Yazar: odakhaber

  • MESLEK HASTALIĞINA YAKALANANLAR GEÇİM SIKINTISI YAŞIYOR…SİLİKOZİS HASTASI ŞENOL GİRGİN: “CUMHURBAŞKANI ALSIN 3 BİN LİRA PARA İLE KENDİSİ GEÇİNSİN”

    CEYLAN SAĞLAM

    Aydın’ın Çine ilçesinde kuvars madeninde çalıştığı için silikozis hastalığına yakalanan işçiler, SGK tarafından kendilerine ödenen ücretlerle geçinemediklerini ifade etti. 49 yaşındaki silikozis hastası Saliha İnce, “İlk madene girdiğimiz zaman burundan kıstırmalı bez maske verildi, sonra normal maskeye döndükten sonra 6 aydan 6 aya değiştirirlerdi… Maske verilmezdi. Yeri gelir eldiveni biz kendimiz parayla alırdık” dedi. Hastalığından dolayı çalışamadığını, SGK’nın verdiği 1100 lira ile geçinemediğini belirten İnce, “Sahipsiz bırakıldık. Biz dışlandık. Tek istediğim emekli olmak, onu da olamadığım için üzülüyorum” dedi. SGK tarafından kendisine silikozis hastalığından dolayı yüzde 41 oranında rapor verilen ve 3 bin lira ücret ile geçinmeye çalışan bir engelli çocuk babası 47 yaşındaki Şenol Girgin, “3 bin lira para ile ev bakılır mı? Bakılmaz. Cumhurbaşkanına söylüyorum, alsın 3 bin lira para ile kendisi geçinsin. Hayata küskünüm” diye konuştu.

    Meslek hastalığına yakalanan işçiler, Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerden teşhis aldıktan sonra meslek hastalığı ücreti almak için SGK’ya başvurarak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı hekim heyetinden hastalık oranı alıyorlar. Sonrasında aldıkları orana göre ücret alan işçiler, geçimlerini o ücretle sağlıyorlar. Mevzuata göre, SGK’nın meslek hastalığına yakalanan işçilere ücret bağlanmasında uygulanan hesaplama şöyle:

    “Geçici iş göremezlik ödeneği, prime esas kazancın günlük tutarının üçte ikisidir. Sürekli iş göremezlik geliri ise meslekte kazanma gücünün en az yüzde 10 oranında azalması durumunda sigortalılara ödenmektedir. Sürekli iş göremezlik geliri meslekte kazanma gücündeki kayba göre hesaplanmaktadır. Sürekli iş göremezlik geliri prime esas kazancın aylık tutarının yüzde 70’idir. Bu tutar tam iş göremezlik geliridir. Meslekte kazanma gücü kaybı oranına göre kısmi sürekli iş göremezlik geliri hesaplanmaktadır.”

    SALİHA İNCE: “SENİN HASTALIĞIN GEÇİSİ DEMEDİLER, ÖMÜR BOYU KALICI DEDİLER”

    49 yaşındaki silikozis hastası Saliha İnce, 2007 yılında maden ocaklarında çalışmaya başladığını belirterek solunum testinden geçememesi ile hastalığını öğrendiğini anlattı. Yüzde 20 oranında meslek hastalığı raporu alan İnce, şunları söyledi:

    “Senin hastalığın geçici demediler, ömür boyu kalıcı dediler. Kendini üşütmeyeceksin, kendine güzel bakacaksın dediler. Etkiledi… Merdiven çıkamıyorum, yokuş yukarı çıkamıyorum. Çarpıntı yapıyor, düzenli olarak kalp hapı kullanıyorum.

    Şimdi beyin cerrahisine girdim. Beyin doktoruna, göğüs doktoruna muayene oldum. Şimdi benim hem psikolojik rahatsızlığım olduğu için bu hastalığımdan dolayı beynimde şiddetli baş ağrısı oluyor. Oksijen olmadığı için ciğerlerde şiddetli baş ağrısı oluyor dedi bana doktor.”

    MASKE VERİLMEZDİ. YERİ GELİR ELDİVENİ BİZ KENDİMİZ PARAYLA ALIRDIK”

    İnce, çalıştığı maden ocağının çalışma koşullarına ilişkin şu bilgileri verdi:

    “Yeri geldi, torba yaptık 25’er kiloluk. Hem elimizle dikerdik hem kaldırırdık. Yeri gelir rögar çukurlarını temizlettirirler, yeri gelir değirmenlerin içine sokarlar. Denetleme zamanı bütün makineler durdurulurdu; toz oranı görünmesin diye. O gün bize iş yaptırmazlardı. Çukurların içine girerdik, yeri gelir değirmenlerin içine girerdik. Belimizden aşağı çamur içinde kalırdık. Çamur içinde kaldığımız zaman eve ıslak giderdik. İlk madene girdiğimiz zaman burundan kıstırmalı bez maske verildi, sonra normal maskeye döndükten sonra 6 aydan 6 aya değiştirirlerdi… Maske verilmezdi. Yeri gelir eldiveni biz kendimiz parayla alırdık. Haftada bir gün verirlerdi, 15 günde bir eldiven verirlerdi. Üstümüz ıslanırdı, 6 ayda bir kıyafet verirlerdi. Akşama kadar ıslak kıyafetlerle dururduk. Ama her türlü işi yaptırırlardı. Üstünü çırptığın zaman kirpiklerin toz olurdu.”

    HİÇBİR İŞ YAPAMIYORUM”

    SGK’dan yüzde 20 oranında rapor alan ve aldığı rapor sonucu SGK tarafından kendine 1100 lira meslek hastalığı ödeneği bağlandığını belirten İnce, şöyle konuştu:

    “Hiçbir maaşım yok, şu an benim babam vefat ettiği için babamın maaşından yararlanamıyorum. Ben emekli olmak istiyorum, iki sefer başvurdum; iki sefer ret geldi. Rapordaki oranım düşük olduğu için ‘hak edemiyorsun’ dediler bana. Ama benim rahatsız olduğumu bilmiyorlar. Şu an hiçbir iş yapamıyorum. Ufacık terlediğim zaman şu anki gibi hırıltı var. Hırıltıdan duramıyorum.

    Hiçbir iş yapamıyorum. Annem sağ benim. Annem babamın maaşını alıyor, 5 bin lira. O öldüğü zaman hiçbir maaşım yok. Annem sayesinde geçiniyorum. Annem öldüğünde babamın maaşını da alamayacağım. 1100 lira paranın eline kalacağım. Zeytine gidebiliyorum, tarlada hiçbir iş yapamıyorum. Çünkü yoruluyorum. Şuradan şuraya adım atamıyorum.

    BENİM TEK İSTEDİĞİM EMEKLİ OLMAK”

    Benim tek istediğim emekli olmak. Emekli olabilseydim ben iyi kötü geçinirdim tek başıma. Oranı yükseltmek için gittim, olmamış. Ya oranını yükselteceksin dendi SGK’da ya da 1100 liradan maaşını reddedeceksin, sigortalı işte çalışacaksın dediler. Sigortalı işte çalışmam içinde bu 1100 lira maaştan feragat etmem lazım. Rahatsızlığımdan dolayı, iş vermiyorlar. Çünkü yoruluyorum; hastalığımı bildikleri için almıyorlar. 49 yaşındayım, yaştan dolayı da almıyorlar. Çalışsam da artık yapamıyorum.

    Sahipsiz bırakıldık. Biz dışlandık. Her türlü işte çalıştırırken iyiydi de şimdi bizi sahipsiz bıraktılar. Ne aradılar ne sordular. Tek istediğim emekli olmak, onu da olamadığım için üzülüyorum. Bundan başka da gelirim olmadığı için yıprandım.”

