Yazar: odakhaber

  • YOZGAT’TA 2 BAŞ SARIMSAĞIN FİYATI 9 LİRAYI BULDU

    YOZGAT’TA 2 BAŞ SARIMSAĞIN FİYATI 9 LİRAYI BULDU

    SEYFİ ÇELİKKAYA

    Havaların soğumasıyla birlikte sarımsak fiyatları da arttı. Yozgat’ta yıllardır sarımsak, soğan ve patates satarak geçimini sağlayan Davut Uymaz, en kaliteli 2 baş sarımsağın 9 lira olduğunu belirterek “60 liraya, 70 liraya, 80 liraya, 100 liraya, 120 liraya sattığımız mallar, yerinde bu paralar alınmıyor” dedi.

    Yozgat’ta havaların soğumasıyla birlikte bağışıklık sistemini güçlendiren besinlere yönelik talepler arttı. Bu kategoride yer alan sarımsağın fiyatı büyüklüğüne ve kalitesine göre değişen fiyatlarda arttı. 120 liradan işlem gören en kaliteli ve iri taneli sarımsağın iki başı yaklaşık 9 lira oldu.

    “SELİN OLMASIYLA BİRLİKTE FİYATLAR YÜKSELDİ”

    Yozgat’ta yıllardır sarımsak, soğan, patates satan ve ürünü tarladan direk olarak temin eden esnaf Davut Uymaz, en kaliteli 2 baş sarımsağın 9 lira olduğunu söyledi. Daha önceden aldığı ürünü vatandaşa piyasaya göre ucuza verdiğini aktaran Uymaz, şöyle konuştu:

    “60 liradan başlar 120 liraya kadar sarımsağımız var. Gaziantep tarafında, Kahramanmaraş tarafında, Mersin tarafında yağmurların bol olması, afet olması ve Kastamonu’da da selin olmasıyla birlikte fiyatlar yükseldi. Şimdi ise biz almıştık 60 liraya, 70 liraya, 80 liraya, 100 liraya, 120 liraya sattığımız mallar, yerinde bu paralar alınmıyor. Biz elimizdeki malları değerlendiriyoruz. İnşallah Ramazana kadar da böyle satarız. Ramazandan sonra da artık İran çıkar, Çin çıkar. Zaten Çin ile İran bizim başımızdan hiç gitmedi. İran sarımsağını alırsın, petrol kokar, kızarır, taze koptuğundan, ham olduğundan. Çin sarımsağını alırsın, turşuya koyarsın mosmor olur. Bayanlar geliyorlar, ‘abi biz bir sarımsak aldık mosmor oldu, turşuyu da döktük’ diyor. Halbuki bilmiyor ki İran sarımsağı, Çin sarımsağı aldıklarını. Kastamonu’nun bir kilosu, onların 10 kilosuna bedel. Kastamonu’dan bir baş, bir güveç yemeğine konulsun tat verir. Çin’den, Maraş’tan, Antep’ten bir kiloluyu koyarsın bir baş sarımsak etmez.”

     

     

     

     

     

     

  • LÜLEBURGAZ BELEDİYESİ BÜKLÜM CADDESİ’NDE ONARIM ÇALIŞMASINI TAMAMLADI

    LÜLEBURGAZ BELEDİYESİ BÜKLÜM CADDESİ’NDE ONARIM ÇALIŞMASINI TAMAMLADI

    Lüleburgaz Belediyesi’nin Büklüm Caddesi’nde başlattığı asfalt yenileme çalışması tamamlandı. Çalışma kapsamında yolun sürüş güvenliğini riske atan 200 metrelik kısmı yenilendi.

    Lüleburgaz Belediyesi kent genelinde tespit edilen bozuk yollarda yenileme çalışmalarını sürdürüyor.

    Kentin en işlek caddelerinden Büklüm Caddesi’nde bozulma nedeniyle sürüş güvenliğini riske atan kısmın onarılması için kolları sıvayan ekipler, kısa sürede caddedeki çalışmayı tamamladı.

    Lüleburgaz Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekiplerinin gerçekleştirdiği çalışma kapsamında bozuk olan kısımda ilk etapta mevcut asfaltın sökümü yapıldı.

    Sökümün tamamlanmasının ardından hızlı bir şekilde sıcak asfalt dökümü gerçekleştirildi.

    Çalışma kapsamında caddenin bir kısmı trafiğe kapatıldı, çalışmanın tamamlanmasının ardından yol trafiğe yeniden açıldı.

    CADDE, AŞAMA AŞAMA YENİLENECEK

    Öte yandan, Büklüm Caddesi’nin tamamının yenilenmesi Lüleburgaz Belediyesi’nin 2024 yılı programında yer alıyor.

