SEYFİ ÇELİKKAYA
Yozgat’ın Aydıncık ilçesinde dağlık bölgelerden çıkartılan ametist, akik, jasper, kalsedon gibi renkli yarı değerli taşlar, kadınlar tarafından takı ve süs eşyası olarak işlenerek, aile bütçesine önemli katkı sağlıyor. İlçenin yarı değerli taşlar bakımından zengin olduğunu belirten Aydıncık Kadın Girişimi İşletme ve Üretim Kooperatifi Başkanı Nimet Türker, “Yaklaşık 13 yıldır Aydıncıklı kadınlar olarak ekmeğimizi taştan çıkarıyoruz” dedi.
Yozgat’ın Aydıncık ilçesinde dağlık bölgelerden çıkarılan doğal renkli yarı değerli taşlar, kadınların dokunuşu ile takılara, süs eşyalarına dönüşerek, elde edilen gelirler ev ekonomisine katkı oluyor. Kadınların, dağlık alanlardan topladıkları ametist başta olmak üzere yarı değerli taşları kurdukları atölyede işleyip hazırladıkları takılara ve süs eşyalarına olan talep de her geçen gün artıyor.
“YÖREMİZDE BULUNAN TAŞLARI ÇIKARTIYORUZ”
Aydıncık Kadın Girişimi İşletme ve Üretim Kooperatifi Başkanı Nimet Türker, Halk Eğitim Merkezi’nde eğitim verdikleri kadınların atölyede renkli taşları büyük bir maharetle işleyip, çeşitli süs ve takı eşyaları yaparak ev ekonomilerine katkı sağladıklarını söyledi. Aynı zamanda Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültürel Miras taşıyıcı sanatçısı ve Doğal Taş İşlemeciliği Usta Öğreticisi olan Kooperatif Başkanı Nimet Türker, açılan kurslara katılan kadınların, kursta öğrendiklerini el becerileriyle birleştirip ortaya çeşitli ürünler çıkartıp, pazara sunduklarını, bunların da Aydıncık Kültür Evi’nde sergileyip, satışının yapıldığını söyledi. Türker, “Yöremizde bulunan taşları çıkartıyoruz, getirip depolarımızdan muhafaza ediyoruz. Yağlı kesimler, sulu kesimler yaptığımız taş işleme makinalarımız var, taşları ne yapmaya karar verdiysek taşın özel yerlerini bulup kesiyoruz. Kestikten sonra takıya o şekilde dönüştürüyoruz. Bir kolye mi yapacağız, yüzük mü yapacağız, ona göre karar verip tasarımını tasarladıktan sonra kesimini yapıp, zımparasını yapıp, parlatma işlemini yapıp, delme işlemini yapıyoruz. Takımız gümüşle buluşacaksa gümüşle buluşturuyoruz. Bu şekilde takımız da son haline gelmiş oluyor” dedi.
“AMETİST TAŞI VÜCUTTAKİ NEGATİF ENERJİYİ ALIR, STRESİ ALIR”
Yaptıkları takıların, süs eşyalarının hammaddesi olan doğal renkli yarı değerli taşların özelliklerinden de bahseden Kooperatif Başkanı Nimet Türker, taşların vücuttaki negatif enerjiyi aldığını söyledi. Bu taşların eski çağlarda da kullanıldığına dikkat çeken Türker, şöyle konuştu:
“Taşların hepsinin hem birleşen özellikleri var hem de ayıran özellikleri var. Ametist taşı mor yakut olarak bilinir. Eski çağlarda zümrüt yakut kadar değerliymiş ama günümüzde rezerve dünya genelinde birkaç yerde çıktığı için yarı değerli taşların arasına inmiş. Yarı değerli taşlar arasında en değerlisi olarak bilinir. O yüzden de mor yakıt olarak bilinir. Ametist taşı vücuttaki negatif enerjiyi alır, stresi alır, pozitif enerjiye çevirir. Bunun yanı sıra baş ağrısı, migren, uykusuzluk sorununa da iyi geldi bilinmektedir. Görselliği bakımından da mor ve kristallerinin olması, parlaklığının göze hitap etmesi nedeniyle de insanların en çok talep ettiği, almak istediği taşlar arasında yer alıyor. Aydıncı Kültür Evi’nde bizim satış ve pazarlama yerimiz var. Atölyemizde ürettiğimiz ürünleri buraya getirip, takıları satıyoruz. İnsanlar da gelip buradan alıyor.”