    16 YIL MADEN İŞÇİLİĞİ YAPMIŞ VE 9 YILDIR SİLİKOZİS HASTASI SAYIM ÜNAL: “HASTALIK MAAŞI OLARAK 1750 LİRA PARA ALIYORDUM, EMEKLİ OLDUM DİYE 850 LİRAYA DÜŞÜRDÜLER”

    16 yıl maden işçiliği yaptıktan sonra 2013 yılında yakalandığı silikosiz hastalığı yüzünden madende çalışmayı bırakan Sayım Ünal, 9 yıldır hasta olduğunu belirterek kendi imkanı ile hastalığını öğrendiğini söyledi. Ünal, yüzde 16 oranında raporu olduğunu kaydederek şunları anlattı:

    “Sadece ciğerlerde değil, sol omuzda yırtık var. Ağır şartlarda çalıştığımdan bel fıtığı var, bunun gibi bir çok sorun var. Sürekli gürültü ortamda çalıştığım için yüzde 75 sol kulakta, yüzde 35 sağ kulakta sorun var.

    EYT’den emekli oldum ben. Hastalık maaşı olarak 1750 lira para alıyordum, emekli oldum diye 850 liraya düşürdüler. Saçmalık bu resmen. İş bulamadım, bir yere girerken sağlık raporu almak lazım. Biz maalesef sağlık raporu alamadık. Çünkü ciğerlerde sorun olduktan sonra hiçbir yer sağlık raporu vermiyor. Birisi aracılığı ile belediyede çalıştım. 10 yıl belediyede çöpçü olarak çalıştım, aslında zararı var ama mecbur çalıştım. Aşağı yukarı 2 ay önce EYT’den yararlanarak emekli oldum.”

    BİZE HASTAYIZ DİYE BİR MAAŞ BAĞLIYORLAR, EMEKLİ OLDUKTAN SONRA MAAŞIMIZI YARI YARIYA DÜŞÜRÜYORLAR”

    Ünal, madendeki çalışma koşullarına ilişkin ise şunları anlattı:

    “Hastanede kullanılan bez maskelerle çalıştırdılar. Aşağı yukarı bir haftaya yakın hava alamaz duruma geliyorduk, maske getirmiyorlardı. Biz onun esiri olduk. Düzgün çalışma şartları olmuş olsaydı biz bu kadar kötü olmayacaktık. Çine’de dört beş arkadaşım var, onların durumu benden daha kötü. Nefes alamaz durumda çoğu, yatağa mahkum yaşıyor. Acı çeke çeke ölüyorlar. Bu silikozise bir çare bulunmasını istiyorum. Bizim amacımız o. Onun için savaşıyoruz. Biz devletten şunu istiyoruz; silikozis hastasıyız, bize hastayız diye bir maaş bağlıyorlar, emekli olduktan sonra maaşımızı yarı yarıya düşürüyorlar.”

    ZENGİNLER ZENGİN OLUYOR, GARİBANLAR REZİL KEPAZE OLUYOR”

    Hastalığa yakalanan işçilerin SGK’ya başvurmamasıyla ilgili değerlendirmede bulunan Ünal, şunları dedi:

    “Çoğu kişi korkuyor. Biz daha önce başka birisi ile de röportaj yapmıştım, adamın birisi ‘Siz televizyona çıktınız, benim çocuğum etkilenir’ dedi. Geçenlerde duydum, o çocuğun ağzından burnundan kan gelmeye başlamış. O da meslek hastalığına yakalanmış. Buna biz sesimizi çıkarmadıktan sonra hiç kimsenin sesini çıkaracağı yok. Herkes ‘Benim çocuğum çalışıyor, benim oğlum çalışıyor’ diyerek kimse sesini çıkarmak istemiyor. Zenginler zengin oluyor, garibanlar rezil kepaze oluyor.”

    Meslek hastalığı ödeneğiyle geçinemediğini ifade eden Ünal, şunları söyledi:

    “800 lira ile kim geçinmiş? 16 yıl boyunca çalıştığım şirket arayıp sormadı. Kendi imkanlarımız ile biz tedavi olmaya çalışıyoruz. Bu madenler ölüm saçıyor, başka bir şey değil. Önlemlerinin alınması lazım bu madenlerinin. Önlem alınmadığı sürece kaç arkadaş vefat edecek?.. İşçilere resmen köle muamelesi yapılıyor.”

    3 BİN LİRA İLE GEÇİNMEYE ÇALIŞAN SİLİKOZİS HASTASI ŞENOL GİRGİN: “ENGELLİ ÇOCUĞUM VAR İÇERİDE YATIYOR. ONUN MASRAFI VAR, BEZ PARASI VAR, O VAR BU VAR… MASRAFLAR AĞIR. ŞARTLAR AĞIR. GEÇİNMEK ÇOK ZOR

    SGK tarafından kendisine silikozis hastalığından dolayı yüzde 41 oranında rapor verilen ve bu oran doğrultusunda 3 bin lira ücret tahsis edilen 47 yaşındaki Şenol Girgin, şunları söyledi:

    “2007’nin ekim ayında işe başladım, 2016 yılına kadar çalıştım. Orada maske takıyorduk. Bir şefle aramızda anlaşmazlık oldu. Eşime işi bırakacağım dedim. Çalıştığım için yorgunluğum sürekli artıyordu. Ayaklarım ağrımaya başladı. Eşime ‘Madeni bırakacağım. Bu maden ya beni götürecek ya beni temizleyecek’ dedim. Önlemlerimizi alıyorduk ama maske nereye kadar önlem alacak ki… Boyacı maskesi… Bir çıkarıyorduk maskeyi içinde hep maden tozu.

    Hastalığa yakalandığımı bildim, öğrendim. İş yeri hekimini görmüyorduk ki… Başka bir maden ocağına işe başladıktan üç gün sonra maden ocağının doktoru beni çağırdı. Meğersem benimle ilişkiyi kesmişler, benim işten çıkışımı vermişler. Haberim yok.

    Ege Üniversitesi’ne gittim, muayene ettiler beni. Yüzde 41 rapor verdiler bana. Şu anda emekli de olamıyorum. Günümün eksikliğinden dolayı emekli olamıyorum. 3 bin lira maaş bağladılar bana. Şu anda 3 bin lira ile zor geçinilir. Engelli çocuğum var içeride yatıyor. Onun masrafı var, bez parası var, o var bu var… Masraflar ağır. Şartlar ağır. Geçinmek çok zor.

    Bu kuvars madeni bizim Ege bölgesinde köylülerin içinde herkeste vardır bu hastalık. Bizim köyden üç kişi öldü hastalıktan. Silikozis olduğu kesin ama ne olduğu belli değil, yani raporlarında ne yazdığı belli değil.

    EGE BÖLGESİNDE EN BÜYÜK SORUN İŞSİZLİK

    İşçilerin işverenden neden şikayetçi olmadığı sorulduğunda ise Girgin şu yanıtı verdi:

    “İş yok. Başka çalışacak yer var mı? Organize sanayi yeni faaliyete geçiyor. Adam 20 senedir çalışıyor, emekli olmuş. Daha hala madende çalışıyor. İş yok. Ege bölgesinde en büyük sorun işsizlik.”

    BANA 20 PUAN DAHA VERSELERDİ BEN EMEKLİ OLACAKTIM”

    Hastalığına ilişkin ise Girgin şunları söyledi:

    “Hoca ‘Bu şekilde hastalığın giderse zamanla kaybolursa yaşamaya şansın var. Bir gün kösmüş olan yerler canlanırsa seni götürür’ dedi. Bana 20 puan daha verselerdi ben emekli olacaktım. Yüzde 61 yapıyordu, 20 puan daha verselerdi ben normal emekli olacaktım.”

    HAYATA KÜSKÜNÜM”

    Girgin, sözlerine şöyle devam etti:

    “Bir kere madende çalışan arkadaşlarıma, ‘Sulu maskeler var, ben onları istiyorum. Almazsanız maden ocağında çalışmayacağım’ diyecekler.

    Bu parayla geçinilir mi? 3 bin lira para ile ev bakılır mı? Bakılmaz. Cumhurbaşkanı’na söylüyorum, 3 bin lira maaş ile ev bakılıyorsa onun aldığını bana versinler, 3 bin lira maaş ile nasıl bakılacağını kendisi görsün. SGK’dan aldığı 2 bin lira maaş ile adam geçinebilir mi? Bana doktor yüzde 20 oranı daha verseydi ben şimdi emekli olacaktım, evimi geçindirecektim. Kimseye muhtaç olmayacaktım. Cumhurbaşkanı alsın 3 bin lira para ile kendisi geçinsin. Hayata küskünüm, bu kadar…”

    ŞENOL GİRGİN’İN EŞİ HÜLYA GİRGİN: “KIZIMA DAHA İYİ BİR GELECEK SUNMAK İSTİYORUM”

    Şenol Girgin’in eşi Hülya Girgin ise yaşadıkları geçim sıkıntısına ilişkin şunları söyledi:

    “Her türlü zorluk var. Tüm yük benim üzerimde. Engelli bir kızım var, o ne istiyorsa benim hayat şartım öyle. Isınma konusunda sıkıntılıyım şu anda. Kömür alsam da odunum yok yakmak için. Havalar soğumaya başladı. Bir kömür aldım 4 bin lira. Benim çocuğumun bezi var. 17 tane bez 200 lira. 17 tane bez bana yetmiyor ki… Çocuğuma yürüyemediği için bez bağlıyorum. Ben şu anda odunu düşünüyorum. Aldığı aylık 3 bin lira. Ben indirimli bezleri takip ettiğim halde indirimli bezler 2 bin lira.  

    Hastalığı belli olunca zor zamanlar geçti. Kuru ekmek, sarımsak yedik. Geçti o günler ama zordu. Bir lira para isteyecekler diye herkes selam sabahı kesti. Selam bile vermediler, aylığı bağlanınca selam vermeye başladılar.

    Yıprandım. Şu an 7 buçuk aylık alsa ben biraz daha oh derim. Gün eksiği var, ne yapabilirim? Hırsızlık mı yapmam gerekiyor? Kızıma daha iyi bir gelecek sunmak istiyorum. Rahat etmesini, sıkıntı çekmemesi için elimden geleni yapıyorum ama bu kış aylarında köy yerinde fakir olduğunda daha zor.”

     

  • ULAŞ KARASU, SABİHA GÖKÇEN’İN İKİNCİ PİSTİ İLE İLGİLİ İDDİALARI BAKAN URALOĞLU’NA SORDU: “YENİ PİSTİN ELEKTRONİK SİSTEMLERİ TAMAMLANMADAN, HAVA TRAFİĞİNİ EMNİYETİNİ TEHLİKEYE ATACAK ŞEKİLDE HİZMETE ALINDIĞI İDDİASI DOĞRU MUD

    ULAŞ KARASU, SABİHA GÖKÇEN’İN İKİNCİ PİSTİ İLE İLGİLİ İDDİALARI BAKAN URALOĞLU’NA SORDU: “YENİ PİSTİN ELEKTRONİK SİSTEMLERİ TAMAMLANMADAN, HAVA TRAFİĞİNİ EMNİYETİNİ TEHLİKEYE ATACAK ŞEKİLDE HİZMETE ALINDIĞI İDDİASI DOĞRU MUD

    CHP Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, Sabiha Gökçen Havalimanı’nın ikinci pistinin eksiklerine rağmen açıldığı yönündeki iddiaları TBMM gündemine taşıdı. Karasu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’na; “İkinci pistin sadece iniş, diğer pistin kalkış olarak planlanmasının temel gerekçesi nedir? Yeni pistin elektronik sistemleri tamamlanmadan, hava trafiğini emniyetini tehlikeye atacak şekilde hizmete alındığı iddiası doğru mudur?.. Yeni pisti mevcut apronlara bağlayan taksi yollarının karmaşık ve kullanışsız olduğu iddiası doğru mudur? Pisti aprona doğrudan bağlayan tek hızlı çıkışın kaçırılması halinde önemli sorunların yaşanacağı iddiası doğru mudur?  Yolların bu yapısı hava trafiği kalitesini etkilemeyecek midir?” sorularını yöneltti.

    CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, Türkiye’nin en fazla hava ve yolcu trafiğine sahip havalimanlarının başında gelen İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nın ikinci pistinin eksikliklerine rağmen açıldığına ilişkin iddiaları TBMM gündemine taşıdı.

    Sabiha Gökçen Havalimanı’nda 9 yıl 4 ay 20 gün süren inşaat çalışmalarının ardından aralık ayı sonunda hizmete açılan yeni pistin pek çok eksikliğine karşın hizmete alındığı iddia edildi.

    Pistin hizmete açılacağı günlerde Havalimanının terminal işletmesine IC İbrahim Çeçen Yatırım Holding A.Ş.’nin ortak olduğuna dair iddiaların gündeme geldiğini de hatırlatan Karasu, 2’nci pistteki iddialar ve hisse satışına ilişkin kamuoyuna herhangi bir açıklama yapılmamasını Meclis gündemine getirdi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun yanıtlaması talebiyle soru önergesi hazırlayan Karasu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “kardeşim” dediği İbrahim Çeçen’in sahibi olduğu bu holdingin Kütahya Zafer Havalimanı’nın işletme hakkını da 2044’e kadar elinde bulundurduğunu hatırlattı.

    Karasu, “İC Holding ile Malaysia Airports Holdings Berhad (MAHB) ile birlikte yüzde 50- yüzde 50 bir ortaklık ile havalimanını işleteceği kamuoyuna yansıdı. Ancak, henüz bir açıklama yapılmadı. Bu hisse satışı oranı doğru mu, doğru ise satış kim olur verdi, kaç liraya gerçekleşti?” sorusunu yöneltti.

    Karasu, “Sabiha Gökçen hisse satışı ile ikinci pistin eksikliklerine rağmen acele ile bitirilmesi arasında bir ilişki var mıdır? MAHB yöneticilerine kapalı kapılar ardında ‘Ya dediğimiz ortağı alırsınız ya da ikinci pist hiç bitmez’ denildiği iddiası doğru mudur?” diye sordu. Karasu, Sabiha Gökçen’deki yeni terminal yapımının Malezyalılara verileceği iddiasının da açıklanmasını istedi.

    Dokuz yıldan sonra açılışı yapılan ikinci pistin eksikliklerine rağmen hizmete açıldığını ve çalışmaya devam ettiğine dair iddiaları da Meclis gündemine getiren Karasu’nun soruları şöyle:

    “İkinci pistin sadece iniş, diğer pistin kalkış olarak planlanmasının temel gerekçesi nedir? Yeni pistin elektronik sistemleri tamamlanmadan, hava trafiğini emniyetini tehlikeye atacak şekilde hizmete alındığı iddiası doğru mudur? Pist için, hava trafik kontrolörlerine eğitim verilmiş midir? Eğitimlerin, pistin açılışından 48 saat önce verildiği iddiası doğru mudur?  Piste dair hiçbir simülasyon çalışması hazırlanmadığı doğru mudur? Doğru ise bu durumda kontrolörleri çalışmaya zorlamak, yeni bir felakete davetiye çıkarmak değil midir? Yaşanması muhtemel bir hava hadisesinde kontrolörlerin bilinmezliğe sürüklenmesinin, yeterli bilgi ve dokümana sahip olmamalarının bedelini kim ya da kimler ödeyecektir?

    EFS ve ATIS sistemlerinin yeni pist için oluşturulan TWR-2 pozisyonuyla uyumsuz olduğu doğru mudur? Personelden hava trafiğini kontrol etmesinin yanında, yazılım hatalarıyla boğuşması mı beklenmektedir? Bu durumun hava trafiğinde oluşturacağı risklerden kim ya da kimler sorumludur? MLAT antenlerinin kurulamaması nedeniyle yer radarının, yeni yapılan pist ve taksi yollarında çalışmadığı iddiası doğru mudur? Doğru ise bu durumun yol açacağı sorunlar nasıl giderilecektir?

    Yeni pisti mevcut apronlara bağlayan taksi yollarının karmaşık ve kullanışsız olduğu iddiası doğru mudur? Pisti aprona doğrudan bağlayan tek hızlı çıkışın kaçırılması halinde önemli sorunların yaşanacağı iddiası doğru mudur?  Yolların bu yapısı hava trafiği kalitesini etkilemeyecek midir?”

  • ÖZGÜR ÖZEL, MUHARREM İNCE İLE BİR ARAYA GELDİ… ÖZEL: “ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇ İÇİNDE DİYALOG VE TEMAS HALİNDE OLMAK NOKTASINDA FİKİR BİRLİĞİNE VARDIK”

    ÖZGÜR ÖZEL, MUHARREM İNCE İLE BİR ARAYA GELDİ… ÖZEL: “ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇ İÇİNDE DİYALOG VE TEMAS HALİNDE OLMAK NOKTASINDA FİKİR BİRLİĞİNE VARDIK”

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce ile bir araya geldi. Toplantının ardından Özel, “Memleket meselelerini, halkın meselelerini konuştuk. Ve önümüzdeki süreç içinde diyalog ve temas halinde olmak noktasında fikir birliğine vardık” dedi. İnce ise “CHP amiral gemisidir, muhalefetteki en güçlü partidir. Türkiye nasıl yeniden ayağa kaldırılır, nasıl topyekûn mücadele edilir… Bunları paylaştık” diye konuştu. Özel ayrıca; “MYK’mızın ve Parti Meclisi’mizin olağanüstü gündemi, içinde bulunduğumuz Anayasaya karşı darbe girişimidir. CHP’nin toplumsal muhalefetle birlikte bundan sonraki yol haritasını konuşacağız” açıklamasını yaptı.

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bugün CHP Genel Merkezi’nde; Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce ile bir araya geldi. Özel ve İnce, görüşmelerinin ardından; açıklama yaptı.

    ÖZEL: “DİYALOG VE TEMAS HALİNDE OLMAK NOKTASINDA FİKİR BİRLİĞİNE VARDIK”

    Özel, şunları söyledi:

    “Bugün, Memleket Partisi’nin değerli Genel Başkanı Sayın Muharrem İnce ve heyetini kabul ettik. Kendileri, partimize hayırlısı olsun ziyaretine geldiler. Nazik ziyaretleri için kendilerine teşekkür ediyoruz. Görüşmede; memleket meselelerini, halkın meselelerini konuştuk. Ve önümüzdeki süreç içinde diyalog ve temas halinde olmak noktasında fikir birliğine vardık.

    Görüşmemizi yaparken, bir yandan televizyonlarda, sizlerin buradan yaptığı yayınlarda sürekli bugün Cumhuriyet Halk Partisi’nin açıklayacağı belediye başkan adaylarından bahsedildiğini, altyazılarınızdan ve anonslarınızdan takip ettik bir yandan.

    “TOPLUMSAL MUHALEFETLE BİRLİKTE BUNDAN SONRAKİ YOL HARİTASINI KONUŞACAĞIZ”

    Dün, Anayasa Mahkemesi’nin kararını hiçe sayan, dolayısıyla Anayasayı askıya alma anlamına gelen bir darbe girişiminin son perdesi oynandı. Bu şartlar altında Cumhuriyet Halk Partisi olarak bugün yapılacak MYK toplantımızın ve ardından yapılacak PM toplantımızın özel gündemle toplanacağını, dün bir sosyal medya paylaşımı ile duyurmuştum. Bugün bizden bir belediye başkan adayı ve belediye seçimlerine, yerel seçimlere yönelik herhangi bir şey duymayacaksınız. Dünkü paylaşımımızda olduğu gibi MYK’mızın ve Parti Meclisi’mizin olağanüstü gündemi, içinde bulunduğumuz Anayasaya karşı darbe girişimidir. CHP’nin toplumsal muhalefetle birlikte bundan sonraki yol haritasını konuşacağız. Önümüzdeki hafta içinde belirlenecek bir gün, bugünkü gündemle Parti Meclisi’miz yeniden toplanacaktır.

    Sayın Muharrem İnce’ye, Genel Başkanımıza nazik ziyareti için bir kez daha teşekkür ediyorum.”

    İNCE: “SEÇİM SÜRECİ İLE İLGİLİ DE KAYGILARIMIZI DİLE GETİRDİK”

    İnce ise şöyle konuştu:

    “Biz de Memleket Partisi olarak yeni seçilen Genel Başkan Sayın Özgür Özel’e hayırlı olsun, başarı dileklerimizi iletmek için geldik. Kendisiyle, memleket meseleleri üzerine bir değerlendirmemiz oldu.

    Tabii ki önümüzdeki seçim süreci ile ilgili de kaygılarımızı dile getirdik. Çünkü; memleketin adliyesi, zaptiyesi, mülkiyesi, harbiyesi, tıbbiyesi ele geçirilmiş durumda. Yargı, iktidarın sopası olmuş durumda. Yargının olmadığı bir yerde, yargının düzgün işlemediği bir yerde ekonominin kurallarının düzgün işlemesi mümkün değildir. Eğer yargı Türkiye’de adalet dağıtmıyorsa, bir ülkede yargı adalet dağıtmıyorsa, sadece Türkiye olması şart değil; o ülkede yoksulluk kaçınılmazdır.

    Yargı, karın doyurur. Türkiye’de yargı, aklını başına almalıdır. Türkiye’de yargı bizi yoksulluğa sürüklemektedir. Bugün dolar 30 lira olmuşsa, Euro 35 liraya doğru gidiyorsa; bunun birinci sorumlusu ekonomistler değildir, yargıçlardır, hakimlerdir, savcılardır, siyasetçilerdir. Bu beni ürkütüyor. Baskılanmış bir döviz, zorla orada tutulan bir döviz; yargı eliyle bir takım hizaya getirmeler, memleketimizin geleceği açısından bizi ürkütüyor.

    “CUMHURİYET HALK PARTİSİ, AMİRAL GEMİSİDİR”

    Son yaşanan seçimde de ne yazık ki hem Cumhurbaşkanlığı hem Meclis çoğunluğunu ele geçirmiş bir iktidar var. Bu psikolojik üstünlükle bu seçimlere giriyor. Onun için, Sayın Genel Başkan’a, Sayın Özgür Özel’e; Cumhuriyet Halk Partisi amiral gemisidir, muhalefetteki en güçlü partidir; o konuda görüşlerimizi aktardık. Türkiye nasıl yeniden ayağa kaldırılır, nasıl bir topyekûn mücadele edilir… Bu konuda görüşlerimiz neyse, dilimizin döndüğü kadar kendisiyle bunları paylaştık. Nazik kabulleri için kendisine ve heyetine çok teşekkür ediyorum.”

  • CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI GÜL ÇİFTÇİ BİNİCİ: “TÜM VATANDAŞLARIMIZI SEÇMEN LİSTELERİNİ KONTROL ETMEYE DAVET EDİYORUZ”

    CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI GÜL ÇİFTÇİ BİNİCİ: “TÜM VATANDAŞLARIMIZI SEÇMEN LİSTELERİNİ KONTROL ETMEYE DAVET EDİYORUZ”

    CHP Seçim ve Parti Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi Binici, seçmen listelerinin bugün askıya çıktığını anımsatarak, “Tüm vatandaşlarımızı seçmen listelerini kontrol etmeye davet ediyoruz” açıklamasını yaptı.

    Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) açıkladığı seçim takvimine göre seçmen listeleri bugün askıya çıktı. 17 Ocak Çarşamba günü saat 17.00’ye kadar askıda kalacak olan seçmen listeleri, seçmenlerin bulundukları binadaki diğer seçmenleri, seçmen kaydı olmayan vatandaşların kayıt oluşturması ve var olan seçmen bilgilerini düzenlemek için imkân tanıyor.

    YSK’nın seçim takvimine ilişkin açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi Binici, seçmenlerin süreci takip etmeleri için bilgi ve duyurulara devam edeceklerini açıkladı.

    Çiftçi, “Bugünden itibaren seçmen listeleri askıya çıkarıldı. 17 Ocak’a kadar da askıda kalmaya devam edecek. Tüm seçmenleri, bulundukları yerleşim yerlerindeki seçmen listelerini kontrol etmeye çağırıyoruz. 17 Ocak’a kadar seçmenler, seçmen kayıtlarını muhtarlıklardan ve YSK’nın internet sitesinden kontrol edebilir. Vatandaşlarımızın, seçmen listelerine kaydolmak veya bilgileri düzeltmek içinse nüfus müdürlüklerine ardından ilçe seçim kurullarına başvurmaları gerekiyor” açıklamasını yaptı.

    “YURTLARDA KALAN ÖĞRENCİLER O İLDE OY VEREBİLİR”

    Seçim döneminin eğitim-öğretimin devam ettiği döneme denk geldiğine de dikkat çeken Binici, “Yurtlarda ikamet eden üniversite öğrencilerinin, okullarından veya e-devlet üzerinden aldıkları öğrenci belgesi ve yurt müdürlüklerinden yurtta kaldıklarına dair alacakları belge ile nüfus müdürlüğüne başvurarak oy kullanmak için adreslerini birinci adres olarak kaydettirmeleri gerekiyor. Bu yolla öğrenciler, okullarının olduğu seçim çevresinde oy kullanabilir” şeklinde konuştu.

    Seçim takvimini yakından takip ettiklerini de belirten Çiftçi Binici, “Seçmenlerimizin gönlü rahat olsun. Tüm seçim çevrelerinde örgütümüzle birlikte seçim takviminin her aşaması takip ediyoruz” dedi.

     

  • TUĞAMİRAL ZEKİ AKTÜRK: SON BİR HAFTADA 36 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ

    TUĞAMİRAL ZEKİ AKTÜRK: SON BİR HAFTADA 36 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ

    MELİS YILDIRIM

     

    Milli Savunma Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, “Irak ve Suriye’nin kuzeyi dahil, son bir haftada 36 terörist etkisiz hale getirilmiş, 2023 yılı dahil etkisiz hale getirilen terörist sayısı 2 bin 237’ye ulaşmıştır” dedi. Aktürk ayrıca, “Yoğun ve etkin tedbirlerle güvenliği sağlanan hudutlarımızda; son bir haftada yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 118 şahıs yakalanmış, 2 bin 113 şahıs ise hududu geçemeden engellenmiştir” bilgisini paylaştı.

    Milli Savunma Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, Bakanlık Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Salonu’nda haftalık değerlendirme toplantısı yaptı. Aktürk özetle şunları kaydetti:

    “SON 1 HAFTADA 36 TERÖRİST ETKİSİZ HÂLE GETİRİLDİ”

    “Türk Silahlı Kuvvetlerimiz; tehditleri kaynağında bertaraf etmeyi öngören dinamik ve proaktif savunma ve güvenlik stratejimiz çerçevesinde başta PKK/KCK/PYD-YPG, DEAŞ ve FETÖ terör örgütleri olmak üzere her türlü tehdit ve tehlikeye karşı mücadelesini artan bir baskı ve yoğun bir tempoda sürdürmektedir.

    Bu kapsamda; Irak ve Suriye’nin kuzeyi dahil, son bir haftada 36 terörist etkisiz hale getirilmiş, 2023 yılı dahil etkisiz hale getirilen terörist sayısı 2 bin 237’ye ulaşmıştır. Ayrıca, Irak’ın kuzeyindeki Metina, Gara, Hakurk ve Asos’ta bulunan terör hedeflerine yönelik 29 Aralık’ta icra edilen hava harekâtlarıyla içerisinde sorumlu düzeyde teröristlerin de bulunduğu değerlendirilen mağara, sığınak, barınak ve depolardan oluşan toplam 24 hedef başarıyla imha edilmiştir. Azami oranda yerli ve milli mühimmat kullanılan harekatlarda çok sayıda terörist etkisiz hale getirilmiştir. Hedeflerdeki etki kıymetlendirmesi devam etmektedir.

    “PENÇE-KİLİT HAREKÂTI’NDA BUGÜNE KADAR 717 TERÖRİST ETKİSİZ HÂLE GETİRİLDİ”

    Terör inlerine tek tek girmeyi sürdüren kahraman Mehmetçik Irak’ın kuzeyinde başarıyla icra edilen Pençe-Kilit Operasyonu kapsamında; sağ ele geçirilen bir teröristin verdiği bilgiler doğrultusunda Zap bölgesinde, son dönemde tek seferde ele geçirilen en yüksek silah sayısı olan, 467 adet kullanılmamış AK-47 piyade tüfeği ile birlikte çok sayıda mühimmat ve askeri teçhizat, yine, arama-tarama faaliyetlerinde tespit edilen mağarada ise piyade ve keskin nişancı tüfekleri, makineli tüfek, bunlara ait çok sayıda mühimmat, el bombaları ile muhtelif yaşam malzemesi ele geçirilmiştir. Pençe-Kilit Harekatı’nda bugüne kadar 717 terörist etkisiz hale getirilmiş, değişik çaplarda toplam bin 887 silah ve 792 bin 545 mühimmat ele geçirilmiş, 2 bin 582 mayın/el yapımı patlayıcı tespit ve imha edilmiş, 849 mağara/sığınak kullanılamaz hale getirilmiştir.

    Sarıkamış şehitleri başta olmak üzere bütün şehitlerimizi ve ebediyete intikal eden kahraman gazilerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle yâd ediyoruz.

    İstikrarın bir an önce tesis edilmesi, Suriyelilerin emniyetli bir ortama geri dönüşlerinin sağlanması için çalışmalarımızın devam ettiği Suriye’de, harekat alanlarımızda tesis edilen güvenlik ve huzur ortamını bozmaya yönelik taciz ve saldırı girişimleri meydana gelmektedir. Nitekim, son bir haftada 30 taciz ve saldırı gerçekleştirilmiş, anında ve misliyle verilen karşılık ile 27 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Böylece; 1 Ocak 2023’ten itibaren gerçekleştirilen taciz ve saldırı sayısı 526’ya, etkisiz hale getirilen terörist sayısı ise bin 529’a ulaşmıştır.

    “HUDUTLARIMIZDA SON BİR HAFTADA YASA DIŞI YOLLARLA GEÇMEYE ÇALIŞAN 118 ŞAHIS YAKALANDI”

    Yoğun ve etkin tedbirlerle güvenliği sağlanan hudutlarımızda; son bir haftada yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 118 şahıs yakalanmış, 2 bin 113 şahıs ise hududu geçemeden engellenmiştir. Böylece, 2023 yılı başından bugüne kadar hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 13 bin 758’e yükselmiştir. Hududu geçemeden engellenen kişi sayısı da 209 bin 402 olmuştur.

    Gazze ile ilgili ilk günden bu yana sergilediğimiz insani ve adaletli tutumumuzu bugün de sürdürüyoruz. İsrail’in işgali son bulmadan sorunun çözülemeyeceğini; egemen ve bağımsız Filistin devletinin bir an önce kurulması gerektiğini tekrar ifade ediyoruz.

    Sayın Bakanımız yılın son gününde; beraberinde Türk Silahlı Kuvvetleri Komuta Kademesi ile Adana’daki 10’uncu Tanker Üs Komutanlığı, Doğu Akdeniz’de görev yapan TCG GÖKOVA fırkateyni ile Kilis Çıldıroba’da bulunan Müşterek Özel Görev Kuvvet Komutanlığı’nda inceleme, denetleme ve ziyaretlerde bulunarak Mehmetçiklerimizin yeni yılını kutlamış, 3 Ocak’ta ise İtalya’nın Ankara Büyükelçisi’ni kabul etmiştir.

    Kara Kuvvetleri Komutanlığımızca çeşitli miktarlarda ‘Mini Akıllı Mühimmat’, ‘Elektronik Taarruz Sistemi MİLKAR’ ve ‘Hisar-O Füzesi’nin muayene ve kabul faaliyetleri tamamlanmıştır.