    Trafik güvenliğini riske atan kısımlarının öncelikle yenilendiği caddede fizibilite çalışmaları tamamlanırken, cadde 2024’ten itibaren aşama aşama yenilenecek.

  • KARTAL BELEDİYESİ BOWLİNG TURNUVASI’NDA ŞAMPİYONLAR KUPALARINI BAŞKAN YÜKSEL’İN ELİNDEN ALDI

    KARTAL BELEDİYESİ BOWLİNG TURNUVASI’NDA ŞAMPİYONLAR KUPALARINI BAŞKAN YÜKSEL’İN ELİNDEN ALDI

    Kartal Belediyesi, çalışanların motivasyonunu artırmak ve ekip ruhunu pekiştirmek amacıyla her yıl düzenlediği Birimler Arası Bowling Turnuvası’nda bu yıl da kıyasıya bir rekabet yaşandı. İki gün süren kıyasıya bir rekabetin ardından kazanan takımlara kupalarını Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel verdi.

    Kartal Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürlüğü’nün düzenlediği 3. Birimler Arası Bowling Şampiyonası’nda birinciliği Yapı Kontrol Müdürlüğü kazandı. Turnuvanın finaline ise Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel’in yanı sıra Başkan Yardımcıları, Başkan Danışmaları, birim müdürleri ve çalışanlar katıldı. 

    Her takımın dörder oyuncuyla katıldığı turnuvanın başlangıç atışını, Kartal Belediyesi Başkan Yardımcısı Adem Uçar gerçekleştirdi. Uçar, Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürlüğü’nün gerçekleştirdiği bu tür etkinliklerin takım ruhunu geliştirerek çalışanların motivasyonunu olumlu yönde artırdığını söyledi. Başlangıç atışının ardından başlayan turnuvada 26 takım arasından finale kalan 4 takım 2’şer kez maç yaptı. En yüksek puanı alan Yapı Kontrol Müdürlüğü birincilik kupasını kaldıran taraf oldu. Turnuvada ikinciliği Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürlüğü, üçüncülüğü ise Temizlik İşleri Müdürlüğü kazandı.

    Her yıl düzenlenen Birimler Arası Bowling Turnuvası’nın finalinde ise Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, kazanan takımlara kupalarını takdim etti.

  • MSB’DEN “TUZLA PİYADE OKULU” AÇIKLAMASI: “MEVZUATA UYGUN DAVRANMAMAK NASIL DİSİPLİNSİZLİK İSE BUNA KARŞI MÜDAHALE ETMEK DE DİSİPLİNSİZLİKTİR. OLAYA SEBEBİYET VEREN PERSONEL HAKKINDA GEÇİCİ GÖREVDEN UZAKLAŞTIRMA KARARI ALINMI

    MSB’DEN “TUZLA PİYADE OKULU” AÇIKLAMASI: “MEVZUATA UYGUN DAVRANMAMAK NASIL DİSİPLİNSİZLİK İSE BUNA KARŞI MÜDAHALE ETMEK DE DİSİPLİNSİZLİKTİR. OLAYA SEBEBİYET VEREN PERSONEL HAKKINDA GEÇİCİ GÖREVDEN UZAKLAŞTIRMA KARARI ALINMI

    Millî Savunma Bakanlığı, Tuzla Piyade Okulu’nda düzenlenen 10 Kasım töreninde bazı teğmenlerin Atatürk fotoğrafını takmayı reddetmesi ile ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, “Adli soruşturmaya ilave olarak derhâl idari soruşturma başlatılmıştır… Mevzuata uygun davranmamak nasıl disiplinsizlik ise buna karşı görev, yetki ve sorumluluğu dışında suç teşkil edecek nitelikte müdahale etmek ya da davranışta bulunmak da disiplinsizliktir… Olaya sebebiyet veren personel hakkında geçici görevden uzaklaştırma kararı alınmıştır… Henüz tesis edilmiş nihai bir disiplin işlemi bulunmamaktadır” denildi.

    Millî Savunma Bakanlığı, Tuzla Piyade Okulu’nda düzenlenen 10 Kasım törenlerinde bazı teğmenlerin Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğrafını takmayı reddetmesi ile ilgili yazılı açıklama yaptı. Açıklama şöyle:

    “ORDUMUZUN VE ASKERLİĞİN TEMELİ DİSİPLİN ÜZERİNE KURULMUŞTUR”

    “Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ülkemize yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve sınır ötesinde üstlenmiş olduğu tüm görevleri büyük bir azim, kararlılık ve başarıyla yerine getirmektedir. Binlerce yıllık köklü bir geçmişe ve geleneğe sahip kahraman ordumuzun ve askerliğin temeli disiplin üzerine kurulmuştur. Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu Madde 13’te belirtildiği üzere ‘Disiplin: Kanunlara, nizamlara ve amirlere mutlak bir itaat ve astının ve üstünün hukukuna riayet demektir. Askerliğin temeli disiplindir.’

    Önceliği müesses disiplini muhafaza etmek olan Türk Silahlı Kuvvetlerimizde; temel değerlerini sarsacak, disipline aykırı ve askerî hiyerarşiyi bozan, bozabilecek hiçbir kişi, olay ve duruma müsamaha gösterilmeyeceğinden en ufak bir şüphe duyulmamalıdır.

    “ADLİ SORUŞTURMAYA İLAVE OLARAK DERHÂL İDARİ SORUŞTURMA BAŞLATILMIŞTIR”

    Cumhuriyetimizin kurucusu ve ebedî başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, sonsuzluğa uğurlanışının 85’inci yıl dönümünde Piyade Okul Komutanlığında vuku bulan hadiseye ilişkin, disipline aykırı her olay ve durumda olduğu gibi, adli soruşturmaya ilave olarak derhâl idari soruşturma başlatılmıştır.

    İlgili mevzuat çerçevesinde millî anma ve kutlama günleri, tören ve bayramlarda günün anlam ve önemine uygun şekilde davranmak disiplinin bir gereğidir. Mevzuata uygun davranmamak nasıl disiplinsizlik ise buna karşı görev, yetki ve sorumluluğu dışında suç teşkil edecek nitelikte müdahale etmek ya da davranışta bulunmak da disiplinsizliktir.

    Bu kapsamda, Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu Madde 29’daki ‘Disiplinsizlik veya suç teşkil edebilecek bir fiili nedeniyle hakkında yapılan inceleme ve araştırmanın emniyetli ve sıhhatli olarak devam etmesi amacıyla, görevi başında kalmasında sakınca görülecek subay, astsubay, uzman erbaş veya sözleşmeli erbaş ve erler idari izinli sayılarak görevinden geçici olarak uzaklaştırılabilir’ amir hükmü uyarınca, olaya sebebiyet veren personel hakkında Geçici Görevden Uzaklaştırma Kararı alınmıştır.

    Bu olayla ilgili olarak kamuoyuna yansıtılmaya çalışılan durumun aksine, henüz tesis edilmiş nihai bir disiplin işlemi bulunmamaktadır. Yüksek Disiplin Kurulu süreci ve adli soruşturma tamamlanıncaya kadar bu konuyu farklı noktalara çekmek, eğer bilgisizlikten kaynaklanmıyorsa, kamuoyunda olumsuz algı yaratarak Türk Silahlı Kuvvetlerine zarar verme amacı taşımaktadır.”

  • TÜİK: TÜKETİCİ GÜVEN ENDEKSİ ARALIKTA YÜZDE 2,6 ARTTI

    TÜİK: TÜKETİCİ GÜVEN ENDEKSİ ARALIKTA YÜZDE 2,6 ARTTI

    Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilerine göre, tüketici güven endeksi, kasım ayında yüzde 2,6 oranında arttı.

    Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası iş birliği ile yürütülen Tüketici Eğilim Anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi, kasım ayında 75,5 iken aralık ayında yüzde 2,6 oranında artarak 77,4 oldu.

    Mevcut dönemde hanenin maddi durumu yüzde 2,6, gelecek 12 aylık dönemde hanenin maddi durum beklentisi 2,1, gelecek 12 aylık dönemde genel ekonomik durum beklentisi 3,3, gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi ise yüzde 2,0 artış gösterdi.

  • SOFRA ESTETİĞİNDE ÇATAL VE KAŞIK TAKIMLARININ ROLÜ

    SOFRA ESTETİĞİNDE ÇATAL VE KAŞIK TAKIMLARININ ROLÜ

    Sofra estetiği, yemek servisi sırasında kullanılan malzemelerin düzenlenmesi ve sunumunun güzel bir şekilde yapılmasını kapsar. Çatal kaşık takımı, sofra estetiğinde önemli bir rol oynar.

    İşte çatal ve kaşık takımlarının sofra estetiğindeki rolü:

    Sofra estetiği; renk, desen ve malzeme seçimlerini içerir. Çatal ve kaşık takımları, diğer sofra elemanları ile uyumlu olmalıdır. Genel sofra düzenini güzelleştirir ve görsel bir bütünlük sağlar.

    Yemek servisi için seçilen çatal ve kaşık takımlarının malzeme kalitesi yüksek olmalıdır. Kaliteli ve estetik bir takım, yemek servisinin genel algısını yükseltir.

    Çatal ve kaşık takımlarının kullanımı kolay olmalıdır. Ergonomik tasarıma sahip olan ürünler, konukların rahat bir şekilde yemeklerini yerine getirmelerine yardımcı olur.

    Sofra estetiği, renk ve desen seçimleriyle de ilgilidir. Çatal ve kaşık takımlarının renkleri, sofradaki diğer öğelerle uyum içinde olmalıdır. Aynı zamanda takımların desenleri de genel estetikle uyumlu olmalıdır.

    Özel günlerde veya özel davetlerde kullanılan çatal ve kaşık takımları, daha zarif ve özel tasarımlara sahiptir. Bu sayede özel bir atmosfer yaratmaya yardımcı olur.

    Çatal ve kaşık takımlarının temiz ve bakımlı olması önemlidir. Paslı veya lekeli takımlar, sofra estetiğini olumsuz etkiler. Bu nedenden dolayı düzenli olarak bakım yapmak fazlasıyla önemlidir.

    Yemeklerin sunumu sırasında çatal ve kaşık takımları; restoranlarda veya özel davetlerde servis personeli tarafından özenle yerleştirilir. Bu sayede yemeğin daha şık ve düzenli görünmesine katkıda bulunur.

    Bu ürünler, yemek servisi sırasında estetik bir deneyim sunmanın yanı sıra konuklarına rahat bir yeme deneyimi yaşatma amacıyla seçilir. Bu unsurların düzenli ve uyumlu bir şekilde seçilmesi, sofra estetiğini önemli ölçüde iyileştirebilir.

    ŞIK BİR MASA İÇİN ÇATAL, KAŞIK SETLERİ NASIL OLMALI?

    Şık bir masa için çatal ve kaşık setlerini seçimi yaparken bazı noktalara dikkat etmek size avantaj sağlar. İşte şık bir masa için göz önünde bulundurmanız gereken bazı öneriler:

    Kaliteli malzemelerden yapılmış çatal ve kaşık setleri tercih etmeniz gerekir. Paslanmaz çelik, gümüş ya da porselen gibi malzemeler; estetik bir görünümün yanı sıra uzun ömürlü kullanım imkânı vadeder.

    Basit ve sade tasarımlar, daha şık bir atmosfer yaratır. Ancak özel günler için tasarlanmış detaylı ve dekoratif modeller de tercih edilebilir.

    Sofra örtüsü, tabaklar ve diğer masa öğeleriyle uyumlu renk ve desenlere sahip olan ürünleri seçmek, genel masa estetiğini tamamlar. Renk seçiminde masa öğeleri ile uyum sağlayan nötr tonlar tercih edilir.

    Çatal ve kaşıkların ergonomik tasarıma sahip olmasına dikkat etmeniz önemlidir. Rahat kavrama sağlayan ve yemek yerken konforlu bir deneyim sunan modeller seçilebilir.

    Özel günler veya özel davetler için ayrı bir çatal ve kaşık seti tercih edebilirsiniz. Bu setler, daha dekoratif ve özel detaylara sahip olabilir.

    Çatal ve kaşık takımlarını yemek servisi sırasında düzenli bir şekilde sunmaya özen göstermeniz gerekir. Masa düzenlemesinde düzenli ve simetrik bir görünüm elde etmek, daha şık bir görünüm yakalamanızı mümkün kılar.

    Kaşık, çatal bıçak setinin bakımının kolay olması önemlidir. Paslanmaz çelik gibi malzemeler, temizliği kolay ve dayanıklıdır.

    Masa düzeniniz ve menünüze bağlı olarak yeterli sayıda çatal ve kaşık seçimi yapabilirsiniz. Çorba kaşığı ya da salata çatalı gibi farklı türdeki ürünleri de tercih edebilirsiniz.

    YEMEK MASASI DÜZENİNDE MODERN TRENDLER NELER?

    Yemek masası düzenindeki modern trendler; minimalist tasarımlar, doğal malzemelerin kullanımı ve fonksiyonelliği vurgulayan bir yaklaşımı kapsar. Modern yemek masası düzenlemelerinde sade ve temiz çizgiler ön planda tutulur. Yemek masası, sandalyeler ve sofra aksesuarları arasında uyumlu renk paletleri ve malzemelerin seçimi, genel estetik bütünlüğü sağlar. Ahşap, metal ve cam gibi doğal malzemeler sıklıkla tercih edilirken açık renk tonları ve nötr paletler genel dekorasyona hâkim olur. Çok fonksiyonlu mobilya tasarımları ve pratik depolama çözümleri, modern yaşam tarzına uygunluğu vurgular. Yemek masası düzenindeki trendler, kişisel tarzı ifade etmeye odaklanır. Aynı zamanda minimalizm ve işlevselliği bir araya getirerek ferah ve çağdaş bir atmosfer oluşturmayı hedefler.

  • İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ŞEHİR TİYATROLARI ELHAMRA SAHNESİ AÇILDI

    İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ŞEHİR TİYATROLARI ELHAMRA SAHNESİ AÇILDI

    Tarihi Elhamra Sahnesi, İzmir Şehir Tiyatroları’na ev sahipliği yapmak üzere yeniden açıldı. Sahne, İzmir’de tiyatro sanatının önemli mekanlarından biri olacak.

    İzmir’de uzun yıllardır kentin kültür-sanat hayatına ev sahipliği yapan Elhamra Sahnesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’na (İzBBŞT) ev sahipliği yapmak üzere yeniden açıldı. “Bir Felaket Kutlaması-Tavşan Tavşanoğlu” isimli oyun, Tarihi Sahne’de seyirciyle buluştu. 14-15 Aralık tarihlerinde yapılan gösterimlerde, oyuncuların performansı ayakta alkışlanırken, izleyiciler Tarihi Sahne’nin Şehir Tiyatroları’na hizmet edecek olmasını memnuniyetle karşıladı. İzBBŞT Elhamra Sahnesi adını alan sahne, bu sezondan itibaren İzmir Şehir Tiyatroları’nın oyunlarına ev sahipliği yaparak tiyatroseverlere hizmet edecek. İzmir Şehir Tiyatroları, Elhamra Sahnesi’nin yanı sıra İsmet İnönü Sahnesi’nde de oyunlarını sahnelemeye devam edecek.

    SON KEZ SAHNELENDİ

    Elhamra Sahnesi’ndeki gösterimle İzBBŞT’nin ikinci oyunu olan “Bir Felaket Kutlaması Tavşan Tavşanoğlu” da İzmirli seyirciye veda etti. 15 Aralık’ta son kez tiyatroseverlerle buluşan oyun, üç sezon boyunca binlerce seyirci tarafından beğeniyle takip edildi. Coline Serreau’nun yazdığı, Yücel Erten’in yönettiği oyun, İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları bünyesinde 38 kez sahneye taşındı ve bu gösterimleri 10 bin 800’den fazla izleyici takip etti. 18. Kıbrıs Tiyatro Festivali başta olmak üzere çeşitli turnelerde İzmir’i temsil eden oyun, Yeni Tiyatro Dergisi Uluslararası Emek ve Başarı Ödülleri’nde “Yılın Dramaturgu” ödülünü de İzBBŞT’ye getirmişti.

  • DÜNYA KARŞIYAKALILAR GÜNÜ COŞKUYLA KUTLANDI

    DÜNYA KARŞIYAKALILAR GÜNÜ COŞKUYLA KUTLANDI

    Karşıyaka Spor Kulübü’nün kuruluş yılı olan 1912’ye ithafen 19 Aralık’ta kutlanan Dünya Karşıyakalılar Günü, bu sene de büyük coşkuya sahne oldu. Karşıyakalı sanatçı Bülent Özdemir ve Gökçe’nin Karşıyaka için en güzel sevda şarkılarını seslendirdiği gecede Tuna-Der Korosu da sahne aldı. Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay “Karşıyakalı olmaktan hepimiz her zaman onur duyduk, onur duymaya devam edeceğiz” dedi. 

    Dünya Karşıyakalılar Günü, Karşıyaka Belediyesi ve Karşıyaka Spor Kulübü (KSK) tarafından Suat Taşer Sanat Merkezi’nde düzenlenen konserde, büyük bir heyecan ve gururla kutlandı. 19.12 tarihinde saat 19.12’de başlayan şölene yüzlerce Karşıyakalı katıldı, muhteşem coşku salondan taştı. “Şarkılarda Karşıyaka Sevdası” sloganıyla düzenlenen gecede ilk olarak Şef Çiğdem Sabuncuoğlu ile Tuna Kültür ve Sanat Derneği (Tuna-Der) Müzik Korosu sahne aldı. Ardından da Karşıyaka’nın yetiştirdiği usta sanatçılardan, ‘Bestelerin Efendisi’ Bülent Özdemir ve Gökçe unutulmaz bir konsere imza attı. Hep bir ağızdan şarkılar söyleyip dans eden yeşil-kırmızı sevdalıları, bu anlamlı gecede bir kez daha, “Karşıyakalı” olmanın gururunu paylaştı.

