EĞİTİM-İŞ SİNOP ŞUBE BAŞKANI ŞAHBENDEROĞLU’NDAN ÇEDES ELEŞTİRİSİ: BUNUN DİNLE, DİN EĞİTİMİYLE HİÇBİR ALAKASI YOK. PROJE ADI ALTINDA, BİRTAKIM YAPILAR BİR ŞEKİLDE OKULLARA SIZMAYA ÇALIŞIYOR

MUSTAFA USTA

Eğitim-İş Sinop Şube Başkanı Celal Şahbenderoğlu, ‘Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum’ (Çedes) projesi kapsamında okullara imam ve vaiz görevlendirilmesine ilişkin, “Bırakın okullara dini öğretmeyi, tam tersine dine zarar veren zihniyetlerin okullara sokulmaya çalışılmasına şahit oluyoruz. Hepimiz biliyoruz bu tarikatların içinde küçük yaşlarda çocuklarla evlenmeyi önerenler, bunları kabul edenler var. Eğitimle ya da öğretmenlikle ilgili eğitim almamış kişiler okullarda derslere sokulmaya çalışılıyor. Birtakım dersler verdirilmeye çalışılıyor. Bunlar doğru yaklaşımlar değil. Bunlara biz eğitimciler olarak, eğitim sendikası olarak tepkiliyiz. Velilerimizin de bu konuya tepkili olmasını ve bu konuda onların da çaba sarf etmesini bekliyoruz, istiyoruz. Bu konuya duyarlı olmak da hepimizin görevidir. Sonuçta çocuklarımızın geleceği söz konusu” dedi.

Eğitim-İş Sinop Şube Başkanı Celal Şahbenderoğlu, İzmir başta olmak üzere bazı illerde okullara imam, Kur’an kursu öğreticisi, vaiz ve din hizmetleri uzmanı görevlendirilmesine tepki gösterdi. Şahbenderoğlu, “Şu an öğretmen olmayı beklerken siz tutup da okullara öğretmenlikle alakası olmayan insanları bir şekilde sınıflara, okul koridorlarına sokmaya çalışıyorsunuz. Bu da işin apayrı bir çelişkisi. Bu gerçekten mevcut iktidarın eğitim politikasının verdiği bir sonuç” diye konuştu.

“KAYGI İLE İZLEDİĞİMİZ DURUMLAR SÖZ KONUSU”

Celal Şahbenderoğlu, şunları söyledi:

“Son zamanlarda kaygı ile izlediğimiz birtakım durumlar söz konusu. Aslında bu milli eğitimin içine sokulmaya çalışan tarikatlar, cemaatler yeni bir olay değil. Bunlara baktığımız zaman Osmanlı dönemine kadar dayanan batı kaynaklı oluşumların aslında ülkemizde dini yapıları kullanarak birtakım emeller üzerinde hareket ettiğini görüyoruz. Bu durum Osmanlı’yı da zaten çok zor duruma sokan bir süreç. Hepimiz tarihi biliyoruz. Bu durum günümüzde de hala devam ediyor. Biz Türkiye Cumhuriyeti vatansever öğretmenleri, eğitmenleri olarak bu konuda her zaman dikkatliyiz ve bunu takip ediyoruz. Şunu iyice belirtmek lazım, bu tip yapılar aslında bakarsanız okullara bir şekilde sızmaya çalışıyorlar. Bunun dinle, din eğitimiyle hiçbir alakası yok. Biz biliyoruz ki, okullarımızda zaten din eğitimi veren eğitmenlerimiz, öğretmenlerimiz var. Din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenlerimiz var. Okullarımızda bu eğitimler veriliyor. Kur’an dersleri veriliyor. Bunlarda herhangi bir aksama yok zaten ama bir takım proje adı altında, birtakım yapılar bir şekilde okullara sızmaya ki bunun arkasında da tarikat ve cemaatlerin olduğunu düşünüyoruz.