    “KAAN’IN GELECEK DÖNEM FAALİYETLERİ, HÜRKUŞ UÇAKLARININ VE GÖKBEY HELİKOPTERLERİNİN TEDARİKLERİ İÇİN DE KARAR ALINDI”

    Sayın Bakanımız, 3 Ocak’ta Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen yerli ve milli savunma sanayimizin ulaştığı seviye, gelecek hedefleri ve kritik projelere ilişkin değerlendirmelerin yapıldığı Savunma Sanayi İcra Komitesi Toplantısı’na katılım sağlamıştır. Söz konusu toplantıda; askeri gemi projeleri kapsamında uçak gemisi tasarım aşaması, MİLGEM 9-10-11-12’nci gemileri, açık deniz karakol, yeni tip çıkarma ve yeni nesil mayın avlama gemileri ile milli hücumbotun inşası, envanterdeki İHA/SİHA’lara yenilerinin eklenmesi, yeni kabiliyetler kazandırılması ve lojistik desteklenebilirliğinin sağlanmasına yönelik projeler karara bağlanmıştır.

    Ayrıca; Milli Muharip Uçak KAAN’ın gelecek dönem faaliyetleri, HÜRKUŞ uçaklarının ve GÖKBEY helikopterlerinin tedarikleri ile Havadan Erken İhbar ve Kontrol Uçaklarının lojistik gereksinimleri, yeni füze, radar, elektronik harp, haberleşme, muhtelif silah, mühimmat ve teçhizatlar, hava savunma sistemleri ile uydu ve uzay sistemleri gibi geniş bir yelpazede çok sayıda proje için de karar alınmıştır.

    Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Kuvvet Komutanlıkları ve Millî Savunma Üniversitesine Memur Temini ile Kariyer Uzman Yardımcısı Temini Duyuruları yayımlanmıştır. Millî Savunma Üniversitesi Askeri Öğrenci Aday Belirleme Sınavı başvuruları ise 3-30 Ocak tarihleri arasında yapılabilecektir. Bakanlığımızda ve şanlı ordumuzda görev yapmak isteyenleri bekliyoruz.

    Dünyanın en güçlü ordularından biri olan Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, asil milletimizin sevgisi ve güveninden aldığı ilhamla; bekamıza yönelen her türlü tehdit ve tehlikeyi bertaraf etmeye, ülkemizin savunma ve güvenliği için var gücüyle çalışmaya, üstlenmiş olduğu tüm görevleri, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da başarıyla yerine getirmeye devam edecektir.

    Ayrıca, basın meslek ilkeleri çerçevesinde; gece gündüz demeden her türlü şartta büyük bir özveri ile çalışan basın emekçilerimizin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü şimdiden kutluyor, tüm basın mensuplarımıza çalışmalarında başarılar diliyoruz.”

    MSB KAYNAKLARI: TARAFSIZ POZİSYONUMUZU ZEDELEYECEK İDDİALARI KESİNLİKLE REDDETMEKTEYİZ

    İngiltere’nin Ukrayna’ya göndermek istediği mayın avlama gemilerinin İstanbul Boğazı’ndan geçişine izin verildiğine dair iddialarını yalanlayan MSB kaynakları, “Türkiye’nin, Birleşik Krallık tarafından Ukrayna’ya gönderilen mayın avlama gemilerinin boğaz geçişine izin vererek Montrö’ye aykırı davrandığı iddiası kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır” dedi. Kaynaklar devamında şu değerlendirmeyi yaptı:

    “Türkiye savaşın başından beri yaşanan durumu savaş olarak nitelendiren ve fiili tedbir alan ilk ülkedir. Bu doğrultuda Türkiye, 1936 yılından itibaren hassasiyetle uyguladığı Montrö Boğazlar Sözleşmesi uyarınca Boğazlardan savaşan tarafların geçişini durdurmuştur. Bu kapsamda savaşın başından beri Boğazlardan savaşan tarafların bayraklarını taşıyan bir savaş gemisinin geçişine müsaade edilmemiştir. Aynı zamanda Türkiye savaşın başından itibaren tarafs‎ız pozisyonunu muhafaza etmiştir. Bahse konu tarafsız pozisyonumuzu zedeleyecek iddialar‎ı kesinlikle reddetmekteyiz.

    Huzur denizi olarak an‎lan Karadeniz’de başından beri kıyıdaş ülkelerin bar‎‏ış, diyalog, huzur ve refah içinde yaşanmasından yana olduğumuzu dile getiriyor, mevcut güvenlik dengesinin ‘bölgesel sahiplik ilkesi’ çerçevesinde sürdürülmesi ve ‏şu ana kadar tarafs‎ız, adil ve itidalli şekilde uyguladığımız Montrö Sözleşmesi ile kurulan statükonun korunması‎ gerektiğine inanıyoruz.

    Bu kapsamda, bölgesel sahiplik ilkesi çerçevesinde; May‎ın Avlama gemilerimizin MCM BLACKSEA şemsiyesi altında bir an önce seyir ve eğitimler yapmaya başlamasını sağlamak maksadıyla 10-11 Ocak 2024 tarihinde İstanbul’da bizim ev sahipliğimizde Romanya ve Bulgaristan taraflarının katılımlarıyla MCM BLACKSEA imza töreni gerçekleştirilecektir.”

    “OCAK AYINDA YÜKSEK DİSİPLİN KURULU KARARINI VERECEK”

    Tuzla Piyade Okulu’nda yaşanan olayın hatırlatılması ve sürecin tamamlanıp tamamlanmadığının sorulması üzerine üst düzey bir yetkili, “Adli soruşturma devam ediyor. Ocak ayı içerisinde de Yüksek Disiplin Kurulu kararını verecek” yanıtını verdi.

    “ÖZELLİKLE OPERASYON BÖLGELERİNE YÖNELİK CİDDİ TEDBİRLER ALINACAK”

    Görevli personelin akıllı telefon kullanımına dair nasıl tedbir alınacağı konusunda kaynaklar, “Çalışmalarımız son aşamaya geldi ama henüz bununla ilgili emri yayınlamadık. Özellikle operasyon bölgelerine yönelik ciddi tebdirler alınacak” diye konuştu.

    Memur maaşlarına yapılan zammın ardından bedelli askerlik ücretine ilişkin son rakamın nasıl olacağı sorusu üzerine Bakanlık yetkilisi şunları söyledi:

    “Bilindiği üzere bedelli askerlik tutarı daha önce yapılan düzenleme ile memur maaş kat sayısındaki artış oranına sabitlenmiş ve miktar konusundaki belirsizlik ortadan kaldırılmıştı. 2024 yılı ilk altı ayı için bedelli askerlik tutarına ilişkin bilgilendirme Mali ve Sosyal Haklar Genelegesi’nin yayımlanmasını müteakip yapılacaktır.”

     

  • EĞİTİM-İŞ İZMİR’DEN TÜGVA’NIN ÖĞRENCİLERE UMRE VAADİNE TEPKİ: LAİK EĞİTİM, BİLİMSEL EĞİTİM İKTİDAR TARAFINDAN ÖRSELENİYOR

    EĞİTİM-İŞ İZMİR’DEN TÜGVA’NIN ÖĞRENCİLERE UMRE VAADİNE TEPKİ: LAİK EĞİTİM, BİLİMSEL EĞİTİM İKTİDAR TARAFINDAN ÖRSELENİYOR

    KERİM UĞUR

    Eğitim-İş İzmir 2’nolu Şube Başkanı Ahmet Cangı, Bornova’daki bir okula gelerek kendilerini TÜGVA yetkilisi olarak tanıtıp, derslere girerek öğrencilere TÜGVA tarafından düzenlenecek kitap okuma yarışmasının tanıtımını yapmasına ve kazananlara umre ziyareti vaat edilmesine tepki gösterdi. Başkan Cangı, “Bakanın açıklamalarından güç alan bu kuruluşlar pervasızca derslere girerek, dersi bölerek izinsiz bir şekilde kendilerinin tanıtımını yapıyorlar. 12-13 yaşındaki çocuklara izinsiz bir şekilde bu işlemi gerçekleştiriyorlar. Biz bunları kesinlikle tasvip etmiyoruz, onaylamıyoruz. Doğrudan bunun karşısındayız. Laik eğitimin bilimsel eğitimin örselenmesini kesinlikle reddediyoruz ve buna karşı mücadelemizi devam ettireceğiz” dedi.