    “KARŞIYAKALI OLMAKTAN ONUR DUYMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

    Dünya’nın dört bir yanında yaşayan Karşıyakalılara selam gönderen Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Biz büyük kulübümüzün kuruluş yılından yola çıkarak bugünü yani 19 Aralık tarihini, 19.12’yi Dünya Karşıyakalılar Günü olarak kutluyoruz. Bugün dünyanın neresinde bir Karşıyakalı varsa onurla, gururla, mutlulukla ve umutla ‘İyi ki Karşıyaka var, iyi ki ben Karşıyakalıyım’ diyor. Biz de buradan bu salondan tek yürek olduğumuz bu ortamdan, dünyadaki tüm Karşıyakalıları selamlıyor, sevgi ve iyi dileklerimizi gönderiyoruz. Bugün Karşıyaka’da doğmamış olsa bile dünyanın en güzel yörelerinden birini yani Karşıyaka’yı işi aşkı, ekmeği, evi, çocukları ve geleceği için seçen herkes bizim için Karşıyakalıdır. Karşıyaka’nın çağdaş, demokrat, laik atmosferini, barış içinde yaşayan bu kente karşı aidiyet duygusunu besleyen değerlerine saygı ve sorumluluk duyan herkes Karşıyakalıdır bizim gözümüzde. Cumhuriyete, evrensel insanlık değerlerine, kadına, yaşlıya, çocuğa ve gence, doğaya, çevreye, tarihe ve geleceğe aydınlık ve çağdaş gözle bakmak Karşıyakalı olmanın ilk şartıdır. Karşıyakalı olmaktan bu nedenle hepimiz her zaman onur duyduk, onur duymaya devam edeceğiz” diye konuştu.

    “SEVGİ VE SAYGIYLA ANIYORUZ”

    Karşıyaka’nın değerlerini kentin bağrında ölümsüzleştirdiklerini söyleyen Başkan Tugay, “Bugün efsane kalecimiz Malik Yaylım’ın heykelinin açışını yaptık. O güzel buluşmada Malik Yaylım’ın ailesi ile beraber çok özel anlar yaşadık. O ve kulübümüze, semtimize hizmet etmiş, sembol olmuş tüm değerlerimizin, kaybettiklerimizin ruhları şad olsun. Hepsinin mekanları cennet olsun. Her birisini tekrar sevgi ve saygıyla anıyoruz” ifadelerini kullandı.

    “YAŞASIN KARŞIYAKA”

    “Karşıyaka’ya hizmet etme onuruna eriştim. Bunu sizlerin desteğiyle yaşadım” diyen Tugay sözlerini şöyle tamamladı: “O nedenle bu yaşamımın en güzel işi olarak gördüğüm bu hizmet dönemini bana lütfettiğiniz için, bu onuru verdiğiniz için her birinize tüm Karşıyakalılara teşekkür ediyor, en içten sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Ne zaman bir yerde başım sıkışsa ‘Ben Karşıyaka’dayım ve benim Karşıyakalılarım var’ dedim. Bunu ben size borçluyum. İşte bu güven huzur ve sevgi duygularıyla hepimizin Dünya Karşıyakalılar Günü’nü yürekten kutluyorum. Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti, yaşasın Gazi Mustafa Kemal Atatürk, yaşasın onun bize emaneti Zübeyde Hanım, yaşasın Kaf Sin Kaf, yaşasın bu muhteşem efsanevi kahramanları, yaşasın Karşıyaka ve Karşıyakalılar.”

    ÖRNEK KULÜP KARŞIYAKA

    Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı Azat Yeşil de “Dünya Karşıyakalılar Günü’nde Karşıyaka’ya yakışan bir birliktelikteyiz. Karşıyaka Spor Kulübü mücadele ile kurulmuş, daha sonra ülkemizin kurtuluş mücadelesinde yer almıştır. Spor dallarında, yaşamın her alanında örnek olmuştur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ziyaretinde sporcularımızın başarısından etkilenmiştir, ‘Burada bulunduğum gençlik iftihara şayandır, ben sporcunun, zeki, çevik ve ahlaklısını severim’ demiştir. Türkiye’deki bütün spor kulüplerinde bu sözler eğer asılıysa, Karşıyakalı gençlerin sporculuğu, örnek kişilikleri sayesindedir. Karşıyaka Spor Kulübü yoğun taraftar desteği ile tüm branşlarda faaliyetini sürdürmektedir. Bu branşlarda başarılı sporcular yetiştirmektedir. Bu hepimizin başarısıdır. Dünya Karşıyakalılar Günü’müz kutlu olsun” diye konuştu.