“KALSODON TAŞI ‘AVUKAT TAŞI’ OLARAK BİLİNMEKTEDİR”
Türker, kalsedon taşını en çok avukatların ve başarılı olmak isteyenlerin tercih ettiğini belirterek, şunları anlattı:
“Ametist taşının yanında kalsedon taşımız var. Kalsedon taşı da mavi taştır, başarı taşıdır. En büyük özelliği başarı ve nazar taşı olmasıdır. Şifasına inanılan ve en çok tercih edilen taşlar arasındadır. Eski çağlarda da kullanılmaktadır. Araştırdığımızda, günümüze gelen bilgiler arasında da kalsedon taşı ‘avukat taşı’ olduğu bilinmektedir. Eski çağlarda avukatlar duruşmalara girmeden mutlaka kalsedon taş alırlarmış ve yanlarında bulundururlarmış, davalardan başarıyla çıktıklarına inanırlarmış ve öyle de olurmuş. Günümüzde de, biz bunları anlattığımızda en çok kalsedon taşını tercih eden avukatlar, sınavda başarılı olmak isteyen öğrenciler, bunun gibi başarılı çıkmak isteyen, nazara karşı etkisini daha çok isteyen insanlar tercih ediyorlar.”
“AYDINCIKLI KADINLAR OLARAK EKMEĞİMİZİ TAŞTAN ÇIKARIYORUZ”
Kooperatif Başkanı Türker, ilçede yaşayan kadınların ekmeğini taştan çıkarttıklarının da altını çizerek, açıklamasını şöyle tamamladı:
“Yaklaşık 13 yıldır Aydıncıklı kadınlar olarak ekmeğimizi taştan çıkarıyoruz. Küçük bir ilçedeyiz, burada kadınlar hem sosyalleşiyor doğal taş işlemeciliğinde hem sanat öğreniyorlar, kendilerini geliştirerek ekmeğini taştan çıkarıyorlar. İlçemizi, ilimizi tanıtıyoruz, birçok fuarlara, festivallere de katılıyoruz. Buradaki kadınlarla, kızlarla hem ulusal hem de uluslararası fuarlara katılarak yöremizi Yozgat’ı ve ilçemizi tanıtıyoruz, taşlarımızı tanıtıyoruz. Türkiye’nin birçok yerinden taşlarımızı tercih edip bize ulaşan insanlar bu sayede daha fazla oluyor. Aydıncık ilçemize gelip, taşlarımızdan, takılarımızdan almak isteyen insanlar oluyor. Güzel dönüşümleri güzel yanları da var. Bu yüzden kadınlardan sosyalleşiyor ve ekmeğini taştan çıkarıyor diyebiliriz.”
“BU TAŞLARLA UĞRAŞIRKEN STRES ATIYORUZ, KENDİMİZİ UNUTUYORUZ”
Atölyede taş işleyip, takı ve süs eşyası yapan kadınlardan 59 yaşındaki Fadime Çevik, “Burada taş işliyoruz. Yüzük yapıyoruz, kolye yapıyoruz. Çocuklara hediye yapıyoruz, satıyorlar. Kooperatif olarak yapıyoruz. Bu taşlarla uğraşırken stres atıyoruz, kendimizi unutuyoruz, iyi oluyor” dedi.
Latife Genç isimli kadın da “6-7 aydır çalışıyorum. Gayet güzel işler yaptık. Taş işledik, kolye yaptık. Taşları bilmiyordum daha önce. Taşların isimlerini belledik. Genellikle ben ametist taşı işledim. Onun değeri daha çok hoşuma gitti. Değeri daha büyük, en azından baş ağrısına, strese iyi geldiğini biliyorum, onu daha çok işledim. Taşlardan kolye yaptık, bileklik yaptık, küpe yaptık, yüzük yaptık. Bunları değerlendirdik. Aile bütçemize de katkı oluyor” diye konuştu.
Bir yanıt yazın