    İzmir’in Bornova İlçesinde bulunan Muharrem Candaş Ortaokulu’na gelen ve kendilerini TÜGVA yetkilisi olarak tanıtan kişiler, ders saatleri sırasında okul yönetiminin izniyle sınıflara girerek öğrencilere TÜGVA’nın 28 Nisan 2024 tarihinde yapılacak olan “Türkiye’nin Kitap Kurtları Yarışıyor” isimli kitap okuma yarışmasının tanıtımını yaptı. Yetkililer, öğrencilere yarışma sonunda birinci olan öğrenciye umre ziyareti vaat etti.

    Yarışma kapsamında 5.ve 6. sınıf öğrencilerinden, “İlk namaz, Denizler Altında 20.000 Fersah, Kızıl Elma Neresi?, Tuhaflıklar Asansörü ve Muhteşem Bilim İnsanları”kitaplarını okumaları istenirken, 7.ve 8. sınıf öğrencilerine ise “Çocuk Kalbi, İstiklal Marşı’nın Tarihçesi, Anlamı ve Yorumu, Emanetdar Ayasofya, Evrendeki Son Hazine ve Kudüs’ün İkinci Fethi Selahaddin Eyyübi” kitaplarını okumaları istendi.

    Konuyla ilgili Anka Haber Ajansı’na konuşan Eğitim İş 2 Nolu Şube Başkanı Ahmet Cangı, olaya tepki göstererek, laik ve bilimsel eğitimin örselenmesine izin vermeyeceklerini söyledi.

    BAKANIN AÇIKLAMALARINDAN GÜÇ ALAN BU KURULUŞLAR PERVASIZCA DERSLERE GİREREK, DERSİ BÖLEREK İZİNSİZ BİR ŞEKİLDE KENDİLERİNİN TANITIMINI YAPIYORLAR”

    Ahmet Cangı şunları söyledi:

    “Bornova ilçemizde Muharrem Candaş Ortaokulu’nda dün bir olay yaşandı. Kendilerini TÜGVA yetkilisi olarak adlandıran üç kişi okul idaresinden izin aldığını söyleyerek sınıflara gidip tanıtım yaptıkları, bir kitap okuma yarışmasını tanıttıkları ve bu kitap okuma yarışmasında birinci olanlara umre ve balkan turu ödülü verileceğini bildirmişler. Bu bilgi bize geldikten sonra tabii ki biz konuyu araştırdık. Bu olayda esas konu şu aslında yıllardır Egitim-İş’in verdiği mücadelede biz diyoruz ki ‘laik eğitim, bilimsel eğitim iktidar tarafından örseleniyor.’ Bunu zaten bakan yaptığı açıklamayla itiraf etmiştir. Bakanın açıklamalarından güç alan bu kuruluşlar pervasızca derslere girerek, dersi bölerek izinsiz bir şekilde kendilerinin tanıtımını yapıyorlar.12-13 yaşındaki çocuklara izinsiz bir şekilde bu işlemi gerçekleştiriyorlar. Biz bunları kesinlikle tasvip etmiyoruz, onaylamıyoruz. Doğrudan bunun karşısındayız. Eğer bu tür protokoller yapılmışsa dahi bu tür işlemlerin tamamen ders saatleri dışında yapılması gerektiği ve yapılan eğitimlerin de laik eğitime, bilimsel eğitime sekte vurmayacak şekilde yapılması gerektiğine inanıyoruz.

    BU TÜR KURULUŞLAR OKULLARIMIZDA CİRİT ATIYORLAR”

    Tabii ki bakanımız kendisi itiraf etti, biz cemaatlerle, 10’un üzerinde cemaatle protokol yaptık’ dedi. Bundan cesaret alan bu tür kuruluşlar da okullarımızda devamlı cirit atıyorlar. Eğitimci olarak biz diyoruz ki ‘kesinlikle buna izin vermeyeceğiz.’ Sonuna kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Laik eğitimin bilimsel eğitimin örselenmesini kesinlikle reddediyoruz ve buna karşı mücadelemizi devam ettireceğiz.”

    “KİTAPLAR BİLİMSELLİKTEN UZAK VE TAMAMEN MANEVİYATA DAYALI”

    Öte yandan yarışmada okutulacak kitapların içeriğini de eleştiren Cangı, şunları söyledi:

    “Okuma yarışmasında bahsi geçen kitaplar tamamen maneviyata dayalı bilimsellikten uzak. Soyut kavramı bilmeyen çocuklar üzerinde algı yaratmak ve kendi lehleri açısından ileriye dönük bir kişilik oluşmasını sağlamak amacıyla okutulan kitaplar bunlar.” 

  • ERKAN UZUNEMİNAĞAOĞLU ARTVİN’DE MEZARI BAŞINDA ANILDI

    UĞUR İSTANBULLU

    Sol Parti Borçka İlçe Örgütü, Erkan Uzuneminağaoğlu’nu 43. ölüm yıl dönümünde mezarı başında andı. İlçe Başkanı Ömer Çatan “Bir kez daha Erkan yoldaşın mezarı başında onu ve tüm şehitlerimizi anmak için toplandık. Erkan yoldaş ve onun temsil ettiği değerlere sahip çıkan mücadeleyi sürdüren tüm yol arkadaşlarımızı selamlıyorum. Baskıya zulme ve yarattıkları korku imparatorluklarına boyun eğmeyeceğimizin sözünü vermek için buradayız” dedi.

    Artvin’in Şavşat ilçesi Şalcı köyünde 43 yıl önce Jandarma ile çatışmada ölen Uzuneminağaoğlu, arkadaşları tarafından Borçka’daki mezarı başında anıldı. Sol Parti Borçka İlçe Başkanı Ömer Çatan, burada yaptığı açıklamada şunları söyledi:

    “Bir kez daha Erkan yoldaşın mezarı başında onu ve tüm şehitlerimizi anmak için toplandık.  Erkan yoldaş ve onun temsil ettiği değerlere sahip çıkan mücadeleyi sürdüren tüm yol arkadaşlarımızı selamlıyorum. Bugün buraya elbette yas tutmak için toplanmadık. Umudumuzu öfkemizi tazelemeye geldik. Ömrü hayatı boyunca adalet, demokrasi, özgürlük için devrimci mücadelenin içinde bulunmuş tıpkı bu coğrafyanın en güzel çocukları Cavit Kaya, Arif Turanlı, Osman Küçük, Ensar Karahan, Ahmet Pehlivan, Özgüç Tuncay, Alaattin Demirci, İhsan Hacı Muratoğlu ve daha nicelerinin bıraktığı mücadele mirası bugün bizlerle birlikte sürmeye devam edecektir. Bunun sözünü vermek için buradayız. Baskıya zulme ve yarattıkları korku imparatorluklarına boyun eğmeyeceğimizin sözünü vermek için buradayız. Ne tesadüf her anma öncesinde gözaltılarla karşı karşıya kalıyoruz. Bu senede Pito abiyi göz altına aldılar. Burada anmalarımıza izin vermeyecek duruma geldiler. Bizler bu gözaltılarının yıldırma ve sindirme politikaları olduğunu biliyoruz. Ne geçmişin devrimci tarihini unuturuz ne de o izleri bu topraklardan silebilirsiniz. Bizler tüm bu baskı politikalarınıza karşı, faşizme karşı, emek, demokrasi ve eşitlik mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.