     

  • SEYHAN BELEDİYESİ KISIRLAŞTIRMA MERKEZİ REKORUNU YENİLEDİ

    SEYHAN BELEDİYESİ KISIRLAŞTIRMA MERKEZİ REKORUNU YENİLEDİ

    Seyhan Belediyesi Sokak Hayvanları Bakım ve Kısırlaştırma Merkezi’nde bu yıl gerçekleştirilen kısırlaştırma sayısı, yıl bitmeden 4 bini geçti. Kısırlaştırma Merkezi, kendi rekorunu bir kez daha kırdı.

    Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay tarafından 2019 yılının kasım ayında hizmete açılan Seyhan Belediyesi Sokak Hayvanları Bakım ve Kısırlaştırma Merkezi’nde, bugüne kadar 14 bin sokak hayvanının kısırlaştırma işlemi başarıyla gerçekleştirildi. Aynı zaman diliminde 4 bin 791 sokak hayvanının tedavisi yapıldı, sokak canlıları için 5 bin adet mama ve su kabı dağıtıldı.

    2023 BİTMEDEN REKOR KIRILDI

    Akay, Kısırlaştırma Merkezi’nde görev yapan personelin özverili çalışmalarıyla her yıl, bir önceki yılda gerçekleştirilen kısırlaştırma operasyonu sayısının üzerine çıkıldığını aktardı.

    Başkan Akay, “Geçtiğimiz yılın sonunda 3 bin 383 kısırlaştırma işlemini başarıyla gerçekleştiren merkezimiz, hayvanseverler yurttaşlarımızın işbirliğiyle henüz 2023 bitmeden 4 bin sokak hayvanının kısırlaştırma işlemini yaparak yeni bir rekor kırdı. Ayrıca merkezimizde bu yıl içinde 2 bin 800 sokak hayvanın bakımı ve tedavisi gerçekleştirildi. Merkezimiz bünyesinde görev yapan tüm mesai arkadaşlarımı özverili çalışmalarından dolayı kutluyorum” dedi.

    SEYHAN’DA SOKAK HAYVANLARI DA YALNIZ DEĞİL

    Kısırlaştırma operasyonlarıyla hayvanların saldırganlığının önemli ölçüde engellendiğine işaret eden Başkan Akay, Seyhan Belediyesi olarak ilçede yaşayan tüm canlıların sağlıklı koşullarda yaşam hakkını korumak için görev yaptıklarının altını çizdi.

    Akay, “Sağlık İşleri Müdürlüğü ekiplerimiz sokaklardaki can dostlarımızın aç ve susuz kalmaması için de çalışıyor. 100’den fazla noktada tavuk kırıntısı, salam, sosis, sucuk, süt, mama, ekmek gibi gıda ürünlerinden oluşan günlük ortalama bir ton gıdayla sokak hayvanları için besleme çalışması yapıyoruz. Sokak canlılarının susuz kalmaması için Seyhan’daki esnafa ve hayvanseverlerimize 5 bin adet mama ve su kabı dağıttık. İlçemizin yeşil alanlarında aktif haldeki 220 adet otomatik su kabıyla da sokak hayvanlarının su ihtiyacını karşılıyoruz. Can dostlarımız için belediyemiz bünyesinde mama üretmeye de başladık. Seyhan’da can dostlarımızı da yalnız bırakmıyoruz” diye konuştu.

     

  • AYLİN NAZLIAKA, ESKİ AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANI DERYA YANIK HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU

    AYLİN NAZLIAKA, ESKİ AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANI DERYA YANIK HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, 6 Şubat depremlerindeki kayıp çocuklarla ilgili açıklamaları nedeniyle eski Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık hakkında suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı. Nazlıaka, “Türkiye’yi yasa boğan 6 Şubat depremlerinin ardından, Gaziantep Koordinasyon Sorumlusu olarak bölgeye gittim. O süreçte çok can yakıcı bir problemle karşı karşıya kaldık. Kayıp çocuklar… Yanık, kayıp çocuklarla ilgili açıklamalarım nedeniyle halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiğimi iddia etse de biz kendisinin o günlerde yaptığı çelişkili açıklamalarını unutmadık. Dönemin Bakanı, şimdi AKP Osmaniye Milletvekili olan Derya Yanık ile yargı önünde hesaplaşmaya hazırım” dedi.

