanlış yöne saptığını ve bir gemiye konarak Atlas Okyanusu’nu geçtiğini ifade etti. Yarış güvercini Bob, normalde İngiltere’nin kuzeyindeki Tyneside’daki evine gidecekken, kendini ABD’de buldu!

    Bulunduğunda her yeri petrole bulanmış bir vaziyette olan güvercinin, muhtemelen bir petrol tankerine konarak okyanusu geçtiği düşünülüyor. 6.500 kilometrelik yolu uçarak değil, bir tankerin üzerinde kat ettiğini belirten Todd, hala çok şaşkın.

    Öte yandan sevimli güvercin, Alabama’nın Mexia kasabasındaki bir evin bahçesinde bulundu. Ev sahibi güvercini hayvan barınağına teslim etti. Bob’ın sahibi de olayı sosyal medyadan öğrendi. Alan Todd, bin sterlin (yaklaşık 20 bin TL) değerindeki güvercinine iyi bakıldığını söyledi.

  • Peru’da toprak kayması

    Peru’da toprak kayması

    Chavin de Huantar bölgesinde, toprak kayması meydana geldi.

    Ancash Bölge Yönetimi, Cruz de Shallapa Tepe’sindeki toprak kaymasından 204 kişinin etkilendiğini açıkladı. Felakette, herhangi bir can kaybı yaşanmadığı ifade edildi.

    Yetkililer, 150 evin zarar gördüğünü belirterek, bu evlerden 70’inin oturulamaz durumda olduğunu bildirdi. (İLKHA)

     

  • Çanakkale’de ormanlara giriş yasaklandı

    Çanakkale’de ormanlara giriş yasaklandı

    Orman Bölge Müdürlüğü koordinesinde alınan ilave tedbirlerle çıkan orman yangınları önlenmeye çalışılıyor. Bu Kapsamda Çanakkale Valiliği de yeni bir karar alarak ormanlık alanlara personel haricinde girişleri 15 Eylül’e kadar yasakladı.  

    Valilikten yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

    “Tüm iletişim araçları kullanılarak vatandaşlarımızın orman yangınları riski konusunda bilgilendirmenin yapılması, Çanakkale ili 2022 Yılı Orman Yangınları Mücadele Komisyon Kararı ile belirlenmiş olan Çanakkale vilayeti dahilindeki kamu kurum ve kuruluşlarda orman yangınlarında kullanılabilecek dozer, greyder, loder, treyler, itfaiye aracı, arazöz gibi her türlü araç ve gereçlerin görevli elemanları ile kritik hava hallerinde, her an kullanılmak üzere göreve hazır olarak bekletilmesi, orman idaresinin talebi üzerine ilgili araçların derhal temin edilmesi ve nakli için gerekli koordinasyonun Çanakkale İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünce yerine getirilmesi, orman yangınlarına sebebiyet verenlerin tespiti gayesi ile gerekli önlemlerin alınması, şüphelisi tespit edilenler ile ilgili olarak kanunda öngörülen yasal işlemlerin uygulanması, ayrıca ilgili hususların kaymakamlıklarca köy halkına duyurulması hususlarında gereği yapılacaktır.” (İLKHA)