    BU VESİLEYLE ARTVİN’İN GÜZEL ÇOCUKLARINIDA ANIYORUZ”

    Parti üyesi Selahattin Sancak Şahin ise şunları söyledi:

    “Bir kez daha Erkan yoldaşın mezarı başında onu ve tüm şehitlerimizi anmak için toplandık. Erkan yoldaş ve onun temsil ettiği değerlere sahip çıkarak mücadeleyi sürdüren tüm yol arkadaşlarımızı selamlıyoruz. Erkan yoldaş, Taner yoldaşla birlikte Şalcı köyünde jandarma ile girdikleri çatışma sonucu öldürüldü, ölümünün üzerinden geçen 43 yıl sonra bugün buradayız. Erkan yoldaşı saygıyla anarken onun bizlere bıraktığı mirası, mücadelesini sürdüren yolcular olarak bu yolun engebeli dolambaçlı ve sarp olduğunu tarihin ispatı ile hep birlikte öğrendik Ondandır ki devrimci yoldaki mücadelemiz son esirimizin son nefesine kadar sürecektir. Erkan özelinde bugün Artvin’in ve Borçka’nın ilk şehidi Yılmaz Turanlı’yı, sonrasında Osman Kücūk’ü Arif Turanlı’yı ve Cavit Kaya yoldaşlarımı da saygı ve özlemle anıyoruz. Ve tabii ki Artvin’in güzel çocuklarını da bu vesile ile anarken mücadeleleri önünde saygıyla eğiliyoruz. Yolumuz Erkanların, Cavitlerin, Osmanların devrimci yoludur.”

     

  • ESKİŞEHİR İKLİM ZİRVESİ, YOL GÖSTERİCİ OLACAK

    ESKİŞEHİR İKLİM ZİRVESİ, YOL GÖSTERİCİ OLACAK

    İklim değişikliğiyle mücadele konusunda önemli bir adım olan ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ile TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi’nin paydaşlığında düzenlenen “Eskişehir İklim Zirvesi”, ikinci gün oturumları ile birlikte başarıyla tamamlandı.

    Eskişehir Büyükşehir Belediyesi iklim değişikliğinin ekoloji, enerji, politika, kent, ulaşım, sağlık ve yaşama etkilerine dair tüm başlıkları ile bireye, şehrimize, ülkemize ve dünyamıza etkilerinin tartışıldığı, Türkiye’de bu alanda çok önemli bilimsel araştırmalara imza atan uzmanları buluşturan Eskişehir İklim Zirvesi ile önemli bir farkındalık yaratıldı.

    Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ve TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesinin paydaşlığında gerçekleştirilen ve iki gün süren “Eskişehir İklim Zirvesi” Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Kültür Sarayı’nda (Opera) düzenlenen kapanış oturumlarıyla tamamlandı.

    Kapanış oturumlarında Prof. Dr. Sevil Acar “Fosil Kaynak Kullanımının Azaltılmasında Ekonomik ve Toplumsal Etkiler”, Hasan Aksoy “Yenilenebilir Enerji Kaynaklarına Adil Dönüşüm”, Av. Özlem Altıparmak “İklim Değişikliğine İnsan Hakları Temelli Yaklaşım”, Prof. Dr. Cengiz Türe “Eskişehir’in Karbon Ayak İzi ve İklim Değişikliğinden Zarar Görebilirliğinin Değerlendirilmesi başlıklarında görüşlerini katılımcılarla paylaştılar. Zirvenin ilk gününde ise Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Doğanay Tolunay, Prof. Dr. Osman Balaban, Prof. Dr. Sermin Onaygil, Teoman Alptürk, Prof. Dr. Ela Babalık ve Prof. Dr. Didem Evci Kiraz sunum ve konuşmalarını gerçekleştirmişti.

    Değerlendirmelerin ardından Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, zirvenin çok verimli geçtiğini ve yol gösterici olduğunu ifade etti. Büyükerşen, etkinliğin konuşmacılarına Büyükşehir Belediyesi Seramik Atölyelerinde yapılan ve üzerinde Eskişehir görselleri bulunan seramik hediye ederek teşekkür etti. Eskişehir İklim Zirvesi çektirilen fotoğraflarla sona erdi.

    Zirve boyunca, sera gazı emisyonlarının azaltılması, ekoloji ve kentler, sürdürülebilir enerji kaynakları, çevre dostu politikalar, halk sağlığı ve yeşil teknoloji gibi çok sayıda konu ele alındı. Uzmanlar, iklim değişikliği konusunda daha etkili adımlar atılabilmesi için stratejiler üzerine görüş alışverişinde bulundu. Eskişehir İklim Zirvesi, çevre ve iklim konularında çözüm odaklı yaklaşımlar geliştirmek ve bu alanda yol gösterici olmak adına önemli bir farkındalık yarattı.

  • SİNOPLU ŞEHİT SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI

    MUSTAFA USTA

    Pençe-Kilit Operasyon Bölgesi’nde şehit düşen Piyade Sözleşmeli Er Çağatay Erenoğlu (27), memleketi Sinop’ta son yolculuğuna uğurlandı.

    Pençe-Kilit Operasyon Bölgesi’nde şehit düşen Piyade Sözleşmeli Er Çağatay Erenoğlu’nun cenazesi dün akşam memleketi Sinop’a getirildi. Şehidin cenazesi, Sinop Havalimanı’nda karşılandıktan sonra Boyabat Devlet Hastanesi’ne nakledildi. Erenoğlu, bugün Boyabat Hükümet Meydanı’nda düzenlenen tören ve kılınan cenaze namazının ardından Yeşilyurt-Sarıağaççayırı Köyü Mezarlığı’na defnedildi.

    Boyabat merkezde düzenlenen cenaze merasimine şehidin yakınları, CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz,  ilçe belediye başkanları, STK üyeleri ve vatandaşlar katıldı. Şehidin naaşı kılınan cenaze namazının ardından gözyaşları içinde Yeşilyurt-Sarıağaççayırı Köyü Mezarlığı’na götürüldü. Saygı atışının ardından aileye Türk bayrağı takdim edildi.

    Piyade Sözleşmeli Er Çağatay Erenoğlu’nun, 2022 yılında girdiği çatışmada yaralanıp gazi olduğu ve tedavisi biter bitmez yeniden göreve döndüğü öğrenildi. Erenoğlu’nun evli ve iki çocuk babası olduğu bildirildi.

  • ‘FIRTINA’ OYUNUNA, YILMAZ BÜYÜKERŞEN’DEN SÜRPRİZ ZİYARET

    ‘FIRTINA’ OYUNUNA, YILMAZ BÜYÜKERŞEN’DEN SÜRPRİZ ZİYARET

    Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, “Fırtına” adlı yeni çocuk oyununu sahnelemeye hazırlanırken, Başkan Yılmaz Büyükerşen, provalarını sürdüren oyuncuları ziyaret ederek, başarılar diledi.

    Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Kültür Sarayı’nda (Opera) gerçekleştirilen Eskişehir İklim Zirvesi sonrası Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen sürpriz bir ziyarette bulundu. Büyükerşen, “Fırtına” adlı oyununu minik izleyiciler ile buluşturmak için hazırlanan oyuncularla bir araya geldi.

    Oyunun yönetmeni Şehir Tiyatroları sanatçısı Ercüment Yılmaz, Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni H. Tolga Tümer ve tüm ekibe kolaylıklar dileyen Büyükerşen, Şehir Tiyatrolarının Eskişehirliler ile örnek bir bağ kurduğunu, özellikle çocukların tiyatroya olan ilgisinin artmasının çok sevindirici olduğunu kaydetti. Oyuncular da Başkan Büyükerşen’e nazik ziyaret ve kendilerine verdiği destek için teşekkür ederken ziyaret, çektirilen fotoğrafla tamamlandı.

    Zerrin Akdenizli’nin çocuklar için uyarladığı William Shakespeare’in “Fırtına ”adlı çocuk oyununun prömiyeri, 27 Aralık Çarşamba 13.00’te Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Kültür Sarayı’nda (Opera) yapılacak ve oyun 2024 yılında da sahnelenmeye devam edecek.