    CHP Aile ve Sosyal Hizmetlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, Gölge Bakan ve Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, eski Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın 6 Şubat depremlerindeki kayıp çocuklarla ilgili açıklamalarına ilişkin Yanık hakkında suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı. Nazlıaka’nın konuya ilişkin yazılı açıklaması şöyle:

    “YANIK, HALKI KİN VE DÜŞMANLIĞA TAHRİK ETTİĞİMİ İDDİA ETSE DE KENDSİNİN YAPTIĞI ÇELİŞKİLİ AÇIKLAMALARI UNUTMADIK”

    “Türkiye’yi yasa boğan 6 Şubat depremlerinin ardından, Gaziantep Koordinasyon Sorumlusu olarak bölgeye gittim. Depremin yaşandığı illerden yükselen feryada tanıklık ettim. O süreçte çok can yakıcı bir problemle karşı karşıya kaldık. Kayıp çocuklar… Yanık, kayıp çocuklarla ilgili açıklamalarım nedeniyle halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiğimi iddia etse de biz kendisinin o günlerde yaptığı çelişkili açıklamalarını unutmadık. Bir siyasetçi olarak, çocukların kaybolduğu veya farklı oluşum/tarikatlara teslim edildiği bilgileri her gün kamuoyuna yansırken sessiz kalamazdım, kalmadım da… Konuyu sürekli kamuoyu gündeminde tuttum. Depremde kurtarılan refakatsiz çocukların Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na teslim edilmesi gerektiğini, medya ve sosyal medya kanalıyla defalarca duyurdum. Deprem sonrası, çocukların tarikatlara ve cemaatlere teslim edilmesini engellemeye çalıştım. Partimiz, Meclis Grubu üzerinden çocuklarla ilgili iddiaların titizlikle incelenmesi için TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nu harekete geçirdi.

    “KAYIP ÇOCUK OLMADIĞINI SAVUNURKEN 5 YAŞINDAKİ DEPREMZEDE ÇOCUĞUMUZ HOLLANDA’DA BULUNDU”

    Deprem sonrası Yanık’ın bütün açıklamalarını ve kamuoyuna yansıyan skandalları yakından takip ettim. Yanık, 8 Şubat’ta kayıp çocuk olmadığını iddia etti, daha sonra yoğun bakımda olduğu gerekçesiyle kimliği tespit edilemeyen çocukların olduğunu açıkladı. Ailesine teslim edilen, takipte olunan, bakanlık kurumunda olan çocuk sayıları açıklanmaya başlandı. İşte o zaman çelişkiler açığa çıktı. Bir tarafta ‘Depremzede çocukların hiçbirini, herhangi bir üçüncü şahsa dernek, vakıf vs. çocuk teslimi diye bir şey söz konusu değil’ denilirken diğer yanda Adıyaman’da cemaate ait bir köyde 1100 depremzede ve çocuğun bulunduğu gerçeği ortaya çıktı. Sonrasında yapılan açıklamalarda çocukların aileleriyle gitmiş olmasının suç teşkil etmediği savunuldu. Depremin üzerinden 1 ay geçtikten sonra, yapılan açıklamalarda kimliklendirme işleminin tamamlanamadığı itiraf edildi. Yetmedi, Yanık, çocukların önemli bir kısmının sağlık kuruluşlarında olduğunu varsaydıklarını söyledi. Kayıp çocuk olmadığını savunurken 5 yaşındaki depremzede çocuğumuz Hollanda’da bulundu. Yaşananlara ilişkin sorularımız yanıtsız bırakıldı.

    “DÖNEMİN BAKANI, ŞİMDİ AKP OSMANİYE MİLLETVEKİLİ OLAN DERYA YANIK İLE YARGI ÖNÜNDE HESAPLAŞMAYA HAZIRIM”

    Kadına yönelik şiddeti tolere edilebilir bulduğunu açıklayan Yanık’ın beni cinsiyetçi dil kullanmakla suçlaması gülünç olmuş. Bir televizyon programında kendisine ‘Yanık Derya’ dememden rahatsız olmuş. Sanırım incinmiş. Keşke kayıp çocuklarımızı bu kadar dert etseydi. Kaldı ki şikayete konu edilen ‘yanık’ kelimesi TDK’ya göre ‘verimsiz’, ‘kaybolmuş doku’ gibi anlamlar içeriyor. Mecazi olarak ‘üzüntülü’, ‘dertli’ gibi anlamlarda kullanılıyor. Asla cinsiyetçi bir gönderme içermiyor. Hayatını eşitlik mücadelesine adamış biri olarak benim cinsiyetçi bir dil kullanmam asla söz konusu olamaz. Dönemin Bakanı, şimdi AKP Osmaniye Milletvekili olan Derya Yanık ile yargı önünde hesaplaşmaya hazırım.”