“EĞİTİM ALMAMIŞ KİŞİLER OKULLARDA DERSLERE SOKULMAYA ÇALIŞILIYOR”

Aslında bırakın okullara dini öğretmeyi, tam tersine dine zarar veren zihniyetlerin okullara sokulmaya çalışılmasına şahit oluyoruz. Hepimiz biliyoruz, bu tarikatların içinde küçük yaşlarda çocuklarla evlenmeyi önerenler, bunları kabul edenler var. Bizim burada isteğimiz sadece velilerimizin duyarlı olması. Biz sendika olarak bu konuda çalışmalarımızı yapıyoruz. Perşembe günü bu konuya dikkat çekmek için saat 13.00’de Uğur Mumcu Meydanı’nda basın açıklaması yapacağız. Velilerimizi de bu basın açıklamasına bekliyoruz. Biz bu konulara tepkiliyiz. Okullara bu din eksenli hareket ettiklerini söyleyen aslında dine zarar vermekten başka hiçbir durumu söz konusu olmayan birtakım tarikatlar, cemaatler okullara girmeye çalışıyorlar. Eğitimle ya da öğretmenlikle ilgili eğitim almamış kişiler okullarda derslere sokulmaya çalışılıyor. Birtakım dersler verdirilmeye çalışılıyor. Bunlar doğru yaklaşımlar değil. Bunlara biz eğitimciler olarak, eğitim sendikası olarak tepkiliyiz. Velilerimizin de bu konuya tepkili olmasını ve bu konuda onların da çaba sarf etmesini bekliyoruz, istiyoruz. Bu konuya duyarlı olmak da hepimizin görevidir. Sonuçta çocuklarımızın geleceği söz konusu. Bu tip yapıların içinde gerçekten çok günümüzün bilimine, çağına uygun olmayan düşünce tarzları içinde olan insanlar var. Bunlar bilimi ve fenni reddeden insanlar. Şunu unutmayalım; Peygamberimiz Hz. Muhammed ‘ilim Çin’de bile olsa alınız’ demesine rağmen bu insanların ilime, fenne karşı birtakım yaklaşımları var. Dolayısıyla bunların amaçları dinle alakalı değil. Bunu biz biliyoruz.

“DİN KUL İLE ALLAH ARASINDAKİ OLAYDIR. BİRİLERİNİN ARAYA GİRMEYE ÇALIŞMASINI MASUMANE BİR DAVRANIŞ OLARAK GÖZLEMLEYEMEYİZ”

Bugün atanmayı bekleyen 1 milyonun üzerinde öğretmenimiz var. Üniversiteden mezun olmuşlar, kazanmışlar ve sınavlardan geçmişler. Şu an öğretmen olmayı beklerken siz tutup da okullara öğretmenlikle alakası olmayan insanları bir şekilde sınıflara, okul koridorlarına sokmaya çalışıyorsunuz. Bu da işin apayrı bir çelişkisi. Bu gerçekten mevcut iktidarın eğitim politikasının verdiği bir sonuç. Bu noktalar bizi gerçekten üzüyor. Gerçekten eğitimi bu işin eğitimini almış olan insanlar vermelidir. Sonuçta bu çocuklar bizim geleceğimiz, göz bebeğimiz. Geleceğimizi güvenli ellere teslim etmek zorundayız. Biz bunun her zaman takipçisiyiz. Bu yapılacak olan birtakım girişimlere her zaman tepki göstereceğiz. Gençlerimize ve geleceğimize sahip çıkacağız. Onların gelecekte ilime, bilime, sanata, Fenne, spora değer veren bir eğitime kavuşması için de her türlü mücadelemizi sürdüreceğiz. Şunu unutmamak lazım. Din kul ile Allah arasındaki olaydır. Buna birilerinin girmeye çalışmasını masumane bir davranış olarak gözlemleyemeyiz. Bunun içinde bir art niyet vardır. Bunun içinde bir takım maddi çıkarlar vardır. İnsanlara sadece iman etsin, itaat etsin noktasına getirmeye çalışmak vardır. Dolayısıyla bunları velilerimizin iyi görmesi, iyi değerlendirmesi ve bu konuda onların da bu noktada dikkatli olması, bu konulara duyarsız kalmaması gerekir.”

 

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir